320 fabrikanın, 22 bin çalışanın ülkemiz için ürettiği yemyeşil bir sanayi bölgesine düşürdüm yolumu.. 20 yıl önce bir barakada başlayan, ilk günlerinden beri bildiğim izlediğim bu öykünün çamurdan yollarının hali gözümün önünde canlanarak o geniş bulvarlardan sürdüm keyifle.. 1 milyar dolar ihracat yapan Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi NOSAB ın Bölge Müdürü Mehmet Koçer'in kahvesini içtim senenin ilk iş gününde..
Fakat ne Koçer Müdürün, ne de başka bir OSB Müdürünün yerinde olmak istemezdim, özellikle bu hafta!
Eh kademeli sistemler, indirimli sektörler derken kırk ayrı hesaplama yöntemiyle fiyatlanan doğalgazı kim ne kadardan alacağını OSB Müdürlerine soruyor..
Nasıl sormasın? Yıllık yüzde 300 e varan artışlar, ihracat bağlantısı yapacak sanayicilerin elini kolunu bağlıyor..
Sanayicilere, doğalgaz ve elektriği yasa gereği bulundukları OSB ler satar. Yıllık anlaşmalarını yaparken en önemli giderler kalemlerinden birisi de şüphesiz enerji maliyetidir.
Şirketler kadar OSB ler de yıllık bütçelerini yamalı bohçaya döndürdüler.. Döviz hareketliliği bütçelerin dengesini alt üst etmişken gelen ilk dakika zamları tüm yatırım hesaplamalarını deldi geçti. Pek çok büyük holding, halka açık şirket bütçe kitapçıklarını bir kaç kez baskıdan geri çektiler, halen üzerinde çalışıyorlar..
İşte böyle bir atmosferde tecrübeli bir OSB Müdürünün kahvesini içmeye uğrayan bir ekonomi gazetecisi arasında neler konuşulur? O konuşma biter mi?
Sürecek..