SON DAKİKA
Hava Durumu

#Teknoloji

Ekometre - Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dijital Eğitim Dünyasının Lideri Enocta’ya çok önemli yatırım Haber

Dijital Eğitim Dünyasının Lideri Enocta’ya çok önemli yatırım

Enocta, bu yatırım ile yapay zeka destekli ürünler geliştirecek, müşteri odaklı büyüme ve globalleşme yolculuğunda ivme kazanacak. Türkiye’nin ilk dijital eğitim çözümleri şirketi olarak 20 yıl önce kurulan Enocta, bugüne kadar 500’ü aşkın kurumda 3 milyon çalışana, Enocta Platform ürünü ile kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sağlıyor. Enocta aynı zamanda, dijital eğitim kataloğu Enocta Katalog’da yer alan 8.000’den fazla içerikle, sektörün en kapsamlı eğitim kütüphanesini de müşterilerine sunuyor. Enocta Katalog en büyük gücünü, içinde çok önemli isimlerin yer aldığı 100’e yakın konu uzmanından oluşan, iş ortağından alıyor. Enocta ayrıca, ana ürünlerini destekleyerek uçtan uca öğrenme çözümleri sunmasına yardımcı olan teknoloji ve içerik ürünleri alanındaki iş ortaklarıyla, büyük bir ekosistemi yönetiyor. Enocta CEO’su Ahmet Hançer, ortaklık ile ilgili olarak şunları söyledi: “Turkven uzun yıllardır yazılım, siber güvenlik, managed service provision ve e-ticaret gibi dijital sektörlere yatırım sağlıyor. Bu ortaklık ile, müşterilerimiz için yapay zeka odaklı çözümler üretip büyüme hızımızı katlayacağız. Enocta, güçlü ekibi, değerli müşterileri, önemli iş ortakları, yenilikçi ürün ve hizmetleri ile Türkiye’de dijital öğrenmenin hikayesini başarıyla yazdı. Bu yatırım, Enocta’nın dijital eğitim dünyasında süregelen başarısının, önemli yatırımcılar tarafından da tescil edilmesi anlamına geliyor. Yatırımcılarımızın tecrübe ve imkanları ile şirket vizyonumuzu birleştirerek müşterilerimize büyük değer katacağız.” Ahmet Hançer sözlerine şöyle devam etti: “Enocta olarak hızla değişen dünyada dijital teknolojinin sağladığı olanaklar ve yapay zeka destekli uygulamalarla, bireylerin kişisel öğrenme deneyimini kusursuzlaştırmayı amaçlıyoruz. Bu çerçevede Turkven, dijital tecrübesi, köklü geçmişi, uluslararası iş birliklerini hızlandırması ve marka sahibi girişimcilere verdiği destekle bize güç katacak. Bu ortaklıkla beraber sürekli geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerimiz ve çözümlerimizle Türkiye’deki müşterilerimize değer katarak büyümeye devam ederken bir Türk teknoloji şirketi olarak yurt dışında da ayak izimizi oluşturmayı hedefliyoruz. Çalışanlarına sürdürülebilir şekilde yatırım yapmayı, onlarla birlikte büyümeyi prensip edinmiş, bilgi güvenliğine ve kullandığı ürün ve hizmetlerin dünya standardında olmasına önem veren müşterilerimizle birlikte daha büyük gelişim hedeflerine omuz omuza yürüyeceğimiz için heyecanlıyız.” Turkven’in üst düzey yöneticilerinden Barış Seven de konuyla ilgili şunları söyledi: “Enocta zamanın ruhunu yakalayan, üretken ve çok yenilikçi bir marka. Hızla değişen dünyada dijital öğrenmenin ve bilgiye her an her yerden ulaşmanın önemi gittikçe arttı. Dijital eğitim teknolojileri alanında yenilikçi ve müşteriyi merkeze alan yaklaşımı, güçlü finansal yapısı ve sürekli yenilenen ürünleriyle kendisini geliştiren Enocta, ARGE yeteneğini de pazara yansıtıyor. Markanın, hizmet verdiği kurumların gözünde kazandığı güven ve kalite algısından güç alarak, Enocta’yı yapay zeka teknolojilerine ve global pazarlara da taşıma motivasyonuyla yola çıktık. Sayın Ahmet Hançer ve ekibinin liderliğinde, Enocta’nın başarı hikayesine katkıda bulunmaktan dolayı heyecan duyuyoruz.”

Bayram öncesi dijital temizlik zamanı Haber

Bayram öncesi dijital temizlik zamanı

Ramazan Bayramı’nı da içine alan dokuz günlük zaman dilimi yoğun bir dijital hareketliliği de beraberinde getirecek. Dijital güvenlik şirketi ESET akıllı cihazlarında dijital  temizlik yapmak isteyenler için önerilerini paylaştı. Şifre ve parolalarınızı gözden geçirin. Akıllı cihazlarımızdan giriş yaptığımız bazı uygulamalar bizden düzenli olarak şifre ve parola düzenlemesi isterken bazılarını hiç değiştirmiyoruz. Özellikle sık kullandığınız uygulamalarda aynı şifre ve parolaları kullanıyorsanız bunları ayrıştırmanın ve değiştirmenin tam zamanı. Sosyal medya hesaplarınızı ve gizlilik ayarlarınızı denetleyin Günlük yaşantımızın önemli bir bölümü artık sosyal medya uygulamalarında geçiyor.  Sosyal medya hesaplarınızın gizlilik ayarlarını ayrıntılı bir şekilde ele alın. Hesaplarınızı kimlerin görüntüleyebileceğini ve bilgilerinizin ne kadarının görülebileceğini sınırlandırın. Kullanmadığınız uygulamalar ile vedalaşın Cihazınızda yüklü olan tüm uygulamalara göz atın. Bu uygulamaları en son ne zaman kullandığınızı, ihtiyacınız olup olmadığını sorgulayın. İhtiyacınız olmayan tüm uygulamaları kaldırın ve ara sıra kullandığınız uygulamaları da devre dışı bırakmayı düşünün. Güncellemeler Cihazınızda yüklü olan uygulamaları makul bir sayıya indirip başlangıçta çalışmalarını engelledikten sonra bu uygulamaların en güncel versiyonlarını kullanıp kullanmadığınıza bir göz atın. Güncel olmayan uygulamalar, siber suçluların suistimal edebileceği bazı güvenlik açıkları barındırabilir. Mevcut güncellemeleri indirerek işletim sisteminizi ve tüm uygulamalarınızı güncel tutun. E-postaları temizleyin Microsoft Outlook gibi bir e-posta programı kullanıyorsanız, ya tüm e-postalar ya da bu e-postaların ekleri cihazınızda depolanır. Bazı ücretsiz e-posta hizmet sağlayıcıları ise sınırlı oranda çevrimiçi depolama alanı sunar. E-posta gelen kutunuzda bahar temizliği yapmak için, e-postalarınızı en eskiden en yeniye doğru sıralayıp silmeye karar vermek  için en uygun zaman diliminde olabilirsiniz. İndirilenler İnternetten indirdiğiniz tüm dosyaları bir veya birden çok klasörde mi saklıyorsunuz? İhtiyacınız yoksa bu dosyaları silip geri dönüşüm kutunuzu da boşaltın. Böylece neredeyse pek bir çaba sarf etmeden hard diskte büyük bir alan açabilirsiniz. Resimler ve Videolar Dizüstü bilgisayarınızda, telefonunuzda veya tabletinizde yüzlerce resim ve video bulunuyordur. Fotoğrafları ve düşük kaliteli ekran görüntülerini silmeyi ya da bunları alternatif olarak bir harici hard diske, ağ bağlantılı depolama cihazına (NAS), bulut depolama alanına veya bazı durumlarda bir USB’ye taşımayı düşünün.

TECNO SPARK 20 Pro Türkiye’de satışa sunuldu Haber

TECNO SPARK 20 Pro Türkiye’de satışa sunuldu

Yenilikçi teknoloji markası TECNO, fiyatının ötesinde bir deneyim sunan en yeni telefonu SPARK 20 Pro'yu Türkiye'de piyasaya sürdü. TECNO SPARK 20 Pro, 6,78 inç FHD+ ekran, 120Hz ekran yenileme hızı, 108MP ana kamera, DTS ve Yüksek Çözünürlüklü ses teknolojisi gibi sektörde ilk olan bir dizi özellik ve üstün tasarım unsurlarıyla öne çıkıyor. TECNO SPARK 20 Pro, MediaMarkt, Vatan, Teknosa, Vodafone, Turkcell, Türk Telekom mağazaları ve online satış noktalarından satın alınabiliyor. Telefon KDV dahil 11.999 ve 12.256 TL fiyatlarla satışa sunuluyor.   Piksel ışık hassasiyetinde %900 artış ile TECNO SPARK 20 Pro, yüksek performanslı görüntü işleme sunuyor   Düşük ışıklı fotoğrafçılıkta yaygın sorunları ve donuk renkler sorununu ele alan TECNO, çığır açan 9-in-1 teknolojisini tanıtarak zorlu ışık koşullarında kullanıcıların görüntü yakalama yöntemlerini devrimci bir şekilde değiştiriyor. Bu sistem, Tetracell teknolojisinin gelişmiş bir versiyonu olan 9-in-1 piksel birleştirme özelliğiyle mükemmel detaylar ve renk doğruluğu sunuyor. Bu, kamera piksellerinin birleştirilmesine ve böylece boyutlarının artmasına olanak tanıyor. Bu yenilik, bireysel piksel ışık hassasiyetinde dikkate değer bir oran olan %900’lük bir artışla sonuçlanıyor. Özellikle Super Night Mode'da 9-in-1 teknolojisi ile çekilen fotoğraflar olağanüstü netlik, parlaklık ve canlılık sergiliyor. Bu sayede, SPARK 20 Pro, kullanıcılara gelişmiş bir fotoğrafçılık deneyimi vadediyor, her kare canlı, keskin, canlı hatta loş ortamlarda bile dolu oluyor. 108MP ana kamera ile Üstün Kamera Deneyimi   TECNO SPARK 20 Pro, hem fotoğraf hem de video çekiminde birinci sınıf performans sunarken, film moduyla sinematik görüntüler yakalamaya da olanak tanıyor. Telefonun çift video özelliği, hem ön hem de ana kameraları aynı anda kullanarak yaratıcı içerik oluşturmayı desteklerken, geniş açılı selfie modu muhteşem manzaraları tamamlamak için daha geniş bir perspektif sağlıyor. 108MP ana kamera ile donatılan SPARK 20 Pro, fotoğrafçılık deneyimini başka bir seviyeye taşıyor. Ana kamera, 3X sensör içi ve 10X dijital yakınlaştırma ile mesafe ne olursa olsun kusursuz netlik sunarken, f/1,75 ultra geniş diyafram açıklığı ve 1/1,67" ultra geniş sensör, farklı aydınlatma koşullarına uyum sağlamak için daha fazla ışık yakalıyor. TECNO SPARK 20 Pro'nun olağanüstü 32MP ön kamerası ile içerik oluşturma deneyiminizi daha da geliştirebilirsiniz. İster çarpıcı selfie'ler çekiyor ister çift kameralı video kaydı yapıyor olun, bu yüksek çözünürlüklü ön kamera net, ayrıntılı görüntüler ve videolar sunuyor. Bu özelliği yaratıcı çalışmalarınıza sorunsuz bir şekilde entegre ederek kalabalıktan sıyrılan sürükleyici ve büyüleyici içerikler elde edebilirsiniz. Yapay zeka destekli kamera özellikleri sayesinde çekim sırasında otomatik olarak en iyi sonuçlar elde edilebiliyor. Arka kameralar 2K 30fps video kaydını destekliyor, kullanıcılar bu sayede üstün kamera deneyiminin keyfini çıkarabiliyor. Fotoğrafçılıkla sınırlı kalmayan TECNO SPARK 20 Pro, ön kamera flaşı ve donanıma gömülü çift flaşı ile düşük ışık koşullarında bile canlı fotoğraflar ve videolar çekilmesine olanak tanıyor. Üç farklı seviye ve ton seçeneği ile kullanıcılar flaş parlaklık seviyesini ve tonunu kişiselleştirebiliyor. Bu esnek ayarlar, her ortamda en uygun aydınlatmayı sağlayarak her çekimin en iyi şekilde sonuçlanmasını ve kullanıcıların yaratıcı sınırlarını zorlamasını sağlıyor.   Şık Tasarım, Üstün Dayanıklılık Geniş 6,78 inç FHD+ ekrana sahip olan TECNO SPARK 20 Pro, 2460 x 1080 piksel ekran çözünürlüğü ile net ve canlı görüntüler sağlıyor. Ayrıca, pürüzsüz 120Hz ekran yenileme hızı, kullanıcıların akıllı telefonlarıyla daha akıcı bir şekilde etkileşime girmelerini olanak tanıyor. TECNO SPARK 20 Pro sadece kamera özellikleriyle öne çıkmakla kalmıyor, aynı zamanda yeniden tasarlanan tasarımıyla da dikkat çekiyor. Şeffaf DECO tasarımıyla çevrelenen metal çerçeveler ve alüminyum alaşımlı malzemeden üretilen kamera modülü, modern ve şık bir görünüm sunuyor. Bu tasarım detayı telefonu estetik açıdan güzelleştirmekle kalmıyor, kullanıcıların da gözdesi haline geliyor. TECNO SPARK 20 Pro'nun yenilenen tasarımında daha ergonomik hatlar yer alıyor ve telefonun kullanımı daha rahat hale geliyor. Özellikle kamera modülünde yapılan tasarım değişikliği, telefonun öne çıkan özelliklerinden biri haline geliyor. Yenilikçi tasarımı ve gelişmiş kamera özellikleriyle TECNO SPARK 20 Pro, kullanıcıların beklentilerini karşılamak üzere tasarlanmış bir akıllı telefon olarak öne çıkıyor. SPARK 20 Pro, selefi TECNO SPARK 10 Pro'ya kıyasla tamamen yenilenmiş tasarımıyla görsel açıdan da dikkat çekiyor. Daha ergonomik hatlara sahip olan telefon, özellikle kamera modülünde kullanıcıları yepyeni bir tasarımla tanıştırıyor. Üç farklı renk seçeneğiyle kullanıcılara sunulan cihaz, buzlu fildişi ay ışığı siyahı ve gün batımı allığı renkleriyle göz dolduruyor. Üstün Performans G99 ultra boost işlemci ve çift oyun motoruna sahip olan cihaz, orta sınıf bir oyun telefonu arayanlar için ideal bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Sekiz çekirdekli 6nm işlemci ve 256 GB depolama alanı ile donatılan TECNO SPARK 20 Pro, yalnızca sorunsuz oyun performansı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda uygulama kullanımı için de sorunsuz bir deneyim sunuyor. Geniş depolama alanı, kullanıcıların fotoğrafları, videoları ve diğer tüm verileri kolaylıkla depolamasına olanak tanıyor. Ayrıca, genişletilebilir RAM kapasitesi ile donma ve gecikme gibi sorunlar ortadan kalkıyor. Telefon, 16 GB RAM (8 genişletilmiş RAM), 12 GB RAM (9 genişletilmiş RAM) ve 256 GB'a kadar genişletilebilir depolama alanı ile birlikte geliyor ve kullanıcıların büyük miktarda veri depolamasına ve akıllı telefonlarını sorunsuz bir şekilde kullanmasına olanak tanıyor. 5000mAh'lik geniş batarya kapasitesi ve 33W hızlı şarj özelliği ile telefon gün boyu kesintisiz kullanım sağlıyor. Bu pil kapasitesi, kullanıcıların pil seviyesi konusunda endişelenmeden telefonlarını rahatça kullanabilmelerini sağlarken, hızlı şarj özelliği de telefonlarını hızlı ve güvenli bir şekilde şarj edebilmelerine olanak tanıyor. Bu özellikler, kullanıcıların günlük ihtiyaçlarını karşılamak için ideal bir denge kuruyor. Sürükleyici Ses, Yeniden Tasarlanmış Estetik ve Geliştirilmiş Dayanıklılık DTS ve Hi-Res Stereo Ses Sistemi ile donatılmış TECNO SPARK 20 Pro, kullanıcılara video izlerken, oyun oynarken veya müzik dinlerken benzersiz bir ses deneyimi sunuyor. Altta ve üstte bulunan çift hoparlörler hem DTS hem de Hi-Res için onaylanmış durumda ve kullanıcıların ses ve müziğin en ince ayrıntılarını deneyimlemelerine olanak tanıyor. Ayrıca, çift hoparlörün yön algılama teknolojisi sayesinde kullanıcılar telefonu tuttukları yön veya açıdan bağımsız olarak herhangi bir kayıp olmadan stereo ses deneyiminin keyfini çıkarabiliyor. Telefonun ses yetenekleri arasında dikkat çeken bir diğer özellik ise Volume Plus. Kullanıcılar, gelen aramalar sırasında ses açma düğmesine basılı tutarak mevcut ses seviyesini %200'e kadar artırabiliyor. Her Açıdan Yeniden Tasarlandı TECNO SPARK 20 Pro'da bulunan yapay zeka yazılımı ile benzersiz duvar kağıtları oluşturulabiliyor. Yapay zeka, kullanıcıların sadece birkaç saniye içinde en benzersiz duvar kağıtlarını oluşturmasını sağlıyor. Ayrıca, dinamik rozet özelliği ile telefon daha kişisel hale geliyor. Özellikle aramalar sırasında ekranda küçük bir çıkıntı olarak görüntülenen dinamik rozet, TECNO'nun tescilli yazılımı ile geliştiriliyor. TECNO SPARK 20 serisindeki tüm telefonlar, suya ve toza dayanıklılık için IP53 sertifikasına sahip ve günlük zorluklara karşı dayanıklılık sunuyor. TECNO SPARK 20 Pro, MediaMarkt, Vatan, Teknosa, Vodafone, Turkcell, Türk Telekom mağazaları ve online satış noktalarından satın alınabiliyor. Telefon KDV dahil 11.999 ve 12.256 TL fiyatlarla satışa sunuluyor.

Türk Teknoloji Şirketleri Katar'da Haber

Türk Teknoloji Şirketleri Katar'da

Etkinliğe Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışan 5 Kalkınma Ajansı’nın iş birliği ile düzenlenen programla Türkiye’den 24 teknoloji girişimi katılım sağlıyor. İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA), Ankara Kalkınma Ajansı (ANKARAKA), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) iş birliğiyle yürütülen Küresel Girişimcilik Etkinliklerine Katılım Çağrısı kapsamında gerçekleşen katılımla Web Summit Katar’da girişimlerin ürün ve teknolojilerini sergiledikleri Türkiye Adası kuruldu. Program ile ayrıca Türkiye’den 25 farklı girişimcilik ekosistemi paydaşı temsilcisi heyet de Web Summit’e katılım sağlıyor. Girişimler 3 gün boyunca ürünlerini global sahnede tanıtma imkanı bulurken, düzenlenen yarışmalar, yatırımcı görüşmeleri, mentorluk buluşmaları ve panellerle işlerini büyümek için değerli fırsatlar elde ediyor. Başkent Doha’da düzenlenen etkinlik ilk kez düzenlenmesine rağmen yoğun ilgi görüyor ve biletler tükendi. Web Summit Katar’a özellikle Ortadoğu ve Afrika pazarını hedefleyen Türk girişimlerden de yoğun bir ilgi var. Etkinliğe ülkemizden yaklaşık yüz firma katılıyor. Türkiye adasında yer alan girişimler arasında lojistik, eğitim, sağlık, tarım, finans teknolojileri, dijital pazarlama, yapay zeka destekli içerik üretimi gibi farklı alanlarda yenilikçi çözümler sunan girişimler bulunuyor. Girişimler, implant olarak kullanılan gelişmiş biyomateryal, tohum yetiştirme süreçlerine dijital çözümler sunan yazılım, esnek güneş panelleri, cilt üzerinden veri toplayan akıllı tekstil, güneş enerjisi ile çalışan mikro mobilite araçları ve tekstil atıklarını yönetimine yönelik dijital platform gibi yenilikçi ürünlerini sergiliyor. Web Summit dünyanın başka yerlerinde uzun zamandır teknoloji ve girişimcilik temalı benzer etkinlikleri düzenliyor. Yatırımcılar, potansiyel müşteriler ve diğer girişimcilerle iş birliği ağı kurma imkanı ve girişimler için ürünlerini etkili bir şekilde global alana sunma şansı sunan etkinlik, alanında dünyanın en iyilerinden. Küresel Girişimcilik Etkinliklerine Katılım Çağrısı kapsamında başvurular arasından seçilen firmalar Kasım 2023’te Portekiz’in Lizbon kentinde düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji konferansı Web Summit’e, 30 Kasım – 1 Aralık 2023 tarihleri arasında Finlandiya’nın Helsinki kentinde gerçekleştirilen Slush etkinliğine ve geçtiğimiz ay Las Vegas’ta düzenlenen CES (Consumer Electronic Show)’e katılım sağlamıştı. Web Summit Katar etkinliği ise 26-29 Şubat 2024 tarihleri arasında sürecek. Web Summit Katar Türkiye Adasında Yer Alan Girişimler Carrtell, VenueX, Coredinat, V-Risetech, Swatchloop, CorPal Digital Healthcare Technologies, Uray Global (Classest), Pivony, Meshine Swarm Technologies, FCM Mobility, Assistant App Teknoloji, Atlas Space, Bi'akıl, Forwardie, INVAMAR, Grower, EHBA (Eyes of Solar), HEVI AI, Teamsec Finansal Yazılım, Trabtech Medikal İleri Teknolojiler, THECLICO, F-Ray FinTech, SMARTIR Çözüm Teknolojileri, Beautifulmind

Stellantis Sanal kokpit platformuyla geleceği bugüne taşıyor Haber

Stellantis Sanal kokpit platformuyla geleceği bugüne taşıyor

 Bu kapsamda şirket, Stellantis Sanal Mühendislik Çalışma Alanı’nın temel bileşeni olarak türünün ilk örneği olan sanal kokpit platformunu tanıttı. Endüstride bir ilk olan bu inovasyon, Stellantis geliştirme döngülerini 100 kata kadar hızlandırarak bilgi-eğlence teknolojisini başka bir boyuta taşıyor. BlackBerry QNX, karma kritiklik sistemi ve çok işlevli işletim sistemlerinde gömülü uygulama geliştirmek üzere Amazon Web Services (AWS) Marketplace'teki bulutta QNX Hypervisor için erken erişimi duyurdu. Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis, Stellantis Sanal Mühendislik Çalışma Alanı’nın (VEW) bir parçası olarak, müşterilerine bilgi-eğlence teknolojisinin önceki süreçlerden 100 kata kadar daha hızlı sunulmasını sağlayan dünyanın ilk sanal kokpit platformuna öncülük ediyor. Yeni platform, QNX Accelerate bulut tabanlı araç portföyü kapsamında şu anda AWS Marketplace aracılığıyla erken erişime sunulan BlackBerry'nin buluttaki QNX® Hypervisor'ını kullanıyor. Stellantis artık araç kontrollerinin ve sistemlerinin gerçekçi sanal versiyonlarını oluşturabiliyor. Yeni teknoloji, Stellantis'in çekirdek yazılımlarını değiştirmeye gerek kalmadan gerçek performansı taklit eden araç kontrolleri ve sistemlerinin gerçekçi sanal modellerini oluşturmasına izin veriyor. Daha önce birkaç ay süren süreçler artık belirli durumlarda 24 saat gibi kısa bir zamanda tamamlanabiliyor. Gerçeğe yakın sanal kokpit platformu AWS Marketplace üzerinden QNX Hypervisor'a erişim, Stellantis'in bulut ortamına sanal kokpit yüksek performanslı bilgi işlem (HPC) simülasyonu eklemesine olanak tanıyor. Karma kritiklik sistemi ve çok işlevli işletim sistemlerinde gömülü uygulama geliştirme için sektörde bir ilk olan bu platform, VirtIO standardı Trout v1.2'de tanımlandığı gibi QNX Hypervisor Amazon Machine Images (AMI'ler) ve endüstri standardı donanım arayüzlerini içeriyor. Grafiklerin, sesin ve dokunmatik ekran/fare/klavye girişlerinin sanallaştırılması gibi araçlar sayesinde bu çözüm, QNX Hypervisor tabanlı sistemlerin bulutta çalıştırılması ile gerçek donanım üzerinde çalıştırılması arasında çok az fark oluşturuyor veya fark oluşturmuyor. Yazılım, Dare Forward 2030 stratejik planında belirtildiği gibi Stellantis'in temiz, güvenli ve uygun fiyatlı mobilite sunmasında temel bir yapı taşı ve yapay zekâ destekli STLA Brain, STLA SmartCockpit ve STLA AutoDrive teknoloji platformlarının arkasındaki itici güç niteliğinde. Stellantis, 2022 yılında araç platformları için bulut sağlayıcısı olarak AWS'yi seçti. İki şirket Stellantis'in amaca yönelik şirket içi VEW üzerinde çalışmaya başladı. Yazılım odaklı bir yaklaşım benimseyen ve QNX Hypervisor çözümünü bulutta kullanıma sunan Stellantis, müşteri geri bildirim oturumlarını hızlandırabiliyor ve minimum çabayla belirli bir marka ve aracın kokpit deneyimini kopyalayabiliyor ve sürücünün deneyimini optimize etmek için gerçek zamanlı değişiklikler yapabiliyor. Buluta düşük gecikmeli erişimle desteklenen bu gerçek zamanlı geri bildirim, Stellantis'in gelecekteki bilgi-eğlence özelliklerini ve uygulamalarını oluşturmak için müşteri ve geliştirici tabanından değerli geri bildirimler almasına olanak tanıyor. Müşterilerin ihtiyaçlarına daha yakın öncü bir teknoloji Yazılımın, araçlarda giderek daha önemli hale geldiğini söyleyen Stellantis Baş Yazılım Sorumlusu Yves Bonnefont, “Bu durum bizi yazılımı geliştirme ve doğrulama yöntemlerimizde yenilik yapmaya yönlendiriyor. Sanal kokpitimizle sadece kendi yaklaşımımızda değil, aynı zamanda sektördeki tedarikçilerimiz ve ortaklarımızın yaklaşımında da devrim yaratıyoruz. Böylece, bu teknoloji ve daha hızlı geliştirmelerin yanı sıra geri bildirim döngüleri sayesinde müşterilerimizin ihtiyaçlarına daha yakın olabiliyoruz. Bu, otomotiv dünyasında müşteri öncelikli inovasyon ve verimlilik yolunda atılmış önemli bir adım” dedi. BlackBerry IoT Başkanı Mattias Eriksson da konu hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “QNX'in gömülü yazılım için gerçek hayattakine benzer sanal geliştirme ortamı yaratma konusundaki önemi nedeniyle uzun süredir desteklediği satıcı ve platformdan bağımsız VirtIO standardından yararlanan bulutta güvenilir QNX Hypervisor platformumuza erken erişim sunmaktan mutluluk duyuyoruz. AWS bulutunda dünyanın ilk ticari hipervizörünü başlatmak üzere Stellantis ile birlikte çalışmak, tüm ürün yaşam döngüsü boyunca karmaşıklığın azaltılmasına, inovasyonun hızlanmasına ve araç içi yazılım geliştirme maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı oluyor.” Standart VirtIO arayüzleri aynı zamanda otomotiv ortaklarından oluşan bir grup tarafından OEM'lerin tekliflerini ölçeklendirmek ve OEM ortamında tak ve çalıştır özelliğini etkinleştirmek için de kullanılıyor. Avantajlarının bilincinde olan AWS, kokpit HPC'lerinin bulut simülasyonuna yönelik VirtIO endüstri standardını destekliyor. BlackBerry QNX, QNX Accelerate'i, ilk etapta QNX® Neutrino® RTOS 7.1 ve QNX® OS for Safety 2.2.3’ü içeren bir portföy ile Ocak 2023'te pazara sundu. Bunlar, QNX müşterilerinin bir QNX işletim sistemini AWS bulut donanımında çalıştırmasına olanak tanıyan Amazon Machine Images ile sağlanıyor. QNX Hypervisor'ın buluttaki erken erişim sürümü şu anda mevcut ve genel kullanım 2024 yılının sonlarında duyurulacak.

Teknolojik yenilikler hayatı kolaylaştırdığı ölçüde sistemde kalıyor Haber

Teknolojik yenilikler hayatı kolaylaştırdığı ölçüde sistemde kalıyor

Michael Page Teknoloji & Finansal Hizmetler, Bankacılık & Sigorta İş Birim Direktörü Deniz Çakırgil Sezen ve ekibinin ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte bankacılık, sigortacılık ve fintech alanında faaliyet gösteren kuruluşlardan yöneticiler katıldı. Sigorta İş Birim Direktörü Sezen, yakın zamanda global olarak yapılan PageGroup Yetenek Trendleri Araştırması’nın sonuçlarına göre Türkiye’de sektör bağımsız teknoloji çalışanlarının yüzde 97’sinin iş tekliflerine açık olduğu, bu oranın %50’sinin ise aktif iş arayışında bulunduğunu belirtti. Avrupa ülkelerinde ise bu oranın yüzde 86 düzeyinde olduğuna vurgu yaptı. Sektörde çoğunlukla maaş derecesi açığı nedeniyle, yeteneklerin hak ettikleri maaşı alabilme durumunun değişkenlik gösterdiğine dikkat çekti. Toplantıda kendi sektörlerindeki gözlemlerini ve deneyimlerini paylaşan katılımcılar, iş modellerinden, çalışan profiline kadar pek çok kriterin son dönemde yeni boyut kazandığı konusunda hemfikirdiler. Bu yeni düzende iş dünyasının hala dengeyi bulmaya çalıştığına vurgu yaptılar. Ortak görüşte oldukları diğer bir nokta ise; “Yeni nesil çalışanlar işten çıkarılma korkusu taşımıyor, cazip maaş yerine kendini iyi hissettiği işte çalışmaya önem veriyor.” Çalışanlar uzaktan, işveren iş yerinde çalışma eğiliminde Çalışanların değişen talep kriterlerinin başında uzaktan ya da hibrit sistemde çalışma ilk sıralarda yer alıyor. Ancak yöneticiler, şirket sadakati ve ekip ruhunun korunması için çalışanların belirli periyotlarla çalışmalarını ofis ortamında sürdürmelerinin gerekliliğine inanıyorlar. Özellikle uzaktan çalışma sisteminin yaygın olduğu şirketlerdeki yöneticilerin ekibi yönetebilme becerisi büyük önem taşıyor. Genellikle X kuşağı çalışanlar uzaktan çalışma kadar ofiste vakit geçirebilecekleri zamanların olmasını isterken, Z kuşağı çalışanlar ise tamamen uzaktan çalışmayı tercih ediyor. Uzaktan çalışma sisteminde ekip ruhunu kaybetme tehlikesi, insan dokunuşunu hissettirme meselesi önem taşıyor. Teknoloji çalışanları için şirketlerdeki esnek çalışma sistemi, ücret kadar ve bazen daha fazla tercih sebebi oluyor.  Yetenekleri yenilikler elde tutuyor   Yöneticilerin İK odaklı yaklaşımı yetenekleri elde tutmak için daha olumlu bir iklim yaratıyor. Yeni dönüşümler, kariyer ve kişisel gelişime katkı sağlayan eğitimlerle yetenekler motive oluyor. Ancak yetenekli adaylar iş başvuruları sırasında sınavdan hoşlanmıyorlar. Bu nedenle onların muhakeme yeteneğini ve çözüm mantığını iyi tanımak, beklentilerini anlamak için işverenler tarafından özel senaryo sistemleri geliştiriliyor. Çalışan şirkete aidiyet duygusunu, şirketin kendisine katkısını hissetmek, takımdaki rolünü net olarak bilmek istiyor. Ofiste tam zamanlı çalışmada verimlilik kuralı yıkıldı Ofise gelenin verimli çalıştığı kuralı yıkıldı. Tam zamanlı değil ama en az ayda bir kez ofise gidilmesi kuralını şirketler tercih ediyor.  Çalışan gerekli bir hedef ve sebep olduğunda ofise gelmek için motive oluyor. Finansal Hizmetler sektörü altında Bilişim Teknolojisi alanında çalışanlar esnek çalışma sisteminde daha verimli oluyorlar. Yöneticilerinin verdiği hedef doğrultusunda işi zamanında tamamlama sistemiyle uzaktan çalışmayı tercih ediyorlar. Çalışanların neredeyse tamamı uzaktan ve hatta farklı şehirlerden çalışabiliyor, ayda bir kez ofise geliyorlar. Bazı kurumlarda ise ofisteki çalışma alanlarının rezervasyon yöntemi ile paylaşımlı kullanılma sistemi uygulanıyor. Çevik bankacılık teknolojiyle hız kazanıyor Pandemiden sonra yeni nesil bankacılık hızla gelişiyor. Bankacılık ürünleri çeşitlendi. Küçük ve orta ölçekli bankalar daha çevik olarak dijital bankacılığa dönüşüm yapabiliyor. Bankacılık dijitalleştikçe, şubeler azalıyor. Tüketici tüm işlemlerini bir platform üzerinde yapmak istiyor. Platform bankacılığı hız kazanıyor. Açık Bankacılık sistemi yakın dönem için B2B’lerde kolaylık sağlarken, son tüketici için ne Avrupa pazarında ne de Türkiye’de şimdilik fazla fayda sağlar gibi görünmüyor. Kolay bir kullanım sunamayan dijital sistem yok oluyor Teknoloji odaklı bakış açısına sahip ürün müdürü (product owner) ve yetkin iş analistleri görevlerini iyi yaparsa, mutfakta hizmet üreten teknoloji uzmanlarının (developer) daha verimli çalışabilmesine imkan sağlıyor. Şirketlerdeki teknolojik yenilikler iş yapma şeklini dönüştürürken, hayatı da kolaylaştırıyor.  Ancak bu dijital dönüşüm, kullanımı kolay ve basit bir sistem sunamadığında, son kullanıcı tarafından tercih edilmiyor ve zamanla yok olmaya mahkum oluyor. Şirketlerin teknoloji becerisi ne kadar iyi ve hızlı ise, müşteriye o kadar hızlı erişiyor. Finansal Servisler alanı içinde özellikle Bankacılıkta ve sigortacılıkta müşteri online olarak hızlı işlem yapmaya çok önem veriyor. Son kullanıcı tarafından az prosedür, hızlı işlem tercih ediliyor.

Lojistik sektörü teknolojiyle dönüşüyor Haber

Lojistik sektörü teknolojiyle dönüşüyor

Sürdürülebilir ve temiz dünya odaklı regülasyonlar, sırayla tüm sektörlerin kapısını çalıyor.  Bu yeni döneme uyumlanma sürecinde, çevre dostu teknolojileri kullanmak artık bir alternatif değil zorunluluk haline geldi. Avrupa Birliği, 2019 yılında yayınlamış olduğu Yeşil Mutabakat ile uluslararası ticaret kriterlerinin ilk sırasına, ekosistemi koruma şartını yerleştirdiğini tüm dünyaya ilan etti. Tabii bu durumun, sadece AB ülkelerini değil AB ile ticari ilişkide bulunan tüm ülkelerdeki işletmeleri oldukça yakından ilgilendirdiğini söylemekte fayda var. Özellikle de dış ticaret hacminin yüzde 70’ten fazlasını Avrupa pazarından elde eden Türkiye’yi.   Lojistik ve Ulaştırma sektörü doğrudan etkilenecek Sektörleri hızla çevre dostu teknolojiler kullanmaya yöneltmeyi amaçlayan Yeşil Mutabakat, aynı zamanda AB’ye ihraç edilen tüm ürünlere de karbon vergisini zorunlu tutuyor. En basit açıklamayla ‘karbon ayak izi hesabına göre kirletenin ödediği’ bu vergi türü, tüm sektörleri dolaylı olarak ilgilendirdiği gibi dünya karbon salınımının yüzde 5,5’ine neden olduğu bilinen lojistik ve ulaştırma sektörünü ise doğrudan etkileyeceğe benziyor. Dijital alt yapıları güçlendirmek bugünün olmazsa olmazı PATH Software House kurucu ortağı Kurucu Ortağı Murat Kader bu gelişmeleri, “AB Yeşil Mutabakatı, önümüzdeki süreçte dünya ticaret trendlerinin yönünü bizlere net bir şekilde gösteriyor. Küresel pazarlardaki payını korumak ve artırmak isteyen tüm yerli işletmecilerin, yatırımlarını dijital alt yapılarını güçlendirmekten ve regülasyonlara uyumlu iş modelleri üretmekten yana yaptıklarını zaten biliyoruz. Fakat lojistik ve ulaştırma sektöründe hala teknoloji kullanımına karşı mesafeli bir tutum görebiliyoruz. Özellikle istihdam edilen taşımacı personelin, geleneksel yöntemlerle operasyonları yönetmeye karşı eğilimi hala çok güçlü. Bizler de bu alışkanlıkları yenileri ile değiştirebilmek için PATH teknoloji laboratuvarlarında kargo ve lojistik sektörü için kolay kullanılabilir, çevre dostu sistem ve ürünler geliştiriyoruz” şeklinde değerlendirdi.  Rekabet avantajı yaratan sistemler geliştiriyoruz Tasarladıkları sistemlerin; depolama, taşıma, operasyon, sevkiyat, müşteri ilişkileri ve teklif yönetimi gibi uçtan uca tüm süreçleri kapsadığını ve kullanıcı dostu olduğunu belirten Kader, “Geleneksel yöntemlerle ilerlemek özellikle sevkiyat yönetimi konusunda büyük bir sorun. Hele de Türkiye gibi transit taşımacılıkta üs olarak kabul edilen ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle tercih edilirliği git gide artacak bir ülke için yüzde 100 oranında teknolojiye geçiş elzem. Küresel anlamda stratejik avantajlarımıza rağmen hala sektördeki operasyonel aksaklıklardan kaynaklı sevkiyat bulamama, yük indirememe, araç bulamama gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu durum hem ciddi bir maliyet üretiyor hem de AB Yeşil Mutabakat’ın karbon emisyonu stratejileriyle taban tabana ters düşüyor. İlerleyen zamanlarda sıkılaşacak denetlemeler ve yaptırımlardan dolayı mutabakat kriterlerine uymayan taşımacılık şirketlerinin ve diğer endüstrilerin gümrük kapılarından geri çevrildiğini duymamız yakındır. Bu nedenle lojistik firmalarının yazılım alt yapılarına yatırım yapmaları, ileriye dönük ciddi bir tasarruf kalemi olarak değerlendirilmelidir” sözleriyle lojistik sektörünü geleceğe taşıyacak en temel unsurun yapay zekâ yatırımları olduğunun altını çizdi. Lojistik ve kargo sektörüne aktif bir şekilde ürün ve hizmet geliştirdiklerini belirten PATH Software House Kurucu Ortağı Murat Kader, “PATH olarak 2 büyük kargo şirketi için alt yapı ve akıllı gönderim ağı sistemlerini geliştiriyoruz. Bu sistemler ilk kilometreden (first mile) orta ve son kilometreye (mid ve last mile) kadar uçtan uca lojistik süreçlerini kapsıyor. Amacımız, süreçlerin maliyetlerini azaltarak, işletmeler tarafından kolay kullanılabilir uygulamalar üreterek sektörde teknoloji kullanımını yaygınlaştırmak. Türkiye’nin uluslararası ticaretteki frekansını artırmak için lojistik ve ulaşım sektöründe kolektif bir eylem planına ihtiyacımız var. Özellikle pandemi sonrasında devasa bir büyüme yakalayan online pazar yerlerinin taleplerini karşılayabilmek için depolama, ulaştırma ve hizmet gibi operasyonların tamamının otomatize edilmiş sistemler üzerinden yönetilmesi gerekli,” ifadelerini kullandı.

Alışık olduğumuz mağazacılıkta sona geliniyor Haber

Alışık olduğumuz mağazacılıkta sona geliniyor

Bugün perakende mağazalarında (brick and mortar) satılan bütün ürünler, en geç 10 yıl içinde sadece e-ticaret kanalı ile satılacaktır. Bu değişim, bugünün teknolojisi ile 5 yıl içinde olabilir, ancak bugünün lojistik kurgusu devam ederse 10 yılda bile olamaz. Bugün tüm ürünler, çoğunlukla cadde üzerlerinde veya sokak aralarında olan veya AVM’lerde bulunan perakende mağazalarında ve e-ticaret ile sanal ortamda satılıyor. Satışın mağazada veya e-ticaret ile olması; o malın tüketiciye fiziki olarak teslim edilmesi gerektiğini değiştirmez. Işınlama olmadığı sürece sipariş edilen mallar, mutlaka bir yerde depolanmalı ve bir şekilde taşınarak tüketiciye teslim edilmelidir. Bundan dolayı e-ticaretin lojistiği, “sanal” ticaretin yani e-ticaretin “gerçeğe” dönüştüğü süreçtir. Ticaretin “sanalı” olur, ama ışınlanma bulunana kadar lojistiğin “sanalı” olmaz. Teknolojideki gelişmelere paralel olarak ticaretteki bu değişim ve dönüşüm sürecinde, iş yapamayacak olan perakende mağazaları ve hatta bazılarının bulunduğu AVM’ler kapanmak zorunda kalabilir. Bunların kapanması, şehirlerdeki ticari hareketi olumsuz etkileyebilir ve çok sayıda işsizliğe de yol açabilir. Bu durum, ülkeler için önemli gündemlerden birisi olacaktır, peki çözüm ne olabilir? E-ticareti yasaklayamayacağımıza göre, kapanacak olan perakende mağazalar ve AVM’ler için başka gelir kaynakları geliştirilmelidir. Alışık olduğumuz mağazacılıkta sona gelindiğini kaydeden DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, mağazaların, e-ticaret ürünlerinin hızlıca hazırlanıp müşterilere iletilen mikro fulfillment merkezlerine dönüşeceğini belirtti. ABD ve Avrupa’da klasik mağazalar kapanıyor, kapanan mağazalar depolama alanına dönüşebilir E-ticaretin kolaylığının pandemi döneminde çok daha fazla yaşanması, e-ticaretin pandemi sonrasında da beklenen daha fazla büyümesini sağladı. Pandemi öncesi -15 büyüyen e-ticaret, pandemi sonrasında da hem iş hacmi hem de parasal değer olarak %30-35 büyüdü. Böyle olunca perakende mağazalar ve hatta AVM’ler, kapanmaya başladı. İngiltere, Almanya, Amerika gibi birçok ülkede mağazalar kapanıyor ve örneğin ABD’de de 2027 yılına kadar 50 bin perakende mağazasının kapanması bekleniyor. Ayrıca, ABD’de AVM sayısının 10 yıl içinde 700’den 200’e düşmesi öngörülüyor. Benzeri durumların Almanya ve İngiltere dahil birçok ülkede yaşanacağı kaydediliyor. Dünyada ve Türkiye’de göze çarpan bir diğer gelişme ise özellikle büyük mağazaları olan yaygın perakendeciler, mahallelerdeki büyük mağaza alanlarının bir kısmını, o bölgede internetten en yoğun sipariş edilen ürünlerin yer aldığı mağaza içi kapalı mağazalar yaratmakta buldular. Ürün toplayıcıları öncelikle gelen siparişleri o bölgeden toplayıp olmayanlar için mağazaların genel kısmına giriyorlar. 2 bin m2 mağazalarda 500-600 m2’nin bu amaçla ayrıldığı örnekler mevcut. Bu düzenlemeler toplama verimliliğini ve hızı %30-35’lere varan oranda artırabilir. Kapanacak olan perakende mağazaların ve AVM’lerin, gerekirse ufak düzenlemeler ile depolama alanları olarak hizmet verebileceğini ifade eden DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, şunları söyledi: “Perakende mağazalarının kapanması yerine depolama alanı olarak kullanılması, e-ticaret için yeni lojistik kurgusunu oluşturabilir. Bu yeni kurgu, e-ticaret lojistiğinde müşteriye teslimat için “merkezi” yapılanma (tüketiciye teslim edilecek noktaya uzakta, büyük depolama alanı) yerine, “müşteriye yakın olma” stratejisiyle “dağıtık (tüketiciye yakın, küçük depolama alanları)” yapılanmaya geçilmesidir. E-ticaretin lojistiği, mevcut durumda kullanılan tüketicilerden uzakta bulunan depolama alanları yerine, tüketicilere azami 2 saatte teslimatı sağlayacak yakınlıkta mikro e-ticaret depoları (Mikro Fulfillment Merkezler) ile yapılabilir. Bu yapılanma, Son Kilometre Depolanma uygulamasıdır. Son Kilometre Depolama demek; e-ticaret ürünleri için temel depolama hizmetlerine ilaveten katma değerli hizmetlerin de verilebileceği mikro e-ticaret depolarının müşterilere (tüketicilere) azami 2 saat içinde teslimatı yapacak şekilde konumlandırılmasıdır.” dedi. DepOrtak Dijital Mağazaları hedefleniyor Kişi başına düşen perakende mağaza sayısı, örneğin İngiltere’de 250, Almanya’da 200 ve ABD’de 350’dir. Bu ülkelerin verileri esas alındığında Türkiye için 500 kişi varsayımı ile yaklaşık 170 bin adet perakende mağazası olduğu tahmin edilebilir ve her mağaza için 50 m2 varsayımı ile yaklaşık 8.5 milyon m2’lik depolama alanı oluşabilir. Bugün itibariyle Türkiye’de toplam 14 milyon m2’lik 455 adet AVM vardır. AVM’lerde yemek, eğlence ve sinema vb. bölümleri hariç kapalı otopark alanları dahil yaklaşık 10 Milyon m2 depolama alanı olabilir. Türkiye’deki perakende mağazaları ve AVM’lerin toplamda 18,5 milyon m2’lik ilave depolama alanı oluşturabileceğinin altını çizen DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, böylece ürün teslimatlarının 30-120 dakika içinde olmasının sağlanması şeklinde başta e-ticarette fulfillment operasyonu olmak üzere bütün şehir içi depolama ihtiyaçları için bu alanların kullanılabileceğini kaydetti. Ülke genelindeki binlerce depoyu dijital olarak birbirine bağlayan DepOrtak sayesinde, tüm depolardaki durumun canlı ve gerçek zamanlı olarak tek merkezden yönetileceğinin altını çizen Oruç Kaya, konuşmasına şöyle devam etti: “Önemli olan bu depolama alanlarının konumlandırabilmesi, bunların özellikleri ile depolama taleplerinin eşlenebilmesi ve bunların birbiri ile entegre olmasını sağlayacak dijital bağlantının kurulmasıdır ki, bütün bunlar bugün halihazırda DepOrtak teknolojisi ile mümkündür. Ayrıca, “dijital mağaza” hedefimiz de bulunuyor. Sanırım ilk örneği 1977 yılında İstanbul’da Aksaray’da açılan UFİ Mağazası gibi çok sayıda farklı ürünlerin satıldığı çok katlı veya çok bölümlü perakende mağazaları yerine, önümüzdeki süreçte DepOrtak Dijital Mağazalarının olmasını hedefliyoruz.” şeklinde konuştu. Dünyanın sayılı lojistik teknolojilerinden birisi haline gelen Tırport’un kurucusu Akın Arslan’ın tecrübesi ve iş zekası liderliği, Türkiye’de depoculuğun önde gelen uzmanlarından Oruç Kaya’nın ortak akıl ve güç birliğiyle bu yılın Mart ayında canlıya geçen dijital akıllı depolama platformu DepOrtak, sahip olduğu teknolojilerle sadece ülkemizde değil, Avrupa’da da oldukça iddialı çözümler getirmeye devam etmektedir.

Vodafone,11 bin kişinin işine son verecek Haber

Vodafone,11 bin kişinin işine son verecek

Şirketin açıkladığı 2023 finansal yılı ön sonuçlarına göre, bu yılki ekonomik performans beklentiler dahilinde yavaşlayacak. Vodafone'un en büyük piyasası olan Almanya'da gelirlerinin daralması nedeniyle Avrupa genelinde performansı etkilenirken, Afrika'da faaliyetleri büyüme gösteriyor. Afrika'daki büyüme ve yüksek ekipman satışlarıyla şirketin gelirleri yüzde 0,3 artışla 45,7 milyar euroya çıktı. Vodafone, finansal sonuçlarla birlikte açıkladığı yeni strateji kapsamında, Avrupa başta olmak üzere en büyük piyasalarındaki büyüme potansiyelini değerlendirmek için değişim ve yeniden dizayn politikasını benimseyecek. "Öncelik müşteriler, sadeleşme ve büyüme" Avrupa ve Afrika'da en iyi telekom şirketi olmayı amaçlayan Vodafone, müşteri deneyimini iyileştirmeye odaklanacak. Müşteri deneyimi ve marka alanındaki yatırımları artırmayı amaçlayan şirket, 3 yıl içinde 11 bin kişiyi işten çıkaracak. Vodafone Group İcra Direktörü Margherita Della Valle, şirketin yeni planına ilişkin değerlendirmesinde, faaliyette oldukları en büyük piyasalarda son dönemdeki performanslarının rakiplerine göre daha zayıf olduğunu belirterek, "Önceliklerim, müşteriler, sadeleşme ve büyüme. Rekabet gücümüzü geri kazanmak için organizasyonumuzu sadeleştireceğiz. Hizmet kalitemizi artırmak için kaynaklarımızı bu alanda kullanacağız ve büyümeyi sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.