Ne arapların humusu kadar kebabımızı tanıtabilmişiz, ne falafeli kadar lahmacunu.. Oysa kendi çöplüğümüzde ne büyük firmalar, ne büyük zincirler ne büyük laflar eden bir milletiz.. Havamız, civamız, efeliğimiz hep birbirimize.. Türkiye için Bodrum ne ise, dünya için de Miami o. Dünyanın en büyük ve en çok (turist gemisi) cruise yanaşan limanı. 2019 da Miami'ye 70 milyon turist gelmiş, bizim tüm Türkiye'ye 2019 da gelen turist sayımız 50 milyon.. Böylesi bir turizm merkezinde Hint, Peru, İtalyan, Fransız, Alman, Küba, Şili, Çin, Mısır, Fas, Japon... aklınıza gelen gelmeyen her ükenin mutfağını temsil eden restoranları gördükçe sadece iki Türk restoranı olan #Miami'de hayıflanıp duruyordum.. Ben de oturduğum yerden google haritalar uygulamasında Miami'de "falafel" ve "humus" diyerek restoranları aradım, durum aşağıda, o kadar çok var ki.. #Kebap diye aradım, et ağırlıklı ortadoğu mutfakları çıkıyor, bizim bildiğimiz kebap yapan iki yer var.. #Lahmacun diye arattım, tam sevinecekken bir de ne göreyim? Hepsi bildiğiniz pizzacı. Ya siz oturduğunuz yerden "hamburger" diye aratın bakalım kaç yer çıkıyor? Öncelikle #Gaziantepli ve #Şanlıurfalı kebapçılara sözüm: bir kendi hazırladığınız kebap tabağınıza bakın, bir de alttaki humus tabağına.. #Bursalı hemşehrim iskender kebapçılarına da sözüm var: Bir iskender tabağınıza bakın, bir aşağıdaki falafel tabağına.. Dünyayı nelerden mahrum bıraktığınızı görün be yahu! Türkiye için ufkunuz, Kadıköy'de, İstanbul'da bir dükkan kadar kısa mı olmalı? Hepsini geçtim, iş insanı olarak cebinizi de mi düşünmezsiniz? Tüm hedefiniz akşam kasayı alıp, yarım saat sonra evde ayaklarınızı uzatmak mı? Uzatın kollarınızı dünyaya.. Hem lezzetlerimizi tanıtın, hem para kazanın.. Türkiye için, çocuklarınız için..