Katar krizi patlayınca ucundan kıyısından iktidarı nasıl dövelim derdine düşen Yılmaz Özdil, yazısına “Finansbank’tan BMC’ye Digitürk’ten Banvit’e Abank’tan Boyner’e.. Katar’a peşkeş çektiler” diye başlamış.
Dünya’daki bütün ülkeler yabancı sermayenin ülkesine yatırım yapması için, yabancı yatırımcı pastasından daha büyük pay alabilmek için uğraşırlar, tıpkı Türkiye gibi.
Peşkeş çekilen devlet malı/şirketi olsa, anlarım. Elalem kendi malını kendi işine gelen rakama, parasını alacağına inandığı birine satmış, kim olduğundan, hangi ülkeden olduğundan bize ne?
Hüsnü bey (Özyeğin) uluslararası danışmanlık şirketlerine milyon dolar paralar veriyor, yurtiçi veya yurtdışındaki bankalarını iyi paraya satmak için, bize mi soracak? Alan Katarlı QNB’nin 3 kıtada 30 dan fazla ülkedeki bankaları da o ülkeler peşkeş mi çektiler yani?
Cem Boyner bundan sonra yabancı yatırımcıyla el sıkmadan daha peşrev faslındayken Yılmaz Özdil’e sorsun bari, neme lazım..
Digitürk iyi fiyata satılsın diye kaç yıl uğraştılar, uluslararası firmalara (daha iyi peşkeş!) için kaç para ödediler?
Alan razı, satan razı, bize ne düşer? Haberini yapmak..
Daha dün UNCTAD Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın açıkladığı Küresel Yatırım Raporu’nda hemen Türkiye’ye baktım ve üzüldüm. Yazarım diye düşünmüştüm, işte yeri geldi.
Rapora göre 2016 da Türkiye’ye giren doğrudan yabancı sermaye yatırımları yüzde 31 geriledi. 2015 de 17.2 milyar dolar olan yabancı yatırımlar, 2016 da 11.9 milyar dolara inmiş. 2010 dan beri en düşük değer bu..
Bunu bile “peşkeş” diye karalarsan..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kenan Sertalp
Peşkeş mi, peşrev mi?
Katar krizi patlayınca ucundan kıyısından iktidarı nasıl dövelim derdine düşen Yılmaz Özdil, yazısına “Finansbank’tan BMC’ye Digitürk’ten Banvit’e Abank’tan Boyner’e.. Katar’a peşkeş çektiler” diye başlamış.
Dünya’daki bütün ülkeler yabancı sermayenin ülkesine yatırım yapması için, yabancı yatırımcı pastasından daha büyük pay alabilmek için uğraşırlar, tıpkı Türkiye gibi.
Peşkeş çekilen devlet malı/şirketi olsa, anlarım. Elalem kendi malını kendi işine gelen rakama, parasını alacağına inandığı birine satmış, kim olduğundan, hangi ülkeden olduğundan bize ne?
Hüsnü bey (Özyeğin) uluslararası danışmanlık şirketlerine milyon dolar paralar veriyor, yurtiçi veya yurtdışındaki bankalarını iyi paraya satmak için, bize mi soracak? Alan Katarlı QNB’nin 3 kıtada 30 dan fazla ülkedeki bankaları da o ülkeler peşkeş mi çektiler yani?
Cem Boyner bundan sonra yabancı yatırımcıyla el sıkmadan daha peşrev faslındayken Yılmaz Özdil’e sorsun bari, neme lazım..
Digitürk iyi fiyata satılsın diye kaç yıl uğraştılar, uluslararası firmalara (daha iyi peşkeş!) için kaç para ödediler?
Alan razı, satan razı, bize ne düşer? Haberini yapmak..
Daha dün UNCTAD Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın açıkladığı Küresel Yatırım Raporu’nda hemen Türkiye’ye baktım ve üzüldüm. Yazarım diye düşünmüştüm, işte yeri geldi.
Rapora göre 2016 da Türkiye’ye giren doğrudan yabancı sermaye yatırımları yüzde 31 geriledi. 2015 de 17.2 milyar dolar olan yabancı yatırımlar, 2016 da 11.9 milyar dolara inmiş. 2010 dan beri en düşük değer bu..
Bunu bile “peşkeş” diye karalarsan..