İstediği açıya yerleştirdiği kamerasını, göstermek istediği yöne çevirir, kamuoyunu istediği şekilde yönlendirir.. Oluşturmak istediği algıyı destekleyecek haberler yapar, kâh demokrasi gelsin diye ülkeleri ekranına oturtur, kâh beğenmediği iktidar gitsin diye darbeyi destekleyen yayın politikası izler..

Dünyada 2 milyardan fazla insanın televizyon ekranlarında yer alması ve sadece Amerika’da 100 milyondan fazla ailenin izliyor olması, inanılmayacak bir gücü elinde tutuyor olmasını sağlıyor.

Türkiye’de kimi medya kuruluşları için amiral gemisi yakıştırması yapılır ya.. İşte kendisini “Dünyanın haber lideri” olarak tanımlayan CNN de şüphesiz dünya medya kuruluşlarının amiral gemisi..

Amerika’nın ortalarında; Atlanta’da doğup büyüyen ve halen genel merkezi orada olan CNN e düştü yolum.. Oldukça yoğun ve kendi tabirleriyle “havaalanlarındakilere benzer” bir güvenlik altında CNN Genel Merkezi ve stüdyolarını gezdim. Dünyadaki 4 bin çalışanının bin beşyüzü burada çalışıyor. Yayınların yarısı bu binadan gerçekleştiriliyor.

CNN nerden geliyor?

CNN in dünyadaki 48 merkezinin en büyüğü burası. Unutmadan size CNN adının nereden geldiğini de anlatayım, bizdeki medya patronları gibi Ted Turner soyadını vermemiş.. CNN; Cable News Network (Kablolu Haber Ağı) ün baş harflerinden oluşuyor. 1 Haziran 1980 de dünyanın ilk 24 saat haber yayını yapan, haber televizyonu olarak yayın hayatına başlamış.

CNN binalarının altında bir atrium var ve ortası bir boşluk oluşturuyor. Aslında bu boşluk bir buz pateni alanı ve binalar da eğlence parkı olarak kullanılıyor iken 80 li yılların başında patron Ted Turner satın almış ve 1987 de CNN i buraya taşımış.

Resimde gördüğünüz dünya, çocukların eğlence parkı olduğu yıllardan kalmış. 8. kata uzanan ve benim de kullandığım yürüyen merdiven halen de dünyanın en yükseği ünvanını koruyor.

Tahmin edeceğiniz gibi, fotoğraf çekmek kesinlikle yasak. Teşebbüs etmeniz halinde sürekli yanımızdan ayrılmayan iki iri yarı güvenlik görevlisi ile başınız fena halde derde girebilir. Sizinle bina dışından ve iç atriumdan çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum.

Arı kovanının içi

Karşılıklı iki binanın birinde uluslararası, birinde de ABD geneline yayın yapan birimler yer alıyor. Küresel merkezde yer alan Ana Haber bölümünü yarım kat yukarıdan seyrettim. Ülkemizdeki pek çok ulusal kanalı görmüş biri olarak etkilenmediğimi söyleyemem. 150 kişilik kadronun her biri, önlerinde ve karşılarındaki 4-6 ekranda çalışıyor ve haber üretiyorlardı. Bu sayının Başkanlık seçimi gibi özel günlerde 200 ü aştığı bilgisini verdiler.

Aynı salonun ortasındaki koridordan sol kısmı yerel, sağ bölüm ise uluslararası (kendi deyimleriyle) hikayelerle ilgileniyorlardı. Anlattıklarına göre başta Reuters, 1000 yayıncılık ortağı, dünyaya yayılmış muhabirleri, 47 CNN bürosu, haber ajansları ve haber kaynaklarından akan haberler burada yayına hazırlanıyor. Tüm bu metin ve görüntüler ay şeklinde bir masada bulunan yapımcı ve yönetmenlerin onayına gönderiliyor. Bu masaya kendileri “evrenin merkezi” diyorlarmış..

Meşhur Stüdyo 7

CNN in en yeni ve en son teknoloji ile donatılmış ve tamamen HD yayın yapabilmesini sağlayan stüdyo 7 yi görmek gerçekten sizi bir başka dünyaya götürüyor. Pazartesiden cumaya kadar her gün sabah 9 akşam 17 arası yayın bu stüdyodan gerçekleştiriliyor. 44 farklı monitör, 2,5 m. x 8 m. lik dev Vista ekran, 103 derecelik Chiristie ekranı ve son sistem kameralar.

Kameralara bir parantez açmalıyım, her biri 300 bin dolar değerinde, robotla çalışıyorlar ve hepsi tek kişi tarafından kontrol ediliyorlar.

CNN işi abartmış, artık bağımlılığı bir spor takımı seviyesine getirmiş. Kupadan tişörte, gazozdan kaşkole kadar yüzlerce ürün binanın altındaki mağazada satılıyor.

Tam da ben Amerika’da iken gerçekleşen Senato ve Temsilciler Meclisi seçimleri ile ilgili tek rastladığım etkinlik, Atlanta’da kaldığım otelin lobisinde toplanan 50-60 kişilik bir grubun ekrandan izledikleri seçim oldu.

Fakat esas olay; gene tam da CNN stüdyolarını gezerken bağlandıkları Beyaz Saray’daki basın toplantısında Başkan Trump’a seçim sonuçlarını sor(amay)an CNN muhabirine Trump’ın hakaretler yağdırması oldu ki bu anı unutulmayanlarım arasında yer alacak..

Ne diyelim? CNN e geçmiş olsun, ha bu onlara da bir ders olsun da dünyanın her yerinde daha adil, daha tarafsız ve daha gerçek gazetecilik yapsınlar..