SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tc Merkez Bankası

Ekometre - Tc Merkez Bankası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tc Merkez Bankası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Enflasyon Merkez Bankası'nın elini zayıflattı Haber

Enflasyon Merkez Bankası'nın elini zayıflattı

Prof. Dr. Selimler, faiz indirim sürecinin devam etmesini beklediğini, ancak Eylül ayı enflasyon verilerinin bu süreçte dikkatli olmayı gerektirdiğini belirtti. Prof. Dr. Selimler, Merkez Bankası’nın faiz indirim sürecine devam etmesini beklediğini söyledi. Ancak, Eylül ayı enflasyon verilerinin bu süreçte dikkatli olunmasını gerektirdiğinin altını çizdi. Faiz İndiriminde Enflasyon Freni Merkez Bankası'nın faiz indirim döngüsüne 2024 yılının sonundan itibaren başladığını ve bir süredir devam ettiğini ifade eden Selimler, normal koşullarda yıl sonuna kadar %35 civarında bir faiz oranının hedeflendiğini belirtti. Ancak, Eylül ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde gelmesi ile Merkez Bankası'nın elinin bir miktar zayıfladığını kaydetti. Bu gelişmenin, 250-300 baz puanlık daha yüksek indirim beklentilerini düşürdüğünü dile getirdi. "Eylül ayı enflasyonunun Merkez Bankası'nın elini biraz zayıflattığını düşünüyorum. Yine indirim bekliyoruz. Ben 150 baz puanla, yani %40.5'ten %39'a indirilmeye devam edileceğini düşünüyorum." Ekim ve Kasım ayı enflasyon oranlarının piyasa beklentileri doğrultusunda gelmesi halinde, aralık ayında 250-300 baz puanlık daha agresif bir indirimle telafi olabileceğini sözlerine ekledi. Yıl sonu faiz ve enflasyon hedefleri Yıl sonu hedeflerine de değinen Prof. Dr. Selimler, piyasa beklentilerine göre yıl sonu enflasyonunun %31 ila %32 bandında olacağını vurguladı. Merkez Bankası'nın yıl sonu faiz tahmininin %37.5 civarında olduğunu hatırlatarak, bu oranın enflasyonun üzerinde bir getiri sağlaması nedeniyle makul bir hedef olduğunu söyledi. Faiz kararlarında sembolik de olsa indirime devam edilerek, yılın %37 ila %38 aralığında bir faizle kapatılacağını tahmin ettiğini ifade etti. Krediler ve Piyasalar üzerindeki etki Faiz indirimlerinin piyasaya istenilen şekilde yansımadığını da gözlemlediğini belirten Selimler, bu durumun temel nedenlerini şöyle açıkladı: Piyasada Risk Devam Ediyor: Merkez Bankası faizi indirse dahi piyasada hala bir tedirginliğin devam ettiğini vurguladı. Krediye Erişimde Zorluk: İndirimlere rağmen, firmaların ve bireylerin finansmana erişiminin zayıf olduğunu, kredi maliyetlerinin (konut, tüketici, kredi kartları) çok yüksek seyrettiğini dile getirdi. Mevduat Faizi: Mevduat faizlerinin dolarizasyonu önlemek amacıyla %40-%45 seviyelerinde yüksek tutulmasının, kredi faizlerinin düşüşünü engellediğini sözlerine ekledi. Merkez Bankası'nın iletişim tonu Son olarak, Merkez Bankası'nın iletişim dilinde bir değişiklik beklemediğini söyleyen Prof. Dr. Selimler, "sıkı para politikası" mesajının devam edeceğini dile getirdi. "Enflasyon hala yüksek seviyelerde ve Merkez Bankası'nın tahmin aralığının üzerine çıkacak. Dolayısıyla, enflasyondaki bozulma olduğu zaman para politikasını sıkılaştıracağız mesajını koruyacağını düşünüyorum."

Karahan: Dezenflasyon süreci yavaşlıyor Haber

Karahan: Dezenflasyon süreci yavaşlıyor

Karahan, "Ana eğilim göstergeleri dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret ediyor" ifadelerini kullandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan medyan enflasyonda ana eğilimin yüzde 26 civarını ima ettiğini belirterek “Bu seviyeler mevcut tüketici enflasyonu olan yüzde 33,3’ün altında olsa da, bize dezenflasyon sürecinin yavaşladığını gösteriyor” dedi. TBMM’de Plan Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Karahan dezenflasyonun yavaşlamasında gıda, enflasyonun seviyesinde hizmetin öne çıktığını belirtti. "Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli bir şekilde almaya devam ediyoruz" Karahan'ın öne çıkan mesajları şunlar oldu: "Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli bir şekilde almaya devam ediyoruz." "Yurt içi talep yavaşlama seyrini sürdürürken talep koşulları dezenflasyonist düzeyde seyrediyor. 2024 yılı haziran ayından bu yana devam eden dezenflasyon süreci yavaşlasa da atacağımız adımlarla enflasyonun ara hedeflerle uyumlu şekilde seyretmesini sağlayacağız." "Fiyat istikrarının sağlanması amacı doğrultusunda aldığımız mesafeyi önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde de tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz." "Küresel enflasyona ilişkin riskler tamamen ortadan kalkmış değil. Merkez bankaları faiz indirimlerini bu riskleri de dikkatle gözeterek sürdürüyor." "Sıkı para politikamızın hedeflenen bir sonucu olarak, talep kompozisyonundaki dengelenme devam ediyor. Önceki yılların aynı dönemleriyle kıyasladığımızda, 2025 yılının ilk altı aylık döneminde toplam tüketimin yıllık büyümesinin yavaşladığını, toplam yatırımların büyümesinin ise arttığını görüyoruz." "Bildiğiniz üzere, talebi yakından anlamak için satış ve tüketim göstergelerini düzenli şekilde takip ediyoruz. Ve bu göstergelerin de normal eğilimlerine kıyasla hangi düzeyde olduğunu anlamamız önem taşıyor. Bunun için, bu serileri trendden arındırıp inceliyoruz." Dezenflasyonda yavaşlama vurgusu "Eylül ayında yıllık tüketici enflasyonunda bir yükseliş gördük. Bu seyirde, gıda ile hizmet fiyat gelişmeleri öne çıktı. Nitekim aylık hizmet enflasyonu okula dönüş etkisi öncülüğünde yükselirken, gıda fiyatları üzerinde arz yönlü unsurların etkisini hissettik." "Hizmet grubundaki dinamikleri yakından incelediğimizde, zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek olan kalemlerin hizmet enflasyonundaki ataleti artırdığını görüyoruz." "Nitekim, son bir yıllık dönemdeki enflasyon gelişmelerine baktığımızda; eğitim ve kira kalemleri öne çıkıyor. Lokanta-otel gibi talep koşullarına duyarlılığı yüksek olan hizmet alt kalemlerinde ise görece ılımlı fiyat artışları söz konusu." "Kira enflasyonunun, deprem ve kentsel dönüşüm gibi konut sektörüne özgü arz yönlü unsurların da etkisiyle, öngördüğümüzden daha yüksek seyrettiğini not etmemiz gerekiyor." "Yıllık enflasyon, son 12 aydaki aylık değişimlerin bileşimi olması nedeniyle, bünyesinde geçmiş yüksek artışları da barındırabiliyor. Bu nedenle enflasyonun yakın dönemdeki seyrini anlayabilmek amacıyla, ana eğilim göstergelerinin son üç aydaki gelişimini inceliyoruz." "Son üç aydaki yıllıklandırılmış ana eğilimi hesapladığımızda, takip ettiğimiz altı göstergenin ortalaması, yüzde 28 seviyelerine işaret ediyor." "Tahmin performansı görece daha iyi olan medyan enflasyon ise ana eğilimin yüzde 26 civarında olduğunu ima ediyor. Bu seviyeler mevcut tüketici enflasyonu olan yüzde 33,3’ün altında olsa da, bize dezenflasyon sürecinin yavaşladığını gösteriyor." "Enflasyon beklentileri gerileme kaydetmekle birlikte yukarı yönlü risk oluşturuyor" "Dezenflasyon sürecinde, enflasyon beklentilerinin seyri de büyük önem arz ediyor. Enflasyon beklentilerinin sektörler genelinde gerilediğini izliyoruz." "Beklentiler, iyileşse de halen enflasyon tahminlerimizin üzerinde seyrediyor. Bu yönüyle beklentiler, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor." "Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecek" "Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz. Son Enflasyon Raporunda, veri akışına bağlı olarak revize edebileceğimiz “enflasyon tahminlerimizin” yanı sıra, ara hedeflerimizi de açıklamaya başladık." "Bu ara hedefler, enflasyonun orta vadeli hedefimiz olan yüzde 5’e gittiği süreçte, daha kısa vadelerde ulaşmayı taahhüt ettiğimiz yıl sonu enflasyon düzeyleridir." "Ara hedeflerimizi rapor dönemleri arasında olağanüstü gelişmeler olmadığı sürece değiştirmeyeceğimizi kamuoyu ile paylaştık." "2026 ve 2027 yılları için enflasyon ara hedeflerimizi sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 9 olarak belirledik." "Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda ise, para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız."

Reel sektörün net döviz açığı 182,6 milyar dolar Haber

Reel sektörün net döviz açığı 182,6 milyar dolar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) yapılan açıklamada şu bilgiler verildi: "Temmuz 2025 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu değerlendirildiğinde; Haziran 2025 verilerine göre varlıklar 3.796 milyon ABD doları artarken, yükümlülükler ise 17 milyon ABD doları artmıştır. Net Döviz Pozisyonu Açığı ise 182.629 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş ve Haziran 2025 dönemine göre 3.779 milyon ABD doları azalmıştır. Varlıkların dağılımı Temmuz 2025 dönemi varlık dağılımı incelendiğinde; bir önceki aya göre ihracat alacakları, yurt içi bankalardaki mevduat, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları, türev varlıklar ve menkul kıymetler sırasıyla 1.519 milyon ABD doları, 984 milyon ABD doları, 767 milyon ABD doları, 381 milyon ABD ve 145 milyon ABD doları artmış ve bunlara bağlı olarak varlıklar 3.796 milyon ABD doları artmıştır. Yükümlülük dağılımında ise; bir önceki aya göre ithalat borçları, türev yükümlülükler ve yurt içinden sağlanan nakdi krediler sırasıyla 766 milyon ABD doları, 244 milyon ABD doları ve 26 milyon ABD doları artarken yurt dışından sağlanan krediler 1.020 milyon ABD doları azalmış ve bunlara bağlı olarak yükümlülükler 17 milyon ABD doları artmıştır. Yükümlülüklerin dağılımı Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında; Temmuz 2025 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Haziran2025 dönemine göre 528 milyon ABD doları azalırkenuzun vadeli olanlar 554 milyon ABD doları artmıştır. Yurt dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 851 milyon ABD doları artarken uzun vadeli krediler 1.104 milyon ABD doları azalmıştır. Yükümlülüklerin vade yapısı Temmuz 2025 döneminde kısa vadeli varlıklar 137.759 milyon ABD doları iken, kısa vadeli yükümlülükler 131.106 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Kısa Vadeli Net Döviz Pozisyonu Fazlası ise 6.654 milyon ABD doları olarak gerçekleşerek Haziran 2025 dönemine göre 2.240 milyon ABD doları artmıştır. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 37 düzeyindedir."

Cari açık 2023'ten bu yana en yüksek seviyede Haber

Cari açık 2023'ten bu yana en yüksek seviyede

Nisan ayında cari işlemler hesabı 7 milyar 684 milyon dolar açık verdi. Beklenti, verinin 7 milyar 400 milyon dolar açık gelmesi yönündeydi. Analistler 2025 sonunda cari işlemlerde 18 milyar 500 milyon dolar, 2026 sonunda ise 26 milyar dolar açık bekliyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) yapılan açıklamaya göre, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 1.938 milyon dolar açık verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 9.891 milyon dolar olarak gerçekleşti. Açıklamada şöyle denildi: "Yıllıklandırılmış verilere göre, Nisan ayında cari açık yaklaşık 15,8 milyar ABD doları olurken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesi de 60,4 milyar ABD doları açık vermiştir. Aynı dönemde hizmetler dengesi 62,0 milyar ABD doları fazla verirken, birincil ve ikincil gelir dengesi sırasıyla 17,3 milyar ABD doları ve 188 milyon ABD doları açık vermiştir. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler bu ay 3.903 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiş olup, bu kalem altında taşımacılık hizmetleri ve seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler sırasıyla 1.600 milyon ABD doları ve 3.092 milyon ABD doları olmuştur. 2025 yılı Nisan ayı yıllıklandırılmış cari açığın finansmanına net doğrudan yatırımlar 4,3 milyar ABD doları, net portföy yatırımları 0,8 milyar ABD doları, krediler 25,0 milyar ABD doları ve ticari krediler 3,8 milyar ABD doları katkı verirken; net efektif ve mevduatlar 17,1 milyar ABD doları negatif yönlü etki etmiştir. Merkez Bankası döviz cinsinden net rezerv azalışı 10,9 milyar ABD doları olmuştur. Nisan ayında doğrudan yatırımlar kaynaklı net çıkışlar 268 milyon ABD doları olarak kaydedilmiştir. Yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’ye toplam doğrudan yatırımları 408 milyon ABD doları artarken, yurt içi yerleşiklerin yurt dışındaki doğrudan yatırımları 676 milyon ABD doları artmıştır. Gayrimenkul yatırımları incelendiğinde, yurt içi yerleşiklerin yurt dışında 232 milyon ABD doları gayrimenkul alımı ve yurt dışı yerleşiklerin ise Türkiye’de 140 milyon ABD doları net gayrimenkul alımı yaptığı görülmektedir. Portföy yatırımları Nisan ayında 10.877 milyon ABD doları tutarında net çıkış kaydetmiştir. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 147 milyon ABD doları ve DİBS piyasasında 6.430 milyon ABD doları net satış yaptığı görülmektedir. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; yurt dışı yerleşiklerin bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektör ihraçlarında sırasıyla 578 milyon ABD doları, 2.139 milyon ABD doları ve 17 milyon ABD doları net satış yaptığı görülmektedir. Yurt dışından kredi kullanımlarında bu ay bankalar 10.830 milyon ABD doları geri ödeme gerçekleştirmişken, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 3 milyon ABD doları ve 625 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir. Diğer yatırımlar altında, yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, Türk lirası ve yabancı para cinsinden sırasıyla 327 milyon ABD doları net azalış ve 861 milyon ABD doları net artış olmak üzere toplam 534 milyon ABD doları net artış kaydetmiştir. Resmi rezervlerde bu ay 24.988 milyon ABD doları net azalış olmuştur."

Dış borç stoku yüzde 0,9 arttı Haber

Dış borç stoku yüzde 0,9 arttı

Buna göre, kısa vadeli dış borç stoku, ocakta bir önceki aya göre yüzde 0,9 artarak, 174,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Vadesine 1 yıl veya daha az kalmış borçları gösteren kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku da 224,3 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre yüzde 5,9 artarak 79,7 milyar dolar olurken, Merkez Bankası kaynaklı yükümlülükler yüzde 9,3 gerileyerek 31,5 milyar dolara indi. Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, önceki aya göre yüzde 18,8 artarak 20,7 milyar dolara çıktı. Yurt dışı yerleşik bankaların yurt içindeki mevduatı yüzde 3,6 azalışla 18 milyar dolar olarak gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 3,5 azalarak 18,3 milyar dolara gerilerken, TL cinsinden mevduatları yüzde 12,6 artarak 22,7 milyar dolar oldu. Diğer sektörler kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre yüzde 0,4 artarak 63,4 milyar dolara yükseldi. Dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan ticari krediler yüzde 0,8 azalarak 58,9 milyar dolar olurken, nakit krediler kaynaklı yükümlülükler yüzde 19 artarak 4,4 milyar dolara çıktı. Döviz kompozisyonu incelendiğinde, kısa vadeli dış borç stokunun yüzde 48,1'i dolar, yüzde 19,8'i avro, yüzde 18,2'si TL ve yüzde 13,9'u diğer döviz cinslerinden oluştu. Ocak itibarıyla kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stokunda, Merkez Bankası ile genel hükümetin toplam yükümlülükleri 2024'e göre azalış gösterirken, bankalar ve diğer sektörlerin yükümlülükleri arttı. 

TC Merkez Bankası faiz indirecek mi? Haber

TC Merkez Bankası faiz indirecek mi?

Ekonomistler, faiz indiriminin başlamasıyla birlikte, TCMB’nin faiz koridorunu da daraltması ihtimali olduğunu ifade ediyorlar. Foreks Haber anketine katılan 25 ekonomistin 7'si gösterge faizin 150 baz puan, 6'sı 250 baz puan, 4'ü 200 baz puan, 4'ü ise 100 baz puan indirileceğini öngördü. 4 ekonomist ise haftalık repo faizinin yüzde 50,00 seviyesinde sabit bırakılacağı görüşünü savundu.  Faiz indirimi beklentileri Ocak'tan Aralık ayına çekildi Ekonomistler ilk faiz kararının Aralık ayında ve 150 baz puan indirim yönünde olacağını tahmin ediyor.  Bir önceki anket döneminde de ilk faiz kararının Ocak ayında ve 250 baz puan indirim yönünde olacağı tahmin edilmişti. 25 ekonomistten 21'i bu ayki toplantıda, 3'ü Ocak 2025 tarihinde, 1'i ise Şubat 2025 tarihidne faiz indirimi beklentisini dile getirdi. İndirim beklentileri ise 100 baz puan ile 250 baz puan arasında oluştu.  "2025 yılında faiz indirimi bekliyor musunuz?" sorusuna yanıt veren 23 ekonomistin tamamı "evet" yanıtını verdi. "2025 yılında faiz artırımı bekliyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan 16 ekonomistin tamamı ise "hayır" cevabını verdi.  2025 yıl sonuna ilişkin medyan tahmin yüzde 30,00 seviyesinde oluşurken, beklenti aralığı yüzde 47,50 ila yüzde 28,00 bandında oluştu. Geçen ayki ankette beklenti yüzde 30,00 seviyesinde gerçekleşirken, beklenti aralığı yüzde 40,00 ile yüzde 26,00 bandında oluşmuştu. 17 analistin yıl sonu tüketici fiyatları endeksi beklentisi ise yüzde 45,20 olarak gerçekleşti. TÜFE'ye ilişkin maksimum beklenti yüzde 46,00, minimum beklenti ise yüzde 45,00 seviyesinde gerçekleşti. Bir önceki anket döneminde yıl sonu enflasyon beklentisi 45,00 seviyesinde oluşmuştu. Yıl sonuna ilişkin tahmin aralığı ise yüzde 47,50 ile yüzde 43,30 aralığındaydı. Ekonomistlerin 2025 sonuna ilişkin TÜFE beklentileri ise yüzde 28,00 artışa işaret etti. Geçen ayki ankette beklentiler yüzde 26,80 artış yönünde gerçekleşmişti. Ekonomist Beklentileri İş Portföy Araştırma Bölüm Müdürü Hande Şekerci, Aralık ayında Merkez Bankası’nın politika faizini 150 baz puan indirmesini beklediklerine değinerek, "Merkez Bankası mart ayında politika faizini 5 puan artırımla yüzde 50 seviyesine çekmiş, daha önce çift yönlü +/- 150 baz puan olan faiz koridorunu genişleterek gecelik borçlanma faizini yüzde 47, borç verme faizini ise yüzde 53 olarak belirlemişti. Bu toplantıda faiz indiriminin başlamasıyla birlikte, TCMB’nin faiz koridorunu da daraltması ihtimali olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu. Hande Şekerci, koridorun yeniden politika faizinin etrafında; simetrik 150 baz puan olarak belirlenebileceğine dikkat çekti ve "Yani politika faizinde 150 baz puanlık indirimle, gecelik borçlanma faizinin yüzde 47, borç verme faizinin de yüzde 50 olarak belirlenmesini bekliyoruz." dedi.  Son dönemde piyasadaki likidite ve Merkez Bankası’nın fonlama gelişmelerine bakıldığında; nisan-eylül başı arasında ortalama fonlama maliyetinin bazı günlerde koridorun üst bandına yakın bir seviyede oluştuğunun görüldüğünü hatırlatan Şekerci, faiz kararı ve enflasyon beklentileri ile ilgili olarak şunları söyledi: "10 Eylül’den itibaren fonlama maliyeti tam politika faizine eşit seviyede oluşuyor ve uzun bir süredir piyasada TL likidite fazlası devam ediyor. Faiz koridorunun alt bandının değişmemesi, piyasanın fazla TL likiditesindeki konumu da düşünüldüğünde bir alt sınır görevi görebilir ve faiz indirimlerinin ihtiyatlı başlamasına da destek olabilir. Manşet TÜFE enflasyonunun mevsimsellikten arındırılmış son 3 aylık ortalaması kasım itibarıyla yüzde 2,7 seviyesinin altından sınırlı bir artışla yüzde 2,74 oldu, çekirdek-C’de ise bu gösterge yüzde 2,66’da sabit kaldı. Budanmış enflasyon hesabında da son dönemde bir miktar dirençli seyir olması, bize göre faiz indirimlerinin temkinli başlamasını gerektiriyor. Yıllık enflasyonun ocak ayında yüzde 42 civarında oluştuktan sonra ilk çeyreği yüzde 39 seviyesinde bitirmesini bekliyoruz. TCMB de bu dönemde bazı aylarda enflasyon görünümüne de bağlı olarak faiz indirimlerine ara verebilir. Yılsonunda politika faizinin yüzde 31’e düşeceğini değerlendiriyoruz." diyerek görüşlerini aktardı.     Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz kararı, 26 Aralık Perşembe günü saat 14.00'te açıklanacak. TCMB PPK Faiz Toplantı Takvimi 26.12.2024 23.01.2025 20.02.2025 20.03.2025

Merkezi yönetim bütçesi açık verdi Haber

Merkezi yönetim bütçesi açık verdi

Geçen yıl aynı dönemde merkezi yönetim bütçe açığı 512 milyar 602 milyon olarak gerçekleşmişti. Bütçede açık yaklaşık yüzde 110 oranında arttı. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, bütçe dengesi eylülde 100,5 milyar TL açık verirken, faiz dışı denge 48,2 milyar TL fazla verdi. Eylül ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 63,4 oranında artarken, bütçe gelirleri yüzde 88,5 oranında arttı. 2024 yılı eylül ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 89,6 oranında arttı.  Açıklamada şöyle denildi: "2024 yılı eylül ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 932,1 milyar TL, bütçe gelirleri 831,6 milyar TL ve bütçe açığı 100,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 783,4 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 48,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Merkezi yönetim bütçesi 2023 yılı eylül ayında 129 milyar 218 milyon TL açık verirken, 2024 yılı eylül ayında 100 milyar 464 milyon TL açık vermiştir. 2023 yılı eylül ayında 58 milyar 454 milyon TL faiz dışı açık verilirken, 2024 yılı eylül ayında 48 milyar 213 milyon TL faiz dışı fazla verilmiştir. Merkezi yönetim bütçe giderleri eylül ayı itibarıyla 932 milyar 68 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz harcamaları 148 milyar 678 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 783 milyar 390 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 11 trilyon 89 milyar 37 milyon TL ödenekten eylül ayında 932 milyar 68 milyon TL gider gerçekleştirilmiştir. Geçen yılın aynı ayında ise 570 milyar 482 milyon TL harcama yapılmıştır. Bütçe giderlerinde artış eylülde yüzde 63,4 oldu Eylül ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 63,4 oranında artmıştır. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 10,2 iken 2024 yılında yüzde 8,4 olmuştur. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 56,8 oranında artarak 783 milyar 390 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 10,1 iken 2024 yılında yüzde 8 olmuştur. Gelirler yüzde 88,5 arttı Merkezi yönetim bütçe gelirleri eylül ayı itibarıyla 831 milyar 603 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Vergi gelirleri 732 milyar 244 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 83 milyar 616 milyon TL olmuştur. 2023 yılı eylül ayında bütçe gelirleri 441 milyar 265 milyon TL iken, 2024 yılının aynı ayında yüzde 88,5 oranında artarak 831 milyar 603 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Eylül ayı gerçekleşme oranı 2023 yılında yüzde 9 iken 2024 yılında yüzde 9,9 olmuştur. 2024 yılı Eylül ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 89,6 oranında artarak 732 milyar 244 milyon TL olmuştur. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 9 iken 2024 yılında yüzde 9,9 olmuştur. 9 ayda 161 milyar 332 milyon TL faiz dışı açık verildi 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 7 trilyon 158,6 milyar TL, bütçe gelirleri 6 trilyon 84,6 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 74 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 6 trilyon 246 milyar TL ve faiz dışı açık ise 161,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Merkezi yönetim bütçesi 2023 yılı Ocak-Eylül döneminde 512 milyar 602 milyon TL açık vermiş iken 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde 1 trilyon 74 milyar 18 milyon TL açık vermiştir. 2023 yılı Ocak-Eylül döneminde 41 milyar 738 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde 161 milyar 332 milyon TL faiz dışı açık verilmiştir. Bütçe giderleri yaklaşık yüzde 79,4 arttı Merkezi yönetim bütçe giderleri Ocak-Eylül dönemi itibarıyla 7 trilyon 158 milyar 637 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz harcamaları 912 milyar 686 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 6 trilyon 245 milyar 951 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 81,1 oranında artarak 7 trilyon 158 milyar 637 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 79,4 oranında artarak 6 trilyon 245 milyar 951 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Ocak-eylül döneminde vergi gelirleri tahsilatı yüzde 76,9 arttı Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak-Eylül dönemi itibarıyla 6 trilyon 84 milyar 619 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Vergi gelirleri 5 trilyon 134 milyar 59 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 793 milyar 429 milyon TL olmuştur. 2023 yılı Ocak-Eylül döneminde bütçe gelirleri 3 trilyon 439 milyar 983 milyon TL iken 2024 yılının aynı döneminde yüzde 76,9 oranında artarak 6 trilyon 84 milyar 619 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılı Ocak-Eylül dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 72,2 oranında artarak 5 trilyon 134 milyar 59 milyon TL olmuştur."

TC Merkez Bankası 3. Enflasyon Raporu’nu açıkladı Haber

TC Merkez Bankası 3. Enflasyon Raporu’nu açıkladı

2024 sonu tahmini yüzde 38, 2025 yüzde 14, 2026 yüzde 9 seviyesinde korundu. Enflasyonun yılın geri kalanında istikrarlı olarak gerileyeceğini belirten Karahan, para politikasında sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdürecekleri mesajını verdi Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, bankanın yıl sonu ve gelecek 2 yıla ilişkin enflasyon tahminleri kamuoyuna açıkladı.  Sunumda küresel ekonomideki görünüm, iktisadi koşullar ve enflasyon gelişmeleri de ele alındı. Ardından orta vadeli öngörüler paylaşıldı.  Merkez Bankası, yılın 2. Enflasyon Raporu toplantısında 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artışla yüzde 38'e güncellemişti. 2025 ve 2026 tahminleri sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde korundu. Yılın son enflasyon raporu ise 31 Ekim'de açıklanacak. Merkez Bankası Başkanı Karahan'ın konuşmasından satır başları;  Dezenflasyon süreci öngördüğümüz şekilde başladı. Makro göstergeler bu süreçle uyumlu ilerliyor. Sıkı para politikası duruşu sonucunda kredi büyümesinde yavaşlama belirginleşti. Yurt içi talep ikinci çeyrekten bu yana azalmakta. Talepteki dengelenme güçlenerek devam edecek. Cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Para politikasında kararlı duruşu sürdürerek dezenflasyonu sağlayacak şekilde hareket edeceğiz. Küresel büyümede 2024'te sınırlı, 2025'te ise daha belirgin bir artış öngörülüyor. Merkez bankalarının indirim süreçlerinde temkinli olmaları beklenmektedir. Ilımlı büyüme ve enflasyon görünümü önümüzdeki dönemde parasal sıkılığın azalacağına işaret ediyor. İlk çeyrekte büyümede daha dengeli bir talep görünüm izledi. Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iç talepte normalleşmenin devamına işaret ediyor. Kartlı harcamalar son dönemde görece yatay seyretti Kartlı harcamalar yüksek olmakla birlikte son dönemde görece yatay seyretti. Kart harcamaları, beyaz eşya ve otomobil satışları iç talepteki yavaşlamayı teyit ediyor. Kuyumculuk, elektronik ve araç kiralama gibi ihtiyari harcamalar son dönemde azaldı. Arz koşulları talepteki görünümle uyumlu. Yurt içi talebin ikinci çeyrekte yavaşladığını değerlendiriyoruz. Sıkı para politikası sonucu iç talepteki dengelenme devam edecek. Çıktı açığı dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır. İkinci çeyrekte cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5'in altına gerilediğini tahmin ediyoruz. Temmuz ayında cari açığın 20 milyar dolar civarına inmesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde sıkı parasal duruşumuzla uyumlu olarak cari dengede olumlu seyrin süreceğini öngörüyoruz. Mayıs sonrası iki ay düşüş sergiledi Yıllık enflasyon tepe nokta olan mayıs sonrası iki ay düşüş sergiledi. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü görüyoruz. Enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama öngörülerimizle uyumlu seyretti. Temmuzda ana eğilim sınırlı bir artış gösterdi. Yavaşlamanın sürdüğünün altını çizmek gerekiyor. Enflasyon temmuzda geçici olarak arttı. Kira enflasyonuda önümüzdeki aylarda düşüşe işaret ediyor Dezenflasyon sürecinde hizmetlerde yavaşlama gecikmeli olarak ortaya çıkıyor. Öncü göstergeler kira enflasyonunda önümüzdeki aylarda düşüşe işaret ediyor. Dayanıklı mallarda fiyat artışları sınırlı gerçekleşti, hatta bazılarında fiyat düşüşü izlemeye başladık. Enflasyon beklentileri yüksek seyretmekle birlikte geriliyor. Manşet enflasyondaki düşüşle tüm sektörlerin beklentilerinin gerileyeceğini öngörüyoruz. Sıkı parasal duruş korunuyor Sıkı parasal duruş korunuyor. Makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz. Mayıs ayında TL zorunlu karşılık oranlarını artırarak likidite fazlasını sterilize ettik. Kredi piyasasında ticari kredi azami erken ödeme ücretlerini güncelledik. Likidite fazlasını sterilize ediyoruz. Önümüzdeki dönemde diğer para piyasalarında işlem yapmaya başlayarak likidite fazlasını strerilize etmeye devam edeceğiz. Firmalar daha az miktarda kredi kullanıyor Finansal koşullarda sıkılık devam etmektedir. Para politikası duruşumuz mevduat faizlerinin TL'ye geçişi sürdürecek seviyede kalmasını sağlayacak. Tüketici kredilerinde büyüme ikinci çeyrekten itibaren zayıfladı. Ticari kredi büyümesi yavaşladı. Reel kredi maliyetleri artıyor ve firmaların kredi iştahı azalıyor. Firmalar daha az miktarda kredi kullanıyor. TL varlıklara ilgi arttı Sıkı duruşumuz TL varlıklara ilgiyi artırdı. Mart ayında mevduatın payı yüzde 50'yi aştı. TL mevduat payı yıl sonu hedefimizi aştı. TL mevduat payında artış devam edecek. Risk primi ılımlı seyrini sürdürüyor. Portfiy girişleri ağırlıklı olarak DİBS piyasasında yoğunlaştı. Parasal sıkılaştırma süreci rezervlere olumlu yansıyor. Brüt rezerv düzeyimiz 150 milyar doları üzerine çıkıt. Swap hariç rezervler 28,6 milyar dolara yükseldi. Enfasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedik 2024 sonu gıda fiyatları yüzde 35,5'le sabit tuttuk. 2025 sonu gıda fiyatları tahmini yüzde 15'le sabit tutuldu. Enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedik. 2024 sonunda yüzde 38, 2025 yüzde 14, 2026 yüzde 9 seviyesinde korundu. Enflasyonun yılın geri kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Para politikasında sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5'in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz. Tahminleri değiştirmek için bir neden göremedik Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karahan, enflasyonla ilgili olarak "Her zaman her şeyi yapmaya hazırız. Çeşitli defalar söyledik, aksiyonla da gösterdiğimizi düşünüyorum. Enflasyon hedefi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" dedi. Karahan, veri akışı beklentilerle uyumlu gerçekleştiği için tahminleri değiştirmeye gerek görmediklerini söyledi. Karahan, "Aşağı yönlü riskler bir miktar mevcut. Ama veri akışıyla öngörülerimizi kıyasladığımızda tahminleri değiştirmek için bir neden göremedik" dedi. Karahan, enflasyonun tek haneye olduğu dönemde bile hanehalkı beklentilerinin o seviyenin üzerinde olduğunu belirterek, "Enflasyonun düşmesiyle beklentilerde toparlanma olacağını görüyoruz. Güvenin artmasıyla birlikte beklentiler daha olumlu seyredecek, dezenflasyon sürecine katkı vermeye başlayacak" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.