SON DAKİKA
Hava Durumu

Hiç tren gelmeyen gar

Yazının Giriş Tarihi: 14.06.2022 12:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.06.2022 12:52

Osmanlı’nın son yıllarında Mısır Hıdivi de Osmanlı’ya başkaldırmış ve son varılan anlaşma Muğla ilinin de içinde olduğu bazı kıyı bölgelerini kendi yönetimi alanına dahil etmişti. Son hıdiv Abbas Hilmi Paşa, Mısır’dan yatıyla geldiği, çok sevdiği Dalaman’ın Sarsala koyunun da içinde olduğu verimli geniş ormanlık arazileri içeren köye, av ve dinlenmek için geldiği zamanlarda daha rahat konaklayabilmek için bir av köşkü yaptırmak ister. 1900’lerin başında Fransızlar Mısırda çok etkindirler, Fransız bir mimara projenin siparişini verir. Aynı mimara bir de İskenderiye için tren garı projesi de sipariş eder. Av sezonuna yetişsin diye köşkün inşaatı çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilir. Ne var ki, o sene av sezonu için Dalaman’a gelen Abbas Hilmi Paşa, acı bir gerçekle karşılaşır:

 

Nasıl olduysa projeler karışmış, Tren garı projesi Dalaman’a gelmiştir. Dalaman’a bugün artık TİGEM yönetim binası olarak halen kullanılmakta olan dört başı mamur bir tren istasyonu yapılmıştır. Hatta köylüler ve Mısır’dan getirilen işçilerin, sonradan söktürülen bir bilet gişesi ve birkaç parça da ray yaptıkları da bilinmektedir.  İstanbul’da bugün Hıdiv kasrı olarak bildiğimiz ve başka birçok mal varlığı olan paşanın o günden sonra hiç Dalaman’a ve av yapmaya gelmediği söylenir.

 

Eğer çalışanlarınızla iletişiminiz tek yönlü ve hatta çok kısıtlıysa, onların yaptıklarından ve yapamadıklarından da siz sorumlusunuz.  Bugün birçok işletme, gerçek kapasitesinin çok altında işler üretmektedir. Abbas Hilmi Paşa, çalışanları ile açık iletişim içinde olsaydı, mutlaka projelerin karışmış olduğunu, yapılmak istenen projenin İskenderiye’de planlanan tren istasyonu olduğunu birileri fark edecek ve hata geri dönülebilir bir aşamada düzeltilebilecekti. Paşa ne kadar pişman oldu, bundan ders aldı mı bilemiyoruz. Ama bugün işletmelerimizin bu örnekteki kadar ciddi iletişim problemleri olmasa da değişik seviyelerde bu sorun hem yatayda, birimler arasında, hem dikeyde, yönetim seviyeleri arasında yaşanmaktadır. Özellikle yatayda iletişimsizlikten oluşan problemler yüzünden hedefler zamanında tutturulamamakta, ürün ve hizmet kalite seviyeleri düşmektedir.  

 

Bu olayı biraz derin sorgulayınca, şahsen çalışanları düşündüm.  Acaba aralarından birisi “Bu işte bir yanlışlık olmalı, Paşa niye böyle bir binayı burada istesin?” diye düşünmüş müdür? Bence pekâlâ düşünmüştür. Ama “Neme lazım, karıştırmayayım şimdi, başıma bir şey gelmesin…” demiştir. Peki bir test yapalım, aynı olay Hindistan’da ve İsrail’de olsa, tren garı yanlış yere inşa edilir miydi? Emri veren yine bilgi vermiyor olsa, ortada açık bir iletişim olmasa çalışanlar nasıl davranırlardı. Görüşüm, Hindistan’da da aynı inşaatın yapılacağı, ama İsrail’de kesinlikle bu inşaatın yapılamayacağıdır. “Kültür, stratejiyi kahvaltıda yer” diye bir söz var, maalesef bu durumda bir diğer sorumluyu da ortaya bu söz koymaktadır. Ortadoğu ve yakın coğrafyamızda İsrail istisnası hariç çalışanların yönetimin verdiği kararı sorgulama ve içselleştirmesi gibi bir kültür yoktur. Israil’e iki kere gitme şansım oldu, “Startup Nation” (Saul Singer, Dan Senor – 2009) kitabını okuyabilmiş ve anlattıklarının doğruluğunu gözlemleyebilmiştim de bu sayede. Keşke birileri bu kitabı Türkçe’ye çevirse. Yıllarca çalıştığımız İsrailli firmalar ve Yahudi dostlarımızda gördüğümüz bu yeti, aslında işlerin yolunda gitmesi için iyi bir sigorta.  Kitabı okumadan ve İsrail’i görmeden önce, anlamlandıramadığım bu itiraz ve her şeye soru sorarak yaklaşma kültürü aslında iş dünyası için çok gerekli bir katman. Neyse ki, yeni nesil, özellikle Z kuşağı ve sonrasında bu “neme lazımcılık” artık epey az ve bizler de daha çok sorgulayan bir kültüre doğru evriliyoruz. 

 

Demek ki,  ne dersek kabul eden, bir dediğimizi iki etmeyen bir hiyerarşi artık hızla terk etmemiz gereken bir kültür. Bir dediğimizi iki etmeyen, gözlerimizin içine bakan çalışanlar yerine sorgulayan, itiraz eden çalışanlarımız varsa, onları gözbebeğimiz gibi korumamız lazım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.