EKOMETRE, kasım ayında İç ve Güneydoğu Anadolu’da iş dünyası ile buluştu. Bu kez Nevşehir, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Midyat, Konya ve Afyonkarahisar da ekonominin nabzını tuttu.
Geçtiğimiz aylarda gene Orta ve Batı Karadeniz’de EKOMETRE nin yayın alanı içerisinde yer alan 15 şehri ziyaret etmiş, iş dünyasının görüşlerini EKOMETRE sayfalarında okurlarımızla paylaşmıştık.
Üstelik paramızın dolar karşısında rekor değer yitirdiği ve etiketlerin her gün değiştirildiği bir ortamda gerçekleşen bu seyahatte sıcağı sıcağına olay yerlerinde hasar tespiti yapmaya çalıştık.
Küçük esnaftan, KOBİ ölçeğindekilere, sanayiciden TSO başkanlarına, toptan ticaret yapandan SİAD yöneticilerine, holding patronlarına kadar her kesimden işinsanlarıyla konuştuk.. Özeti manşetimizde!
İki haftada 3 bin km. yol yaparak EKOMETRE’nin yayın alanındaki güneydoğu turunu tamamladık. Aslında her yıl en az bir kez yaptığımız EKOMETRE Buluşmalarını pandemi nedeniyle iki yıldır yapamamıştık. Bu kez Nevşehir, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Midyat, Konya ve Afyonkarahisar da ekonominin nabzını tuttuk. Bu arada davetine icabet edemediğimiz Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan'a teşekkürlerimi sunuyor, en kısa sürede Şırnak'ta olabilmek dileğimizi yineliyorum.
Peki kimlerle konuştuk, neler diyorlar?
Çarşıdaki küçük esnaftan, pazarda sebze satana, KOBİ ölçeğinde üretim yapandan TSO başkanlarına, toptan ticaret yapandan SİAD yöneticilerine, holding patronlarına kadar her kesimden insanla konuştuk.. Pek çoğuna kendimizi tanıtmadan "işler nasıl?" diye sorduk.. Kimisiyle gazeteci kimliğimizle, kimisiyle müşteri olarak, kimileriyle sosyal medya üzerinden konuştuk. Arkadaşlarımızın programladığı randevulu toplantılarımızın yanısıra, gittiğimiz illerde sosyal medya aracılığı ile davetlere icabet edebildiğimiz kadar ettik.
"Ne diyorlar?" Yazı dizisi olacak kadar uzun görüşmelerimiz oldu. Sizleri sıkmamak adına bir kaç madde notlarımdan sıralayayım:
* Bir dokunduk, bin ah işittik. Evet birinci sırada bu olmalı. Esnafı, tüccarı inanın uzun uzun örneklerle neyi kaça alıp kaça sattıklarını daha doğrusu alıp satamadıklarını anlattılar..
* Dolar ve tetiklediği fiyat artışına önlem alın(a)mayışı herkesi çok öfkelendiriyor.
* Gazeteci kimliğimizle tanıyan TSO ve OSB Başkanları, bu zamana kadar temkinli cümleler kurarlardı. Artık sansürsüz tepkiler veriyorlar.
* Uzun toplantıların, saatlerce konuşmaların tek kelimelik özeti ne olmalı? İnanın çok düşünmeden karar verebilirim; ekonomideki kötü gidişin önlenebileceği konusundaki genel yaklaşım “umutsuzluk”
* Özellikle Ak Parti'ye oy verdiğini belirtenlerin temkinli iyimserlikten, tepkili umutsuzluğa dönüşen sözlerini, "bunu hak etmedik" serzenişlerini Ak Parti yönetimi duymalı..
* Bankaların zaten düşen faiz oranıyla kredi vermediğini ifade eden iş insanları, TL nin değer kaybetmesinin açtığı yaraların kapatılmasının güç ama düşük faizden daha öncelikli olması gerektiğinin altını çiziyor..
* "Ekonomik kurtuluş savaşı"na destek veren, "dış güçlerin oyunu olarak niteleyenler" de oldu ama yüzlerce görüşme içinde 4-5 kişiyi geçmediğini ifade ederek ekleyeyim. Bu görüştekiler genellikle büyük ölçekli iş yapan ve kamuya mal satan firma sahipleri idi.
* Özellikle Mardin ve Şanlıurfa'da belediye hizmetlerindeki başarısızlık, ekonomik krize tuz biber oluyor. Konya'da ise tam tersi, Büyükşehir uygulamaları memnuniyet veriyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kenan Sertalp
Temkinli iyimserlikten, tepkili umutsuzluğa
İki haftada 3 bin km. yol yaparak EKOMETRE’nin yayın alanındaki güneydoğu turunu tamamladık. Aslında her yıl en az bir kez yaptığımız EKOMETRE Buluşmalarını pandemi nedeniyle iki yıldır yapamamıştık. Bu kez Nevşehir, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Midyat, Konya ve Afyonkarahisar da ekonominin nabzını tuttuk. Bu arada davetine icabet edemediğimiz Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan'a teşekkürlerimi sunuyor, en kısa sürede Şırnak'ta olabilmek dileğimizi yineliyorum.
Peki kimlerle konuştuk, neler diyorlar?
Çarşıdaki küçük esnaftan, pazarda sebze satana, KOBİ ölçeğinde üretim yapandan TSO başkanlarına, toptan ticaret yapandan SİAD yöneticilerine, holding patronlarına kadar her kesimden insanla konuştuk.. Pek çoğuna kendimizi tanıtmadan "işler nasıl?" diye sorduk.. Kimisiyle gazeteci kimliğimizle, kimisiyle müşteri olarak, kimileriyle sosyal medya üzerinden konuştuk. Arkadaşlarımızın programladığı randevulu toplantılarımızın yanısıra, gittiğimiz illerde sosyal medya aracılığı ile davetlere icabet edebildiğimiz kadar ettik.
"Ne diyorlar?" Yazı dizisi olacak kadar uzun görüşmelerimiz oldu. Sizleri sıkmamak adına bir kaç madde notlarımdan sıralayayım:
* Bir dokunduk, bin ah işittik. Evet birinci sırada bu olmalı. Esnafı, tüccarı inanın uzun uzun örneklerle neyi kaça alıp kaça sattıklarını daha doğrusu alıp satamadıklarını anlattılar..
* Dolar ve tetiklediği fiyat artışına önlem alın(a)mayışı herkesi çok öfkelendiriyor.
* Gazeteci kimliğimizle tanıyan TSO ve OSB Başkanları, bu zamana kadar temkinli cümleler kurarlardı. Artık sansürsüz tepkiler veriyorlar.
* Uzun toplantıların, saatlerce konuşmaların tek kelimelik özeti ne olmalı? İnanın çok düşünmeden karar verebilirim; ekonomideki kötü gidişin önlenebileceği konusundaki genel yaklaşım “umutsuzluk”
* Özellikle Ak Parti'ye oy verdiğini belirtenlerin temkinli iyimserlikten, tepkili umutsuzluğa dönüşen sözlerini, "bunu hak etmedik" serzenişlerini Ak Parti yönetimi duymalı..
* Bankaların zaten düşen faiz oranıyla kredi vermediğini ifade eden iş insanları, TL nin değer kaybetmesinin açtığı yaraların kapatılmasının güç ama düşük faizden daha öncelikli olması gerektiğinin altını çiziyor..
* "Ekonomik kurtuluş savaşı"na destek veren, "dış güçlerin oyunu olarak niteleyenler" de oldu ama yüzlerce görüşme içinde 4-5 kişiyi geçmediğini ifade ederek ekleyeyim. Bu görüştekiler genellikle büyük ölçekli iş yapan ve kamuya mal satan firma sahipleri idi.
* Özellikle Mardin ve Şanlıurfa'da belediye hizmetlerindeki başarısızlık, ekonomik krize tuz biber oluyor. Konya'da ise tam tersi, Büyükşehir uygulamaları memnuniyet veriyor.