SON DAKİKA

#Merkez Bankası

Ekometre - Merkez Bankası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Merkez Bankası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TCMB politika faizini sabit tuttu Haber

TCMB politika faizini sabit tuttu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftanın en önemli ekonomi gündemlerinden biri olan faiz kararını açıkladı. Fatih Karahan başkanlığındaki Para Politikası Kurulu kararı sonrası politika faizini yüzde 46 düzeyinde tutarak değiştirmedi. TCMB, karar metninde "sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği" mesajını verdi. Haziran ayı Merkez Bankası toplantısı sonrası faiz karar metninde şu ifadeler yer aldı: Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 46’da sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’da, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5’te sabit tutmuştur. Enflasyonun ana eğilimi mayıs ayında gerilemiştir. Öncü veriler ana eğilimdeki düşüşün haziran ayında da sürdüğüne işaret etmektedir. İkinci çeyreğe ait veriler yurt içi talebin yavaşladığını göstermektedir. Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.

İngiltere ekonomisi son yılların en güçlü büyümesini yaşadı Haber

İngiltere ekonomisi son yılların en güçlü büyümesini yaşadı

İngiltere ekonomisi, vergi artışı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı ticaret savaşından önceki dönemde son bir yılın en güçlü çeyrek büyümesini yaşadı. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin (ONS) bugün açıkladığı verilere göre, 2025’in ilk çeyreğinde gayri safi yurt içi hasıla yüzde 0,7 artış gösterdi. Bu, 2024’ün son çeyreğindeki yüzde 0,1’lik büyümeye göre ciddi bir hızlanma anlamına geliyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve özel sektör ekonomistleri ise ekonominin yüzde 0,6 büyüyeceğini beklese de büyüme tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Mart ayında üretim ekonomistlerin sabit kalacağı beklentisinin aksine yüzde 0,2 artış gösterdi. Hizmet ve inşaat sektörleri güçlü büyüme gösterirken ve imalatta keskin düşüş görüldü. Beklenenden iyi gelen büyüme verilerinin ardından sterlin dolara karşı yüzde 0,1 değer kazandı. Bu toparlanma, geçen yaz iktidara gelen Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi hükümeti için olumlu bir gelişme oldu. Kişi başına düşen milli gelir 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 0,5 yükseldi. Bu da üst üste iki çeyrek süren düşüşün ardından bir toparlanma anlamına geliyor. Ancak ekonomistler temkinli olunması gerektiğini, ilk çeyrekteki büyümenin büyük ölçüde Şubat ayındaki üretimden kaynaklandığını söylüyor. Bugün açıklanan ticaret verileri, ilk çeyrekte ABD’ye yapılan ihracatın 2022 sonundan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını ve üst üste dört aydır arttığını gösteriyor. Merkez Bankası'nın ikinci çeyrek büyüme beklentisi yüzde 0,1 Ancak 2 Nisan’da açıklanan yeni gümrük vergileri beklentilerin çok üzerindeydi. Bu durumun yarattığı güvensizlik ve belirsizlik, İngiltere ile ABD arasında ticaret anlaşması imzalanmasına ve Çin ile arasında ticaret savaşında 90 günlük bir uzlaşma sağlanmasına rağmen, büyüme üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Nisan ayına ait PMI anketleri özel sektörün küçüldüğünü gösteriyor. BoE, 2025 ikinci çeyrekte büyümenin sadece yüzde 0,1 olmasını bekliyor. BoE, bu yıl faiz oranlarını en az iki kez daha düşürmeyi planlıyor. Banka, temel ekonomik tabloyu hâlâ durgun olarak değerlendiriyor. Maliye Bakanı Rachel Reeves, verilerin “İngiltere ekonomisinin gücünü ve potansiyelini” gösterdiğini söyledi ancak “yapılması gereken daha çok şey olduğunu” da ekledi.

Borsa endeksleri ve TL varlıklarda düşüşler yaşanıyor Haber

Borsa endeksleri ve TL varlıklarda düşüşler yaşanıyor

Hesaplamalara göre yüzde 10,5 seviyesinde olması beklenen ilk çeyrek enflasyonundan arındırıldığında borsa endekslerinde yüksek kayıp gözlenirken gram altın kazandırdı. Yılın ilk çeyreği martın son haftalarında piyasalarda yaşanan sarsıntıyla geride kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan süreçle TL varlıklar büyük kayıp yaşarken yılın ilk üç ayında dolar/ TL yüzde 7’nin üzerinde yükseldi. Borsa endekslerinde yabancının en çok tercih ettiği bankacılık endeksinde ilk çeyrekte kayıp yüzde 13’ü geçti. Mart ayında piyasanın yüzde 2,87 civarı olan aylık enflasyon beklentisiyle yapılan hesaplamalara göre ilk çeyrek yüzde 10,5 civarı tüketici enflasyonundan arındırıldığında reel olarak en yüksek kaybı yüzde 21,5 ile bankacılık endeksi yaşadı. Dolar/TL ise yüzde 2,91 gerileyerek ilk çeyreği tamamladı ve son haftalardaki atağa rağmen reel değerli TL devam etti. Yerli ve yabancı yatırımcı tl varlıklardan çıkış yaptı Türkiye’de Haziran 2023’ten bu yana uygulanan geleneksel para politikası ve yeniden TL varlıklara yabancı ilgisiyle yılın ilk çeyreğinde yakalanan olumlu hava martın son iki haftasındaki gelişmelerle negatife döndü. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla piyasalarda başlayan çalkantı yayılırken gözaltılar tutuklamaya döndü. Tüm bu süreçte TL varlıklar yerli ve yabancı yatırımcıdan satış yerken Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Borsa İstanbul aldığı kararlarla yangını söndürmeye çalıştı. Türkiye Varlık Fonu destekli kamu aracı kurumları yoğun alımlarla hisse senedi piyasasında etkili olurken, Merkez Bankası da rekor döviz satışlarıyla dikkat çekti. Tüm önlemlere rağmen 19 Mart’ta gözaltına alınan İmamoğlu’nun ardından o hafta yerlinin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak 5.9 milyar dolar arttı, yabancının swap kanalından çıkışı 3.3 milyar doları buldu, tahvil ve hisse net satışı 833.3 milyon dolar hesaplandı. Gram altın yatırımcısında reel getiri yüzde 16,37 İlk çeyreğin sonunda TL varlıklardaki değişim de ortaya çıktı. Piyasanın mart ayında yüzde 2,87 civarında olan aylık enflasyon beklentilerinden yapılan hesaba göre ilk çeyrekte tüketici enflasyonu yüzde 10,5 seviyesinde oluşabilir. EKONOMİ olarak TL varlıklardaki nominal hareketi yüzde 10,5 ilk çeyrek enflasyonundan arındırarak reel değişimleri hesapladık. Buna göre dolar/TL’de ilk çeyrekte nominal yükseliş yüzde 7,28 seviyesinde. İlk çeyrek enflasyonundan arındırıldığında dolar/TL’de ilk çeyrekte değişim yüzde 2,91 düşüş yönünde gerçekleşti. Enflasyonla mücadelede Merkez Bankası’nın en önemli argümanlarından reel değerli TL her şeye rağmen ilk çeyrekte de yakalanmış oldu. Şebnem Turhan'ın haberine göre, Euro/TL’de ilk çeyrek nominal yükseliş yüzde 11,92 seviyesinde, reel artış ise yüzde 1,29. Euro, mart ayında dolar karşısında güçlenmesiyle TL karşısında da reel olarak yükselmeyi başardı. Gram altın fiyatları hem ons altın fiyatlarındaki yükseliş hem de dolar/TL’deki değişimin etkisiyle yılın ilk çeyreğini nominal yüzde 28,59 artışla tamamladı. Reel olarak gram altındaki artış ise yüzde 16,37 ile belirgin bir getiriye işaret etti. Gram altın fiyatları 3.820 lira seviyelerinden işlem görüyor, uluslararası piyasalarda ons altının fiyatı ise 3.100 doları geçerek rekor kırdı. Bankacılık endeksi reel olarak yüzde 21,5 kaybettirdi Borsa İstanbul endeksleri sarsıntıya rağmen farklı hareket etti. BİST100 endeksinde ilk çeyrek yüzde 1,74 kayıpla geride kalırken reel olarak BİST100 endeksinde kayıp yüzde 11,08 ile yüksek gerçekleşti. Yabancı yatırımcıların en çok tercih ettiği ve yaşanan sarsıntıyla Merkez Bankası’nın ara vermesi tahmin edilen politika faizi indirimlerinden en çok etkilenecek olan bankacılık endeksinde ilk çeyrekte nominal kayıp yüzde 13,25. Reel olarak ise bankacılık endeksi yatırımcısına ilk çeyrekte yüzde 21,49 kaybettirdi. Böylece reel olarak yatırımcısına en çok kaybettiren de bankacılık endeksi oldu. Sanayi endeksinde yüzde 2,2 nominal yüzde 11,49 reel kayıp hesaplanırken, halka arz endeksi yüzde 5,89 nominal yükselişine rağmen reel olarak yüzde 4,17 kayıpla öne çıktı. Mali endeks nominal yüzde 5,18, reel yüzde 14,19 kaybettirdi, BİSTTÜMY endeksi nominal yüzde 1,85 yükselse de reel yüzde 7,83 kayıp yaşattı. En Çok Kazandıran Madencilik, Teknoloji, İnşaat Ulaştırma endeksi bu dönemde güçlü duran endekslerden biri. Nominal olarak yüzde 12,17 yükselen ulaştırma endeksi reel olarak ilk çeyrekte yüzde 1,51 kazandırırken, yatırımcısını ilk çeyrekte üzmeyen diğer endeksler teknoloji, inşaat ve madencilik oldu. İnşaat endeksi nominal yüzde 23,96 yükselirken reel olarak yüzde 12,18, teknoloji endeksi nominal yüzde 32,86 yükselerek reel olarak yüzde 20,24, madencilik endeksi nominal yüzde 29,57 yükselerek reel olarak yüzde 17,26 yatırımcısına getiri sağladı. Diğer tüm endeksler ise kayıp yaşattı reel olarak yatırımcısına. BİST30 endeksinde reel kayıp yüzde 11,01, hizmetler endeksinde yüzde 9,41, holdingler endeksinde yüzde 9,88, kimya endeksinde yüzde 14,55, ticaret endeksinde yüzde 19,78, elektrik endeksinde yüzde 17,67, turizm endeksinde yüzde 12,57, BİST50’de yüzde 10,6, sürdürülebilirlik endeksinde yüzde 11,58, metal eşya sanayide yüzde 11,40, gıda endeksinde yüzde 16,3, metal ana endeksinde yüzde 13,27, tekstilde yüzde 18,36, spor endeksinde yüzde 13,6, aracı kurumlarda yüzde 20,64, sigorta endeksinde yüzde 20,71, iletişim endeksinde yüzde 5,24, taş toprak endeksinde yüzde 4,4, likit bankacılıkta yüzde 20,92, BİST500’de yüzde 10,6, KOBİ endeksinde yüzde 14,21, GMYO endeksinde yüzde 7,5, bilişim endeksinde yüzde 8 olarak hesaplandı. Para piyasası fonlarından çıkış 456.5 milyar lira Tahvil piyasasındaki satışlarla yükselen faizler para piyasası fonlarında da getiri kaybına yol açtı. Yatırımcılar da büyük ilgi gösterdikleri para piyasası fonlarından çıkış eğiliminde gibi görünüyor. TEFAS verilerine göre geçen yıl sonunda para piyasası fonlarındaki toplam fon değeri 1 trilyon 258 milyar 713 milyon 430,4 bin lira seviyesindeydi. 28 Mart itibariyle para piyasası fonlarının toplam değeri 802 milyar 217 milyon 766,5 bin liraya geriledi. Böylece para piyasası fonlarından yılın ilk çeyreğinde yaşanan çıkış 456 milyar 495 milyon 587,2 bin lira oldu. TL mevduatın payı 1 puanı aşkın geriledi Yurtiçi yerleşiklerin yükselen TL mevduat faizleri ve reel değerli TL politikası ile TL mevduat yatırımları artış gösterdi. Geçen yıl sonunda bankacılık sektöründe kur korumalı mevduat hariç standart TL mevduat hacmi 11 trilyon 287 milyar 824,6 bin lira olurken toplam mevduat içindeki payı yüzde 59,41 seviyesinde bulunuyordu. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 59,86’ya kadar yükselse de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun haftalık verilerine göre 21 Mart ile biten hafta itibariyle standart TL mevduatın toplam içindeki oranı yüzde 58,37’ye geriledi. Kur korumalı mevduat 779 milyar liraya kadar gerilediği durumda da standart TL mevduatın payı azaldı. İlk çeyrekte standart TL mevduatın payı 1.04 puan geriledi. Yabancı yatırımcı tahvilde bir satış daha bekliyor Yılın ilk çeyreğinin son haftalarına kadar Türkiye’nin gösterge tahvil faizlerinde olumlu bir hava hakimdi. İlk çeyrekte Merkez Bankası verilerine göre yabancının tahvile net girişi 3 milyar 129,5 milyon dolar seviyesinde. Yabancının tahvil stokundaki payı da yüzde 10,03 seviyelerinde bulunuyor, en yüksek olduğunda yüzde 10,9 seviyelerine kadar çıkmıştı. Yabancı yatırımcı 21 Mart ile biten haftada ise 439,5 milyon dolar seviyesinde tahvil satışı yaptı. Bu dönemde TL gösterge tahvil faizleri de yönünü yukarı döndü. 2 yıl vadeli gösterge tahvil en çok satış yiyen ve faizi en çok yükselen tahvil oldu. Kısa vadeli tahvil ilk çeyrekte yüzde 21,06 yükseldi, 28 Mart kapanış ise yüzde 49,10 seviyesinden oldu. 5 yıl vadeli gösterge tahvil faizi de ilk çeyrekte yüzde 14,45 yükselerek ilk çeyreği yüzde 38,82 seviyesinden tamamladı. 10 yıl vadeli gösterge tahvil faizinde ilk çeyrek yükselişi yüzde 16,68 olurken 28 Mart kapanışı yüzde 33,58 oldu. Yabancı yatırımcıların TL tahvillerde bir satış dalgası daha beklentisi olduğunu belirten bir bankacılık sektörü kaynağı yabancı yatırımcıların büyük çoğunluğu için mevcut seviyenin cazip olmadığını bildirdi. Yabancının TL tahvillerin yeterince satılmadığını düşündüğünü dile getiren kaynak yeni bir fiyatlamanın yapıldığını dile getirdi. Merkez Bankası’ndan TLREF alım ihalesi Geçen yılın gözde yatırım aracı para piyasası fonlarına getirilen tahvil alım zorunluluğu yatırımcıların son günlerde para piyasası fonlarında zarar uğramalarına neden olmuştu. Merkez Bankası TL tahvil piyasasında azalan likiditenin artırılması hedefi ile devreye girdi. Geçen haftanın son işlem günü Merkez Bankası nominal 3.8 milyar TL tutarında üç farklı TLREF endeksli tahvil için ihale ile doğrudan alım yaptı. Verilere göre; Eylül 2028 vadeli ihale ile 961 milyon TL geri alım yapılırken, Aralık 2028 itfalı tahvilden 1.622 milyar TL ve Mart 2029 itfalı tahvilden 1.24 milyar TL geri alım yapıldı. Merkez Bankası’ndan edinilen bilgiye göre Hazine ve Merkez Bankası tahvil piyasasının işleyişini güçlendirecek ortak çalışma başlattı. Bu çalışma ile bayram sonrasında piyasaların daha etkin ve sağlıklı işleyişinin hedeflendiğine dikkat çekildi.

Merkez Bankası rezervleri 5 milyar dolar geriledi Haber

Merkez Bankası rezervleri 5 milyar dolar geriledi

Şubat ayı boyunca 5 milyar dolar döviz satışı yapan Merkez Bankası’nın yılbaşından bu yana döviz alımları ise 12.2 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası geçen yılın son haftalarında yaptığı döviz satışlarının ardından yeni yıla hızlı başladı. Ocak ayı boyunca rezerv güçlendiren Merkez Bankası şubatta ise 5 milyar dolara yakın döviz satışı gerçekleştirdi. Doların küresel çapta güçlenmesinin de etkisi olan satışlara rağmen yılbaşından bu yana Merkez Bankası’nın döviz alımı 12.2 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası toplam rezervleri 2024 yılını 155.06 milyar dolar seviyesinden kapattı. Swap hariç net rezervler 2024 sonunda 43.7 milyar dolar, net uluslararası rezervler ise 63.6 milyar dolar seviyesindeydi. 28 Şubat ile biten hafta itibariyle toplam rezervler QNB ekonomistlerinin hesaplamalarına göre 165.4 milyar dolar olurken, swap hariç net rezervler 60.8 milyar dolar, net uluslararası rezervler ise 68.4 milyar dolar oldu. Yılın ilk iki ayı geride kaldığında toplam rezervlerde 10.34 milyar dolar, swap hariç net rezervlerde 17.1 milyar dolar, net uluslararası rezervlerde ise 4.8 miyar dolarlık yükseliş yaşandı. Döviz mevduatında 8.25 milyar dolar artış Ocak ayı Merkez Bankası’nın yüklü döviz alımlarıyla geride kalırken şubatta ise döviz satışları yaşandı. Doların tüm dünyada güç kazanması ve yurt içi yerleşiklerden görece dövize yönelik talebin artması Merkez Bankası’nı şubattaki döviz satışına yöneltti. Dolar/TL’nin yeni zirve seviyelerini gördüğü şubat ayında ise en yüklü satışlar 17- 21 Şubat haftasında gerçekleştirildi. QNB ekonomistlerinin hesaplamalarına göre şubat ayının tamamında Merkez Bankası 5 milyar dolar seviyesinde döviz satışı yaptı. Buna karşılık yılbaşından bu yana döviz alımları 12.2 milyar doları buldu. Merkez Bankası verileri yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatının yılın ilk iki ayında parite etkisinden arındırılmış olarak 8.25 milyar dolar artış gösterdi. Şebnem Turhan'ın haberine göre, şubatın ilk üç haftasında yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı artışı parite etkisinden arındırılmış olarak 7 milyar doları aştı. 28 Şubat ile biten haftadaki döviz mevduatı değişimi ise yarın açıklanacak olan haftalık para ve banka istatistiklerinde yer alacak. Geride kalan iki ayda sadece 31 Ocak haftasında yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak geriledi, diğer tüm haftalarda döviz mevduatında artış yaşandı. QNB ekonomistlerinin 28 Şubat haftasına göre yaptıkları hesaplamalara göre Merkez Bankası toplam döviz rezervleri 4.6 milyar dolar azalarak 165.4 milyar dolara indi. Bu hafta içerisinde bankaların TCMB’de zorunlu karşılık ve teminat depo çerçevesinde tuttukları döviz miktarının 1 milyar dolar azalmasının, brüt rezervini olumsuz etkilediğini belirten ekonomistler bunu hariç tutan net rezervin ise 3.6 milyar dolar azalışla 68.4 milyar dolar olduğunu hesapladı. Swap hariç net rezerv de önceki haftaya göre 4.9 milyar dolar azalışla 60.8 milyar dolara indi. Net rezerv içinde değerlendirilen yurtiçi bankalarla yapılan swap hacminin 28 Şubat haftasında 1.3 milyar dolar artması, net rezervi olumlu etkiledi. Altın fiyatlarının gerilemesinin ise net rezervde 1.3 milyar dolarlık azalışa yol açtığı hesaplandı. Kamunun döviz mevduatı da incelenen hafta içerisinde 0.1 milyar dolar düştü. QNB ekonomistleri sonuç olarak, bu saydıkları işlemlerin net rezervin geçen hafta 0.1 milyar dolar gerilemesine neden olduğunu belirterek “Net rezervdeki değişimi dikkate aldığımızda, bunun dışında kalan işlemlerle toplamda 3.5 milyar dolar döviz satışı gerçekleştiğini hesaplıyoruz. Bu satışa rağmen, sene başından beri TCMB’nin net döviz alış tutarı 12.2 milyar dolar düzeyindedir” dedi.

Akçay: Enflasyonun hangi seviyede takılı kalacağını bilmiyoruz Haber

Akçay: Enflasyonun hangi seviyede takılı kalacağını bilmiyoruz

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Akçay, enflasyonda yapışkanlık endişesine ilişkin olarak "Enflasyonun hangi seviyede takılı kalacağını bilmiyoruz, 30'larda takılacağı söylemleri hurafe" açıklamasını yaparken; "Dezenflasyon süreci için TL'nin bir süre daha reel değer kazanması elzem" dedi. Karahan, enflasyonun 2025 yılı sonunda yüzde 24 olacağını (önceki yüzde 21) belirtti. 2026 yıl sonu tahmini için değişikliğe gitmeyen Merkez Bankası, tahminini yüzde 12 seviyesinde korudu. Banka 2027 yılı için ilk kez açıkladığı enflasyon tahminini yüzde 8 olarak belirledi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay düzenlenen basın toplantısında, enflasyonda yapışkanlık endişesine ilişkin soruyu yanıtladı. Akçay, enflasyonun yüzde 30'larda takılıp inmeyeceğini söylemenin hurafe olduğunu belirterek, "Enflasyonun hangi seviyede takılı kalacağını bilmiyoruz, 30'larda takılacağını söyleyenlere için "nereden biliyorsunuz", bu tür söylemler hurafe. Seçilen patikaya tek ya da mutlak doğru diye bakmak ne seçen açısından, ne de alternatifi öneren açısından doğru bir şey, ikisi için de yanlış. Hedeflerimizde sapma olduğunda gerekli hamleyi yapma imkan ve kapasitemiz var mı bunu sorgulamamız daha önemli" ifadelerini kullandı. "TL'nin reel değer kazanması elzem" TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, kur geçişkenliğinin hala yüksek olduğuna dikkat çekerek, "TL'deki reel değerlemenin asimetrik de olsa aşağı yönlü etkisi var. Dezenflasyon süreci için TL'nin bir süre daha reel değer kazanması elzem" diye konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.