Girişimci ifadesi işin başlangıcını sağlayan kişi ve kişiler anlamındadır. Endüstriyel girişimci belli bir sistem çerçevesinde maddi ve manevi birikimlerini ortaya koyar ve belirlediği rotaya göre günlerini, aylarını ve yıllarını bu ideal uğruna feda eder. Parası yetmez kredi alır, aklı yetmez akıl alır, cesareti yetmez destek alır. İlk yıllardaki prensipli davranışının başarısı gelecek yakın yılları belirler. İlk 10 yıl her şey iyi gitmişse; tehlike ve şans aynı derecede güçlenmiştir artık! Girişimci tehlikeyi ensesinde hissediyorsa sorun yok… Yavaş fakat emin adımlarla büyüme devam ediyorsa, ikinci 10 yılın temelleride sağlam olur. Her geçen 5 yılın sonunda gelişme hızı artarak baş döndürmeye yüz tutar. Bu disiplinli yükselişin sonunda  “25 yıllık kuruluşlar” seviyesine gelinmişse eğer; geleceğin KADİM kuruluşları listesine adaydır artık… Bu zorlu işleri yapan kişinin anonim adı PATRON olarak belirlenmişsede; bu ismin tılsımı önce Baba rütbesini taşıyan aile reisini yutar…!?

Neden yutar; Nasıl yutar? Baba, herkes gibi bir insan görünümündedir, onu ayıran faktör; her davranışında hedef odaklı oluşudur. Özgürlüğünden, sağlığından, sosyal hayatından fedakârlık yaparak, tüm zamanlarını işine verir ve ancak bu yolla düzenli gelişmeyi sağlar. Her an çeşitli problemler kapısındadır ve çözümü için daima hazırlıklıdır. Dünya genelinde olduğu gibi; Ailenin fertleri zamanla şikâyet ederler. Daha fazla refah, daha fazla özgürlük, daha fazla marjinal sahne ve bunların beraberinde “daha fazlanın da fazlası” farkında olmadan istenecektir. Bu modelin sahipleri sonsuz isteklere kadar açılmayı mahzurlu görmezler..!

Bu aykırı model; gelişmeye aday ülkelerin kalkınma çabaları içerisindeki bir kısa hikâyeyi temsil etmektedir. Ülkemizin iş bilgisi az olan; fakat istekleri çok olan yeteneksiz aile yapılarından dolayı 40/50 yıllık ömrünü aşan firma sayısı çok azdır. TAİDER-Türkiye aile işletmeleri derneği ülke adına uğraş veren duyarlı ailelerin kaygılarından doğan çok kıymetli bir dernek statüsündeki sivil toplu kuruluşudur. Son 5 yıldan beri Türkiye’nin aile işletmelerinin yeni neslinin farkındalığını geliştirmek için anlamlı çabalarını başarıyla ortaya koymaktadır. Emekçi ruhu taşıyan vasıflı gençler iyi tahsiller yaparak işlerinin başına geçtiklerinde ilk önce “Baba kimdir” sorusuna cevap vermeli. Bu BABA evdeki bildiğiniz babadır ama; işinin başında iken, ülkenin sorumluluğunu sırtında taşıyan çok farklı bir kimlikle zorlu rollerin başarılı aktörü konumundadır artık…

Kurucu kimlikli Baba, evrensel girişimciliğe ait kişilik belirtilerini kusursuzca taşımaktadır. Yani; çocukları, ailesi ve çevresi artık O’na biraz yabancı gelmektedir! Kritik olan şey; çocukların tamda 25 li yaşlar civarında iken bu Baba ile en uygun zeminde ve şartlarda gerçek tanışıklığı tesis etmeleridir. Bu konumda da işin zor kısmı gene Babaya düşmektedir. Çocuklar işin daima kolay kısmındadır fakat, zor olan; ’’asıl zorluğun ne olduğudur’’..!! Çocuklar tarafından bakıldığında; İtaat, saygı ve sistematik uyum kuralları kabul edilecek; veya, yan çizecek maddelerle sulandırılacaktır!? “KADER kapıyı iki kere çalar” derler; bu sözün doğruluk payını kabul edenlerden biri olduğumu ve yaşadığımı belirtmeliyim. Çünkü; ancak “ikinci kapı çalınışından itibaren” ailenin tüm fertleri farkındalık çemberindeki yerlerini almaya yetkin olabiliyorlar... Aksi halde, hem şirketler sahipleriyle beraber batar, hem de ülkenin gelişimi daima sekteye uğrar..!

Eğer Babadan sonraki ikinci nesil bu geçişi (biraz geç de olsa) yapabilmişse eğer; üçüncü nesil biraz daha planlı ve başarılı bir çizgiyi oluşturabilirler. Her şeyi bizler bilemeyiz, dünyadaki dev firmaların geçmişi ile bizim şimdiki davranışımızın benzerliğini kabul edersek, işimiz biraz daha kolaylaşır. Dünya firmaları son 50 yılda birbirini tekrar eden başarılarla yarışarak ait oldukları ölçeklerdeki yerlerini almışlardır. Buna mukabil teknolojik zıplamanın baş döndürücü hızı ile GLOBAL BABALAR kuralları altüst etmeye devam etmektedirler. Steve Jobs, İphone teknolojisi ve markası ile (Dünyanın öğretmeni kimliğiyle) son on yılda her şeyi altüst etmiştir.

Sanayi devriminin(Endüstri 4.0) aşamasında olduğumuz son 10 yılda başaranların ezici baskısı; başaramayanların elinden, geleceğe ait ne varsa hepsini almaya göz dikmiş haldedir. Devlet politikalarının yetemediği yerlerde Taider ve varsa benzeri STK’ların hayırlı çizgideki başarılı çalışmaları, endüstriyel toplumun dizayn edilmesinde ciddi emekler vermektedir. Yakın günlerden itibaren ülkemizin çok taze kuruluşu TAİDER etrafında önce üyelik, sonra faal katılımcılık seyrinde koşar adım yer alma gereğimizi ıskalamayalım diye bu mütevazı satırlardan seslenmek istiyorum. TAİDER GÜÇLENİRSE, YASALARA GÜÇLÜ DESTEK VERİR.

TAİDER (Türkiye aile işletmeleri derneği) şuan ki konumunda Ülkemizin en ikna edici ve en çok fayda sağlayan bu kabildeki kuruluşudur. Her yıl düzenli zirve etkinlikleriyle (Görünmez ama hissedilir şekilde) yükselmekte olan tüm aile şirketlerinin gelecek nesline “doğru adımlarla nasıl yürünür” sorumluluğunu aşılamaktadır. Uluslararası koordinasyonla Türkiye’den katılımları organize ederek kendi içimizde güven ve faydayı hızla çoğaltmaktadır. Ayrıca; Dünya aile şirketleri birliği FBN (Family Business Network) 27. Üyesidir.. Lütfen merak edin ve yaklaşın…