İnsanların; çalışması ve bilgileri sonucunda ürettikleri mucizeler dışında mucize yoktur! Düşmanlarını mucizevî yolla kovacak; fakirliği ortadan kaldıracak, refah ve aydınlığı (eğitimi) ekecek herhangi bir mehdi yoktur! Mehdi, bizim tembelliğimizin adıdır! Sıkıntılar ve sorunların ağırlığı; imkânlar ve mücadele vasıtalarıyla kıyaslanmayacak derecede büyük olduğunda, güçsüzlüğümüzden dolayı büyüttüğümüz yalancı bir umuttur!
Başkalarının yardımına güvenmek ayrı bir batıl inancın şeklidir. Belirli İslam ülkelerince; fedakâr dost veya azılı düşman aramak alışkanlığımız oldu ve bu durumu “dış siyaset” olarak isimlendirdik. Ne gerçek dost ne de hakiki düşman olmadığını anladığımız ve kendi sorunlarımız için “düşmanın felaket planlarını” değil; kendimizi suçlu gördüğümüz zaman”!” daha az hayal kırıklığı, sorunların azaldığı ve olgunlaşmamızın başladığı gerçek dönemi yaşarız!
Aslında siyasi ve maddi çıkar beklemeksizin yardım etme hazırlığı içinde olan dostlarımız varsa bile; bu bizim durumumuzu önemli derecede değiştiremez. Çünkü; zenginlik bir ülkeye ithal edilemez! Zenginlik, kendi çalışma esası üzerinde ve o ülkede yaratılmak zorundadır! Elde etmek istediğimiz her neyse, tek başımıza yapmak zorundayız! Bizim yerimize hiç kimse onu yapmak istemez ve yapamaz. Artık bunu böyle biliniz ve kuvvetle inanınız!
İslam Deklarasyonu; Aliya İzzetbegoviç.
Hiçbir takımyıldızının içindeki en parlak yıldız bile: Tek başına hiçbir şey ifade etmez!.
O yönetim - Bu parti;
O iktidar - Bu rejim;
O hoca - Bu tarikat;
Ey mübarek Müslüman;
At bu atâleti artık, at.!
Sende, bende, bizde kabahat.!
Söyle! vatansız sürer mi bu rahat?
Bir kısmımız vakit yetiştiremiyor yapacaklarına;
Diğer kısmımız salmış kendini,
Yapacak niyeti yok! Hangimiz çok?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fahrettin Gülener
Bu değerli lider neden böyle söylüyor?
İnsanların; çalışması ve bilgileri sonucunda ürettikleri mucizeler dışında mucize yoktur! Düşmanlarını mucizevî yolla kovacak; fakirliği ortadan kaldıracak, refah ve aydınlığı (eğitimi) ekecek herhangi bir mehdi yoktur! Mehdi, bizim tembelliğimizin adıdır! Sıkıntılar ve sorunların ağırlığı; imkânlar ve mücadele vasıtalarıyla kıyaslanmayacak derecede büyük olduğunda, güçsüzlüğümüzden dolayı büyüttüğümüz yalancı bir umuttur!
Başkalarının yardımına güvenmek ayrı bir batıl inancın şeklidir. Belirli İslam ülkelerince; fedakâr dost veya azılı düşman aramak alışkanlığımız oldu ve bu durumu “dış siyaset” olarak isimlendirdik. Ne gerçek dost ne de hakiki düşman olmadığını anladığımız ve kendi sorunlarımız için “düşmanın felaket planlarını” değil; kendimizi suçlu gördüğümüz zaman”!” daha az hayal kırıklığı, sorunların azaldığı ve olgunlaşmamızın başladığı gerçek dönemi yaşarız!
Aslında siyasi ve maddi çıkar beklemeksizin yardım etme hazırlığı içinde olan dostlarımız varsa bile; bu bizim durumumuzu önemli derecede değiştiremez. Çünkü; zenginlik bir ülkeye ithal edilemez! Zenginlik, kendi çalışma esası üzerinde ve o ülkede yaratılmak zorundadır! Elde etmek istediğimiz her neyse, tek başımıza yapmak zorundayız! Bizim yerimize hiç kimse onu yapmak istemez ve yapamaz. Artık bunu böyle biliniz ve kuvvetle inanınız!
İslam Deklarasyonu; Aliya İzzetbegoviç.
Hiçbir takımyıldızının içindeki en parlak yıldız bile: Tek başına hiçbir şey ifade etmez!.
O yönetim - Bu parti;
O iktidar - Bu rejim;
O hoca - Bu tarikat;
Ey mübarek Müslüman;
At bu atâleti artık, at.!
Sende, bende, bizde kabahat.!
Söyle! vatansız sürer mi bu rahat?
Bir kısmımız vakit yetiştiremiyor yapacaklarına;
Diğer kısmımız salmış kendini,
Yapacak niyeti yok! Hangimiz çok?