Devlet, yerli araç hikayesinin son bölümünde parasıyla üretimi durmuş bir aracın dünya kullanım hakkını satın almış, öncelerde bu alışveriş hakkında da bilgi vermemiş, aracın logolarını söküp, “Biz yaptık, yerli araç yaptık” diye tanıtmıştı. Kısa süre içinde arabanın Cadillac BLS olduğu anlaşılınca, 2015 yılında o dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık şöyle demişti:
“Evet, adı geçen markanın platformunu satın aldık. Aksi takdirde sıfırdan bir platform kurmak 1 milyar dolara mal olurdu.”
Açıklama vatandaş için makul gibi görünse de mühendislik bilgisi olanlar sessizce sonucu beklediler. Beklediler çünkü, bu aracın içten yanmalı motor için tasarlandığını biliyorlardı. Yani bu aracın son trend elektrikliye dönüşümü zordu. Ayrıca konu sadece motor değil, aracın tasarımı gereği elektrikli motora enerji verecek pil sisteminin yerleştirileceği yerin de olmamasıydı. Elektrikli motorların torkunun yüksek olması nedeniyle aracın tasarım dinamikleri elektrikli araca dönüşmeye uygun değildi.
Böyle bir yatırımı, vatandaşın parası ile devletin yapması konusunda yorum yapmak istemiyorum. Sonuçta yerli araçta verilen sözün tutulması için çabalanıyordu ama babayiğitler bir türlü bulunamıyordu. “Kendi işimizi kendimiz çözelim” diyenlerin de hatası, etrafta işi bilen olmaması veya söylenenlere kulak asmadan bir şey satın almanın heyecanına kapılmaktı.
BKNZ: Arama motoru, ara, “liyakat”,
Hazır arama motoru dedik, devam edelim. İngilizce “searchengine” tanımının Türkçe karşılığı olarak türetilen “arama motoru”, interneti aramak taramak için elzem bir araç. Yerli araba derken, internet servisleri de yerli akımından payına düşeni aldı. Her ne kadar işi tarif ederken marka kullanmak doğru olmasa da, yerli sosyal medya yerine yerli Facebook, yerli arama motoru yerine yerli Google konusunda bir beklenti doğdu.
Yerli arama motoruna talep olunca da, Turkcell “Yaani” ismini koyduğu yerli arama motoru projesini açıkladı. Açıkladı açıklamasına da açıklamadan kısa süre sonra internet dâhileri Yaani’ye ait sistemin diğer arama motorlarının sunduğu verileri çekip kullandığını hatta bu verileri sunmak için bile hazır bir sistemi yabancı şirketten kiraladığını ortaya çıkardı.
Devamında Rus arama motorunun global pazara açılamaması nedeniyle ülkelere göre isim değiştireceği ve Yaani projesinin de bunun bir sonucu olduğu konuşuldu.
Arabada Cadillac BLS süreci bu sefer arama motorunda da yaşanıyordu. Kelli felli koca koca CEO’lar basın açıklaması yaparken aynı yerli araçta olduğu gibi ortaya çıkmayacak mı sandılar? Yoksa yerliye talep rüzgarında yelken mi şişirmeye çalıştılar, belirsiz…
Vatandaşın zekasını sorgulayan hamleler yaparak milli ve yerli duygularla oynanması can sıkıyor. Daha fenası umutsuzluk pompalanmasına sebep oluyor. Teknoloji ve bilimin zorlama ile üretilemeyeceğini artık anlamalı ve üretimin ortamını kurup, gençleri bilime dayalı eğitim sisteminden geçirip daha sonra hasat gününü beklemeliyiz. Bu işin başka bir yolu yok “Yaaaaani” !
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dağhan Uzgur
Yerli Motor
Devlet, yerli araç hikayesinin son bölümünde parasıyla üretimi durmuş bir aracın dünya kullanım hakkını satın almış, öncelerde bu alışveriş hakkında da bilgi vermemiş, aracın logolarını söküp, “Biz yaptık, yerli araç yaptık” diye tanıtmıştı. Kısa süre içinde arabanın Cadillac BLS olduğu anlaşılınca, 2015 yılında o dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık şöyle demişti:
“Evet, adı geçen markanın platformunu satın aldık. Aksi takdirde sıfırdan bir platform kurmak 1 milyar dolara mal olurdu.”
Açıklama vatandaş için makul gibi görünse de mühendislik bilgisi olanlar sessizce sonucu beklediler. Beklediler çünkü, bu aracın içten yanmalı motor için tasarlandığını biliyorlardı. Yani bu aracın son trend elektrikliye dönüşümü zordu. Ayrıca konu sadece motor değil, aracın tasarımı gereği elektrikli motora enerji verecek pil sisteminin yerleştirileceği yerin de olmamasıydı. Elektrikli motorların torkunun yüksek olması nedeniyle aracın tasarım dinamikleri elektrikli araca dönüşmeye uygun değildi.
Böyle bir yatırımı, vatandaşın parası ile devletin yapması konusunda yorum yapmak istemiyorum. Sonuçta yerli araçta verilen sözün tutulması için çabalanıyordu ama babayiğitler bir türlü bulunamıyordu. “Kendi işimizi kendimiz çözelim” diyenlerin de hatası, etrafta işi bilen olmaması veya söylenenlere kulak asmadan bir şey satın almanın heyecanına kapılmaktı.
BKNZ: Arama motoru, ara, “liyakat”,
Hazır arama motoru dedik, devam edelim. İngilizce “search engine” tanımının Türkçe karşılığı olarak türetilen “arama motoru”, interneti aramak taramak için elzem bir araç. Yerli araba derken, internet servisleri de yerli akımından payına düşeni aldı. Her ne kadar işi tarif ederken marka kullanmak doğru olmasa da, yerli sosyal medya yerine yerli Facebook, yerli arama motoru yerine yerli Google konusunda bir beklenti doğdu.
Yerli arama motoruna talep olunca da, Turkcell “Yaani” ismini koyduğu yerli arama motoru projesini açıkladı. Açıkladı açıklamasına da açıklamadan kısa süre sonra internet dâhileri Yaani’ye ait sistemin diğer arama motorlarının sunduğu verileri çekip kullandığını hatta bu verileri sunmak için bile hazır bir sistemi yabancı şirketten kiraladığını ortaya çıkardı.
Devamında Rus arama motorunun global pazara açılamaması nedeniyle ülkelere göre isim değiştireceği ve Yaani projesinin de bunun bir sonucu olduğu konuşuldu.
Arabada Cadillac BLS süreci bu sefer arama motorunda da yaşanıyordu. Kelli felli koca koca CEO’lar basın açıklaması yaparken aynı yerli araçta olduğu gibi ortaya çıkmayacak mı sandılar? Yoksa yerliye talep rüzgarında yelken mi şişirmeye çalıştılar, belirsiz…
Vatandaşın zekasını sorgulayan hamleler yaparak milli ve yerli duygularla oynanması can sıkıyor. Daha fenası umutsuzluk pompalanmasına sebep oluyor. Teknoloji ve bilimin zorlama ile üretilemeyeceğini artık anlamalı ve üretimin ortamını kurup, gençleri bilime dayalı eğitim sisteminden geçirip daha sonra hasat gününü beklemeliyiz. Bu işin başka bir yolu yok “Yaaaaani” !