SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ulaştırma Bakanı

Ekometre - Ulaştırma Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ulaştırma Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan'dan Bursa'ya hızlı tren müjdesi Haber

Bakan'dan Bursa'ya hızlı tren müjdesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İnegöl Giriş Kavşağı’nın açılışında yaptığı konuşmada Bursa’ya iki önemli müjdeyle geldiklerini belirtti. Açılışın ardından Bursa Şehir Hastanesi ve YHT Garı Bağlantı Yolları’nın da temelinin atılacağını ifade eden Uraloğlu, ulaşım yatırımlarının kentin sanayisi, ticareti ve üretim gücü için kritik olduğunu vurguladı. Bakan, konuşmasında Türkiye’nin ulaşım altyapısında son 23 yılda kaydedilen dönüşüme ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulunarak, 2026’da Bursa’ya hızlı trenle seyahatin başlayacağını açıkladı. “Yol medeniyettir; sanayi, üretim, turizm, ticaret, emniyet ve dünya ile bütünleşme demektir” İnegöl’ün giriş kapısında, Türkiye’nin doğudan batıya uzanan en önemli koridorlarından birini daha güvenli, daha hızlı ve daha konforlu hâle getirmenin gururunu yaşadıklarını kaydeden Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Biliyorsunuz yol medeniyettir; sanayi, üretim, turizm, ticaret, emniyet ve dünya ile bütünleşme demektir. Ekonomik büyümenin birincil şartı güçlü bir ulaşım altyapısıdır. Karayolu taşımacılığı da aktarmasız, güvenli, esnek, hızlı ve kolay ulaşımın vazgeçilmez ulaşım modu olarak karşımıza çıkmaktadır. Karayolları; gelişmiş ülkeler için hem uluslararası hem de yurtiçi taşımacılık faaliyetlerinde kilit bir rol oynamakta ve adeta lojistik sistemin kılcal damarı olarak hayati bir fonksiyon üstlenmektedir.” “77 ilimizi bölünmüş yollarla birbirine bağladık” Bu gerçeğin bilinciyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde geçen 23 yıl içerisinde karayollarında adeta yeni bir çağın kapılarını araladıklarını dile getiren Bakan Uraloğlu, “Ülkemizin dört bir yanında doğu-batı, kuzey-güney demeden ülkemizi baştanbaşa yüksek standartlı yol ağlarıyla donattık. 2002 yılında 6 bin 101 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızla sadece 6 ilimiz birbirine bağlıyken, yol ağımızı yaklaşık 5 kat arttırıp 29 bin 947 kilometreye çıkararak 77 ilimizi bölünmüş yollarla birbirine bağladık.” dedi. Bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğunu 3 bin 796 kilometreye yükselttiklerini de kaydeden Uraloğlu, “BSK kaplı yollarımızın uzunluğunu da 8 bin 591 kilometreden 31 bin 527 kilometreye ulaştırdık. Yüksek dağları tünellerle, derin vadileri köprü ve viyadüklerle geçtik. Köprü ve viyadük uzunluğumuzu 811 kilometreye, tünel uzunluğumuzu 833 kilometreye ulaştırdık.” şeklinde konuştu. “30 bin kilometrelik dev eşiğe yalnızca bir adım kaldı” Bölünmüş yol uzunluğunda 30 bin kilometrelik dev eşiğe yalnızca bir adım kaldığını dile getiren Bakan Uraloğlu, “Bu, Bursa’dan yola çıksanız, dünyanın çevresinin tam tamına dörtte üçü kadar bölünmüş yol demek. Bursa’dan Çin’in Şangay şehrine yani Büyük Okyanus kıyılarına yaklaşık 3 kez ulaşabilecek bir mesafe demek. Yani gittiniz, döndünüz ve bir daha gittiniz. İnşallah bu yıl bitmeden kısa bir süre içerisinde 30 bininci kilometreye ulaşacağız.” şeklinde konuştu. “Siz üretmeye devam edin, biz yolunuzu açmaya devam edeceğiz” Bahsettiklerinin sadece rakamlar değil bir destan olduğunu ve İnegöl Giriş Kavşağı’nın da bu destanın yeni bir satırı olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, “Bu satır, İnegöl’ün sanayicisine, çiftçisine, esnafına, işçisine siz üretmeye devam edin, biz yolunuzu açmaya devam edeceğiz mesajıdır.” dedi. Bursa’nın; tarihiyle, sanayisiyle, tarımıyla, ihracatıyla Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Uraloğlu, İnegöl’ün ise bu lokomotifin en güçlü motorlarından biri olduğunu dile getirdi. Bakan Uraloğlu, “Mobilya sektöründe dünya markası olmuş, her yıl milyonlarca dolar ihracat yapan, alın teriyle, emekle büyüyen bir ticaret merkezi. İşte bu büyük üretim gücünün, bu bereketli emeğin dünyaya açılan kapısı da güvenli, hızlı ve kesintisiz yollar olmalı…” açıklamasında bulundu. “6 Açıklıklı farklı seviyeli köprülü kavşak olarak tasarladık” Açılışını yaptıkları İnegöl Giriş Kavşağı’nın da bu ihtiyaç için hayata geçtiğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Bu kavşağımızı; 152 metre uzunluğunda, 6 açıklıklı farklı seviyeli bir köprülü kavşak olarak tasarladık. Bağlantı yollarıyla birlikte toplam 1,1 kilometre uzunluğundaki projemiz, Bursa-İnegöl-Eskişehir Devlet Yolu’nun en kritik noktasında yükseldi. Bakın, İnegöl’ümüzün girişinde her gün ortalama yaklaşık 60 bin araç geçiş yapıyor ve bunların neredeyse 5’te biri ağır tonajlı taşıtlar. İşte tam bu yoğunlukta, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini en üst seviyede tutmak, aynı zamanda İnegöl mobilyasını dünyaya ulaştıran tırlarımızı, kamyonlarımızı kesintisiz akışa kavuşturmak için bu kavşağı inşa ettik.” dedi. “Yıllık 1 milyar 250 milyon lira tasarruf sağlayacağız” İnegöl Giriş Kavşağı sayesinde artık şehir merkezine giriş-çıkış yapan araçlarla, transit geçen ağır taşıtların birbirinden tamamen ayrıldığına dikkati çeken Bakan Uraloğlu, “Trafik yoğunluğunu azaltarak daha akıcı bir trafik akışı sağladık. Böylece zamandan yıllık 1 milyar 200 milyon lira, akaryakıttan 50 milyon lira olmak üzere toplam yıllık 1 milyar 250 milyon lira tasarruf sağlayacağız. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da yıllık 308 ton azaltarak hem doğamızı koruyacak hem de temiz bir gelecek için önemli bir adım atmış olacağız.” şeklinde konuştu. “106 kilometrelik güzergahta sinyalize kavşak kalmadı” Söz konusu kavşakla birlikte, Bursa Turanköy Kavşağı’ndan Eskişehir il sınırına kadar uzanan tam 106 kilometrelik güzergahta da artık tek bir sinyalize kavşak kalmadığını dile getiren Uraloğlu, “106 kilometrelik bu hat, tamamen yüksek standartlı, hızlı, konforlu ve kesintisiz bir yol haline geldi. İnegöl’ümüzün sanayicisi, çiftçisi, esnafı artık ürünlerini daha hızlı, daha güvenli ve daha ekonomik şekilde limanlara, iç piyasaya ve ihracat kapılarına ulaştırabilecek. Bu yol, aynı zamanda Ankara’dan, İç Anadolu’dan, Doğu’dan gelen misafirlerimizi, turistlerimizi, iş insanlarımızı İnegöl’ümüze ve Yeşil Bursa’mıza kesintisiz bir şekilde bağlayacak. Hayırlı uğurlu olsun.” Uraloğlu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Biz size ‘Üretin, büyüyün, ihracat rekorları kırın’ diyoruz. Siz de bunu fazlasıyla yapıyorsunuz çok şükür. Biz de sözümüzü tutuyoruz: ‘Siz üretmeye devam edin, biz yolunuzu açmaya devam edeceğiz.’ İnegöl Giriş Kavşağı işte bu sözün, bu ahdin yeni bir nişanesidir. Bu duygu ve düşüncelerle İnegöl Giriş Kavşağı’mızın başta İnegöllü hemşerilerimiz olmak üzere tüm Bursa’mıza, bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” Hızlı tren müjdesi Bakan Uraloğlu ayrıca Bursa’ya hızlı tren müjdesi vererek “Biz inşallah önümüzdeki yıl Bursa’mıza YHT ile seyahat edeceğiz. Yani 2026 yılında biz Bursa’ya yaptığımız ziyaretlerden bir tanesini de Ankara’dan, İstanbul’dan hızlı trenle yapmış olacağız. Projeyi yakından takip ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

Türkiye Logistics Summit 2025 İstanbul'da düzenlendi Haber

Türkiye Logistics Summit 2025 İstanbul'da düzenlendi

Türkiye’nin taşımacılık ve lojistik sektörünü uluslararası ölçekte buluşturan "Türkiye Logistics Summit 2025", Turkish Cargo ana sponsorluğunda Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) tarafından İstanbul'da düzenlendi. Bu yıl ikincisi düzenlenen zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcıları Durmuş Ünüvar ve Osman Boyraz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü Murat Başto, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, TİM Yönetim Kurulu Üyesi Başaran Bayrak, FIATA Başkanlık Divanı Üyesi Turgut Erkeskin, FIATA'nın önceki dönem başkanı ve yönetim kurulu onur üyesi Ivan Petrov, Türk Hava Yolları Kargo Pazarlama Başkanı Selçuk Gençaslan ile ev sahibi UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin katıldı. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok lojistik lideri, uzmanı ve karar vericileri bir araya getiren etkinlikte konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, "Türkiye'nin sağladığı her 3 dolar hizmet ihracatının 1 doları lojistik ve taşımacılıktan geliyor." şeklinde konuştu. Ünüvar, "Ticaret Bakanlığımız verilerine göre 2024 yılı toplam hizmet ihracatımız 117 milyar doları aştı. Bu toplam içinde lojistik ve taşımacılık sektörü yüzde 35'lik bir paya sahip. Bu oran yaklaşık 41 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı anlamına geliyor. Bu tablo, sektörün yalnızca dış ticaretin taşıyıcısı değil, aynı zamanda döviz kazandırıcı bir lokomotifi olduğunu da gösteriyor." ifadelerine yer verdi. Türkiye'den 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye, 1,5 milyar insana, 55 trilyon dolarlık gayri safi hasıla üreten bir pazara erişilebildiğine dikkati çeken Ünüvar, şunları söyledi: "Hedefimiz bu konumu akıllı, dijital, çevreci, sürdürülebilir, dirençli teknolojilerle ve ulaştırma altyapısıyla bölgesel ve küresel bir lojistik merkezi haline getirmek. Lojistik performans indeksimizi daha üstlere çıkarmak için prosedürleri sadeleştiriyor, yaptığımız tüm işlemleri dijitalleştiriyoruz. Bu yıl zirvenin ana başlıklarından biri de dijital dönüşüm. Yapay zeka destekli rotalama sistemlerinden, otonom araç ve dronlara kadar lojistik süreçler yeniden tanımlanıyor ve şekilleniyor. Biz de bakanlık olarak e-Devlet başta olmak üzere UETDS sistemleri, dijital geçiş belgeleri, e-CMR, akıllı ulaşım sistemleri gibi uygulamalarla dijitalleşmeyi hızla yaygınlaştırıyoruz. Amacımız lojistikte sıfır gecikme, sıfır evrak, sıfır israftır." Ünüvar, deniz ve demir yolu taşımacılığına yapılan yatırımlara da değinerek, son 23 yılda ulaştırma ve altyapı yatırımlarının toplamda 300 milyar dolara ulaştığını belirtti. Demir yolu yatırımlarını önceliklendirdiklerini vurgulayan Ünüvar, gelecek yılki yatırım bütçesinin yaklaşık yüzde 57’sinin demir yollarına ayrıldığını ifade etti. Deniz ticaretine de değinen Ünüvar, "Limanlarımızda 532 milyon ton yük ve 13,5 milyon TEU konteyner elleçlendi. Deniz ticaret filomuz, bu yıl taşıma kapasitesi bakımından dünyada 10. sıraya yükseldi. Ayrıca, dünyanın en iyi 100 konteyner limanı arasında 5 limanımız yer aldı." yorumunu yaptı. İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ise dijitalleşme ve yapay zeka kullanımına dikkati çekti. Dijitalleşme ve yapay zekanın sürdürülebilirliğin ve güvenliğin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirten Kıran, "Dijitalleşme ve otomasyon, akıllı liman teknolojileri, yapay zeka ile trafik yük yönetimi, otonom araçlar, blockchain tabanlı lojistik uygulamalar önümüzdeki dönemde geliştirmemiz gereken alanlardır." yorumunu yaptı. TİM Yönetim Kurulu Üyesi Başaran Bayrak da ihracat ve lojistiğin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğine vurgu yaparak kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımlarıyla lojistik altyapısının güçlendirilmesi, maliyetlerin düşürülmesi ve süreçlerin sadeleştirilmesi için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Türk Hava Yolları Kargo Pazarlama Başkanı Selçuk Gençaslan, yapay zekanın lojistik sektörüne sağlayacağı verimlilik artışına vurgu yaparak, Turkish Cargo'nun yapay zeka alanında önemli adımlar attığını hatırlattı. Gençaslan, "Birkaç hafta önce müşteri hizmetleri destek asistanımız Kargi'nin yeni versiyonunu, yapay zeka destekli versiyonunu kullanımınıza sunduk. Kargi'yi üzerinden kimlik doğrulaması sonrasında fiyat tekliflerinizi alabileceğiniz, rezervasyon yapabileceğiniz hayatınızı çok kolaylaştıracak bir portal haline getireceğiz."dedi. FIATA Başkanlık Divanı Üyesi Turgut Erkeskin ise Türkiye'nin tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesinde artık bir alternatif değil, merkez ülke konumuna geldiğini söyledi. Erkeskin, "Orta koridordan Hindistan'ı Avrupa'ya bağlayan IMEC'e, kalkınma yolundan Zengezur koridoruna, Avrupa bağlantılarından Afrika açılımına, Maldivler'deki balıkçıların dünyaya entegre olmasına kadar, Türkiye birleştirici güç konumunda. 2026 yılı lojistikte yepyeni bir çağın eşiği olacak." diye konuştu. FIATA'nın önceki dönem başkanı ve yönetim kurulu onur üyesi Ivan Petrov, Türk lojistik firmalarının çoklu taşımacılık ve ara taşıma türleriyle entegrasyonuna vurgu yaparak, "Bu, FIATA’da üzerinde durduğumuz modern lojistik anlayışıdır. Multimodal taşımacılığa yönelik belgeler, FIATA konşimentosu gibi evraklarla bu sistemi desteklemeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı. Ev sahibi UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin de lojistik sektörünün gelişim, kültür ve medeniyete yaptığı katkılara dikkati çekerek, geleceğin ticaretinin ancak güçlü bir lojistik altyapı ve vizyonla şekilleneceğini vurguladı.

9 ülkeyle hava sahası kısıtlaması kaldırıldı Haber

9 ülkeyle hava sahası kısıtlaması kaldırıldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan gerginlik dolayısıyla uygulanan bölgedeki hava sahası kısıtlamalarının İran dışında kaldırıldığını belirterek, "26 Haziran itibarıyla Irak, Suriye, Ürdün, Beyrut, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri hava sahaları uçuşa açılmış, İran dışında kısıtlı bir alan kalmamıştır." ifadesini kullandı. Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, konuya ilişkin bilgi verdi. İsrail'in İran'a saldırıları nedeniyle bölgedeki hava sahası kısıtlamalarının İran dışında kaldırıldığını vurgulayan Uraloğlu, şunları kaydetti: "26 Haziran itibarıyla Irak, Suriye, Ürdün, Beyrut, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri hava sahaları uçuşa açılmış, İran dışında kısıtlı bir alan kalmamıştır. Bölgede kalan uçaklarımız için de tahliye süreçlerimiz devam etmektedir. Irak'ta bulunan 4 uçağımız, dün itibarıyla sorunsuz bir şekilde geri dönmüştür. İran'da ise ülkenin doğusunda yer alan Meşhed bölgesi dışında uçuş kısıtlamaları devam etmektedir. Bu sebeple Şiraz ve Tahran'da bulunan 7 uçağımız henüz Türkiye'ye dönememişlerdir. Bölgedeki kısıtlamalar 2 Temmuz Çarşamba'ya kadar sürecektir. Ancak uçaklarımızın daha erken bir tarihte ülkemize dönebilmeleri için gerekli girişimlerde bulunuyoruz. Tüm seferlerimiz uygun şartlara göre yolcu ve ekip güvenlikleri gözetilerek planlanmaktadır."

Türkiye’nin İlk Ulusal Havacılık Şûrası tamamlandı Haber

Türkiye’nin İlk Ulusal Havacılık Şûrası tamamlandı

Uraloğlu, “Küresel Havacılık Ekosisteminde Kendi Kendine Yeten, Yön Veren, Dünyada Öncü Olan Bir Sivil Havacılık hedefine ulaşmak için 16 ana stratejik başlık altında 65 kısa, orta ve uzun vadeli projeyi belirledik.” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk Ulusal Havacılık Şûrası’nın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Bakan Uraloğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katılımıyla gerçekleşen 1. Ulusal Havacılık Şûrası’nda sektörün gelecek 10 yıllık vizyonunu şekillendirecek kararların alındığını açıkladı. Bakan Uraloğlu, söz konusu Şûra’nın, Türk havacılık sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirerek, sektörün mevcut durumunu değerlendirmek, geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek ve karşılaşılan zorluklara birlikte çözüm bulmak için önemli bir fırsat olduğuna inandığını dile getirdi. “16 Ana Stratejik Başlık Altında 65 Kısa, Orta ve Uzun Vadeli Projeyi Belirledik” Arama Konferansı kapsamında 21-22 Şubat’ta bir yol haritası çizdiklerini ve 24 Şubat’ta yapılan Karar Konferansı’nda ise kamu ve özel sektör yöneticileri tarafından yapılan çalışmalarda projelerin stratejik alternatiflerini önceliklendirdiklerini belirten Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Şûra’da, sektörümüzün altyapısından teknolojik gelişmelere, güvenlikten çevreye, eğitimden istihdama kadar birçok önemli konuyu masaya yatırdık. Sivil Havacılık ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüklerimiz, özel sektör temsilcilerimiz ve diğer ilgili paydaşlarımızla birlikte; ‘Küresel Havacılık Ekosisteminde Kendi Kendine Yeten, Yön Veren, Dünyada Öncü Olan Bir Sivil Havacılık’ hedefine ulaşmak için 16 ana stratejik başlık altında 65 kısa, orta ve uzun vadeli projeyi belirledik. Sektörümüzün geleceğine yön verecek kararları alırken, hepimizin ortak aklı ve tecrübesiyle hareket ettik etmeye de devam edeceğiz.” “Havayolu Ulaşımına Olan Talep Her Geçen Gün Artıyor” Zamanın, en kıymetli hazine olduğunun altını çizen Uraloğlu, “Ulaşım ve hız kavramları da modern yaşamın dokusunu şekillendiren en temel unsurlar. Çağımız yaşamının hızlı ritmi, ulaşımı sadece bir gereklilik olmaktan çıkarıp hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Zamanın sınırlılığı, insanları daha kısa sürede daha uzak mesafelere seyahat etmeye yöneltti. Havacılık, küresel ekonomi ve sosyal ilişkilerin can damarı olarak bu ihtiyacı karşılayan en etkili araç konumunda. Bu nedenle havayolu ulaşımına olan talep her geçen gün artıyor. Çünkü havayoluyla artık insanlar sadece bir yerden bir yere gitmiyor, aynı zamanda zamanı da satın alıyorlar.” dedi. Türkiye’nin 4 saatlik uçuş süresiyle 67 ülkenin merkezinde bulunan avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için çok büyük yatırımlar gerçekleştirdiklerinin de altını çizen Uraloğlu, 2002 yılından itibaren yürüttükleri hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle Türkiye’yi havacılık alanında dünya arenasının parlayan yıldızı haline getirdiklerini de belirtti. İç hatlarda serbestleşmeyi hayata geçirmenin sektör için bir milat olduğunu söyleyen Uraloğlu, “2002’den bu yana 26 olan aktif havalimanı sayımızı en son Çukurova Uluslararası Havalimanımızı açarak 58’e çıkardık. Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülke sayısını da 81’den 175’e ulaştırdık. 50 ülkede 60 nokta olan dış hat nokta sayımızı 350 noktanın üzerine çıkarttık. 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye ulaşıyoruz ama sınırlarımız Güney Amerika’dan- Avustralya’ya çok daha ötelere ulaşıyor.” diye konuştu. “Yolcu Sayımızı 2024 Yılında 230 Milyonun Üstüne Çıkardık” Dünyada ulaşılamayan hiçbir nokta kalmayacak hedefiyle Türkiye’yi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdüklerini de vurgulayan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “2002’de iç ve dış hatlarda seyahat eden yaklaşık 34 milyon olan yolcu sayımızı 2024 yılında 230 milyonun üstüne çıkardık. Havayolu, Hava Taksi, Genel Havacılık, Balon, Hafif Hava Aracı işletmeleri ile Yer Hizmeti, Bakım, Eğitim ve Sınav Kuruluşlarımızın toplam sayısını 180’den 678’e yükselttik. 2002 yılında 489 olan toplam hava aracı sayımız 3 kat artışla 2 bin 2’ye, 162 olan havayolu işletmesi uçak sayımız 3,5 kat artışla 729’a, koltuk kapasitemiz yaklaşık 5 kat artışla 27 bin 600'den 143 bin 655’e, kargo kapasitemiz ise 8 kattan fazla artışla 302 bin 737 kilogramdan 2 milyon 433 bin 725 kilograma yükseldi.” Sektörün Cirosu 30 Milyar Dolara Ulaştı Söz konusu gelişmelere paralel olarak sektörel istihdamda da büyük bir artış olduğunu ifade eden Uraloğlu, 2002 yılında 65 bin civarında olan çalışan sayısının bugün 320 binin üzerine çıktığını vurguladı. Uraloğlu, sektörün cirosunun da 2,2 milyar dolardan yaklaşık 30 milyar dolara ulaşarak 14 kat arttığını belirterek, “Ama elbette bu sayıları burada bırakmayacağız. Aktif havalimanı sayımızı yapımları devam eden Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane Havalimanlarımızla 58’den 60’a çıkaracağız. Havalimanı Terminal Kapasitemizi 347 milyondan 440,5 milyona yükselteceğiz.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin mevcut durumda, 175 olan Hava Ulaşım Anlaşması sayısıyla bu alanda dünyada en çok hava ulaşım anlaşması bulunan ülkelerin başında geldiğini belirten Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Ama özellikle Avustralya kıtasındaki bazı ada ülkeleri ile anlaşmamız yok. Önümüzdeki 10 yılda bu ülkelerle de temas ederek 193 ICAO üyesinin tamamıyla hava ulaşım anlaşması imzalamayı hedefliyoruz. Yine 10 yıl içinde havayolu işletmelerimizdeki uçak sayısını 729’dan bin 458’e, pilot sayısını ise 12 bin 313’ten 24 bin 626’ya yükseltmeyi hedefliyoruz. Hava Trafik Kontrolörleri sayımız da şu anda 2 bin 100 civarında olup 10 yıl içinde bu sayıyı da 4 bin 174'e çıkarmayı amaçlıyoruz.” İstanbul Havalimanı Avrupa’nın Zirvesinde Bu büyümelerle gelen başarıların uluslararası arenada da görünür olduğunu belirten Uraloğlu, Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından yayınlanan 2024 yılı raporuna göre; yıllık 40 milyondan fazla yolcuya hizmet veren Major Havalimanları kategorisinde İstanbul Havalimanı’nın 2024 yılında 80,1 milyon yolcu ağırlayarak kendi kategorisinde Avrupa’da 2. Sırada, dünya genelinde ise 7.sırada yer aldığını anımsattı. Uraloğlu, “Bir önceki yıla yani 2023 verilerine göre yüzde 5,3 büyüme elde ederken 2019 yılı yani pandemi öncesi dönem ile kıyaslandığında ise yüzde 16,9’luk bir büyüme ile Major Havalimanları arasında en fazla büyümeyi elde eden havalimanı oldu. Kargo ve yük taşımacılığında ise 2024 yılında 1,97 milyon ton yük taşıyarak Avrupa’nın en büyük kargo havalimanı olarak bilinen Frankfurt’u geride bırakarak Avrupa’nın zirvesine yerleşti.” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, ayrıca İstanbul Havalimanı’nın hem yolcu hem de kargo taşımacılığında küresel aktarma merkezi olma konumunu her geçen gün daha da güçlendirdiğine dikkati çekerek, Japonya’nın en büyük havayolu şirketi All Nippon Airways’in İstanbul Havalimanı’na uçuş düzenlemeye başlamasının da bunun bir göstergesi olduğunu belirtti. Uraloğlu, “Şimdi, İstanbul Havalimanı'na Avrupa’da ilk kez uygulanacak 3 piste aynı anda 3 uçağın iniş ve kalkış yapabilmesi imkânı sağlayacak Eş Zamanlı Bağımsız Üçlü Pist Operasyonları uygulamasını da 17 Nisan’da hizmete alacağız. Hiç şüphesiz bu sistem hayata geçtiğinde İstanbul Havalimanı daha çok uçuş operasyonu gerçekleştirerek Avrupa’nın en yoğun havalimanı olacaktır.” dedi. Antalya Havalimanı’nın Kapasitesi 82 Milyona Çıkacak Nisan ayı içerisinde de Antalya Havalimanı’ndaki kapasite artırımı çalışmalarını da tamamlayarak yeni terminal binasını hizmete açacaklarını ifade eden Uraloğlu, “Havalimanı kapasitemizi 35 milyon yolcudan 82 milyon yolcuya ulaştıracağız. Esenboğa Havalimanı kapasite artırımı 1. etap çalışmalarında yüzde 98 fiziki ilerleme sağladık ve 3. pisti ile hava trafik kontrol kulesinin yapımında sona geldik. Bu çalışmalarımızla Esenboğa Havalimanı’mızın yolcu kapasitesini 30 milyona çıkarıyoruz.” açıklamasında bulundu. “Uçuş Operasyonlarımızda Yerli ve Milli Olarak Geliştirdiğimiz Yazılım ve Cihazlarımızı Kullanıyoruz” Teknolojinin hızla geliştiği bir çağda, havacılık sektörünün de sürekli dönüşüme uğradığını ve rekabetin de buna paralel olarak arttığını anlatan Uraloğlu, genç, modern ve verimli uçak filolarına sahip olmanın, havayollarının rekabette bir adım öne geçmesini sağlayan en önemli faktörlerinden biri olduğuna dikkati çekti. Kalıcı rekabet için sürekli olarak yenilikçi olma gerekliliğine ve havacılık alanında kullanılan donanım ve yazılımlara yerlilik oranı yüksek milli çözümler üretmek zorunluluğuna işaret eden Uraloğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu konuda büyük mesafeler kat ettiğimizi gururla belirtmek istiyorum. Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğümüz eliyle gerçekleştirdiğimiz uçuş operasyonlarında artık yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz. Örneğin interaktif radar analiz ve data ekranımız kısa adıyla “İRADE” ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, notamlar ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem kurduk. İrade’yi şu anda Atatürk, İstanbul Havalimanı, Uluslararası Çukurova Havalimanı ve Muğla Dalaman Havalimanımızda kullanıyoruz. Trabzon, Antalya, Milas-Bodrum ve İzmir Havalimanlarında kurulum çalışmalarına da başladık. İlk yerli ve milli hava trafik görüntüleme yazılımımız sayesinde bu alanda da dışa bağımlılıktan kurtularak bundan sonraki yerli teknoloji ürünlerinin önünü açmış olduk.” ÇARE Sistemi 40’tan Fazla Havalimanında Kullanılıyor Yine, Türk mühendislerince geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarı “MGR”yi de Gaziantep Havalimanı’na kurduklarını anımsatan Uraloğlu, hava trafik yönetimi alanında tamamen yerli ve millî imkanlarla geliştirdiğimiz çok amaçlı radar ekranı kısa adıyla ÇARE sisteminin de 40'tan fazla havalimanında hava trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıdığını bildirdi. Sistemin Türkiye sınırlarını aşarak Azerbaycan’da da hizmete başladığını söyleyen Uraloğlu, “Kuş Tespit Radarı, Uçuş Bilgi Sistemi, Uçuş İzle Uygulaması, Öngörüsel Siber Saldırı Önleme Sistemi, Coğrafi Tabanlı Dijital Bilgi Platformu Yazılımı, Digital Atis Sistemi ya da “EFS” yani Elektronik Uçuş Strip Uygulaması… Özetle ülkemizdeki uçuş operasyonlarında kullanılan teknolojilerin yerli ve milli olmasında büyük bir aşama kaydettik ve yenilikçi adımlarımızı atmaya devam ediyoruz.” dedi. TÜBİTAK iş birliğiyle geliştirilen Dijital Hava Trafik Kontrolörü Kalkış Müsaadesi (EFS/DCL) Sistemi hakkında bilgi veren Uraloğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “2022 yılından bu yana Antalya, Milas-Bodrum, Dalaman, Esenboğa ve Adnan Menderes gibi trafiğin yoğun olduğu 29 havalimanımızda kullandığımız bu sistemimiz hava trafik yönetiminde süreçleri hızlandırarak, kontrolörlerimizin iş yükünü hafifletti. Operasyonel verimliliğin artırılmasının yanı sıra yerli havacılık teknolojisiyle 2,5 milyon Euro da tasarruf da sağladık. Ayrıca sistemimiz sadece Türkiye’de değil, uluslararası havacılık sektöründe de rekabet edebilecek bir seviyeye ulaştı. Önümüzdeki süreçte farklı ülkelere ihraç edilmesiyle de ekonomik kazanç elde edeceğimizi düşünüyorum.” “Güçlü ve Esnek Bir Sivil Havacılık Otoritesinin Yeniden Yapılandırılmasının Çok Önemli Olduğunu Düşünüyoruz” Şûra kapsamında tüm ilgili paydaşlarla birlikte belirlenen 16 ana stratejik başlığı da paylaşan Uraloğlu, “İlk olarak sivil havacılık mevzuatının geliştirilmesini ele aldık. 1983’te kabul edilmiş olan Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun gözden geçirilmesi başta olmak üzere, sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, güçlü ve esnek bir sivil havacılık otoritesinin yeniden yapılandırılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz.” dedi. Uraloğlu, havacılık alanında her kademede ve rolde mevcut personel açığının kapatılması, mevcut personelin geliştirilmesi, Avrupa Birliği başta olmak üzere ana pazarlara yönelik müzakereler yapılarak trafik haklarının elde edilmesi ve birebir toplantılarla yeni pazarlarda uçuş haklarının alınması başlıklarının belirlendiğini ifade etti. Uraloğlu ayrıca, Türk Hava Sahasının Emniyetli ve Etkin Kullanımı, Türkiye’nin uçak, motor ve parça bakımının yanı sıra stokaj ve parçalama konularında global bir bakım merkezi olması, havalimanlarının kapasite sorunlarını çözmek amacıyla, mevcut havalimanlarının genişletilmesi ve kapasite sorunları yaşayanların ülke içi çapraz uçuşlara açılması, Türkiye’nin modlar arası bağlantılarını arttırarak, deniz, kara ve demiryolu taşımacılığı arasındaki entegrasyonun güçlendirilmesinin de başlıklar arasında olduğunu söyledi. İnsansız ve otonom hava araçlarıyla ilgili operasyon, entegrasyon ve uygunluk konularında düzenleyici ve geliştirici mevzuatı hazırlayarak sektöre uyum sağlanması, uçuşa elverişlilik için gerekli ürünlerin geliştirilmesi, test ve akreditasyon laboratuvarlarının sertifikasyon süreçlerinin oluşturulması, sivil havacılık eğitim sisteminin geliştirilmesinin de belirlenen stratejik başlıklar arasında olduğunu kaydeden Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Deniz, kum ve güneşin yanı sıra, doğa, kültür, spor ve sağlık turizmine yönelik alternatif destinasyonlar oluşturularak turizmin gelişimine katkıda bulunulması, terminale giriş, çıkış ve içindeki havacılık, kontrol ile güvenlik operasyonlarının dijitalleştirilip entegre edilmesiyle, yolcu akış hızının artırılması, uçuş operasyonlarında yakıt verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalar ve sivil havacılık sektöründe karbon kredilendirme piyasasının oluşturulması için adımlar atılması, havaalanlarının pilotaj eğitimleri ve afet durumlarındaki müdahale imkanlarını artırmak amacıyla, uygun hava kampüslerinin oluşturulması, hava taksi, sportif ve amatör havacılık ile helikopter ulaşım süreçlerini kolaylaştırarak; altyapı ve meydan hazırlıkları yapılması. Ayrıca, vergi, yakıt ve sigorta konularında sübvansiyon teşvikleri ile destek sağlanması, milli ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi için teşviklerin belirlenmesiyle birlikte, bu teknolojilerin kullanımı için hedefler ve yol haritası oluşturulması ki bu konuda zaten çok önemli adımlar attığımızdan az önce bahsettim.  Ama bunu daha da yaygınlaştıracak ve hızlandıracağız.” 10 Yıllık Stratejik Yol Haritası Belirlendi Bakan Uraloğlu, Şûra sayesinde sivil havacılık sektörü adına 10 yıllık stratejik yol haritasının temel taşlarını belirlediklerini ifade ederek, “Aslında burada belirlediğimiz stratejik hedefler ve projeler, sadece 10 yıllık bir planın değil, aynı zamanda geleceğe yönelik kararlı adımlarımızın da bir göstergesi olacaktır. Şüpheniz olmasın ki sektörümüzün uluslararası arenada söz sahibi olması ve dünyaya yön veren hedeflerine ulaşması için hep birlikte çalışacağız. Çok daha güçlü, daha rekabetçi ve daha yenilikçi bir sivil havacılık sektörü inşa edeceğiz.” dedi.

Fiber abone sayısı 7,6 milyonu aştı Haber

Fiber abone sayısı 7,6 milyonu aştı

Haberleşme sektörüne 22 milyar lira yatırım gerçekleştiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Türkiye, aylık 502 dakika ortalama ile Avrupa ülkelerine kıyasla mobil telefonla en fazla görüşme yapan ülke oldu.” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun (BTK) 2024 yılı üçüncü çeyreğine ait haberleşme sektörü verilerini açıkladı. Haberleşme Sektörüne 22 Milyar Lira Yatırım Bakan Uraloğlu, 2024 yılının üçüncü çeyreği sonunda elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeci sayısının 444 olduğunu kaydederek bu işletmecilere verilen yetkilendirme sayısının 815 olduğunu bildirdi. Bu dönemde haberleşme sektörüne 22 milyar lira yatırım gerçekleştiğini söyledi. Mobil Trafik Miktarı Yüzde 3,8 Artarak 83,2 Milyar Dakikaya Ulaştı Bakan Uraloğlu, 2024 yılı üçüncü çeyreğinde gerçekleşen mobil trafik miktarının bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 3,8 artarak 83,2 milyar dakikaya ulaştığını duyurdu. Sabit trafik miktarının 1,3 milyar dakika ile bir önceki döneme göre yüzde 11,5 oranında artış gösterdiğini vurgulayan Uraloğlu, trafik miktarının yüzde 95,5’inin mobilden mobile giden trafik olduğunu kaydetti. En Çok Arama Yapılan Ülke Almanya Oldu Raporda yer alan sabit Pazar verilerine ilişkin bilgi veren Bakan Uraloğlu, “2024 yılı üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 9,2 milyon sabit telefon abonesi bulunuyor. Bu dönemde tüm sabit şebekelerden en fazla arama yapılan ülke ise Almanya oldu.” dedi. Bakan Uraloğlu, 2023 yılı üçüncü çeyreğinde yaklaşık 466 milyon dakika olan Türk Telekom’un ses trafiğinin 2024 yılı üçüncü çeyreğinde 422 milyon dakika olarak gerçekleştiğini söyledi. Fiber Abone Sayısı Yüzde 16,9 Artış Gösterdi Toplam Fiber Abone Sayısı 7,6 Milyonu Aştı Genişbant abone sayısının 2008 yılında 6 milyon civarında olduğunu kaydeden Uraloğlu, “2024 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla genişbant abone sayısı 96,4 milyona ulaştı. Bu dönemde toplam internet aboneliği bir önceki döneme göre yüzde 1, toplam internet abone sayısı ise yüzde 2,2 artış gösterdi. Fiber abone sayımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,9 artış gösterdi ve toplam fiber abone sayımız 7,6 milyonu aştı.” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, 2024 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla fiber uzunluğun bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artarak 588 bin kilometreye ulaştığını bildirdi. Genişbant İnternet Aboneleri Aylık 279,5 GByte Kullandı Kullanım verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uraloğlu, “Bu dönemde genişbant internet abonelerinin aylık ortalama kullanımı 279,5 GByte, mobil genişbant internet aboneğlerinin aylık kullanımı ise 17,5 GByte seviyesinde gerçekleşti. Fiber internet hizmeti alan abonelerin toplam sabit genişbant pazarı içindeki payı artarak yüzde 38,1’e ulaştı. Bu çeyrekte nüfusa göre sabit genişbant yaygınlık oranı yüzde 23,5 iken mobil genişbant yaygınlık oranı yüzde 89,5’e ulaştı.” dedi. 1,27 Milyon Aktif .tr Uzantılı Alan Adı Bulunuyor 2024 yılı üçüncü çeyrek itibariyle TRABİS kayıtlarında yaklaşık 1,27 milyon adet aktif “.tr” uzantılı alan adı bulunduğunu belirten Uraloğlu, “Bu alan adlarının yüzde 77,4’ü ‘com.tr’, yüzde 2,4’ü ‘gen.tr’, yüzde 2,2’si ‘org. tr’, yüzde 1,1’i ‘net.tr’, yüzde 13’ü ise doğrudan ‘.tr’ uzantısına sahip.” dedi. 9,1 Milyon Nitelikli Elektronik Sertifika Oluşturuldu Bakan Uraloğlu, üçüncü çeyrek itibarıyla haberleşme sektöründe aktif olarak faaliyete devam eden 8 yetkilendirilmiş elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı bulunduğunu ifade etti. Uraloğlu, bu sağlayıcılar tarafından Eylül 2024 sonu itibarıyla 8,1 milyon güvenli elektronik imza ve 1 milyon mobil güvenli elektronik imza oluşturmak üzere 9,1 milyon nitelikli elektronik sertifika oluşturulduğunu bildirdi. Bakan Uraloğlu, “2024 yılı üçüncü çeyrek itibarıyla toplam dokuz yetkilendirilmiş kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcısından yedi tanesi aktif olarak faaliyetine devam ederken, Eylül 2024 sonu itibarıyla bu kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcıları tarafından 2,3 milyonu gerçek kişiler ve 720 bini tüzel kişiler olmak üzere toplam 3,1 milyon kayıtlı elektronik posta hesabı adresi oluşturuldu.” diye konuştu. Mobil Genişbant Abone Sayısı 76 Milyon 370 Bin 403 2024 Eylül sonu itibarı ile Türkiye’de yaklaşık yüzde 110,7 yaygınlık oranına karşılık gelen makineler arası iletişim (M2M) aboneleri dahil toplamda 94 milyon 495 bin 554 mobil abone bulunduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, “Bu dönemde 4,5G abone sayısı 87 milyon 537 bin 163 olarak gerçekleşti. 3G ve 4,5G hizmetiyle bilgisayardan ve cepten internet hizmeti alan mobil genişbant abone sayısı ise 76 milyon 370 bin 403 oldu. Bu çeyrekte toplam mobil internet kullanım miktarı 3 milyon 919 bin 929 TByte olarak gerçekleşti.” dedi. Mobil Şebekelerden En Çok Aranan Numara 182 Hastane Randevu Oldu Mobil şebekelerde de en fazla trafik gönderilen ve en fazla trafik alınan ülkenin Almanya olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, mobil şebekelerden en çok aranın kısa numaranın 182 Hastane Randevu olduğunu kaydetti. Bakan Uraloğlu, bu dönemde toplam SMS sayısının 5 milyar 873 milyon, MMS sayısının ise yaklaşık 12,7 milyon civarında gerçekleştiğini söyledi. Türkiye, Avrupa Ülkelerine Kıyasla En Fazla Görüşme Yapan Ülke Oldu Toplam mobil abonelerin yaklaşık yüzde 83,1’inin bireysel, yüzde 16,9’unun ise kurumsal abonelerden oluştuğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, “2024 yılı üçüncü çeyrekte toplam mobil trafik hacmi bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 3,8 oranında artarak 83,2 milyar dakika olarak gerçekleşti. Türkiye, bu dönemde 502 dakika ortalama aylık mobil kullanım süresi ile yer verilen Avrupa ülkelerine kıyasla mobil telefonla en fazla görüşme yapan ülke oldu.” dedi.

Türkiye’nin Avrupa’ya açılan demir kapısı Haber

Türkiye’nin Avrupa’ya açılan demir kapısı

Bakan Uraloğlu, “Avrupa’ya açılan kapımız olan bu ekspres ile tarih, kültür ve doğayı buluşturuyoruz.” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul-Sofya Ekspresi hakkında yazılı açıklamada bulundu. Hattın Türkiye’nin Avrupa'ya açılan demir kapısı olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, “İstanbul-Sofya Ekspresi, yolcularımıza tarihi ve kültürel bir yolculuk deneyimi sunuyor. Bu hat ile Türkiye ve Avrupa arasında hem konforlu hem de ekonomik bir seyahat imkânı sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı. Yerli ve Yabancı Turistlerden Yoğun İlgi İstanbul-Sofya Ekspresi’nin her geçen yıl artan bir taleple karşılaştığını belirten Bakan Uraloğlu, “İstanbul-Sofya Ekspresi, hem yerli hem de yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor. 2024 yılı Aralık ayı itibariyle 37 bin yolcuya ulaştık. Bu hat, Avrupa’ya seyahat etmek isteyen tatilciler, iş ve eğitim amacıyla yolculuk yapanlar için mükemmel bir alternatif sunuyor. Avrupa’ya açılan kapımız olan bu ekspres ile tarih, kültür ve doğayı buluşturuyoruz.” ifadelerini kullandı. Tarihi Güzergah Uraloğlu, İstanbul-Sofya Ekspresi’nin güzergahında yolculara tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bir seyahat imkânı sunduğunu ifade etti. İstanbul’dan hareket eden trenin, Alpullu, Edirne ve Kapıkule gibi tarihi noktalardan geçerek Bulgaristan’ın Sofya şehrine ulaştığını kaydeden Uraloğlu, “İstanbul-Sofya Ekspresi, tarih boyunca iki kıta arasında bir köprü işlevi gören İstanbul’dan Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya kadar uzanıyor. Tarihi zenginliklerin yanı sıra yolculuk esnasında doğal güzellikleri de keşfetme fırsatı veriyor. Ayrıca yaz aylarında eklenen kuşetli vagonlar sayesinde Romanya’nın başkenti Bükreş’e de doğrudan ulaşılabiliyor.” dedi. İstanbul-Sofya Arasında Her Gün Sefer Düzenleniyor Trenin hareket saatlerine ilişkin bilgi de veren Uraloğlu, İstanbul Halkalı’dan her akşam saat 20.00’de kalkış yapan trenin ertesi sabah 11.00’de Bulgaristan Sofya Merkez Garına ulaştığını, Sofya’dan 17.50’de hareket eden trenin sabah 08.14’te İstanbul’a vardığını belirtti. Uraloğlu, söz konusu ekspresin sunduğu imkânlara dikkat çekerek, "Yolcularımıza yataklı, kuşetli ve pulman tipi vagonlarda konforlu bir seyahat deneyimi sunuyoruz.” açıklamasında bulundu.

Turizmin lokomotifi yola çıktı Haber

Turizmin lokomotifi yola çıktı

Bakan Uraloğlu, ekspresin toplam 60 sefer yapacağını bildirerek “Yaklaşık 10 bin 500 seyahat tutkununa hizmet vereceğiz.” dedi. Uraloğlu ayrıca Turistik Diyarbakır Ekspresi’nin bilet satışlarının da bugün saat 15.00 itibarıyla başlayacağını duyurdu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’ni 2024-2025 sezonunun ilk seferi vesilesiyle Tarihi Ankara Garı’nda düzenlenen törende konuştu. Bakan Uraloğlu, “Kelimenin gerçek anlamıyla da mecazi anlamıyla da hizmete başladığı 2019 yılından bu yana ülkemiz turizm sektörünün lokomotifi haline gelen Turistik Doğu Ekspresi’ni uğurluyoruz. Bizim için güzel ve önemli bir gün.” ifadelerini kullandı. Doğu Ekspresi’nin ilk seferine 1949 yılında başladığını anımsatan Uraloğlu, “Doğu Ekspresi hizmet verdiği her dönemde Türk kültür mirasının maddi ve manevi değerlerinin izinde dolaşmıştır. 75 yıldır Anadolu'nun kalbinde bir tren düdüğü ile başlayan demir rayların ritmini bizlere duyurmuş, nice özlemlerin ardından kavuşmaların sıcaklığını yüreklerimize taşımıştır. Bu noktada Anadolu'nun kalbinde atan demir rayların huzur veren ritmini bir kez daha duymak için bir araya geldik.” dedi. Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin sadece bir tren yolculuğu değil, aynı zamanda Anadolu'nun kadim kültürünü, doğal güzelliklerini ve zengin tarihini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir deneyim sunan bir zaman yolculuğu olduğunu kaydetti. “Yeni Bir Anlayışla Turistik Doğu Ekspresi’ni Sefere Koyduk” Doğu Ekspresi’nin Ankara-Kars hattında 75 yıldır, bin 360 kilometrelik parkurunu ortalama 26 saatte tamamladığını ifade eden Uraloğlu, “Dünyanın en güzel tren rotalarından biri olarak büyük ilgi gören Doğu Ekspresi’ne ilave olarak 29 Mayıs 2019 tarihinde yeni bir anlayışla Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koyduk. Şimdi çok daha konforlu bir şekilde Türkiye'mizin zengin kültürünü, doğal güzelliklerini ve tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel araçlarından biri olarak yol alıyor.” açıklamasında bulundu. “10 Bin 500 Seyahat Tutkununa Hizmet Vereceğiz” Gençler, doğa tutkunları ve fotoğraf çekmek isteyen gruplar başta olmak üzere her yaştan yolcuya yüksek kalitede, farklı bir tatil seçeneği imkânı sağladıklarını belirten Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “2019 yılında ilk sefere konulduğundan bugüne kadar 71 bin yolcumuz seyahat etti. Bugün başlayan yeni sezonunda da Ankara-Kars yönünde 30, Kars-Ankara yönünde de 30 olmak üzere toplam 60 sefer gerçekleştireceğiz. Yaklaşık 10 bin 500 seyahat tutkununa hizmet vereceğiz.” Uraloğlu, trenin Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saatlik, Kars-Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat 30 dakika, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saatlik duruşla eşsiz bir gezi ve manzara şöleni sunacağını da dile getirdi. Turizm Başkenti Seçilen Erzurum’da Mola Erzurum’un, 2025 yılında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından Turizm Başkenti olarak seçildiğini hatırlatan Uraloğlu, “Yine, Avrupa Spor Başkentleri ve Şehirleri Federasyonu tarafından da Avrupa Kış Sporları Başkenti seçildi. Erzurum’a 2025 yılında böylesine önemli iki etkinliğe başkentlik etmesi de ayrı yakıştı ve güzel bir tesadüf oldu doğrusu… 4 saatlik bir duruşla Erzurum’da mola verecek trenimizin de Erzurum’a ayrı bir hareket getireceğine ve trenle seyahat eden yolcularımızın Erzurum’da gerçekleşecek aktivitelerden bazılarına doğrudan katılabilme ayrıcalığı yakalayacaklarına inanıyorum.” dedi. Turistik Doğu Ekspresi’ne yoğun talep olduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, “Dolayısıyla bilet bulmakta güçlükler yaşayabiliyorlar ve bu durum özellikle Ankara’dan Kars istikametine yola çıkan trenlerimizde oluyor. Oysa aynı güzergâh üzerinde Kars’tan Ankara istikametine yola çıkan dönüş trenlerimiz de var. Talep biraz daha az olduğu için bu istikamette bilet temin etmek kısmen daha kolay. Vatandaşlarımız Ankara’dan trenle yola çıkıp Kars’tan başka ulaşım modları ile dönebilecekleri gibi aynı işlemi önce Kars’a gidip oradan trenle Ankara’ya dönerek gerçekleştirebilirler.” açıklamasında bulundu.  “Turistik Diyarbakır Ekspresimizin Bilet Satışları Bugün Saat 15.00 İtibarıyla Başlayacak” Turistik Doğu Ekspresi’nden sonra yoğun talep üzerine Turistik Diyarbakır Ekspresi, Bölgesel Turistik Kars-Erzurum Ekspresi, Ankara-Tatvan Turistik Ekspresi gibi turizme hizmet sunan yeni rotaları da hayata geçirdiklerini dile getiren Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:  “Hatta Turistik Diyarbakır Ekspresimizin Ankara – Diyarbakır yönüne ait seferlerinin bilet satışları da bugün saat 15.00 itibarıyla başlayacak. Bildiğiniz üzere Turistik Diyarbakır Ekspresi, Time Dergisi tarafından her yıl düzenli hazırlanan Dünyanın En Harika Yerleri özel sayısında, gezilecek en güzel 100 yer arasında yer aldı. En az Turistik Doğu Ekspresi kadar dikkat çeken ve ilgi uyandıran bir ekspresimiz.” Turistik Diyarbakır Ekspresi Toplam 8 Sefer Yapacak Bakan Uraloğlu, Turistik Diyarbakır Ekspresi’ni 2025 döneminde; Ankara – Diyarbakır ve Diyarbakır – Ankara yönlerinde 4 gidiş, 4 dönüş olmak üzere toplam 8 tren seferi olarak planladıklarını da sözlerine ekledi. Uraloğlu, “Bu trenimizde Ankara-Diyarbakır seferinde Malatya’da 3 saat, Diyarbakır-Ankara seferinde ise Elazığ Yolçatı’da 4 saat turizm amaçlı duracak. Yine, Bölgesel Turistik Kars – Erzurum Ekspresimizde 12 gidiş 12 dönüş olmak üzere toplam 24 adet tren seferi, Turistik Tatvan Ekspresi’nde ise 2 gidiş 2 dönüş olmak üzere toplam 4 adet tren seferi gerçekleştireceğiz.” şeklinde konuştu.  İstanbul-Sofya Güzergahında 37 Bin Yolcu Seyahat Etti Sadece yurtiçinde değil, yurtdışında da tren rotalarının bulunduğunu belirten Uraloğlu, “Avrupa'ya ulaşmanın en keyifli ve ekonomik yollarından biri olan İstanbul- Sofya Ekspresiyle Avrupa'ya konforlu bir yolculuk yapabiliyorsunuz. 2024 yılında da İstanbul-Sofya güzergahında 37 bin yerli ve yabancı turist seyahat etti.” dedi. Turistik ekspreslerin, aynı zamanda Türkiye'nin turizm haritasında yeni bir sayfa açtığını ve uluslararası tanıtımına katkı sağladığını söyleyen Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu trenlerimiz dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ülkemize çekerek, kültürel etkileşimi güçlendirerek hoşgörü tohumlarını da yeşertmektedir. Peki bunu nasıl başardık? 2002 yılından bu yana demiryollarına gerekli yatırımları yapmasaydık, bugün turistik trenlerden, yenilikçi demiryollarından, tren kültüründen bahsetmek de mümkün olmayacaktı…” “Demiryollarımız Çağın Gerektirdiği Değişimi Yakaladı” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demiryollarında yeni bir dönem başlattıklarının altını çizen Uraloğlu, “22 yıl içerisinde 10 bin 948 kilometre olan ağımızı 13 bin 919 kilometreye çıkararak mevcut hatlarımızın büyük bölümünü elektrikli ve sinyalli hale getirdik. Ülkemizi hızlı trenle buluşturarak Hızlı Tren Ağımızı 2 bin 251 kilometreye çıkardık.  Türkiye’yi Avrupa’nın 6., Dünya’nın 8. Yüksek Hızlı Tren işletmecisi yaptık.  Hızlı tren hatları ile ülke genelinde; açıldığı günden itibaren yaklaşık 93 milyon yolcuya hizmet verdik. Demiryollarımız çağın gerektirdiği değişimi yakaladı ve dinamik bir yapıya kavuştu.” diye konuştu. 2028 yılına kadar demiryolu hat uzunluğunu 17 bin 287 kilometreye, 2053 yılına kadar da 28 bin 590 kilometreye yükseltmeyi planladıklarını anlatan Uraloğlu, “Sadece 48 saatte hızlı trenlerle yapılan rüya gibi bir yolculukla bütün Türkiye'ye ulaşacağımız bir vizyon çiziyor ve bunun için çalışıyoruz.” dedi.

İnsanlığa nefes, doğaya saygı Haber

İnsanlığa nefes, doğaya saygı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 76,5 milyon, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında ise 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanı toprakla buluşturduk.” dedi. Türkiye’nin doğa dostu ulaşım vizyonunda ekolojik köprü projelerinin önemli bir yer tuttuğunu belirten Bakan Uraloğlu, Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesi kapsamında Kırklareli ve Edirne arasında 3 ekolojik köprüden ikisinin tamamlandığını, kara yolunda ise Konya-Aksaray, Kaş-Kalkan ve Batman-Hasankeyf yolu gibi noktalarda 15 yeni ekolojik köprünün planlandığını bildirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 76,5 milyon, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında ise 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanın toprakla buluşturduklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Ağaçlandırma projelerimiz, karayollarında iklim değişikliğiyle mücadelede somut adımların en güzel örneklerinden biridir. Karbon salınımını azaltarak sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım atıyoruz. Doğa ile uyum içinde hareket etmeyi, onun ahengini bozmadan, dengeli ve sürdürülebilir bir yaşamı hedefliyoruz. Paris İklim Anlaşması, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Politikası doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. “Karayollarında 15 Yeni Ekolojik Köprü Planlıyoruz” Bakan Uraloğlu, çevreye duyarlı ulaşım projelerinde doğayla uyumu esas aldıklarını ifade ederek, ekolojik köprü çalışmalarına devam ettiklerini vurguladı. Uraloğlu, “Tarsus-Pozantı Otoyolu’ndaki yaban hayatı geçişi için yapılan ilk köprümüzün yanı sıra şu anda Karayolları Genel Müdürlüğümüz sorumluluğunda toplam 9 ekolojik köprü bulunuyor. Son olarak Aydın-Denizli Otoyolu üzerinde bir adet ekolojik köprünün yapımını tamamladık. Konya-Aksaray Devlet Yolu, Kaş-Kalkan Yolu ve Batman-Hasankeyf yolu Suçeken Boğazı mevkii gibi stratejik bölgelerde toplam 15 yeni ekolojik köprü planlıyoruz.” ifadelerini kullandı. “Dünyada yüksek hızlı tren hattı üzerinde inşa edilen ilk ekolojik köprü Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nda” Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nda (YHT) 2021 yılında yapımı tamamlanan ekolojik köprünün, dünyada yüksek hızlı tren hattı üzerinde inşa edilen ilk ekolojik köprü olduğunu da vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Hayata geçirdiğimiz ekolojik köprü projeleri Türkiye’nin doğa dostu ulaşım vizyonunda önemli bir yer tutuyor. Hat üzerindeki, doğal malzemelerle kaplanan bu ekolojik köprü özellikle çevrenin bitki örtüsüne uygun olarak tasarlandı. Bu sayede hayvanlar köprüyü doğal bir yaşam alanı olarak algılayıp kolay geçiş yapabiliyor. 2025 Yılı Yatırım Programı kapsamında da Ankara-Eskişehir YHT Hattı’nda bir adet daha ekolojik köprü yapımı planlıyoruz.” diye konuştu. Halkalı-Kapıkule Hattında Ekolojik Köprü Çalışmaları Devam Ediyor Yabani canlıların karıştığı trafik kazalarını azaltmak amacıyla ekolojik köprü uygulamalarının çevre duyarlılığı açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesi kapsamında Kırklareli ve Edirne arasında üç ekolojik köprü inşa ediyoruz. Kırklareli-Pancarköy arası ile Kırklareli-Ağayeri arasında iki ekolojik köprünün yapımını tamamladık. Edirne ve Kabaağaç arasındaki ekolojik köprüde ise sona yaklaştık, çalışmalara hızla devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.