SON DAKİKA
Hava Durumu

#Z Kuşağı

Ekometre - Z Kuşağı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Z Kuşağı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gençler işverenden çalışana saygı bekliyor Haber

Gençler işverenden çalışana saygı bekliyor

Dünya çapında 1,5 milyon gencin istihdam pazarına yönelik algılarını ölçen ve işveren markası araştırmalarında küresel otorite kabul edilen Universum tarafından gerçekleştirilen En Çekici İşverenler Araştırması’nın Türkiye etabının 13. yılı tamamlandı. Türkiye’nin en kapsamlı gençlik araştırması, ülkenin önde gelen 63 farklı üniversitesinin İktisadi ve İdari Bilimler, Mühendislik, Bilişim Teknolojileri, Fen, Sağlık, Tıp, Edebiyat, Hukuk, Eğitim ve Sosyal Bilimler fakültelerinde öğrenimine devam eden 24 bin 129 üniversite öğrencisiyle, bu alanlardan mezun 12 bin 87 profesyonelden edinilen iç görülerle sonuçlandı. Araştırma, 2025 yılında önceki 12 yıla kıyasla Türkiye’deki yetenek pazarına dair daha kritik ve dikkat çekici veriler sundu. Gençlerin Mesajı Net! Universum Türkiye Direktörü Evrim Kuran, araştırma kapsamında gençlerin işverene verdiği mesajları şöyle açıkladı: “Bu yılki araştırmamızda gençlerin işverenlerden beklentilerini daha net görebilmek için işveren markası niteliklerini yeniden yapılandırdık. Önceki yıllarda 40’tan fazla başlık altında incelediğimiz unsurları 24 temel niteliğe indirerek daha güçlü ve hedef odaklı bir çerçeve oluşturduk. Katılımcılar yalnızca hangi niteliklerin onlar için önemli olduğunu değil, bu niteliklere hangi anlamları yüklediklerini de paylaşarak bize derinlemesine içgörüler sundular. Bu yılın en dikkat çekici bulgusu ise güçlü bir ortak mesaj oldu: Çalışana saygı. Üniversite öğrencilerinin %75’i, profesyonellerin ise %84’ü için artık bir erdem değil, bir önkoşul, bir eşik. Saygı; çalışanın yalnızca bir ‘kaynak’ değil, bir insan olarak görülmesi demek. Emeğin karşılığını alabilmek, adil davranmak, kapsayıcılığı sözde değil eylemde göstermek, liyakatin öncelikli olması ve herkesin kendini özgürce ifade edebileceği alanların yaratılması anlamına geliyor. Ne var ki, araştırmamızın bir başka önemli bulgusu, katılımcıların büyük kısmının Türkiye’de liyakat kültürünün zayıf olduğunu düşünmesi. Üniversite öğrencilerinin %57’si, genç profesyonellerin %67’si, deneyimli profesyonellerin %69’u bu görüşte. Bu tablo bize, saygının ve liyakatin yalnızca dile getirilen değerler değil, iş yaşamını şekillendiren somut uygulamalar olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.” Tünel Modeli Fark Yarattı Evrim Kuran, araştırma metoduyla ilgili ise şunları söyledi: “Araştırmamızı Ocak – Haziran 2025 döneminde, Türkiye genelinde internet ortamında yürüttüğümüz anketlerle gerçekleştirdik. Bu yılki çalışma, üniversite öğrencilerinden deneyimli profesyonellere kadar geniş bir yaş ve deneyim aralığındaki bireylerin işverenleri çekici kılan unsurlar konusundaki beklentilerini 24 temel işveren markası kriteri üzerinden inceliyor. Kullandığımız tünel modeli, listelenen organizasyonların işveren markası algılarını ölçerken hedef performans indikatörleri geliştirmesine de yardımcı oluyor. Modelin ilk adımı olan farkındalık aşamasında katılımcılar, işveren olarak tanıdıkları işverenleri seçiyor. İkinci adım dikkate alma aşaması; burada katılımcılar, çalışmayı düşünecekleri işverenleri belirtiyor ve herhangi bir sınır olmadan diledikleri kadar organizasyon işaretleyebiliyor. Son adım ise idealleşme aşaması: gençler, çalışmayı düşündükleri işverenler arasından en çekici buldukları beş işvereni seçiyor. Organizasonların performanslarını ölçerken kullandığımız indirgenme oranları, yani conversion rate’ler, bu adımlar arasındaki geçişlerdeki değişimler analiz edilerek hesaplanıyor. Dolayısıyla işverenlere tavsiyemiz yalnızca sıralamaya odaklanmamalarıdır. Çünkü işveren markası başarınız sadece listedeki konumunuzla ölçülmez; asıl önemli olan, bu adımlar arasındaki indirgenme oranlarınızdır. Bu oranlar, işveren markası yolculuğunuzda hangi noktada güçlendiğinizi ya da nerelerde gelişim alanı bulunduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Bu dosyada, her yıl olduğu gibi, yalnızca sıralamalar değil, araştırmada ortaya koymayı amaçladığımız birçok farklı iç görüye dair bilgi sahibi olacaksınız. Araştırma, önceki yıllara göre değişen çekicilik unsurları, öğrenci ve profesyonellerin kariyer profilleri, iş yaşamından beklentileri, etkilendikleri kaynaklar gibi birçok kritik bulguyu edinmemizi sağladı. Bununla birlikte, dünyanın 50’den fazla ülkesinde gerçekleşen araştırmanın Türkiye bacağında Türkiye’ye özgü sorularımız ile gençlerin psikolojik güvenlik halleri, liyakat algıları, yurt dışında yaşamaya dair eğilimleri gibi bulguları da inceleyebiliyoruz.” Dünya ile Karşılaştırmalı Sonuçlar PMB 2025’te 10 Aralık’ta gerçekleşecek olan People Make The Brand Konferansı’nda Universum – Türkiye’nin En Çekici İşverenleri araştırması sonuçları dünya karşılaştırmaları ile paylaşılacak. Araştırmanın genel sonuçlarına dair Evrim Kuran tarafından yazılan makale yayında; diğer detaylar, rapor ve workshop çalışmaları için info@evrimkuran.com adresine mail gönderebilirsiniz.

Z Kuşağı ve Yapay Zeka birlikte evriliyor Haber

Z Kuşağı ve Yapay Zeka birlikte evriliyor

2000 yılı ve sonrası doğan bireyler, daha bilinen ismiyle Z kuşağı, dijital çağın çocukları olarak tanımlanıyor. Teknolojinin hızla geliştiği dönemde doğan ve büyüyen bu nesil için, yapay zeka gibi kavramlar, günlük hayatın doğal parçalarından biri. Ancak Z Kuşağı'nın yapay zekayla olan ilişkisi, yalnızca kullanıcı düzeyinde kalmıyor; bu nesil, aynı zamanda yapay zekanın şekillenmesinde ve toplum üzerindeki etkilerinde de aktif bir rol oynuyor. Günlük Hayatta Z Kuşağı – Yapay Zeka Etkileşimi Z kuşağının, yapay zeka teknolojilerinin günlük yaşamda getirdiği kolaylıkların farkında olduğunu ifade eden Palamar Teknoloji Kurucusu ve CEO’su Onur Candan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Z kuşağı düşünce yapısı olarak benmerkezci ve pratik bir anlayışa sahip. Dizi, film, müzik, sosyal medya, e-ticaret gibi çeşitli platformlarda yapay zekayı kullanarak kişiselleştirilmiş önerilerle, kişisel deneyimler yaşamayı tercih ediyorlar.  Yapay zeka tabanlı asistanlarla (Siri gibi…) kolay ve hızlı bir şekilde bilgiye erişim sağlıyorlar. Instagram ve TikTok gibi uygulamalar, uzun zamandır yapay zeka algoritmalarıyla Z kuşağının ilgisini çekmeye yönelik içerikler sunuyor ve gelişimlerini bu kuşağın tercihlerine göre planlıyorlar. Z Kuşağı, yapay zekanın sağladığı araçlarla yaratıcılığını ve öğrenme süreçlerini de dönüştürüyor. Herhangi bir profesyonel bilgiye sahip olmadan tasarımlar yapma ya da çeşitli platformlardan dil öğrenme gibi becerileri yapay zeka ile kazanabiliyorlar.” Z Kuşağı Risklerin Farkında Z Kuşağının yapay zekanın avantajlarının yanı sıra risklerini de iyi bildiğini söyleyen Onur Candan, “Z Kuşağı, kişisel verilerin nasıl kullanıldığını sorguluyor ve yapay zekanın etik sınırlarını tartışıyor. Ayrıca yapay zeka teknolojilerinin iş gücü piyasasını nasıl değiştireceği de bu neslin gelecek kaygılarından biri. Dezenformasyon ve manipülasyon konuları da Z kuşağı bireyler için büyük sorun. Sosyal medyada yapay zekanın ürettiği sahte içeriklerin (deepfake gibi) yayılması, Z Kuşağı'nın bilgiye olan güvenini sarsabiliyor” dedi. Yapay Zekanın Geleceği Onların Elinde Şekillenecek Onur Candan, Z Kuşağının, yalnızca tüketici olarak değil, yapay zekanın geleceğini şekillendiren yenilikçi bireyler olarak ön planda olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle noktaladı: “Kodlama ve yazılım geliştirme gibi becerilere erken yaşta erişim sağlayan bu nesil, yapay zeka uygulamaları geliştiren, etik kurallar belirleyen ve dijital dünyayı yeniden tanımlayan girişimlere liderlik edecek. Z Kuşağı ile yapay zeka arasındaki ilişki, teknolojiye bağlılık ile eleştirel düşünce arasında bir denge kurma çabasıdır. Bu nesil, yapay zekayı yalnızca bir araç olarak değil, aynı zamanda toplumu dönüştüren bir güç olarak görüyor. Bu dinamik ilişki, gelecekte hem teknoloji hem de insanlığın gelişimi için umut vaat ediyor.”

Z kuşağının % 85 i ruh sağlığının iyi olmadığını bildiriyor Haber

Z kuşağının % 85 i ruh sağlığının iyi olmadığını bildiriyor

Son yıllarda globalde yaşanan birçok gelişme, yalnızca toplumsal değil bireysel düzeyde de olumsuz sonuçlar doğururken bunların başında akıl ve ruh sağlığındaki bozulmalar geliyor. 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü vesilesiyle ruh sağlığı konusunda farkındalığın artırılması için harekete geçen B2Press ise konuya farklı açılardan ışık tutuyor. Harvard Tıp Fakültesi ve Queensland Üniversitesi ekiplerinin 29 ülkede 150 binden fazla yetişkinle gerçekleştirdiği araştırmayı inceleyen Online PR Servisi, ruh sağlığı bozukluklarının yaygınlaştığına ve dünya nüfusunun %50’sinin 75 yaşına kadar en az bir akıl ve ruh sağlığı hastalığıyla karşılaşacağına işaret ediyor. Birinci sırada majör depresyon veya anksiyete geliyor Zihinsel ve ruhsal bozuklukların en yaygın görülen global sağlık sorunları olarak dikkat çekildi. İlk sıralarda majör depresyon veya anksiyete gibi duygudurum bozukluklarının görüldüğünü bildiriyor. İncelemelerinde akıl ve ruh rahatsızlıklarının cinsiyete göre değişiklik ya da benzerlikler içerdiğini fark eden B2Press, kadınlarda travma sonrası stres bozukluğunun, erkeklerde de alkol gibi maddelere bağımlılığının öne çıktığını kaydediyor. Her iki cinsiyette en sık görülen ruh sağlığı problemlerinin başında depresyon ve fobi bulunuyor. Z kuşağının %85’i ruh sağlığının iyi olmadığını söylüyor Akıl ve ruh sağlığı problemlerinin yalnızca cinsiyet değil, yaş gruplarına göre de değişiklik gösterdiğini tespit ettiğini aktarıyor. Gallup ve ve Walton Aile Vakfı’nın 12-26 yaş arası 3 binden fazla kişiyle yaptığı çalışmayı analiz eden B2Press’ten edinilen bilgilere göre, Z’lerin zihinsel ve ruhsal sağlık sorunları da diğer kuşaklara göre farklılık gösteriyor. 18-26 yaşlarındaki bu bireylerin stres, kaygı ve yalnızlık gibi olumsuz duygular yaşadıklarını bildirme olasılıkları, eski nesillere göre çok daha yüksek seyir izliyor. Öte yandan yalnızca 'i ruh sağlığının mükemmel olduğunu söylerken bu oranın aynı grupla 10 yıl önce yapılan araştırmada %52 olması, ruh sağlığı bozukluklarının zaman içinde hızla arttığını kanıtlıyor. Ancak akıl ve ruh sağlığı tedavilerinin global çaptaki yüksek maliyetleri, bu yükselişin durdurulmasını engelliyor. Maliyetler, ruh sağlığı tedavilerini engelliyor Ajansın incelemesine göre, ruh sağlığı hizmetlerine erişim, ihtiyaç duyanların bir kısmı için hâlâ zorlayıcı koşullar içeriyor. Bu da hem küresel hem de ulusal çapta düzenleyici önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Öyle ki akıl ve ruh bozukluklarının en maliyetli sağlık hastalıkları arasında yer aldığını açıklayan Statista da bunların ülkelerin ekonomilerinde her yıl milyarlarca dolar kayba yol açtığını vurguluyor. Buna karşın dünyadaki birçok ülke, bütçelerinin %2'sinden azını ruh sağlığında yeni tespit ve tedavi seçeneklerinin geliştirilmesine harcıyor. Oysa, ruh sağlığının önemini kabul etmek ve daha iyi bir gelecek için bu alana yatırım yapmak, toplumların genel refahını artırmak için hayati bir adım olarak görülüyor.

Z kuşağı esnek çalışma, hız ve yüksek teknoloji istiyor Haber

Z kuşağı esnek çalışma, hız ve yüksek teknoloji istiyor

Kariyer anlamında da farklı bir yaklaşıma sahip olan kuşağın üyeleri maaş odaklı bir kariyer planı yerine esnek çalışma saatlerine sahip, teknolojik olanakların en üst seviyede sunulduğu iş yerlerini tercih ediyor. Günde 8 saatten fazla online olan ve Y kuşağına göre mobil cihazlardan 2 kat daha fazla alıveriş yapan Z kuşağının en önem verdiği konuların başında ise hız geliyor. IBM tarafından yapılan bir araştırma, Z kuşağı üyelerinin yüzde 62'sinin yüklenmesi çok yavaş olan bir uygulama veya web sitesini bir daha tercih etmediğini gösteriyor. 17.07.2023, İstanbul Z kuşağının beklentileri, yaş, kültürel ve coğrafi farklılıklar gibi birçok faktöre bağlı olarak değişse de bu konuda bazı konu başlıkları öne çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre Z kuşağı maaş odaklı bir kariyer planı yerine esnek çalışma saatlerine sahip, teknolojik olanakların en üst seviyede sunulduğu iş yerlerini tercih ediyor. Teknoloji ve otomasyon daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratıyor Dell Teknolojileri tarafından yapılan bir araştırma ise Z kuşağı üyelerinin yüzde 91’inin iş seçerken teknoloji odaklı düşündüğünü ortaya koyuyor. Araştırmaya göre kuşağın üyelerinin yüzde 80’i teknoloji ve otomasyonun daha sağlıklı bir çalışma ortamı yarattığına inanıyor. Çalışanlar modern teknoloji ekipmanlarıyla birlikte anında sohbet edebilecekleri mesajlaşma uygulamalarını tercih ederken gündelik hayatta kullandıkları teknoloji tabanlı araç ve uygulamaları iş süreçlerinde de kullanmayı talep ediyorlar. Z kuşağı günde 8 saatten fazla online Hubspot tarafından yapılan araştırma, Z kuşağı üyelerinin yüzde 74'ünün boş zamanlarını online ortamda geçirdiğini gösteriyor. Günde 8 saatten fazla online olan ve katılımcıların yüzde 35’inin 2 saat ve üzerinde sosyal medya platformlarını kullandıklarını gösteren çeşitli araştırmalar, Z Kuşağı tüketicilerinin mobil cihazlardan alışveriş yapma olasılıklarının Y kuşağına göre 2 kat daha fazla olduğunu da ortaya koyuyor. Hız, en önemli faktörler arasında Hız da bu kuşağın üyelerinin en önem verdiği unsurlar arasında önde geliyor. Yapılan araştırmalar, Z kuşağı üyelerinin yüzde 62'sinin yüklenmesi çok yavaş olan bir uygulama veya web sitesini bir daha tercih etmediğini gösteriyor. Medianova, Z kuşağının en çok kullandığı pazar liderlerine hizmet veriyor Z kuşağının en önem verdiği hız faktörünün de kendileri için büyük önem taşıdığını belirten yerli ve global teknoloji şirketi Medianova CEO'su Serkan Sevim, “Yapılan araştırmalar bir mobil uygulamanın tercih edilmesindeki öne çıkan faktörün ‘hız’ olduğunu ortaya koyuyor. Mobil uygulama kullananların sayısındaki artış işlem trafiğini artırırken uygulamaların da performansını büyük ölçüde etkiliyor. Medianova Aksela ile mobil uygulamaların optimum performans göstermesini sağlayan bir hızlandırma çözümü sunuyoruz.  Z kuşağının en çok kullandığı; e-ticaret, OTT, oyun ve daha birçok sektördeki pazar liderleri, kusursuz bir kullanıcı deneyimi sunmak için Aksela'yı kullanıyor.” diyor. Nitelikli bir yetenek yönetimi yürütüyoruz Sevim, “Genç istihdamını ve üniversite öğrencilerini destekleyen bir kurumuz. Z kuşağı üyelerinin beklenti ve talepleri bizler için oldukça önemli. Eğitim programımızla, öğrencilik hayatı devam ederken Medianova'da deneyim kazanma şansı yakalayan öğrencilere bizimle part-time, mezuniyetleri sonrasında ise tam zamanlı çalışma seçenekleri sunuyoruz.  Tüm süreçlerinde belirli bir oryantasyon sürecine dahil olan genç yeteneklerimiz mentorleriyle birlikte kariyer yolculuklarında tecrübe kazanmış oluyorlar. Ekip ruhumuzu desteklemesi açısından ekibe katılacak arkadaşlarımız adına nitelikli bir yetenek yönetimi yürütüyor, onlardan gelen geri dönüşlere büyük önem veriyoruz.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.