SON DAKİKA
Hava Durumu

#Özel Güvenlik

Ekometre - Özel Güvenlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Özel Güvenlik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Özel güvenlik eğitimi sorunlarına çözüm arayışı sürüyor Haber

Özel güvenlik eğitimi sorunlarına çözüm arayışı sürüyor

Özel güvenlik sektörü, kamu güvenliğine destek sağlayan önemli bir alan olarak öne çıkıyor. Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı verilerine göre, Türkiye’de 609 Özel Güvenlik Eğitim Kurumu bulunuyor. Kamu ve özel sektörde aktif çalışan sayısı 324 bin 215 iken, geçerli özel güvenlik kimliği sahibi kişi sayısı ise 824 bin 643 olarak kayıtlara geçiyor. Yarım milyondan fazla kimlik sahibi ve 400 bine yakın çalışanı bulunan sektördeki güncel sorunları ve çözüm önerilerini değerlendiren Özel Güvenlik Eğitimcileri Dernekler Platformu, Ankara’da 2. Özel Güvenlik Eğitimcileri Çalıştayı’nı düzenledi. Çalıştay sonrasında yayımlanan bildirgede, tüm özel güvenlik eğitimcileri derneklerinin federasyon çatısı altında birleşmesi, sektörel birlikteliğin sağlanması açısından gerekli görüldü. Ayrıca TOBB Özel Güvenlik Sektör Meclisi’nde, özel güvenlik eğitimcileri dernek temsilcilerine yer verilmesi yönünde tavsiye kararı alındı. Özel Güvenlik Eğitim Kurumları Derneği (ÖZGEK) Başkanı Muhammet Aktaş, Özel Güvenlik Eğitimcileri Derneği (Ö-DER) Başkanı Hace Muhammed Tırımoğlu, Güney Marmara Güvenlik Sanayici İş Adamları Derneği (GÜVSİAD) Başkanı Ahmet Atalay, AKDER Başkanı Abdullah Altınay, Gaziantep Özel Güvenlik Mensupları Derneği Başkanı Beşir Mehmet Gaman ve TÖCEP Başkanı Siyami Ergin’in imzasını taşıyan bildirge ve çalıştay hakkında Platform adına açıklama yapan Hace Muhammed Tırımoğlu, sektördeki sorunların çözümü için resmi girişimlerde bulunduklarını ve süreci yakından takip ettiklerini belirterek, “Bu yıl ikinci kez düzenlediğimiz çalıştayda özel güvenlik eğitimleriyle ilgili önemli konuları ele aldık. Öncelikli hedeflerimiz arasında İçişleri Bakanlığı’na bağlı Özel Güvenlik Genel Müdürlüğü kurulmasıdır. Bu konuda resmi girişimlerimizi yapacağız. Kurum açılışlarına kota getirilmesi, taban fiyat uygulaması, eğitim hizmetlerindeki %20’lik KDV oranının %10’a düşürülmesi ve sağlık şartları yönetmeliğinde iyileştirmeler yapılması da hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi. “Yeni genel müdürlük modeliyle sektörde daha etkin yönetim hedefliyoruz” Özel güvenlik eğitim sektörünün güçlenmesi, mesleki yeterliliğin artırılması ve eğitim kurumlarının kurumsal yapısının desteklenmesi için çalıştıklarını belirten Hace Muhammed Tırımoğlu, “Çalıştayda öncelikli gündemimiz, İçişleri Bakanlığı bünyesinde ‘Özel Güvenlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ kurulmasına yönelik talebimizdi. Böyle bir yapı, iş süreçlerinin daha şeffaf, hızlı ve koordineli yürütülmesini sağlayacaktır. Dünyada artan güvenlik tehditleri, özel güvenliğin yalnızca tamamlayıcı değil, stratejik bir sektör haline gelmesini zorunlu kılıyor. Terör, organize suçlar, kitlesel etkinlikler, siber saldırılar ve kritik altyapıların korunması gibi genişleyen sorumluluk alanları, sektörün yönetimsel ve yapısal açıdan yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Türkiye, 400 bine yaklaşan görevliyle güçlü bir kapasiteye sahip. Bu kapasitenin eğitim, planlama, istihdam, dijitalleşme ve kamu-özel işbirliği alanlarında daha etkin kullanılabilmesi için bütüncül bir yapılanmaya ihtiyaç var. Genel müdürlük modeli, yalnızca bürokratik bir değişiklik değil, özel güvenlik hizmetlerinin daha entegre, verimli ve kurumsal şekilde yürütülmesini sağlayacak önemli bir adım olacaktır” şeklinde konuştu. “Sağlık raporu süreci adaylar için zaman kaybına yol açıyor” Çalıştayda ele alınan bir diğer önemli konunun, özel güvenlik adaylarının eğitim öncesi sağlık kurulu raporu almak zorunda olmalarının bazı aksaklıklara yol açtığını belirten Hace Muhammed Tırımoğlu, “Özel güvenlik adaylarımız, temel eğitime başlamadan önce ‘özel güvenlik görevlisi olur’ ibareli sağlık raporunu almak zorunda. Özel güvenlik eğitim kurumları, Denetleme Başkanlığı’nın belirlediği sınav takvimine göre eğitimlerine başlıyor. Tüm kurumlarda eğitimlerin aynı tarihte başlaması nedeniyle, kamu sağlık kuruluşlarındaki yoğunluk ve randevu süreçleri birçok kursiyerin sağlık raporunu zamanında almasını engelliyor. Eğitim başlama tarihinden 15-20 gün önce kaydolan kursiyerler bile raporlarını zamanında temin edemeyebiliyor ve bir sonraki sınav dönemine kalıyor. Bu da aday için yaklaşık iki aylık kayıp anlamına geliyor. Kayıt, sınava giriş, sınav sonuçlarının açıklanması, sertifikaların düzenlenmesi süreçlerinde de yaklaşık dört aylık bir zaman geçiyor. Bu nedenle, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yönetmelik’te sağlık raporlarının temel eğitim öncesi değil, kimlik başvurusu aşamasında ibraz edilmesi yönünde bir düzenleme yapılmasını öneriyoruz. Böylece kursiyerler zaman kaybetmeyecek, sektördeki istihdam ihtiyacı zamanında karşılanabilecek ve kamu sağlık kuruluşlarındaki yoğunluk da azalacaktır” ifadelerini kullandı. “Özel güvenlik eğitimlerine de yüzde 10 KDV oranı adil olacaktır” Özel Güvenlik Eğitimcileri Dernekler Platformu adına açıklama yapan Ö-DER Yönetim Kurulu Başkanı Hace Muhammed Tırımoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Özel güvenlik eğitim sektöründe hem mali yükümlülükler hem de kurum açılış kriterleri, sürdürülebilirlik ve kaliteyi doğrudan etkiliyor. Türkiye’de özel güvenlik eğitim hizmetlerinde KDV oranı %20 olarak uygulanıyor. Oysa bu oran diğer tüm eğitim hizmetlerinde %10’dur. Bu durum hem haksızlık hem de vatandaş mağduriyetine yol açıyor. Özel güvenlik eğitimi, MEB onaylı müfredat ve sertifikaya sahip olup kamu hizmeti niteliği taşıyor, %10 KDV’ye tabi tutulması adil olacaktır. Ayrıca, ülke genelinde kontrolsüz açılan eğitim kurumları kaliteyi düşürüyor, haksız rekabete ve denetim zorluklarına yol açıyor. 2005’ten bu yana açılan bin 81 kurumdan sadece 609’u faal olup, geri kalanı piyasa koşulları ve sürdürülebilirlik sorunları nedeniyle kapanmıştır. Bu nedenle, yeni kurum açılışlarında nüfusa dayalı kota, coğrafi yoğunluk sınırlaması, asgari fiziki ve eğitici yeterliliği ve yerel ihtiyaç raporu gibi kriterlerin uygulanması önemlidir. Ayrıca, tüm eğitim türlerinde yıllık güncellenen asgari taban fiyat belirlenerek kalite korunmalı ve haksız rekabet engellenmeli. Bu iki önlem birlikte uygulanmazsa, sektörde ya kalite kaybı yaşanacak ya da aşırı fiyat rekabeti sürecektir. Özel Güvenlik Eğitimcileri Derneği olarak, bu düzenlemelerin hem sektörü hem de vatandaşları koruyacağına inanıyoruz.”

Özel güvenlik sektöründe istihdam açığı büyüyor Haber

Özel güvenlik sektöründe istihdam açığı büyüyor

Özellikle büyükşehirlerde güvenliğe olan ihtiyacın hızla artmasının yanı sıra çalışanların yaşam şartlarındaki zorluklar da özel güvenlik görevlisi teminini olumsuz etkiliyor. Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN; “Özel Güvenlik Görevlilerinin çalışma koşullarının zorluklarının yanı sıra düşük ücret politikalarının (asgari ücret) uygulanması istihdam açığını büyütüyor. Özel Güvenlik Görevlilerinin sürekli iş değiştirmelerden kaynaklanın hızlı sirkülasyon da hizmet kalitesini olumsuz etkiliyor” diyor.  Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair 5188 Sayılı Kanun’un 2004’te yasalaşması sonrası sektör gelişim sürecinde önemli mesafeler kat edildi. Bu paralelde sektörün büyüme sürecindeki sürekliliği hız kaybetmeden devam ediyor.  Özel güvenlik sektörünün ekonomik büyüklüğü 72 milyar TL’nin üzerinde. 548 eğitim kurumu, 361 belediye şirketi, 73 alarm izleme merkeziyle birlikte 100 bini aşkın yerde görev yapan 371 bin özel güvenlik görevlisi sektörün büyüklüğünü gözler önüne serse de 14 bin özel güvenlik görevlisi istihdamına daha ihtiyaç duyuluyor.  Kalifiye personel eksiliği sektörün en önemli sorunları arasında Bu yıl 30’uncu yılını kutlayan ve özel güvenlik sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşları arasında yer alan GÜSOD, kurulduğu günden beri üstlendiği misyona uygun olarak özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamayı kararlılıkla sürdürüyor.  Özel güvenlik sektörünün istihdam açığı konusunda açıklamalarda bulunan GÜSOD Başkanı Turgay ŞAHAN, “İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki hastaneler, okullar, toplu konutlar ve kamu binaları gibi birçok yerde özel güvenlik görevlilerine olan ihtiyaç, diğer illere oranla oldukça yüksek, özel güvenlik sektöründe iyileştirilmesi gereken en önemli konuların başında ise eğitim ve kalifiye personel eksikliği geliyor” diyor. YAKLAŞIK 14 BİN ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİNE DAHA İHTİYAÇ VAR Türkiye’nin 81 ilinde yaklaşık olarak 14 bin ilave özel güvenlik görevlisine ihtiyaç duyulduğunu açıklayan ŞAHAN, “En çok aranan meslek grupları arasında yer alan özel güvenlik görevlisi, fazlasıyla talep olduğuna dair bir algı yaratsa da aslında yüksek turnover olduğunun çok açık bir göstergesi. Özel güvenlik görevlisi olarak hizmet verenler, asgari ücret seviyesinde maaş alması ve özlük hakları gibi nedenlerden dolayı sık sık iş değiştiriyor. Dolayısıyla özel güvenlik şirketleri sürekli olarak yeni personel arayışına giriyor ve bu da "talep çok" algısına yol açıyor. Sadece işverenlerin değil, devletin de özel güvenlik sektörüne yönelik politikaları ve düzenlemeleri gözden geçirmesi ve çalışanların haklarını koruyacak adımlar atması gerekiyor. Bu sayede, motive olacak özel güvenlik görevlilerinin, sektörde çalışmaya devam edeceğine inanıyorum. Kamusal ve özel alanlarda güvenliğin sağlanmasında büyük rol oynayan özel güvenlik görevlilerinin emeğinin karşılığını tam olarak alamaması sektörün gelişmesine de engel oluyor. Özel güvenlik sektöründeki istihdam açıklığının ve yüksek turnover oranının önüne geçmek için ücretlerin ve özlük hakların iyileştirilmesi gerekiyor” dedi. Lojman ve Misafirhaneler ara bir çözüm olabilir GÜSOD üyesi özel güvenlik şirketleri başta olmak üzere, birçok firmanın özel güvenlik görevlileri için konaklama ve barınma hizmeti sunarak, sektördeki istihdam sayısını artırmayı ve yaşanan sirkülasyonu azaltmayı hedeflediklerini belirten Turgay ŞAHAN, “Enflasyon, geçim sıkıntısı, ev kiralarının artması, ekonomik koşullar göz önüne alındığında ve İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde kira artışları düşünüldüğünde lojmanlar, özel güvenlik görevlileri için çok faydalı. Marmara Bölgesi başta olmak üzere, yaşam koşullarının zor olduğu büyükşehirlerde istihdam edilen özel güvenlik görevlilerine konaklama imkânı sunulması çok değerli. Ancak bu lojmanlar ve misafirhaneler, istihdama yönelik uzun süreli bir çözüm olamayacağı gibi hizmet maliyetlerini de yükseltiyor. Bu olanak, özel güvenlik görevlileri için sadece bir ara çözüm” diyor. Özel Güvenlik görevlilerinin çalışma şartlarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerekiyor  Özel güvenlik görevlilerinin çalışma ortamları gereği birtakım zorlukları bulunduğunun da altını çizen ŞAHAN, “Vardiyalı çalışma düzeni, resmî tatillerde de görevlerin sürekliliği ve mevsimsel şartlardan doğrudan etkilenmeleri, bu zorluklara örnek olarak gösterilebilir. Ancak bunları dengeleyecek özlük hakları düzenlenmemiş durumda. Çalışma şartlarının ve özlük haklarının iyileştirilmemesi de ne yazık ki deneyimli ve nitelikli iş gücü kaybına neden oluyor. Özel güvenlik görevlileri, asgari ücret alıyorlar. Maaşlarına ek olarak yol ve yemek parası ödeniyor, görev esnasında kullandıkları üniforma, ayakkabı, mont gibi kıyafetler kendilerine veriliyor. Ayrıca mesai ücretleri ödemeleri ile maaşlarına bir miktar daha katkı sağlanıyor. Bazı özel güvenlik şirketleri ise özel güvenlik görevlilerinin hizmet sürelerini dikkate alarak, küçük rakamlar olsa da ilave ödemeler yapıyor. Ancak bunlar tabii ki yetersiz. Özel güvenlik görevlilerinin ücretlerinin artırılması ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışanların motivasyonlarını artıracaktır, bu sayede sektörümüz de personel bulma konusunda zorluk yaşamayacaktır” diye konuştu.  Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) hakkında:  GÜSOD; özel güvenlik sektörünün doğru çalışma ilkelerini ve asgari standartlarını oluşturmayı amaç edinmiş özel güvenlik şirketlerinin yöneticileri tarafından 25 Ekim 1994 tarihinde İstanbul’da kurulmuştur. Sektörün en eski ve öncü sivil toplum kuruluşudur. GÜSOD, bünyesindeki özel güvenlik şirketlerinde 60 binin üzerinde özel güvenlik görevlisi istihdam edilmektedir. Özel güvenlik sektöründe gerçekleşen cironun yüzde 25’i GÜSOD üyesi şirketlere aittir. GÜSOD; 2000 yılından bu yana Avrupa’da 23 ülkenin (bu ülkelerin 17’si AB üyesidir) üye olduğu Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu’nun (Confederation of European Security Services (CoESS) asli üyesidir. GÜSOD; Konfederasyon bünyesinde aktif olarak faaliyetlerini sürdürmekte, ülkemizde sektör standartlarının gelişim sürecine katkı sağlamaktadır. GÜSOD üyeleri; Bantaş Nakit ve Kıymetli Mal Taşıma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Brink’s Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Çetin Grup, Desmer Güvenlik Hiz. Tic. A.Ş., G4S Güvenlik Hizmetleri A.Ş., ISS Proser Koruma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Loomis Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Pronet Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Securitas Güvenlik Hizmetleri A.Ş., TAV Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Tepe Savunma ve Güv. Sis. Sanayi A.Ş.’dir.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.