SON DAKİKA
Hava Durumu

Herşeyi devlet yapmaz..

Yazının Giriş Tarihi: 05.06.2017 18:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.06.2017 18:44

 

·        Ülkemizin üniversite sayısının 200 rakımını aştığını bilmek hepimiz için ayrı bir gurur ve huzur vesilesidir. Buna rağmen; yüzbinlerce yeni mezun ve eş değerinde yeni öğrencinin eğitime başlaması haberleri, ülkemizin kişi başı yıllık gelirinin 25.000 dolar olduğunun müjdesi olmalıydı…;  Nerde bu mezunlar? Nerde bu muazzam üretim gücü? Niçin halen orta gelir tuzağından kurtulamıyoruz? Bu rakamsal ve mahrem gerçekler neden bizi uyandırmıyor şaşarım!? Benim gibi şaşırmış koca bir kitle kim bilir ne ıstırap çekiyordur? Hiç şaşırmayanların oransal değerini ise aklıma getirmek istemiyorum…! Bu soruların cevaplarını herkes biliyor, fakat kimse dile getirme zahmetine katlanmıyor gibi bir his taşımaktayım. 45. Yılını idrak eden iyi bir sanayici, iş ve meslek adamı olarak bilgi ve yorumlarımı benden isteyen değerli otoriteye harfiyen doğruları yazmak mutlak bir gerekliliktir.

·        Örnek olarak; makine mühendisliğini ve hatta tasarım mühendislerini de katarak ilk sorumuz şu olmalıdır. Bu evlatlarımız çocukken bir tahtaya çivi çakmış mı? O tahtayı keserek bir obje yapmaya çalışmış mı? Kendisine alınan oyuncakları merakla kurcalarken mi bozarak koca bir öbek yapmışlar? Yoksa; Kırarak ve hodbince davranarak mı çöpe atmışlar?  Anne ve babalar bu samimi soruları çoğaltarak cevaplamayı denesinler bir kere. Aynı samimiyetle acı cevapları kendileri vereceklerdir muhakkak… Ama çözüm önerilerini toplayıp tasnif ederek önemlilerini ortaya koyacak olan neresidir halen ben dahi bilemiyorum! Bu kimin işidir? Devletin ilgili bakanlıklarıdır dersek cevabın yarısını vermiş oluruz! %51 bizimdir! Yani vatandaşın kendisine aittir bu cevap ve sorumluluk..

·        ‘’Ağaç yaşken eğilir’’ diyen bir atasözümüze rağmen, asla; çocuklar hiçbir şeye el sürmeden, pazarda bir şey satıp birkaç lira kazanmadan yüksek tahsil yapmış oluyorlar.. Bu evlatlar bizim, ama zihinleri ve beyinlerini bomboş bırakmışız. Nasıl yaptık da böyle bir sonuç doğdu? Makine mühendisi, makine hakkında kitap okuyarak geçer not almış; tasarım mühendisi  hiçbir malzemenin bilimsel yapısını anlayıp incelemeden (süper tasarımlar) yapar olmuş!! Reel üretim dünyasında, ülke ortalamasına göre; ancak %2,5 oranında fakülte mezunu iş başı yaptırılabilir değerlemesine sahiptir. Anlı şanlı üniversite hocalarımızın (bir kısmının) becerileri hakkında; (toplama bilgi parçacıklarından oluşan varsayım dosyalarına göre…!) hiçbir sanayicinin pozitif kanaatinin ve hatta saygısının olmadığını üzülerek savunanlardanım…

·        ‘’Üretmeyi bilmeyen toplumların tüketim katliamı insafsızca olur’’ Sözü bana aittir. Uzun uzun anlatmakla bir yere varılmayacağını biliyoruz… Ama çare nedir dersek; şaşılacak şekilde esrarengiz bir suskunluk ile baş başa olduğumuzu göreceğiz… Kimse bizi bu derin kuyulardan çıkarmayacaktır, bunu bilelim.. Hatta; bol ikramlar yaparak, gönlümüzü hoş ederek bu karanlık kuyularda kalmamız için ikna bile edecekler. Bunun üstüne koro halinde “bizi istemiyorlar-kıskanıyorlar” mı diyeceğiz..? Her birimiz omuzlarımıza basarak çıkacağız; en son kalanı da el vererek kurtaracağız. Bu niyeti paylaşırsak eğer; ancak o zaman Yüce Allah’ın aziz yardımını alacağımıza eminim…!

·        Peki ne yapalım? Son birkaç yıldan beri dünya genelinde MAKER (yapıcı) hareketi olanca hızıyla seyrederken; gelişmeleri dahi milletçe izlediğimizden emin değilim! “Kafası, kalbi ve elleriyle yaptığı en kötü obje veya oyuncak dahi, çocukta çok derin pozitif hisler yaratır.” Çünkü, biraz daha iyisini yapabilme arzusu çocuğu alev alev saracaktır.. Birkaç denemenin sonucunda bile (parlak ve zeki pırıltısı olmadığını zannettiğiniz) çocuğunuzun cevherini hayretle keşfedeceksiniz.. Milli bir politikamız hiç olmadığı için, sadece tüketen (sözde üreten..) milletler topluluğundan olduğumuzu ısrarla ve üzülerek savunuyorum.

·        EML mezunlarının eli makineye değmediği halde, 4 yıllık emeğinin boşa harcanmasının vebalini kimin taşıması gerektiğini düşünmek için artık çok geç! Hızlı üretimi dünya öğrendi; Kitlesel üretim teknolojilerini geliştirdiler… Bazı ülkelerin ise; ucuz ve kalitesiz (hatta zehir içeren) mallarını satın almak gafletinden nasıl olup da kurtulabileceğimize endişeyle bakıyorum. Acil olarak; 4-6 yaş grubu ile 7-12 yaş grubuna en basit manadaki becerilerden başlayarak alet, takım, malzeme edindirerek, çizgilerden oluşan şekiller beraberinde “bu benim” diyebileceği nesnelerin yapımını teşvik etmeliyiz. Nerde bu okullar? Yok!! ‘’ öyleyse niye konuşuyorsun?” derseniz cevabım hazırdır… ‘’Hissettiğin kadar varsın; öyleyse her şeyi hissettiğin doğrultuda yaparsın.’’ diye bir cümleyi şimdi uydurdum. Zaten kaygısını taşımadığımız şeyin nesini hissedebiliriz ki?? Çok acil olarak en az masraflı şekliyle kodlama laboratuvarı anlamında minnacık sınıflar kurularak çocuklarımızın kodlamayı öğrenmelerini sağlamalıyız! ‘’Kodlamazsan, kodlarlar’’ paradoksu içinde olduğumuzu fark etmek adına sosyal medya çılgınlığının bize ne kadar lüzumsuz işler yaptırdığını anlamaya çalışalım yeter!

·        Başka? Hemen basit aletlerden oluşan bir takım çantası edinilmeli; çocuk ahşap malzemeyi delmeyi, kesmeyi, çakmayı, vs. denemeli. Bir adım sonrasında MAKER (yapıcı) dergileri evlere girmeli ve eğitim merkezlerine götürülerek çocuğun becerileri, üretimin ilk ayağına hazırlanmalı. Hemen devamında 3.D/üç boyutlu yazıcılarla zararsız (PLA) plastik çubukların ergitilmesi teknolojisine dayalı çok ekonomik yazıcılarla tanıştırılmalı. Bu Flaş konu ile dünya gençliği çok hızlı bir şekilde yol almaktadır.. Bu makinelerin yerli üretim olanlarına 2-4 bin TL aralığında ulaşılabilmektedir. Konu ‘’Bana ne’’  diyemeyecek kadar ciddi ve acildir. Bursa’ da bu saydıklarımı yapan BTM-Büyükşehir Teknoloji merkezi ve benzeri özel merkezler çoğalmaktadır. Yarın çok geçtir diye diye büyük laflar ettik ama gene de geç kaldık! YALAN MI? Dostlar… Son kez soralım o zaman; BU KİMİN İŞİ?...

              (PLA-mısır içerikli filament)

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.