SON DAKİKA
Hava Durumu

#Oecd

Ekometre - Oecd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Oecd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğum azaldı özel okullar zorda Haber

Doğum azaldı özel okullar zorda

Öğrenci sayısının azalması sebebiyle özel eğitim kurumları gelecek endişesi yaşıyor. Özellikle anaokulu kademesinde büyük problem var, çünkü yeni çocuk gelmiyor. Mahmut Özay'ın haberine göre, kolejlerin kontenjanlarının yarısının boş olduğunu ifade eden Kalko, özellikle anaokulu kademesinde büyük sorun olduğunu kaydetti. Sektörü değerlendiren Kalko şu ifadeleri kullandı: "2013 yılında dershaneler kapatıldı. Terör örgütüne iltisaklı olanlar sektörden uzaklaştırıldı. Birçok kurum özel okula dönüştü. Devletimizin teşvikleriyle sektör büyüdü. Özel eğitim kurumlarının payı, yüzde 1’den yüzde 10’a kadar çıktı. Okullar atanamayan öğretmenlere de iş kapısı oldu. Teşviklerin devam edeceği beklentisiyle yatırımlar yapıldı. 2018’de teşvikler kaldırıldı. O günden beri sektör kendini bulmaya çalışıyor. Geçen iki yılda yaklaşık 150 bin civarında öğrenci devlet okuluna geçti. Bunu sadece ekonomik kaynaklı yorumlamak yanlış olur. Doğurganlık hızının yavaşlaması özel okul sektörüne doğrudan etki ediyor. On yıl önce her yıl 1 milyon 400 bin çocuk dünyaya geliyordu. Bugün bu sayı 900 bine kadar düştü. Özel okula giden nesil de azalıyor. On yılda genel toplamda 500 bin öğrenci eksildi. Bunun 50 bini potansiyel özel okul öğrencisi. 3 milyon kontenjanın 1 milyon 680 bini zaten boş. En çok sorun yaşandığı kademe anaokulu. Çünkü yeni çocuk gelmiyor" Teşvik talebi Geçtiğimiz günlerde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile yaptığı görüşmede de bakanlığın teşvik konusundaki planlamalarını sorduğunu anlatan Kalko “Devletimizden bir talepte bulunurken kaygı ve korkumuz olmamalı. Devlet bizim devletimiz. Biz ne kadar güçlü olursak, öğrenci sayımız ne kadar artarsa devletimizin yükü de o kadar hafifler” dedi. Kalko, özel okul sahiplerinin bir araya gelerek kamuoyunda oluşan olumsuz algıyı da el birliğiyle gidermesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Öğretmenlerimizin çalışma süresi OECD ortalamasının altında çıktı Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), beş yılda bir gerçekleştirdiği TALIS (Teaching and Learning International Survey) ile öğretmen-okul yöneticilerinin gözünden eğitim politikaları ve bunların okullardaki yansımalarını inceliyor. TALIS 2024’te 55 ülke ve ekonomide, binlerce öğretmen ile okul müdüründen anketler aracılığıyla çalışma şartları, mesleki uygulamalar ve öğrenme ortamlarına dair kapsamlı veriler toplandı. Türkiye’den de toplam 662 okuldan, 654 okul müdürü ve yaklaşık 14 bin öğretmen araştırmaya katıldı. İlginç sonuçların yer aldığı bulguları Türk Eğitim Derneğinin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM değerlendirdi. Öne çıkan sonuçlar ve TEDMEM’in önerileri: -Ülkemizde 38 yaş ortalamasıyla ortaokul öğretmenlerinin en genç yaş ortalamasına sahip olduğu ülke. OECD genelinde yaş ortalaması 45. Genç öğretmen profili, eğitim sisteminin geleceği açısından stratejik avantaj oluşturarak, eğitimde yenilikçi uygulamaların benimsenmesi ve insan kaynağının etkin planlanması açısından önemli bir potansiyel taşımakta. -Türkiye’de ortaokul kademesinde görev yapan öğretmenlerin %86,2’si genel olarak mesleklerinden ve %78,3’ü mevcut çalışma ortamlarından memnun. Buna karşın, ülkemizde öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü ve ekonomik memnuniyet düzeyi düşük. Öğretmenlerin yalnızca beşte biri mesleklerinin toplumda değer gördüğünü düşünürken, maaşlarından memnun olanların oranı %21,3 düzeyinde. Bu oran, OECD ortalaması olan %37,8’in oldukça gerisinde. Öğretmenlik mesleğine yönelik düşük toplumsal değer algısı, eğitimde rol model etkisini zayıflatmakta ve güçlü adaylarının mesleğe yönelimini sekteye uğratma riski taşımakta. -Ülkemizde öğretmenlerin haftalık ortalama çalışma süresi 31,1 saat olup OECD ortalamasının (41 saat) oldukça altında. Öğretmenlerin ders hazırlığı ve ders planlamaya ayırdıkları zaman (4,5 saat) da OECD ortalamasına (7,4 saat) göre önemli ölçüde düşük. Bu tablo, öğretmenlerin derse hazırlık etkinliklere yeterince zaman ayıramadığını ve bunun da öğretim süreçlerinin niteliğini zayıflatabileceğini göstermekte. -OECD ortalamasında ortaokul öğretmenlerinin %36,3’ü derslerinde yapay zekâ araçlarını kullanırken, Türkiye’de bu oran %23,8... Türkiye’de yapay zekâ kullanan öğretmenlerin çoğu, bu araçları daha çok konuları özetleme olarak kullanıyor. Öğretmenlerin %72,3’ü yapay zekâyı öğretim sürecine entegre edecek yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadığını, %71,1’i ise okullarında gerekli dijital altyapının bulunmadığını belirtmiş. Bu bulgular, dijital dönüşümün yalnızca donanım ve erişimle değil, öğretmenlerin pedagojik bilgi ve becerilerini güçlendiren bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini göstermekte.

Enflasyon oranıyla OECD ülkeleri arasında Lideriz Haber

Enflasyon oranıyla OECD ülkeleri arasında Lideriz

Kasım ayına göre 2,7 puan düşüş kaydedilse de, Türkiye’nin enflasyonu OECD ortalaması olan yüzde 4,7 seviyesinin çok üzerinde kaldı. Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) ülkelerinde yıllık enflasyon, Aralık 2024’te bir önceki aya kıyasla değişmeyerek yüzde 4,7 seviyesinde kaldı. Ancak Türkiye, yüzde 44,4 ile OECD içinde açık ara en yüksek enflasyona sahip ülke oldu. Karar'dan Berfu Kargı'nın haberine göre, Türkiye’yi en yakın takip eden ülke Kolombiya'da enflasyon yüzde 5,2 seviyesinde ölçülürken, OECD ortalaması ise yüzde 4,7 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin enflasyonu Kasım 2024’e kıyasla belirgin şekilde düşse de, hâlâ diğer OECD ülkelerinin çok üzerinde seyrediyor. OECD ülkelerinin 18’inde enflasyon artarken, en büyük yükselişler Letonya, Kosta Rika, Macaristan, Litvanya ve Japonya’da görüldü. Buna karşılık Türkiye’nin yanı sıra sekiz ülkede enflasyon geriledi, 12 ülkede ise büyük ölçüde sabit kaldı. OECD genelinde enerji enflasyonu keskin bir artış gösterse de çekirdek enflasyon hafif bir düşüş kaydetti. Gıda enflasyonu ise büyük ölçüde sabit kaldı. 2024 yılı genelinde OECD ülkelerinde ortalama yıllık enflasyon yüzde 5,2 olarak gerçekleşti. Bu oran 2023 seviyesinin 1,6 puan altında kalsa da 2019’daki oranın hâlâ iki katından fazla. OECD ülkelerinde gıda ve çekirdek enflasyon düşüş gösterirken, enerji enflasyonu ülkeler arasında büyük farklılıklar gösterdi. Enflasyonun en düşük olduğu ülkelerden İsviçre'de oran yüzde 0,6, Finlandiya'da ise yüzde 0,7 olarak belirlendi. G7 ülkelerinde artış eğilimi G7 ülkelerinde enflasyon Aralık 2024’te üst üste üçüncü ayda yükselerek yüzde 2,8’e ulaştı. Japonya, elektrik ve doğalgaz sübvansiyonlarının azaltılmasının ardından yüzde 3,6 ile enflasyonun en fazla yükseldiği G7 ülkesi oldu. Almanya ve ABD’de de enflasyon artarken, Almanya çekirdek enflasyonun yükseldiği tek G7 ülkesi olarak öne çıktı. Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon, Aralık ayında yüzde 2,4’e yükseldi. Enerji enflasyonu dört aylık negatif seyrin ardından sıfıra yaklaşırken, gıda ve çekirdek enflasyon büyük ölçüde sabit kaldı. Ocak 2025’te Eurostat’ın öncü tahminine göre Euro Bölgesi’nde enflasyon yüzde 2,5 seviyesinde ölçüldü. G20’de enflasyon son 3 yılın en düşük seviyesinde G20 ülkelerinde yıllık enflasyon Aralık 2024’te yüzde 5,1’e gerileyerek Eylül 2021’den bu yana en düşük seviyesine indi. Arjantin’de enflasyon belirgin şekilde düşse de fiyatlar, Aralık 2023’e kıyasla hâlâ iki kattan fazla arttı. Brezilya, Endonezya, Suudi Arabistan, Güney Afrika ve Çin’de enflasyon büyük ölçüde sabit kalırken, Çin’de yüzde 0,1 ile neredeyse sıfır seviyesinde gerçekleşti.

OECD, Türkiye için büyüme beklentisini yükseltti Haber

OECD, Türkiye için büyüme beklentisini yükseltti

OECD'nin yayımladığı "Ekonomik Görünüm" raporuna göre yılın ilk yarısının güçlü geçmesinin ardından ekonomik büyümenin 2023'te yüzde 4,5'e ulaşması, ardından 2024'te yüzde 2,9'a ve 2025'te yüzde 3,2'ye yavaşlaması bekleniyor. OECD, Eylül ayında Türkiye'nin büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 4,3, gelecek yıl için yüzde 2,6 olarak açıklamıştı. OECD'ye göre daha sıkı mali koşullar, bastırılmış ekonomik duyarlılık ve inatçı yüksek enflasyon hanehalkı tüketimini yavaşlatacak. Ancak bu yılın başında yaşanan depremlerin ardından devam eden yeniden inşa faaliyetleri nedeniyle yatırım artışı yüksek kalacak. Kurum, ihracatın 2025'te ivme kazanacağını, enflasyonun projeksiyon döneminde düşeceğini ancak oldukça yüksek kalacağını öngördü. OECD, tüketici fiyatları beklentisini 2023 yılı için yüzde 52,1'den yüzde 52,8'e, 2024 yılı için yüzde 39,2'den yüzde 47,4'e yükseltirken 2025 yılı beklentisini yüzde 31,6 olarak açıkladı. Gıda ve enerji hariç tutulan çekirdek tüketici fiyat beklentisi bu yıl için yüzde 56,7'den yüzde 56,4'e çekildi, gelecek yıl için yüzde 40'tan yüzde 47,7'ye çıkarıldı. 2025 yılında ise çekirdek enflasyonun yüzde 31,6'ya ineceği tahmin edildi. OECD raporunda, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının enflasyon görünümünde önemli bir iyileşme sağlanana kadar para politikasını gerektiği kadar sıkılaştırmaya kararlı olması nedeniyle faiz oranlarının daha da artması bekleniyor. Bu arada hükümet, kamu maliyesini istikrara kavuşturmak için mali konsolidasyon önlemlerini sürdürüyor. İş gücü arzı reformlarının hızlandırılması, makroekonomik çerçeveyi istikrara kavuşturmaya yönelik mevcut çabaların desteklenmesine yardımcı olacaktır." değerlendirmesi yapıldı. OECD, cari açığın GSYİH'ye oranını bu yıl için yüzde -4,7'den yüzde -4,1'e, gelecek yıl için yüzde -3,3'ten yüzde -3'e revize ederken 2025 yılı tahminini yüzde -2,5 olarak belirledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.