SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yeşil Dönüşüm

Ekometre - Yeşil Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeşil Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yeşil Dönüşüm uluslararası ticaretin kapılarını aralıyor Haber

Yeşil Dönüşüm uluslararası ticaretin kapılarını aralıyor

Bu yıl beşincisi düzenlenen foruma, uluslararası kurumlardan üst düzey konuşmacılar katıldı. Konuşmalarda; ESG koordinasyonunun yönetim, finans ve üretim alanlarında sağlandığı ölçüde, kurumların verimli ve sürdürülebilir sonuçlar elde edebileceği vurgulandı. Katılımcılar, ESG kapsamındaki kazanımlar ve karşılaşılan zorluklar doğrultusunda kurumların daha sorumlu ve sürdürülebilir uygulamalara yönelmesinin önemine dikkat çekti. Ayrıca en güncel trendler ve fırsatlar hakkında içgörüler ve deneyimler paylaşıldı. Forum kapsamında; sürdürülebilir finans, havacılık sektöründe yeşil dönüşüm, enerji verimliliği, ESG girişimlerinde yapay zeka uygulamaları gibi konular ele alındı. Türkiye’deki şirketlerin büyük çoğunluğunun ESG kriterlerine hızla adapte olduğu ifade edilirken, uzun vadede sürdürülebilirliğe ne ölçüde uyum sağlanacağı zamanla görülecek. Küresel Ticaretin Yeni Anahtarı: Yeşil ve Sürdürülebilir Stratejiler BCCT Başkanı Chris Gaunt, OBE, etkinliğin açılış konuşmasında şunları söyledi: “Beş yıldır bu forumu düzenleyerek iş dünyasında ESG ve sürdürülebilirlik konularında farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. ESG, geleceğimizin teminatı olan küresel sürdürülebilirlik için, bireylerden kurumlara kadar tüm paydaşlar için kritik bir platform sunuyor. Türkiye’deki şirketlerin 2030 yılına kadar karbon azaltımına dayalı yeşil stratejiler geliştirmesi hedefleniyor. Yakın gelecekte uluslararası ticaret yapan büyük ve orta ölçekli şirketler ile onların tedarik zincirleri, bu stratejilerle uyumlu değilse Avrupa ve ABD’ye ihracat koşulları zorlaşacak. Karbon ayak izini azaltmaya yönelik programları uygulamayan şirketlerin ise finansmana erişimi giderek daha da kısıtlanacak.” Uzman konuşmacılar, sürdürülebilirliğin 2025 ve sonrasında geleceğe hazırlıklı şirketler için kurumsal stratejilerin merkezinde yer alacağını vurguladı. Çevre odaklı hedefler, toplumsal etki, tedarik zinciri dönüşümü, ESG ile yapay zekâ entegrasyonu gibi gelişmekte olan trendlerin yanı sıra, şirket yönetimlerinin ESG’yi dönüşüm süreçlerinin kalbine yerleştirmesi gerektiğinin altı çizildi. Etkinlik konuşmacılarından BCCT üyesi ve Tloec’in sahibi Matthew Warner, sürdürülebilirlik konusunda hassasiyet duyan herkesin bu bilinci yayma sorumluluğu taşıdığını belirtti. “Yeşil strateji” kavramının sosyal medyada yükselen bir trend hâline geldiğine dikkat çekti. İstanbul Büyükada’da, sebze ihtiyacının doğrudan yerinde üretildiği yeni bir lüks yaşam projesine atıfta bulunarak, sürdürülebilirlik konusunda fark yaratmak isteyen vizyoner geliştiricilerin sektörde sınırları zorladığını ifade etti. Ancak, konut geliştirme alanında gerçek bir dönüşümün sağlanabilmesi için devlet, özel geliştiriciler, danışmanlar ve alıcıların yaşam tarzlarına dair değer değişimlerinin uyum içinde gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. “ESG ve Sürdürülebilir Yatırım Forumu-Türkiye 2025” etkinliğinin gerçekleşmesine katkıda bulunan kurumlar; Limak Yenilenebilir Enerji, Pekin& Pekin, ACCA Turkey, TLOEC

Yeşil dönüşümün faturası hane halklarına yansıyor Haber

Yeşil dönüşümün faturası hane halklarına yansıyor

Sempozyuma katılan uzmanlar, Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi uygulamaların, uluslararası ticarette yeni bir rekabet ortamı oluşturduğunu ve özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerinde büyük bir baskı yarattığını vurguladı. Vergi Hukuku Uzmanı Prof. Dr Funda Başaran Yavaşlar ve Dr. Emre Akın öncülüğünde "Hukuki ve Ticari Açıdan Yeşil Vergiler ve Vergi Teşvikleri" başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenlendi. TOBB İstanbul-Levent Hizmet Binası'nda gerçekleşen sempozyuma, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi Başkanı Osman Dinçbaş, TOBB Vergi Danışma Kurulu Başkanı Fatih Dural, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Kamu Özel Daire Başkanı Sedef Yavuz Noyan ve Trasta Grubu CEO’su Bülent Görer açılış konuşması ve oturum başkanlıklarıyla katılım gösterdi. Sempozyumda, Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, Prof. Dr. Reuven Avi-Yonah, Prof. Dr. Joachim Englisch, Prof. Dr. Feng Long, Dr. Rainald Vobbe, Dr. Emre Akın, Dr. Ali Osman Özdilek, Eray Akdağ, Özgün Çınar, Nadir Gülhan ve Yılmaz Şahin gibi alanında uzman isimler yeşil dönüşüm çerçevesinde ortaya çıkan mali yükler, ülkelerindeki sistem, bunların uluslararası ticaret ile kendi sektörlerine etkileri konusunda fikirlerini açıkladılar. Çevre dostu üretim ve tüketim hane halklarının mali yükünü artıyor. Sempozyumda, çevre dostu üretim ve tüketimin küresel bir zorunluluk haline geldiği ve bu durumun işletmeler ve hane halkları üzerindeki mali yükler konusuna dikkat çekildi. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Vergi Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, çevre dostu üretim ve tüketimin artık küresel bir zorunluluk olduğunu ancak Net Sıfır hedefine ulaşmak için getirilen ve getirilmesi planlanan uygulamaların işletmeler ve hane halkları üzerinde ciddi mali yükler oluşturduğu söyledi. Yavaşlar ‘’ Uluslararası ticareti ve böylece tüketimi daha maliyetli hale getiren mali yüklerin, haklı rekabete ve insanların ihtiyaçlarını karşılaması gerekliliğine en az zarar verecek şekilde biçimlendirilmesi ve gerekli noktalarda işletme ve hanelere destek olunması gerekiyor. Dolayısıyla, çevre dostu üretim ve tüketim, çok katmanlı; insan hayatı, üretim, ticaret ve tüketim beşgeni içinde hassas dengelerin kurulması ve korunması gereken bir konudur.’’ diye konuştu. Avrupa Birliği’nin, Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması üzerinden üçüncü ülkelerdeki işletmeleri de yeşil dönüşüme zorladığını ifade eden Yavaşlar ‘’Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika buna karşılar ve bu sorunu Kasım ayı içinde Bakü’de gerçekleştiren 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın gündemine sokmak istediler, ama başarılı olamadılar. Şimdi, 2025’de Brezilya’da gerçekleştirilecek 30. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda tartışmak istiyorlar. Küresel iklim değişikliğinin ana sorumluları gelişmiş ülkeler olmasına rağmen, bu sorunun çözümünde gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelere bilgi, teknoloji ve mali destek konularında geri durdukları görülüyor. Oysa bu, küresel işbirliğini gerektiren bir sorun. Diğer yandan, 21. Yüzyılda küresel sağlığa yönelik en büyük tehdit olan iklim değişikliğini, çevre dostu üretim ve tüketim ile engelleyebilmek mümkün. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 9 Nisan 2024 tarihinde verdiği Verein KlimaSeniorinnen Schweiz ve Diğerleri İsviçre’ye Karşı davasında Devletlerin, iklim değişikliğinin zararlı etkileri ve risklerinden kaynaklanan yaşam, sağlık, refah ve yaşam kalitesine yönelik ciddi olumsuz etkilerden bireyleri etkin bir şekilde korumak zorunda olduklarını kabul etti. Ancak, bu amaçla alınacak önlemler, işletmeler ve hane halkları üzerinde ciddi mali yükler oluşturmakta. Bu mali yüklerden biri de vergi. Yeşil dönüşüm kaçınılmaz bir süreç olsa da, bu sürecin yönetimi konusunda dikkatli olunması gerekmekte. Yeşil mali yüklerin işletmeler ve hane halkları üzerindeki etkilerini minimize etmek ve adil bir geçiş süreci sağlamak için, hükümetlerin vergi teşvik ve sübvansiyonlar yoluyla işletme ve hane halklarını koruması şart. Bunun için ise, Anayasa’da yapılacak bir değişiklikle, iklim değişikliği, deprem gibi hayati çok az sayıda konu için özel vergi yolu açılmalı, Anayasal sınırlar ve denetim konusunda zayıf kalan fon mali yükümlülüğünden kaçınılmalı‘’ dedi.

Dünya Bankası, 155 milyon dolarlık krediye onay verdi Haber

Dünya Bankası, 155 milyon dolarlık krediye onay verdi

Kredi, Türkiye'deki şirketlerin yeşil dönüşümünü desteklemek ve ülkenin sermaye piyasalarındaki iklim finansmanını artırmak amacıyla değerlendirilecek. Kredi tutarları, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası aracılığıyla kullandırılacak. Bankadan yapılan açıklamaya göre, Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu, sermaye finansmanı sağlanması ve özel sektör sermayesinin harekete geçirilmesi yoluyla Türkiye'deki şirketlerin yeşil dönüşümünü desteklemek ve ülkenin sermaye piyasalarındaki iklim finansmanını artırmak için 155 milyon dolarlık krediyi onayladı. Kredi tutarları Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) aracılığıyla kullandırılacak ve TSKB de bu fonları Türkiye Yeşil Fonu'nun kısmi sermayelendirmesi için kullanacak. Türkiye Yeşil Fonu, yeşil şirketler ile yeşil dönüşüm sürecindeki şirketlere sermaye finansmanı sağlayacak. Fon, Türkiye'nin en büyük varlık yönetimi şirketlerinden biri olan Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi AŞ (Maxis) ile proje kapsamındaki uygulayıcı kuruluş tarafından yönetilecek. Proje büyüklüğü 405 milyon dolara ulaşacak Projenin toplam büyüklüğünün, Dünya Bankası kredisine ek olarak fon ve yatırım yapılan şirket düzeyinde toplam 250 milyon dolarlık özel sermayenin harekete geçirilmesiyle 405 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Proje, şirketlerin karbondan arınma uygulamalarını ve yeşil teknolojilere yaptıkları yatırımları, Yeşil Fon yoluyla özel sermaye sektörünün geliştirilmesini, finansal sektörün çeşitlendirilmesini, şirketlerin çeşitlendirilmiş uzun vadeli finansmana erişimlerinin geliştirilmesini, yüksek şirket kaldıraç oranlarının düşürülmesini, yeşil dönüşüme ve geliştirilmiş iklim eylemine yönelik finansmanın hızlandırılmasını destekleyecek. Yeşil dönüşüm şirketler için önem taşıyor Dünya Bankasının 2022 yılında yayımladığı Ülke İklim ve Kalkınma Raporu'na göre Türkiye'deki şirketleri karbondan arındırmak, iklim değişikliğine uyum sağlamak, ülkenin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmak, büyüme potansiyellerini artırmak ve istihdam yaratmak için yeşil teknolojilere yatırımda bulunması gerekiyor. Enerji sektörü en büyük karbondioksit emisyon kaynağı olarak belirlenirken bu sektörü imalat sanayisi ve tarım sektörleri izliyor. Türkiye'nin belirlediği yeşil hedeflere ulaşabilmesi için şirketlerin karbondan arınmaları gerekiyor. Aynı zamanda, özellikle AB Yeşil Mutabakatı'nın ardından, şirketlerin büyüme potansiyellerini korumaları için karbondan arınmaları önem taşıyor. Şirketler, yeşil dönüşüme yönelik yatırım ihtiyaçları göz önüne alındığında, bilgi transferiyle birlikte uzun vadeli finansmana da ihtiyaç duyacak. Kobi'lere öncelik verilecek Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Türkiye Yeşil Fonu'nun, özellikle KOBİ'ler ve orta ölçekli şirketler başta olmak üzere yeşil veya yeşil dönüşüm sürecindeki yenilikçi şirketlere yapılan yatırımlara öncelik vereceğini belirterek, şunları kaydetti: "Proje aynı zamanda yatırım potansiyeli olan kadınları kapsayıcı şirketleri belirleyerek eşitlikçi yatırımları da geliştirecektir. Bu proje sayesinde, Türkiye'nin finans sistemi özel sermayeyi çekerken özel sermaye sektörü derinleşecek ve fonlardan faydalanacak. TSKB sermaye piyasası faaliyetleri yoluyla yeşil finansmana öncülük etme kapasitesini artıracak. Şirketler, karbonsuzlaşma süreçleri ve yeşil teknoloji yatırımları için uzun vadeli finansmana erişebilecek. Maxis, yeşil yatırım alanındaki fon yönetimi uzmanlık birikimini derinleştirecek."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.