Beyaz yakalılar ve politikacılar yapay zekayı sevdi

2028'de 998 milyar dolarlık hacme ulaşacak

Bilişim Sanayicileri Derneği'nin (TÜBİSAD) son yayınladığı rapora göre, 2028 yılında bu pazar payının 998 milyar dolar hacme ulaşması bekleniyor. Yurt içi ve yurt dışındaki birçok şirket, bu alana yatırımlar yapmaya başladıklarını duyurmaya başladı ve AR-GE çalışmalarını hızlandırdıklarını ifade ettiler. Amerikan ve Çin borsalarında yapay zeka teknolojisi üzerine çalışan teknoloji şirketlerinin hisse senetleri fiyatları ve kripto varlıklardaki yapay zeka tokenları (Fet, Agix vb.), piyasa daralmalarına rağmen ayakta kalmak için direnç gösteriyor. Tesla'nın sahibi Elon Musk'ın da kurucu üç ortağından biri olduğu OpenAI şirketinin geliştirdiği ChatGPT ve DALL-E gibi programların yanı sıra Midjourney, Canva gibi yüzlerce yapay zeka programı iş hayatında aktif olarak kullanılmaya başlandı bile.

ABD'den 140 milyon dolarlık fon

Z kuşağı, sosyal medya içeriklerini yapay zeka destekli hazırlayarak ve ödevlerinde dil modüllerinden faydalanarak bu teknolojiyi benimsiyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Mayıs ayı başında yapay zeka için ekstra 140 milyon dolarlık bir fon sağlayacaklarını duyurdu. Resesyon ve temerrüt korkusuna rağmen Amerika, yapay zeka ve yeni teknolojilere karşı yatırımlarını azaltmıyor. Çin ve Hindistan da geride kalmamak için yapay zeka alanındaki yatırımlarını arttırdı. Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Jin Zhuanglong, Çin'in yapay zeka, biyolojik imalat ve otonom araç alanlarına odaklanacağını duyurdu.

 Beyaz yakalılar adapte oldu

Z kuşağı başta olmak üzere beyaz yakalılar ve hatta politikacılar, bu teknolojiye hızlı bir şekilde adapte olmuş gibi görünüyor. Ancak ülkemizde durum farklı bir boyutta. Etik olmadığı su götürmeyen ve hatta Türk Ceza Kanunu kapsamında suç sayılabilecek yapay zeka ile oluşturulmuş videolar ve içerikler, medyada saatlerce, günlerdir konuşuluyor. Televizyonlarda, YouTube kanallarında ve Twitch odalarında binlerce kişi tarafından tartışılıyor ve hatta siyasete yön veriyor. Dünyayı ve yaşamı değiştirecek teknolojik devrim, sığ ve basit bir alana hapsediliyor. Türk müteşebbisler, mühendisler ve yazılımcıların bu alandaki başarıları doğru bir şekilde anlatılmıyor. Bilim insanlarının etik ve ahlak tartışmaları ise yayınlanmıyor.

Bu teknolojik gelişmelerin insan ve toplum üzerindeki etkilerini ve yapay zekanın adalet ve eşitlik prensipleriyle uyumunu şimdilik soru işareti.