SON DAKİKA
Hava Durumu

#Teknoloji

Ekometre - Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Teknoloji devlerinin bilançoları dudak uçuklattı Haber

Teknoloji devlerinin bilançoları dudak uçuklattı

Apple'ın net satışları yıllık yüzde 8 artışla 102,5 milyar dolara, Amazon'un satışları ise yüzde 13 artışla 180,2 milyar dolara ulaştı. ABD'nin teknoloji devlerinden Apple'ın net satışları temmuz-eylül döneminde yıllık yüzde 8 artarken, Amazon'un yüzde 13 yükseldi. Mali takvimde 27 Eylül'de biten 3 aylık dönemi dördüncü çeyrek olarak kabul eden Apple'ın bilançosuna göre, şirketin net satışları bu dönemde yıllık yüzde 8 artışla 102,5 milyar dolara ulaştı. Apple'ın net satışları, geçen yılın aynı döneminde 94,9 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Şirketin net karı, aynı dönemde yüzde 86 artarak 27,5 milyar dolara çıktı. Apple, geçen yılın aynı döneminde 14,7 milyar dolar kar açıklamıştı. Şirketin hisse başına karı ise bu dönemde 97 sentten 1,85 dolara yükseldi. İphone satışları arttı Bu dönemde Apple'ın iPhone ve Mac satışlarında artış görülürken, iPad satışları yataya yakın bir seyir izledi. iPhone satışlarının tutarı, temmuz-eylül döneminde yıllık yüzde 6 artışla 49 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde Mac satışları yüzde 13 artışla 8,7 milyar dolara çıkarken, iPad satışlarının tutarı 6,9 milyar dolar oldu. Apple Üst Yöneticisi Tim Cook, şirketin finansal sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, söz konusu çeyrekte rekor gelir elde edildiğini belirtti. Amazon'un satışları arttı Ülkenin e-ticaret devi Amazon'un bilançosu da şirketin satışlarının bu yılın üçüncü çeyreğinde arttığını gösterdi. Buna göre, Amazon'un net satışları bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 13 artarak 180,2 milyar dolara yükseldi. Şirketin net satışları, geçen yılın üçüncü çeyreğinde 158,9 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Bu dönemde, Amazon'un bulut bilişim hizmeti sunan Amazon Web Services (AWS) biriminin satışları, yıllık bazda yüzde 20 artarak 33 milyar dolara ulaştı. Amazon'un net karı da yılın üçüncü çeyreğinde 21,2 milyar dolara çıktı. Şirket, geçen yılın aynı döneminde 15,3 milyar dolar net kar elde etmişti. E-ticaret devinin geçen yılın üçüncü çeyreğinde 1,43 dolar olan hisse başına karı, bu yılın aynı döneminde 1,95 dolara yükseldi. Amazon, yılın dördüncü çeyreğinde ise 206 milyar dolar ile 213 milyar dolar arasında net satış beklediğini açıkladı. Amazon Üst Yöneticisi Andy Jassy, şirketin finansal sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, yapay zekanın işlerinin her alanında önemli iyileştirmeler sağlamasıyla birlikte güçlü bir ivme ve büyüme görmeye devam ettiklerini belirtti.

Yapay zekâ destekli ekranlarda yeni bir dönem başlıyor Haber

Yapay zekâ destekli ekranlarda yeni bir dönem başlıyor

Samsung Electronics IFA 2025'te Vision AI Companion çözümünü tanıtarak yapay zekâ destekli Samsung TV ve monitörleri geleceğe nasıl hazırladığını paylaştı. Önceki modele kıyasla Daha akıllı hale gelen Bixby sesli asistanla kullanılan Vision AI Companion, daha doğal ve sohbet akışında bir etkileşim sunuyor. Samsung'un en gelişmiş yapay zekâ özelliklerinin tek noktada sezgisel bir yapay zekâ deneyimine entegre edilmesiyle kullanıcılar, içerikleri kolayca keşfedebiliyor ve her türden soruya bağlamsal yanıtlar alabiliyor. Dünya çapında tüketicilerin içerik akışı göstermekten fazlasını yapan cihazlara yöneldiği bir dönemde, Vision AI Companion, bağlantılı evlerde televizyonların giderek daha fazla üstlendiği merkezi rolün altını çiziyor. Samsung, izleme deneyiminin merkezine yapay zekâyı entegre ederek kişiselleştirilmiş öneriler, akıllı çoklu cihaz etkileşimleri ve günlük yaşamı kolaylaştıran sezgisel yardımlar sunuyor. Samsung Electronics Görsel Ekran İş Birimi Müşteri Deneyimi Ekibi Başkan Yardımcısı Kevin Lee, “Samsung’da, deneyimleri daha kişisel, daha sezgisel ve geleceğe uygun hale getiren teknolojilere yatırım yapıyoruz. Vision AI Companion ile bir televizyonun yapabileceklerini yeniden tanımlıyoruz. Görüntü kalitesi ve sesin ötesine geçerek kullanıcıyı anlayan, etkileşime giren ve zamanla kullanıcısıyla birlikte gelişen bir deneyim sunuyoruz” dedi. Akıllı sohbetler ve görsel zekâ Vision AI Companion, Samsung'un önemli yapay zekâ inovasyonlarını tek bir deneyimde birleştirerek tüketicilerin bunlara kolay erişmesini sağlıyor: Generative Wallpaper, kullanıcının tercihlerine göre özelleştirilmiş dinamik görseller sunuyor. AI Picture, Active Voice Amplifier Pro ve AI Upscaling Pro, görüntüleri ve sesleri otomatik olarak ayarlayarak içerik kaynaklarındaki görüntüleme ortamını optimize ediyor. AI Gaming Mode, yapay zekâ destekli optimizasyonla tepkisel ve sürükleyici bir oyun deneyimi yaşatıyor. Bu özellikleri bir arada sunan Vision AI Companion, birden fazla uygulama veya menü arasında geçiş yapma ihtiyacını ortadan kaldırarak, eğlence, üretkenlik ve bağlantılı deneyimler için bir merkez haline geliyor. Vizyondan gerçeğe! Vision AI konseptini ilk kez CES 2025'te tanıtan Samsung, TV'lerde, monitörlerde ve diğer ekran ürünlerinde ana ekran deneyimini iyileştirme hedefini de yine bu fuarda açıkladı. Vision AI, temel olarak ekran ve ses kalitesini önceki Samsung modellerine kıyasla iyileştiriyor, Samsung cihazları arasında kesintisiz iletişim sağlıyor ve gelişmiş yapay zekâ ajanlarıyla kişiye özel içerikler sunuyor. Samsung'un tüketicilere yönelik uzun vadeli taahhüdüyle desteklenen Vision AI, One UI Tizen platformu aracılığıyla, kullanıcılara yedi yıl boyunca ücretsiz yazılım güncellemeleri sağlayacak. Bu sayede, desteklenen modeller her zaman en yeni güncellemelere ve yapay zekâ özelliklerine sahip olmanın yanı sıra Samsung Knox'un en yeni güvenlik güncellemelerini de alacak. Vision AI Companion'ın tanıtılmasıyla, bu fikirler şimdi yeni bir kişiselleştirme, cihaz entegrasyonu ve kullanıcı desteğine kavuşuyor. Vision AI Companion, eylül sonunda Kore, Kuzey Amerika ve belirli Avrupa pazarlarında yazılım güncellemesiyle sunulmaya başlanacak ve daha sonra diğer bölgelere de dağıtılacak. Daha fazla bilgi için www.samsung.com adresi ziyaret edilebilir.

QR kodlarıyla uygulama büyümesinde devrim Haber

QR kodlarıyla uygulama büyümesinde devrim

Günümüzde QR kodlar, dijital ve mobil pazarlama stratejilerinde önemli bir yer edinmeye başladı. Hem markalar hem de kullanıcılar için, çevrimdışı dünyadan dijital uygulamalara geçişi kolaylaştıran etkili bir köprü işlevi görüyorlar. Bir afişten, ambalajdan ya da bilgisayar ekranından mobil uygulamaya anında yönlendirme yapabilmeleri, QR kodları pazarlamacılar için oldukça cazip hale getiriyor. Bu teknoloji sayesinde, uygulama kurulumları artırılabiliyor, kullanıcılar doğrudan uygulama içi içeriklere yönlendirilebiliyor ve zaman içinde pasifleşen kullanıcılar yeniden etkileşime çekilebiliyor. Aynı zamanda, kampanyaların ve iletişim kanallarının performansı daha net şekilde ölçülebiliyor. 2025 yılında her 10 kullanıcıdan 9’u haftada en az bir kez QR kodlarla etkileşime giriyor. Bu artan ilgiyi fark eden pazarlamacıların %93’ü geçtiğimiz yıl QR kod kullanımını artırdı, %86’sı ise bu yatırımı daha da büyütmeyi planlıyor. Bu yükselişi besleyen en önemli faktör ise performans. QR kodlar, genellikle kullanıcının kendi isteğiyle, bağlama uygun bir çağrıyla tarandığı için yüksek etkileşim sağlıyor. Ortalama %37’lik tıklama oranıyla, QR kod kampanyaları geleneksel dijital reklamlardan 4 kata kadar daha etkili olabiliyor. Bu makalede, mobil uygulama pazarlamacılarının kullanıcı kazanımı, etkileşimi ve bağlılığı artırmak için QR kodlarını nasıl kullandığını, Adjust’ın Ortadoğu, Türkiye ve Afrika (META) Satış Direktörü Başak Zerman’ın görüşleri doğrultusunda ele alıyoruz. Ayrıca Zerman’ın QR kodlarının kullanım alanlarına dair içgörülerini ve 2025 ve sonrasına yönelik QR kod odaklı büyüme stratejilerine ilişkin pratik önerilerini paylaşıyoruz. Mobil Uygulamalar İçin QR Kod Pazarlaması Nedir? Mobil uygulamalarda QR kod pazarlaması, kullanıcıların fiziksel veya dijital ortamlarda karşılaştıkları kodları tarayarak uygulamaya yönlendirildiği, bu etkileşimlerin de ölçülebildiği bir pazarlama yöntemidir. Geleneksel URL’lerin aksine, QR kodlar gerçek dünyadaki temas noktaları ile mobil uygulamalar arasında doğrudan ve izlenebilir bir bağlantı kurar. Bu alanda iki ana QR kod türü öne çıkar: Statik QR Kodlar: Sabit bir bağlantıya yönlendirir, oluşturulduktan sonra içerikleri değiştirilemez. Takip ya da kişiselleştirme sunmadıkları için genellikle tek seferlik kampanyalar ve basılı materyallerde kullanılır.Dinamik QR Kodlar: Kısa URL tabanlıdır ve yayına alındıktan sonra hedefleri güncellenebilir. Pazarlamacılar, bu sayede açılış sayfalarını test edebilir, kampanyaları optimize edebilir ve kullanıcıya saat, konum ya da kampanya segmentine göre farklı içerikler sunabilir. Dinamik QR kodlar, Adjust gibi mobil ölçümleme platformlarıyla entegre edildiğinde, kampanyaların tam anlamıyla izlenebilmesini sağlar. Cihaz türü, zaman, konum gibi veriler takip edilebilir ve kullanıcıların uygulamayla etkileşimi —örneğin indirme, oturum ya da lokasyon gibi metrikler— belirli QR temas noktalarına bağlanabilir. Pazarlama Hedefine Göre En Etkili QR Kod Stratejileri QR kodlarının uygulama yaşam döngüsü boyunca kullanıcı kazanımı, etkileşim ve yeniden etkileşim süreçlerini nasıl desteklediğine birlikte bakalım: Kullanıcı Kazanımı -QR kodlar, özellikle görünürlüğün yüksek olduğu temas noktalarına yerleştirildiğinde —örneğin ürün ambalajları, açık hava reklamları (OOH), bağlantılı televizyonlar (CTV) ya da etkinlik alanlarındaki tabelalar— mobil uygulama yüklemelerini artırmak için oldukça etkili bir yöntem haline geliyor. “İndirmek için tara” veya “Ödülünü almak için tara” gibi net ve basit çağrılar, kullanıcı davranışını yönlendirmeyi kolaylaştırıyor. Bu tür mesajlar, ilgiyi hızlıca aksiyona dönüştürerek gerçek dünyadan uygulama kurulumuna geçişteki engelleri ortadan kaldırıyor ve süreci çok daha akıcı hale getiriyor. Kullanıcı Etkileşimi QR kodlar, kullanıcıları uygulama içi ödüller, artırılmış gerçeklik (AR) içerikleri, nasıl yapılır videoları ve kampanyaya özel sayfalar gibi etkileşimli deneyimlere yönlendirmek için sıkça kullanılıyor. Bu sayede hem kullanıcı bağlılığı artıyor hem de marka ile daha güçlü bir bağ kuruluyor. Kullanıcı ile Yeniden Etkileşimi QR kodlar, sadece yeni kullanıcı kazanmakla kalmaz, aynı zamanda uygulamada pasif kalan kullanıcıları da yeniden etkileşime çekmek için etkili bir araçtır. Markalar, bu kodları fişlere, ambalajlara veya sadakat programı materyallerine yerleştirerek kişiselleştirilmiş içeriklere, ödüllere ya da geri bildirim formlarına yönlendirme yapabilir. Bazı markalar e-posta veya fiziksel posta yoluyla kişiselleştirilmiş QR kodlar göndererek kullanıcıları özel tekliflere yönlendiriyor. Canlı etkinliklerde kullanılan QR kodlar da, zamana bağlı içeriklerin kilidini açarak anlık ve bağlama özel yeniden etkileşim fırsatları sunuyor. Uygulama içi yönlendirmeler sayesinde, bu QR kodlar doğrudan terk edilmiş sepetlere, yeni içeriklere veya kullanılmamış ödüllere yönlendirme yaparak uygulama içi etkileşimi anlamlı şekilde artırıyor. Uygulama Türüne Göre QR Kod Stratejileri QR kod taramaları çoğu zaman kullanıcı yolculuğunun ilk adımıdır. Ancak bu kodların nasıl ve nerede konumlandırıldığı uygulamanın türüne, hedef kullanıcı kitlesine ve kampanyanın amacına göre değişiklik gösterir. Aşağıda, farklı sektörlerden markaların QR kodları stratejik şekilde kullanarak nasıl uygulama yüklemelerini, kullanıcı etkileşimini ve dönüşüm oranlarını artırdığına göz atacağız. E-Ticaret & Perakende E-ticaret ve perakende sektörlerinde QR kodlar, ürün ambalajları, fişler ve promosyon materyallerinde sıkça kullanılıyor. Bu kodlar, müşterileri yeniden sipariş vermeye, ürün incelemeleri yapmaya veya sadakat programlarına katılmaya yönlendiriyor. Ayrıca, bazı markalar QR kodları aracılığıyla ürünün sürdürülebilirlik bilgilerini ve tedarik zinciri detaylarını da şeffaf şekilde sunuyor. Oyun Oyun sektöründe QR kodlar, oyuncuları oyun içi ödüllerle buluşturmak ve çapraz platform kampanyalarını desteklemek için kullanılıyor. Oyuncular, bu kodları tarayarak özel içeriklerin kilidini açabiliyor, arkadaşlarını davet edebiliyor ya da canlı yayın ve etkinlikler sırasında sunulan ayrıcalıklara erişebiliyor. Fintech ve Ödemeler Fintech ve ödeme sektöründe QR kodları, uygulama kayıtları, ödeme doğrulamaları, para transferleri, referans takibi ve ödül kullanımı gibi kritik işlemleri kolaylaştırıyor. En büyük avantajları ise, işlemler sırasında yaşanan aksaklıkları azaltarak hem çevrimiçi hem de çevrimdışı ortamlarda mobil odaklı kullanıcı deneyimlerini desteklemeleri. Eğlence ve Bağlantılı TV (CTV) Eğlence ve bağlantılı televizyon alanında QR kodları, izleyicilerin ikinci ekran deneyimini artırmak için giderek yaygınlaşıyor. Dizilerde, reklamlarda veya fragmanlarda yer alan QR kodlar sayesinde kullanıcılar uygulama indiriyor, özel tekliflere ulaşabiliyor ya da ekstra içeriklere erişebiliyor. Böylece pasif izleme, ölçülebilir ve etkileşimli bir mobil deneyime dönüşüyor. Ayrıca, QR kodları tüketici ürünlerine basılarak hikayelerin genişletilmesi ve fiziksel medyanın uygulama deneyimleriyle buluşturulması için de kullanılıyor. QR Kod Pazarlama Trendleri 2025: Mobil Uygulamalar İçin Yeni Dönem QR kodlar, eskiden sadece “tara, linke git” şeklinde basit bir araçken, artık performansa dayalı büyüme kanalları haline geldi. 2025 yılında pazarlamacılar QR kodları şu yenilikçi şekillerde kullanıyor: AR Destekli QR Kodlar Artık QR kodları, sanal denemeler, oyunlaştırılmış içerikler ve 3D ürün tanıtımları gibi etkileşimli deneyimleri başlatıyor. Özellikle perakende, moda ve eğlence sektörlerinde, kullanıcıların uygulamada daha uzun vakit geçirmesini sağlıyor ve etkileşimi derinleştiriyor.Yapay Zeka ile Kişiselleştirilen QR Kodlar Bu kodlar, kullanıcının zamanı, konumu ya da cihazına göre farklı içeriklere yönlendirebiliyor. Yani tek bir QR kodu, farklı hedef kitlelere özel içerik ve teklif sunabiliyor. Böylece ekstra kampanya materyallerine gerek kalmadan kişiselleştirilmiş deneyim yaratmak mümkün oluyor.Cüzdan Entegrasyonlu QR Kodlar Apple Wallet veya Google Wallet ile entegre QR kodlar sayesinde, kullanıcılar uygulama içi teklifler, sadakat puanları, erken erişim ya da etkinlik girişlerini doğrudan cüzdanlarından kullanabiliyor. Bu da kullanım kolaylığını artırıyor ve bağlılığı güçlendiriyor.API Bağlantılı QR Kod İş Akışları QR kod taramalarını gerçek zamanlı backend sistemlerine bağlayan bu teknoloji, CRM’de etiketleme, kampanya segmentasyonu gibi işlemleri otomatikleştiriyor. Böylece pazarlama ekipleri, tarama verilerine göre hızlı ve kişiselleştirilmiş takipler yapabiliyor, kampanyaların etkisini maksimize edebiliyor. QR Kod Kampanyalarını Ölçme ve Optimize Etme Başarıyı artırmak için QR kod kampanyaları, kullanıcı yolculuğunun her aşamasında ölçülmeli ve iyileştirilmelidir: Tarama Öncesi: QR kodun performansı, yerleştirme, boyut, kontrast ve CTA’nın netliği gibi faktörlerle doğrudan bağlantılıdır. Tasarım, mesaj ve konum için A/B testleri yaparak en yüksek tarama oranlarını yakalayabilirsiniz.Tarama Anı: Kod tarandığında, cihaz türü, işletim sistemi, konum ve zaman gibi meta veriler otomatik toplanır. Bu bilgiler, kampanyanın zamanlamasını, dağıtımını ve hedeflemesini bölge veya cihaza göre ayarlamanıza yardımcı olur.Tarama Sonrası: İndirme, uygulama içi etkinlikler veya gelir gibi dönüşümleri takip etmek için, QR kodların yönlendirdiği URL’lerin MMP tarafından okunabilen doğru parametrelerle yapılandırılması gerekir. Bu yapılandırma genellikle manuel yapılır. Sonrasında, farklı açılış sayfalarını test edip optimize ederek tam performans ölçümü sağlanır. Sonuç: Tarama Sonuçlarını Gerçek Başarıya Dönüştürmek QR kodların doğru hedefe yönlendirdiğinden, kullanıcı gizliliğine saygı duyduğundan ve kullanıcının bağlamına uygun olduğundan emin olun. Ancak böylece, taramalar somut sonuçlara dönüşür ve pazarlama yatırımlarınız karşılığını verir. Adjust ile QR Kod Destekli Uygulama Büyümesini Kolaylaştırın Adjust, uygulama pazarlamacılarının QR kod taramalarını somut ve ölçülebilir sonuçlara dönüştürmesini son derece kolaylaştırıyor. Her tarama, kampanya tıklaması olarak kaydediliyor böylece ekipler, uygulama indirmelerinden uygulama içi etkinliklere, gelir ve kullanıcı bağlılığına kadar tüm süreci eksiksiz takip edebiliyor. İster açık hava reklamları, ister CTV, masaüstü web ya da ürün ambalajlarında QR kampanyaları yürütün, Adjust etkinliği yakalar ve doğrudan uygulama büyüme hedeflerinize bağlar. Adjust’in derin bağlantı çözümü TrueLink sayesinde, pazarlamacılar cihaz, konum ya da kullanıcı etkileşim geçmişine göre kullanıcıları otomatik olarak doğru uygulama mağazasına veya uygulama içi hedefe yönlendiren akıllı QR kodları oluşturabiliyor. Bu da kullanıcı deneyimini iyileştirirken, dönüşüm oranlarını artırıyor üstelik fazladan geliştirme süreci gerektirmeden. Ayrıca, kullanıcı yolculuğunu kişiselleştirebilir, marka alan adları kullanabilir ve QR performansını zaman içinde optimize etmek için A/B testleri yapabilirsiniz. QR taramaları, Adjust platformunda tıklamalar gibi davranır, tüm veriler aynı atribüsyon altyapısına akar. Böylece, QR kodları diğer pazarlama kanallarıyla kolayca karşılaştırabilir, kreatif testleri yapabilir ve gerçek sonuçları ölçebilirsiniz; üstelik araç değiştirmeden veya veri doğruluğundan ödün vermeden. Pazarlamacılar için bu, QR kampanyalarını uygulama performans stratejisinin merkezine taşıyarak, daha akıllı yatırım kararları ve sürdürülebilir büyüme sağlıyor.

5G dijital ikizlerin gerçek zamanlı müdahale gücünü artacak Haber

5G dijital ikizlerin gerçek zamanlı müdahale gücünü artacak

Lojistik ve tedarik sektörünün 2025’in ikinci yarısındaki lokomotifi belli oldu. 5G ile birlikte dijital ikizlerin gerçek zamanlı müdahale gücünün artacağını söyleyen tedarik zinciri, gümrük ve lojistik yöneticisi ise sektörün geleceğine dair değerlendirmelerini paylaştı. 2025 sonunda 24,48 milyar dolar büyüklüğe ulaşması beklenen dijital ikiz teknolojileri, şimdi de lojistik sektörünü domine ediyor. Küreselleşmeyle birlikte karmaşıklaşan operasyonların üstesinden gelmek için kolları sıvayan tedarik ve lojistik oyuncuları, verimliliğin çözümünü dijital ikizlerde buluyor. Fiziksel varlıkların, süreçlerin ve sistemlerin bu sanal kopyalarda operasyonları optimize etmek için gerçek zamanlı verilerden, yapay zekadan ve tahmine dayalı analizlerden yararlanıldığını belirten Yeniay Lojistik ve Daimon Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Çimer, tedarik ve lojistik sektörünün dönüşüm paradigmalarına ışık tuttu. “5G ile birlikte dijital ikizlerin gerçek zamanlı müdahale gücü artacak” McKinsey’in gerçekleştirdiği araştırmaya göre iş dünyasının %86’sı dijital ikiz kullanırken; bunun temelinde özellikle üretim ve dağıtım ağlarının merkezi olan fabrikalardaki envanter süreçleri, esneklik ve fabrika zemininin gerçek zamanlı görünürlüğünü optimize etme amacı bulunuyor. Dijital ikiz teknolojisinin lojistik sektöründe erken benimseme aşamasında olmasına rağmen, yakın gelecekte operasyonel standardın temel unsuru haline geleceğinin altını çizen Yeniay Lojistik ve Daimon Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Çimer, şu açıklamada bulundu: “Dijital ikizlerin özellikle depo yönetimi, filo takibi ve taşıma rotalarının optimizasyonu gibi alanlarda kullanımı artarken, gelecekte çoklu senaryo simülasyonları, risk modellemeleri, otonom karar sistemleri ve karbon ayak izi tahminleri gibi alanlarda daha kapsamlı bir rol üstlenecek. 5G, yapay zeka ve bulut entegrasyonlarıyla birlikte dijital ikizlerin gerçek zamanlı müdahale gücü artacak. Bu da lojistik sektöründe hız, verimlilik ve öngörülebilirliği radikal biçimde dönüştürecek.” “Dijital ikizler, ekipman ömrünü %15 ila 20 artırıyor” Dijital ikiz teknolojisinin şirketlere proaktif planlama, kestirimci analiz ve operasyonel esneklik kazandırarak rekabet avantajı sunduğunu söyleyen Yeniay Lojistik ve Daimon Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Çimer, “Dijital ikizler, özellikle müşteriye özel hizmetlerin artırılması, özel rota planlaması, sürdürülebilir taşıma çözümleri ve esnek depo kullanımı gibi yeni iş modellerinin önünü açıyor. Bu teknolojiyi etkin kullananlar, müşteri memnuniyetinde artış, teslimat süresinde düşüş ve toplam sahip olma maliyetinde iyileşme gibi metriklerde rakiplerinin önüne geçiyor. Ayrıca, uluslararası lojistik operasyonları için gümrük geçiş simülasyonları, iklim ve jeopolitik senaryo tahminleri gibi katmanlar, dijital ikiz tabanlı çözümlerle mümkün hale geliyor” diyerek sözlerine şunları ekledi: “Dijital ikiz uygulamaları sayesinde, depo içindeki tüm envanter hareketlerini de milisaniye düzeyinde takip edebiliyor, olası darboğazları önceden simüle ederek önleyici müdahalelerde bulunabiliyoruz. Bu teknoloji, sipariş toplama süreçlerinde ürün yerleşim algoritmalarının gerçek zamanlı olarak güncellenmesine imkan tanıyarak toplama süresini ortalama %22 oranında kısaltıyor. Ekipman verimliliği açısından ise forklift, konveyör ve otomatik robotların kullanım sıklığı, şarj döngüleri ve aşınma oranları sürekli izlenebiliyor. Bu da bakım maliyetlerini düşürürken, ekipman ömrünü %15 ila 20 artırıyor. Ayrıca insan-makine etkileşimlerini analiz ederek iş güvenliği risklerini de azaltabiliyoruz. Biz de bu konuda bazı müşterilerimizin kendi depo sistemlerinde dönüşüm yapıyoruz. Halihazırda da yabancı bir lojistik şirketiyle ortak proje üzerinde çalışıyoruz.” “2025’in ikinci yarısında lojistiğin kazananları, dijitalleşmeye yatırım yapanlar olacak” Dijital dönüşüm bütçelerini artırdıklarını ve dijital ikiz, nesnelerin interneti gibi yeni nesil teknolojilerin kullanımı konularda Ar-Ge faaliyetlerinin yoğun olarak devam ettiğini aktaran Yeniay Lojistik ve Daimon Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Çimer, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “Mevcut bütçelerimiz, önümüzdeki 2 yıl içinde sistem entegrasyonlarımız, global partnerlerimizle birlikte hayata geçirmeyi planladığımız ortak projeler ve nesnelerin interneti tabanlı veri kaynaklarının da artmasıyla birlikte daha da yükselecek. Hedefimiz tüm projelerimizin tamamlanmasının ardından kritik depo alanlarında, taşıma araçlarında ve yüksek hacimli operasyonların yürütüldüğü tesislerde dijital ikiz modelleriyle gerçek zamanlı simülasyon ve proaktif karar destek sistemleri kurmak. Ayrıca, tedarikçi ağlarımızla entegre çalışan bir dijital ikiz platformu kurarak tamamında şeffaflık ve öngörülebilirlik sağlamayı amaçlıyoruz. 2025’in ikinci yarısında lojistik sektörünün kazananları, dijitalleşmeye yatırım yapan, çoklu senaryolara hazırlıklı ve sürdürülebilir çözümleri merkezine alan şirketler olacak. Yapay zeka destekli tahmin sistemleri, risklerin daha iyi yönetilmesini sağlayacak.”

Fintekler teknolojinin ötesinde bir strateji ortağına dönüşüyor Haber

Fintekler teknolojinin ötesinde bir strateji ortağına dönüşüyor

Küresel veriler, fintek çözümlerinin yalnızca teknoloji sağlamakla kalmadığını aynı zamanda kurumların dijitalleşme stratejilerine yön verdiğini gösteriyor. KPMG'nin Pulse of Fintech H2 2024 Raporu’na göre, küresel fintek yatırımları 95,6 milyar dolara ulaştı. Octet Türkiye Strateji Bölüm Başkanı ve Kurucu Ortağı Ömer Yönder, fintek çözümlerinin şirketlerin uluslararası rekabette öne çıkmasını sağlayan temel aktörlerden biri haline geldiğine dikkat çekiyor. KPMG ve Convera'nın güncel raporları, fintek çözümlerinin operasyonel verimlilikten regülasyon uyumuna kadar birçok alanda kurumsal yapılar için kritik önem taşıdığını gösteriyor. Octet Türkiye Strateji Bölüm Başkanı ve Kurucu Ortağı Ömer Yönder, fintek çözümlerinin sadece operasyonları dijitalleştirmekle kalmadığını, aynı zamanda büyümeyi destekleyen nakit akışının doğru yönetimiyle stratejik hedeflere ulaşılmasına olanak tanıdığını belirtti. “Küresel araştırmalarda gördüğümüz yatırım ve büyüme eğilimleri, bu dönüşümün hem hızlandığını hem de çeşitlendiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Uluslararası rekabette avantaj sağlıyor KPMG’nin 2024 yılı ikinci yarısına dair Pulse of Fintech H2 2024 Raporu, küresel fintek yatırımlarının 95,6 milyar dolara ulaştığını ortaya koyuyor. Ödeme sistemleri, regtech ve dijital varlıklar gibi alanlarda güçlü yatırım artışları dikkat çekiyor. Bu eğilimi değerlendiren Ömer Yönder, finteklerin artık sadece ödeme sistemleriyle sınırlı kalmayıp, mevzuat uyumu ve dijital varlık yönetimi gibi karmaşık alanlarda da yenilikçi çözümler sunduğuna vurgu yaptı. Şirketlerin fintekleri yalnızca hızlı çözümler sunan araçlar olarak değil, uzun vadeli iş ortakları olarak görmeye başladığını belirtti. Yönder ayrıca “Convera Fintech 2025+ raporuna göre, ülkeler arasındaki para transferleri ve ticari ödemelerin 2030 yılına kadar 290 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, şirketlerin daha hızlı, güvenilir ve düşük maliyetli çözümler arayışını artırıyor. Bu da finteklerin şirketlerin uluslararası rekabette öne çıkmasını sağlayan kilit aktörler haline geldiğini ve karmaşık süreçleri basitleştirerek işletmelerin verimliliğini ve rekabet gücünü artırdığını gösteriyor.” İfadesinde bulundu. Yapay Zekâ Finteklerin de hizmet kapasitesini artıracak Şirketlerin uçtan uca dijitalleşmeye öncelik verdiğini ve fintek iş birliklerini stratejik bir değer olarak gördüklerini belirten Yönder; ‘’Özellikle yapay zekânın etkisiyle, karmaşık regülasyonlar, müşteri temas noktaları ve siber güvenlik gibi alanlarda daha verimli çözümler sunulması bekleniyor. KPMG raporuna göre, kurumsal yatırımcıların yapay zekâ temelli çözümlere ilgisi artıyor. Yapay zekâ, finteklerin katma değerli hizmetler sunma kapasitesini daha da güçlendirecek.” açıklamasında bulundu. Müşterilerimize Aynı Zamanda Vizyon Ortaklığı Sunuyoruz Türkiye fintek sektörünün tedarikçi finansmanı ve dijital tahsilat sistemlerinde önemli bir ivme yakaladığını belirten Yönder: ‘’Octet Türkiye’nin sunduğu çözümlerin şirketlerin dijitalleşme yolculuğuna yalnızca teknolojik altyapı sağlamaktan öteye geçerek, verimlilik ve stratejik hedeflere ulaşma konusunda destek olarak vizyon ortaklığı sağlıyoruz. Ödeme, tahsilat ve tedarikçi finansmanı gibi alanlarda sağladığımız çözümlerle şirketlerin operasyonel süreçlerini hızlandırıyor ve finansal yapılarını daha sürdürülebilir hale getiriyoruz.” Özellikle büyüme odaklı KOBİ’ler ve kurumsal firmalar için geliştirdikleri çözümlerle, şirketlerin finansal esneklik kazanmasına katkı sunduklarını belirten Yönder, dijital tahsilat sistemlerinden tedarikçi finansmanına kadar uzanan geniş ürün yelpazesiyle işletmelerin tek bir platformdan nakit akışını çok daha etkin yönetmelerini sağladıklarını ifade ediyor.

Dijital Cüzdan kullanımı artıyor Haber

Dijital Cüzdan kullanımı artıyor

Rapora göre e-ticaret üzerinden yapılan alışverişlerde yaygın olarak kart kullanımı tercih edilse de dijital cüzdanların da ivme kazandığı bir döneme girildiği görülüyor. Bu yıl dördüncüsü yayımlanan ve sektör profesyonelleri için referans niteliği taşıyan rapor, Türkiye e-ticaret pazarının istikrarlı büyümesini sürdürmesine rağmen hâlâ önemli bir büyüme potansiyeli barındırdığına dikkat çekiyor. Yapay zekâ, hiper hızlı teslimat sistemleri ve alternatif ödeme çözümleri gibi yeni teknolojilerin sektöre yön verdiği bu dönemde, iyzico verilerinden yararlanılarak tüketici alışkanlıklarındaki değişim, ödeme yöntemlerindeki dönüşüm ve e-ihracatın yükselişi mercek altına alınıyor. Dijitalleşme, genç nüfusun alışveriş alışkanlıklarındaki evrim ve alternatif ödeme sistemlerindeki gelişmelerin, e-ticaretin büyümesine etkisi özellikle vurgulanıyor. T.C. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, pandemi sonrası dönemde dijitalleşmenin ivme kazanmasıyla birlikte Türkiye’nin e-ticaret satış hacmi 2022 yılında %111 arttı ve 2023 yılında ise bu oran %133’e çıkarak 1,9 trilyon TL’lik bir büyüklüğe ulaştı. 2024 yılında da bu yükseliş sürdü ve pazar %61,7’lik artışla 3 trilyon TL seviyesine taşındı. Bu hacim, Türkiye Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın %6,5’ine karşılık geliyor. 165 bin üye işyeri ile 40’tan fazla sektör, 6,5 milyon dijital cüzdan kullanıcı davranışının analiz edilmesiyle oluşan iyzico’ya ait verilere göre, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 87 oranında büyüme gösteren ortalama sepet tutarı, 2024 yılında büyüme hızı yavaşlamış olsa da yüzde 47’lik kayda değer bir artış gösterdi. Online alışverişte en çok kullanılan ödeme yöntemi ise kredi kartları oldu; işlem bazında yüzde 51,4, toplam satış hacminde ise yüzde 65,2 pay aldı. En yüksek sepet büyüklüğü kasımda, en fazla işlem payı temmuzda gerçekleşti 2024 yılının iyzico e-ticaret işlem sayılarının aylık dağılımına bakıldığında, e-ticaretin dönemsellik gösterdiği görülürken, en büyük payı alan ay, yüzde 9,4 işlem oranıyla temmuz oldu. Yılın tamamı değerlendirildiğinde ise yıl sonu ve sonbahar ayları yüksek, yaz ayları ise orta seviyede sepet büyüklükleriyle karakterize olurken, yılın ilk yarısı daha düşük seviyelerde kaldı. 2021 yılında yüzde 9 olarak gerçekleşen ortalama sepet tutarı büyümesi, takip eden yıllarda önemli bir ivme kazanarak, 2024 yılında yüzde 47 seviyesinde gerçekleşti. Rapora göre, Kasım Fırsatları indirimlerinin etkisiyle 2024 yılının aylara göre ortalama en büyük sepet büyüklüğü 1.137 TL ile kasım ayında yaşandı. Yılın son çeyreği genel olarak yüksek ortalama sepet büyüklüğü ile dikkat çekerken, aralık ayı da 984 TL ile kasım ayını izledi. Sezon sonu alışverişleri ve okula dönüşün etkisiyle, eylül ve ekim aylarında ise sepet büyüklüğü 900 TL seviyesinin üzerinde seyrederken, yaz aylarında daha ılımlı bir seyir gözlemlendi. Tüketicinin alışveriş deneyimi beklentisi değişti E-ticaretin hızla büyüyen dinamikleri içinde güvenli ve kesintisiz ödeme deneyiminin hem işletmeler hem de tüketiciler için hiç olmadığı kadar kritik hale geldiğine dikkat çeken iyzico Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven, “Ticaret Bakanlığı verilerine göre; 2024 yılında 3 trilyon Türk lirasına ulaşarak yıllık bazda yüzde 61,7 oranında büyüme sağlandı. Bu büyüme, ödeme sistemlerindeki dönüşümle doğrudan bağlantılı. Özellikle alternatif ödeme yöntemlerine olan ilginin artmasıyla, tüketicilerin satın alma alışkanlıkları değişiyor. Önümüzdeki dönemde, dijital cüzdanlar ve yeni nesil ödeme çözümleriyle bu oran çok daha ileri noktalara taşınacak. iyzico olarak biz bu dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyor, tüm paydaşlarımızın en güncel ödeme sistemlerine kolayca entegre olabilmesi için çözümler geliştiriyoruz. E-ticaretin büyümesiyle birlikte güven ve hız da en kritik unsurlar haline geldi. Tüketiciler yalnızca ürün değil, aynı zamanda tüketici odaklı bir alışveriş deneyimi talep ediyor. İşletmelerin bu değişen beklentilere yanıt verebilmesi için ödeme süreçlerinin uçtan uca işlemesi gerekiyor. iyzico olarak amacımız hem satıcılar hem de tüketiciler için kolay, güvenli ve kesintisiz bir ödeme altyapısı sunarak, Türkiye’de e-ticaretin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak. Bu hedefle, ödeme deneyimini yeniden tanımlıyor ve her ölçekteki işletmeyi bu dönüşüme dahil ediyoruz. Türkiye’nin e-ticaret ekosistemini küresel çapta güçlendirmek için teknoloji yatırımlarımızı artırmaya, KOBİ’leri ve girişimcileri desteklemeye devam edeceğiz” dedi. Dogma Alares Kurucu Ortağı Erdal Güner, “E-ticaret ekosistemi, küresel ölçekte büyük bir dönüşüm geçiriyor ve bu dönüşümde yapay zekâ, veri analitiği ve dinamik fiyatlandırma gibi teknolojiler başrolü oynuyor. Önümüzdeki dönemde, yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri, anında teslimat çözümleri ve alternatif ödeme sistemleri, sektördeki rekabet dinamiklerini tamamen değiştirecek. Türkiye, e-ticaretin ekonomideki payını artırırken, küresel oyuncularla rekabet edebilecek yetkinliklere sahip olmalı. Yeni nesil teknolojilere adaptasyon hızımızı artırarak, e-ihracatı büyütmek ve Türk markalarını uluslararası pazarda daha görünür kılmak kritik önemde. Türkiye E-Ticaret Ekosistemi Raporu da bu dönüşüm sürecini detaylı bir şekilde ortaya koyarak sektör paydaşları için yol gösterici olmaya devam edecek” dedi. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkan Yardımcısı Emre Ekmekçi, “Türkiye, e-ticaret ekosisteminde hem bölgesel hem de küresel ölçekte gücünü artırmaya devam ediyor. Türkiye’nin e-ticaret ekosisteminde geldiği nokta, dijitalleşme ve teknoloji adaptasyonundaki hızımızın bir göstergesi. Ancak burada durmamalıyız. Ülkemiz, sadece iç pazardaki büyüme ile yetinmemeli, e-ihracatta güçlü bir oyuncu olma hedefini hızlandırmalı. Türk e-ticaret markalarının yurtdışında daha fazla görünürlük kazanması, sadece ülke ekonomisini değil, global ticaret içindeki konumumuzu da güçlendirecek. Avrupa ve Orta Doğu gibi hedef pazarlara yönelik stratejik açılımlar, Türkiye’yi bölgesel bir e-ticaret merkezi haline getirme potansiyeline sahip. ETİD olarak, sektörümüzün uluslararası rekabet gücünü artırmak için dijital altyapı yatırımlarını teşvik etmeye ve firmalarımızı küresel fırsatlarla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi. Rapordan öne çıkan diğer başlıklar: Sepet Büyüklüğü ve Satış Dönemleri: Turizm ve seyahat kategorisi, yaz sezonuna yaklaştıkça artan taleple eylül ayında 7.137 TL ile zirveye ulaştı. Elektronik ve teknoloji alışverişlerinde kasım ayı kampanyalarının etkisiyle en yüksek sepet tutarı 3.797 TL olarak gerçekleşti. Moda ve aksesuar kategorisinde en yüksek sepet büyüklüğü kasım ayında 2.388 TL, ikinci en yüksek sepet büyüklüğü aralık ayında 2.240 TL oldu. Kozmetik ve kişisel bakım kategorisinde de benzer bir trend gözlemlendi; kasım ayında 1.112 TL ile zirve yapan sepet büyüklüğü, aralık ayında 1.031 TL ile ikinci sırada yer aldı. E-Ticaretin Yükselen Sektörleri: Moda ve aksesuar sektörü pazar payını yüzde 26,6’ya çıkarırken, işlem payı yüzde 11,6’ya geriledi. Elektronik ve teknoloji sektöründe pazar payı 3,5 puan düşerek yüzde 11,5’e indi, bu da talepte kısmi bir düşüşe işaret etti. Kozmetik ve kişisel bakım kategorisinde pazar payı yüzde 6,2’ye geriledi. Spor ve outdoor kategorisi 2023’te en hızlı büyüyen segmentlerden biri olmasına rağmen 2024’te ilk beş içinde yer almadı. Yiyecek ve içecek sektörü yüzde 106’lık büyüme ile liderliğe yükselirken, kültür-sanat, hobi ve oyun kategorisi yüzde 105’lik artışla dikkat çekti. Satıcı Profili ve E-Ticaret Ekosistemi: Mikro ölçekli işletmeler toplam satıcıların yüzde 90,9’unu oluşturmasına rağmen, satış hacmindeki payları yüzde 2,7 ile sınırlı kaldı. Büyük ölçekli işletmeler, toplam satış hacminin yüzde 81,7’sini domine ederek sektörün en güçlü aktörleri olmaya devam etti. Toplam satıcıların yüzde 51,9’u İstanbul’da yoğunlaşırken; bu ili Ankara (yüzde 8,2) ve İzmir (yüzde 6,8) takip etti. Sektör bazında değerlendirildiğinde ise satıcıların yüzde 27,8’nin moda ve aksesuar sektöründe yoğunlaştığı gözlemlendi. Elektronik ve teknoloji sektörü yüzde 11,3 ile ikinci sırada yer alırken, onu yüzde 9,6 oran ile yiyecek ve içecek sektörü takip etti. Bu yıl bir yenilik olarak, iyzico’nun üye iş yerlerinin katılımıyla satıcıların profilleri, öncelikleri ve büyüme fırsatlarını anlamaya yönelik bir anket çalışması rapora dahil edildi. Çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan işletmeler, dijitalleşme, müşteri kazanımı ve yurt dışına açılma gibi konularda önemli potansiyel taşıdıklarını ortaya koyarken, finansal yönetim ve lojistik alanlarında iyileştirme fırsatlarına dikkat çekti. Bu çalışma, e-ticaret ekosistemine yön veren dinamiklerin daha iyi anlaşılmasını sağlarken, sektörün gelişim alanlarına da ışık tutuyor.

Gemini üretkenliği destekleyen yeni araçlar sunuyor Haber

Gemini üretkenliği destekleyen yeni araçlar sunuyor

Yeni Canvas özelliği ile gerçek zamanlı içerik düzenleme mümkün hale gelirken, Sesli Özet (Audio Overview) özelliği belgeleri dinamik bir podcast formatına dönüştürüyor. Metin, görüntü, ses, video ve kodlama dilleri gibi pek çok farklı veri türünü anlama ve birleştirme becerisine sahip çok modlu model Gemini, kullanıcıların üretkenliğini artıracak yeni özellikler sunmaya devam ediyor. Bugünden itibaren, Gemini yalnızca fikir üretmek, derinlemesine araştırmalar yapmak ve içerik oluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda gerçek zamanlı belge düzenleme ve prototip kodlama gibi gelişmiş işlevlerle iş birliği süreçlerini daha verimli hale getiriyor. Yeni Canvas özelliği, kullanıcıların belgelerini ve kodlarını doğrudan platform içinde oluşturup düzenlemesine olanak tanırken, Sesli Özet özelliği ise belgeleri dinamik podcast tarzı sesli içeriklere dönüştürüyor. Canvas ile gerçek zamanlı içerik düzenlemek mümkün Gemini’ın sunduğu yeni Canvas özelliği, belgeleri ve kodları oluşturmayı, düzenlemeyi ve paylaşmayı kolaylaştıran bir alan olarak tasarlandı. Kullanıcılar, prompt çubuğunda Canvas’ı seçerek içeriklerini gerçek zamanlı olarak yazıp düzenleyebiliyor. İlk taslaklar zahmetsizce oluşturulabiliyor ve Gemini’ın sunduğu geri bildirimler doğrultusunda geliştirilebiliyor. Belirli bölümleri veya tüm içeriği revize etmek isteyen kullanıcılar, ton, uzunluk ve biçimlendirme gibi değişiklikleri kolayca yapabiliyor. Örneğin, bir paragraf vurgulanarak Gemini’dan onu daha kısa ve net, profesyonel ya da gündelik bir hale getirmesi istenebiliyor. Konuşma metinlerinden blog yazılarına, raporlardan makalelere kadar pek çok farklı içerik türü için kullanılabilen Canvas, yalnızca bireysel üretkenliği değil, aynı zamanda iş birliğini de destekliyor. Kullanıcılar, oluşturdukları içerikleri tek tıklamayla Google Dokümanlar’a aktarabiliyor ve ekip arkadaşlarıyla paylaşabiliyor. Kodlama sürecinde yeni dönem Kodlama sürecini de daha erişilebilir ve verimli hale getiren Gemini, yazılım geliştirme süreçlerini destekleyen yapay zeka destekli çözümleriyle geliştiricilere önemli bir avantaj sunuyor. Yeni Canvas özelliği, kodlama fikirlerini web uygulamaları, Python betikleri, oyunlar, simülasyonlar ve diğer etkileşimli projeler için çalışan prototiplere dönüştürmeyi kolaylaştırıyor. Kullanıcılar, kodlarını gerçek zamanlı olarak oluşturabiliyor ve Gemini’nin önerileriyle optimize edebiliyor. HTML ve React gibi kodlar oluşturulup anında önizlenebiliyor, böylece tasarım süreci hızlanıyor. Örneğin, bir e-posta abonelik formu oluşturmak isteyen kullanıcılar, Gemini’den formun HTML kodunu üretmesini isteyebiliyor ve web uygulamalarında nasıl görüneceğini görüntüleyebiliyor. Kullanıcılar form giriş alanlarında değişiklik yapabiliyor, yeni butonlar ekleyebiliyor ve değişiklikleri anında görüntüleyebiliyor. Canvas, fikirden prototipe giden süreci hızlandırarak, farklı uygulamalar arasında geçiş yapma ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve kullanıcıların kodlarını tek bir platform üzerinden oluşturmasını, düzenlemesini ve paylaşmasını sağlıyor. Canvas, bugünden itibaren Gemini ve Gemini Advanced aboneleri için tüm dillerde dünya çapında kullanıma sunuluyor. İstem çubuğunda Canvas'ı seçerek bu özellikleri deneyimleyip ve oluşturmaya başlayabilirsiniz. Sesli Özet ile belgeler Podcast’e dönüşüyor Google’ın NotebookLM platformunda büyük ilgi gören Sesli Özet özelliği artık Gemini’a da entegre edildi. Kullanıcıların belgelerini, sunumlarını ve araştırma raporlarını analiz ederek dinamik bir podcast tarzı sesli içeriğe dönüştürmesini sağlayan bu özellik, yapay zeka destekli iki sunucu aracılığıyla akıcı ve dinamik bir sohbet oluşturuyor. Sunucular, içeriği özetleyerek konular arasında bağlantılar kuruyor ve karşılıklı bir diyalog içinde bilgiyi işliyor. Araştırma makaleleri, ders notları, uzun e-posta dizileri ve Deep Research raporları, Sesli Özet sayesinde hareket halindeyken bile dinlenebiliyor. Kullanıcılar, Gemini’ya belgelerini ve slaytlarını yükleyerek bu özelliği deneyimleyebiliyor. İstem çubuğunun üzerinde beliren öneri butonu aracılığıyla yapay zeka tarafından oluşturulan sohbet dinlenebiliyor, yeni bilgiler edinilebiliyor, sesli özetleri paylaşılabiliyor ya da indirilebiliyor. Sesli Özet özelliği, ilk olarak İngilizce olarak Gemini ve Gemini Advanced abonelerinin kullanımına sunuluyor. Yakın zamanda farklı dillerde de erişime açılması planlanıyor. Gemini’ın yeni özellikleri hakkında daha fazla bilgi için gemini.google.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Birlikte dönüşen gelecek Novonesis 1 yaşında Haber

Birlikte dönüşen gelecek Novonesis 1 yaşında

Dünyayı biyoçözümlerle daha iyi hale getirmeyi amaçlayan Novozymes ve Chr. Hansen’in birleşmesiyle kurulan Novonesis, ilk yılını geride bıraktı. Biyoteknolojinin gücüne dayanan bu yeni başlangıç, müşterilerine sektörel çözümler sunarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Novonesis’in 1. yılına özel düzenlenen gecede yönetim kurulu üyeleri, kurumsal iş ortakları, çalışanlar ve sektör paydaşları bir araya geldi. “Birlikte Dönüşen Gelecek” mottosuyla düzenlenen etkinliğe, kadim mirasıyla yeniden dönüşen Taşkızak Tersanesi ev sahipliği yaptı. Novonesis Türkiye Ülke Müdürü Pınar Tunçkol, açılış konuşmasında daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya hedefiyle çıktıkları bu yolda geçmiş miraslarını ve gelecek vizyonlarını aktardı. Ardından, sürdürülebilirlik temalı paneller ve sunumlarla gece devam etti. İlk olarak, Novonesis Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Gezegen Sağlığı Biyoçözümleri Pazarlama İş Birim Yöneticisi Nihan Ergen’in moderatörlüğünde “Stratejik Bir Merkez Olarak Türkiye: Kıtaların Kesişiminde Biyoekonomi ve Sürdürülebilir Dönüşümü Teşvik Etmek” başlıklı panel gerçekleştirildi. Panele, Novonesis İnsan ve Paydaş İlişkilerinden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Morten Enggaard Rasmussen, Danimarka Türkiye Büyükelçisi Ole Toft ve Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Sürdürülebilirlik Editörü Didem Eryar Ünlü katıldı. Panelde, Türkiye’nin sürdürülebilir dönüşümdeki stratejik rolü ve güçlü bir biyoekonomi oluşturma potansiyeli ele alındı. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik krizinin giderek derinleştiği, bu sürece erken uyum sağlayan ülkeler ve şirketlerin gelecekte avantajlı konumda olacağı vurgulandı. Türkiye’nin biyoteknoloji ve döngüsel ekonomi odaklı küresel eğilimlere uyum sağladığı belirtildi. Biyoteknolojinin ekonomik büyüme, istihdam ve refah yaratmadaki kritik rolüne dikkat çekilirken, bu alanın gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için mevzuatın sadeleştirilmesi, biyolojik ve fosil yakıt bazlı ürünler için eşit teşviklerin sağlanması ve piyasaya erişimin kolaylaştırılması gerektiği ifade edildi. Türkiye ve Avrupa’nın bu alanda daha fazla iş birliği yapması gerektiği vurgulandı. Konuşmacılar, sürdürülebilirliğin geleceğe yatırım yapmak anlamına geldiğini ve harekete geçmek için en doğru zamanın “şimdi” olduğunu belirtti. Gecede ayrıca, Novonesis Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölge Başkanı Krishna Mohan Puvvada da bir konuşma yaptı. Biyoçözümlerin, temel gıda ve su güvenliğinden çevresel sürdürülebilirliğe, toplumsal refah ve bireysel gelişime kadar geniş bir etki alanına sahip olduğunu vurguladı. Gelecek biyoçözümlerle mümkün Doğa ile bilimin kusursuz bir denge içinde buluştuğu, biyoteknolojinin sınırlarının yeniden çizildiği bu özel gecede, ikinci panel “Sürdürülebilir Bir Gıda Sistemi İnşa Etmek: Geleceği Beslemek İçin Yenilik ve Stratejiler” başlığıyla gerçekleşti. Sürdürülebilir Gıda Ekosistemleri Savunucusu Ebru Akdağ ve Sustainable Brands Türkiye Başkanı Semra Sevinç, gıda üretimi ve tedarikinin karşı karşıya olduğu zorlukları ele aldı. Küresel nüfus artışı, çevresel baskılar ve değişen tüketici taleplerinin, gıda sistemlerinin büyük bir dönüşüm ihtiyacı içinde olduğunu gösterdiğini belirttiler. Sürdürülebilir bir gıda sistemine geçişin, mevcut sorunların doğru tespit edilmesi ve yenilikçi çözümler üretilmesiyle mümkün olabileceğinin altını çizdiler. Novonesis Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Gıda ve İçecek Biyoçözümlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jes Jensen ise “Küresel Uzmanlıkla Türkiye’ye Özgü Yerel İnovasyon” başlıklı konuşmasında, küresel bilgi ile yerel dinamiklerin birleştiğinde ortaya çıkan sinerjiye dikkat çekti. Novonesis’in küresel vizyonla hareket ederken yerel gerçekleri dikkate alarak daha etkili ve sürdürülebilir çözümler üretmeyi amaçladığını belirtti. Gece boyunca fuaye alanında Novonesis’in yarattığı değer ekosistemini deneyimleme fırsatı bulan katılımcılar, sürdürülebilir bir dünya için birlikte hareket etmenin gücünü keşfettiler.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.