SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kuyumcular Odası

Ekometre - Kuyumcular Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuyumcular Odası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Alım limiti kuyumcuları kızdırdı Haber

Alım limiti kuyumcuları kızdırdı

Değerin günümüz gerçekleri ile uyuşmadığına ve sektörü kayıt dışına ittiğine dikkat çeken kuyumcu temsilcileri, sınırın 500 bin TL’ye çıkarılması gerektiğini belirtti. Son yıllarda ithalata getirilen kotalar ve yüksek maliyetlerle mücadele eden kuyumculuk sektörü, şimdi de finansal takip düzenlemeleri nedeniyle zor bir süreçten geçiyor. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından belirlenen 185 bin TL alışveriş sınırı, sektörde ciddi sıkıntılara yol açtı. Bu düzenlemeye göre, 185 bin TL ve üzeri altın ve mücevher alışverişlerinde kimlik ibrazı zorunlu hale gelirken, bu bilgilerin 8 yıl boyunca saklanması şartı bulunuyor. Kuyumcular, bu düzenlemenin müşterileri tedirgin ettiğini, bazı alıcıların kimlik paylaşmak istemediği için alışverişten vazgeçtiğini ya da kayıt dışı işlemlerin arttığını belirtiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Ercan Özboyacı, konuyla ilgili olarak MASAK yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve bu sınırın piyasa koşullarıyla uyumlu hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Özboyacı, özellikle altın ve mücevher sektöründe fiyatların hızla değiştiğini ve 185 bin TL’nin hem ticaret hem de kara para aklama açısından düşük bir sınır olduğunu dile getirdi. En az 500 bin tl olmalı Yener Karadeniz'in haberine göre, MASAK dolandırıcılık ve kara para aklama gibi durumları engellemek amacıyla kuyumculardan yapılacak yüklü alım-satım işlemleri için kimlik ibraz etme zorunluluğu getirmişti. Hazine ve Maliye Bakanlığı uygulanmayan bu düzenleme için kuyumcularda 185 bin TL ve üzeri işlemler için kimlik ibrazı zorunlu olmuştu. Bunun denetimleri de yine Maliye tarafından yapılmaya başlandı. Konuyla ilgili İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) şubat ayı meclis toplantısında konuşan Özboyacı, mevcut düzenlemelerin kuyumcuları zor durumda bıraktığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “MASAK 185 bin TL ve üzeri satışlarda müşteri kimlik ibrazını ve bu ibrazın 8 yıl süre ile saklanmasını talep ediyor. 185 bin TL toplantının yapıldığı gün 60 gram altına tekabül ediyordu, bugün 54 grama düştü. Yani tasarrufunu değerlendirmek isteyen biri dükkana gelse 2 tane 30 gramlık burma alsa 60 gram eder. 30 bin TL’nin üzerindeki işlemler zaten bankadan geçiyor. Bankadan geçtiği için biz müşteriye fatura kesiyoruz. Faturada TC numarası da dahil olmak üzere tüm bilgileri yazıyor. Üstüne bir de kimliği alıp 8 yıl saklayacaksınız”  Müşteri alışverişten vazgeçiyor Müşteriden kimlik istendiği anda aklına başka bir şeyler geldiğini, alışverişten vazgeçtiğini dile getiren Özboyacı, “Bu kez kuyumcular müşteri kaçırmamak için elden ver diyor. Yani bazı şeyler bizi kayıt dışına çıkmak ile alakalı zorluyor. Biz MASAK yetkililerinden bunun en az 500 bin TL’ye yükseltilmesini talep ettik” şeklinde konuştu. Bir diğer sıkıntının da, bu konuda kesilen cezalar olduğunu dile getiren Özboyacı, şöyle devam etti: “Kimliği almadığınızda, ya da müşteriye fatura kestiğinizde, altına müşteri teslim aldım diye imza atmadığında, her bir işlemin cezası 261 bin TL. Bizi incelemeye aldıklarında kimlik almamış 261 bin TL, imza atmamış 261 bin TL… 21 milyon TL’ye kadar ceza yazma yetkisi var. Bugün birçok perakendecinin bu kadar ağır bir cezayı ödeme lüksü yok. O nedenle biz MASAK yetkililerinden bu tarz incelemeleri yaptıklarında esnafın ya da meslektaşın iyi niyetini esas almasını talep ediyoruz.” Kayıt dışı alışveriş artıyor Sektör temsilcileri, mevcut uygulamanın özellikle bireysel yatırımcılar ve yüksek meblağlı alım yapan müşterileri zora soktuğunu vurguluyor. Müşteriler, kimlik ibrazı zorunluluğu nedeniyle ya alım kararlarını erteliyor ya da alternatif yollar arayarak kayıt dışı alışverişi tercih ediyor. Bu da hem sektörün, hem de devletin vergi kaybına uğramasına neden oluyor. Özellikle son dönemde artan altın fiyatları ve enflasyon göz önüne alındığında, 185 bin TL’lik sınırın piyasa gerçekleriyle örtüşmediği belirtiliyor. Sektör temsilcileri, MASAK ve ilgili kurumların bu talepleri göz önünde bulundurarak yeni bir düzenleme yapmasını bekliyor. Kuyumcular, hem yasal yükümlülüklerini yerine getirmek hem de müşterilerini kaybetmemek için daha makul bir sınırın belirlenmesi gerektiğini savunuyor. MASAK tarafından kuyumculuk sektörüne yönelik yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı merakla beklenirken, sektör temsilcileri 500 bin TL sınırının kabul edilmesini ve ceza oranlarının revize edilmesini talep ediyor.

Kuyumculara müjde Haber

Kuyumculara müjde

İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, "Yetki Belgesi" olan perakendecilerin ardından "Kapasite Raporu" bulunan küçük atölyeci ve üreticilere dünya fiyatlarında kota imkanı verildiğini bildirdi. Bölgedeki savaşlar, yüksek faiz ve 1 yılı aşkın bir zamandır uygulanan altındaki kota kısıtlamasının sektördeki her biriminde sıkıntılar oluşmasına neden olduğunu belirten Atayık, "Ne yazık ki söz konusu sıkıntılar, zorluklar sektörde üretim ve istihdamda önemli kayıplara neden oluyor. Biz, sektörün STK'ları olarak sektörde yaşanan gelişmeleri Ankara'da ilgili bakanlarımız ve bürokratlarımıza sürekli aktarıyor ve ihtiyaç halinde istişarelerde bulunuyoruz. Hükümet yetkilileri, bizi dikkatle dinliyor ve taleplerimize her zaman olumlu yaklaşımlarda bulunuyor." diye konuştu. Atayık, yaşanan söz konusu sıkıntıların geçici olduğuna ve yakın bir zaman içerisinde bunların gündemden kalkacağına inandıklarını aktararak, şunları kaydetti: "Kota uygulamasıyla bugün sektörümüzün binbir emek ve çalışmayla kazandığı müşterileri başka ülkelere yöneliyor. Kota nedeniyle firmalarımız ve atölyecilerimiz, ham madde olarak kullandığı altını kilogram başına dünya ons fiyatlarından 3-4 bin dolar daha fazla ödeyerek almak zorunda kalıyor." "Meslektaşlarımız için bir nebze de olsa can suyu sağlayacak" Atayık, Kapasite Raporları baz alınarak kota tanımlanması önerisini Hazine ve Maliye Bakanlığına ilettiklerini belirterek, ihracatçı firmalara ve yetki belgesine sahip perakende kuyum ticareti yapan mağaza sahibi firmalara bu imkanın tanınmasının yeterli olmadığını, üretici firmaların da bu kapsamda değerlendirilmeleri için sahip oldukları Kapasite Raporları baz alınarak kota tanımlanması önerilerini sunduklarını kaydetti. Kapasite Raporu olan atölyelere dünya fiyatlarından altın sağlanması yönünde kota verilmesi taleplerinin önemli bir karşılık bulduğunu vurgulayan Atayık, "İKO olarak atölyecilerimize de kota açılması için nisandan beri bu konuda çok yoğun bir çalışma yürüttük. Tüm kamuoyuna Yetki Belgesi olan perakende meslektaşlarımızın ardından Kapasite Raporu bulunan tüm küçük atölyeci ve üreticilerimize de dünya fiyatlarında kota imkanı verildiği müjdesini paylaşmak istiyorum. Ankara'dan aldığımız bu haber özellikle son aylarda çok zor günler geçiren, gelecek endişesi taşıyan meslektaşlarımız için bir nebze de olsa can suyu ve nefes alma imkanı sağlayacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı. Dünya fiyatlarından altın temini Atayık, söz konusu yeni düzenlemeyle üretimlerinde kullanmak üzere tüm kuyumcu meslek, ticaret ve sanayi odalarından Kapasite Raporu alan tüm atölyelerin, Ziraat ve Vakıf Katılım bankalarından dünya fiyatlarından altın temin edebileceğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Kapasite Raporu bulunan atölyecilerimize verilen bu kota desteğini çok önemli bulduğumuzu ve bu talebimizin yasallaşmasında emeği bulunan Hazine ve Maliye Bakanlığı ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımıza sektörümüz adına çok teşekkür ediyoruz. Unutulmamalı ki bu adımı çok önemli buluyoruz ancak bunun geçici, pansuman bir çözüm olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Sektörümüzü rahatlatacak, asıl önemli çözümün altın kotasındaki tüm kısıtlamaların gündemimizden ve ortadan kaldırılması olduğunu özellikle dile getirmemiz gerekiyor."

Altın faize yenildi Haber

Altın faize yenildi

Hem yerli hem de yabancı tarafında fiziki altına talep gerilerken gelişme Darphane’nin altın basım adedine de yansıdı. Seçim öncesi belirsizlik nedeni ile basım adedi nisanda 3,8 milyon ile 2021 yılından bu yana en yüksek seviyeyi görmüştü. Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Ercan Özboyacı, “Artan faiz oranlarından sonra hane halkının tasarruf tercihi değişti ve altına talep neredeyse dip yaptı. Düşük bütçeli turistin gelmesi de sektörü negatif etkiledi. Yabancılar da kuyum almıyor” dedi. Güvenli liman olarak adlandırılan altın, yılbaşından bu yana önemli yükselişteydi. Eylül ayının ilk gününe göre gerilese de yılbaşında bin 953 TL olan altın yüzde 40,14 oranında değer kazandı. Gram altın fiyatı son bir yılda ise yüzde 64,34 arttı. Mevduat faizleri ise bankaya ve vadeye göre değişmekle birlikte Merkez Bankası verilerine göre hali hazırda yüzde 60’a yakın seyrediyor. Altın fiyatları gerek küresel piyasa gerekse yurtiçi ekonomik gelişmelere göre yön bulduğu için mevduat faizine göre daha fazla risk taşıyor. Bu anlamda risk almak istemeyen yatırımcıların mevduat faizinin yüksek gelirine kapıldığını anlatan Özboyacı, “İç piyasaya gelince artan faiz oranlarından sonra hane halkının tasarruf tercihi değişti ve altın talebi neredeyse dip yaptı. Yine Turizmde yaşanan düşüş ve gelen turistin düşük bütçeli olması da katkı yapmadı” değerlendirmesinde bulundu. Altına talebin düşüşünde bir diğer neden ise geçen yıl ağustos ayında altın ithalatına getirilen kota ile yurtdışı ile açılan fiyat farkı etkili oldu. Seçim öncesi kg başına 5 bin dolara kadar çıkan fark, halihazırda 2 bin dolar civarında. Yani yerli ya da yabancı tüketiciler, Türkiye’de altına yurtdışından çok daha yüksek fiyatla ulaşıyor. Bu da özellikle yabancı talebini negatif etkiliyor. Özboyacı, “Şu anda fark 2 bin dolar. Aşırı bir altın talebi olmamasına rağmen yine de fark var. Ekim ayında düzenlenecek fuar öncesinde farkların bu seviyede kalması ve artma ihtimalinden dolayı ihracatçılarımız oldukça endişeli” açıklamasında bulundu. Kuyumcukent’te faaliyet gösteren Önder Kıymetli Madenler Genel Müdürü Enes Uyanık da fiziki altına talebin düşük seyrettiğini dile getirerek, “Hem yerli hem de yabancı altın almıyor. Yabancı fiyat farkı nedeni ile almıyor ama yerlide de durum çok farklı değil. Altın fiyatları çok yükseldi ama bu dönemde insanlara yüksek faiz daha cazip geliyor. Altın her ne kadar daha yüksek getiri sunsa da risk taşıyor. Bu da daha garanti bir getiri sunan faizi cazip hale getiriyor. Önümüzdeki dönemde faizler düştüğünde tekrar bir canlanma olacaktır. Ancak faizler böyle kaldığı sürece insanlar fiziki altından ziyade faiz getirisini daha avantajlı buluyor. Altının riski var çünkü düşebilir de çıkabilir de. Ama faizde öyle bir risk yok. Yüzde yüz garanti bir getiri sunuyor” ifadelerini kullandı. Düşük talebin henüz sektöre olumsuz yansımasının gözlenmediğini belirten Uyanık, üretimin devam ettiğini, sektörün “bekle gör” durumuna geçtiğini dile getirdi. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, Darphane’nin basım adedindeki düşüşü şöyle yorumladı:  “İstanbul Altın Borsası’ndaki işlem hacmi önceki gün itibari ile 155 kilo iş olmuş. Darphane’ye gidilmemesinin bir gerekçesi de altın dışarıya göre primli olduğu için ancak aşırı bir talep olduğunda oraya gidiliyor. Şu an stoklardan tüketiliyor. Basımın düşük olmasının bir sebebi de bu. Zaten epeyce prim yaptığında altın stoklanmış verilmemişti piyasaya. Talep çok yüksek demiyorum ama bir dengelenme var. Bunun bir gerekçesi de yurtdışında altın fiyatları yükselecek, faiz indirimleri başlıyor. Onun da bir yansıması olur. Fiziki altın talebi düşerken altın mevduatında tam tersi bir durum yaşanıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bu yıl ocak ayında gerçek kişilerin 845 milyar TL olan kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğü, 7 ayda 162 milyar TL arttı. Ocak ayına göre yüzde 19,17 oranında artan gerçek kişilerin altın depo hesaplarının büyüklüğü 1 trilyon 7 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde gerçek kişilerin TL mevduatların büyüklüğü ise yüzde 22 artışla 4 trilyon 859 milyar TL’den 5 trilyon 932 milyar TL’ye çıktı. Altın piyasası sadece düşük talep ile değil, yatırımların yurtdışına yönelmesi ile de gündemde. Ercan Özboyacı, hem yerli hem de yabancı tarafında yatırımların yurtdışına yöneldiği bilgisini vererek, “Pandemi sonrası Ortadoğulu firmalar merkezlerini Kuyumcukent’e taşımış, dükkanların hava parası 200 bin dolara fırlamıştı. Bugün Kuyumcukent’in yarı yarıya boşaldığını görebilirsiniz” dedi. Yerli şirketlerin de merkezlerini Türkiye dışına taşımaya başladığını kaydeden Özboyacı, Mısır, Dubai ve Irak gibi ülkelere göçün hızlandığını son 6 ayda sadece Mısır’a 1 milyar dolarlık sermayenin gittiğini kaydetti. Öte yandan Özbekistan’ın Kuyumcukent benzeri yapı oluşturmak için Türkiye’yi ziyaret ettiğine dikkat çeken Özboyacı, “Bize öğretin, bizi eğitin, diyorlar ama bizim elimizdekini almaya geliyorlar” diye konuştu.

Kuyumcular Odası'ndan, kredi kartı kısıtlamasına tepki Haber

Kuyumcular Odası'ndan, kredi kartı kısıtlamasına tepki

Konunun tüm sektörü olduğu gibi vatandaşları da olumsuz etkileyeceğini söyleyen İKO Başkanı Mustafa Atayık, uygulamanın uzun süre geçmeden kaldırılması gerektiğini ifade etti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bankalara gönderdiği yazı ile açıkladığı yeni menkul kıymet kararı devreye girdi. Bankacılık kaynaklarından edinilen bilgiye göre yeni uygulama, bankaların kuyumcu harcamalarına kısıtlama getirmelerine neden oldu. İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık konuyla ilgili şöyle konuştu: “Kredi kartı ile kuyumculuk harcaması yapılamaması bankalarla merkez bankası arasındaki uygulamadan kaynaklanıyor. Vatandaş kuyumcu harcaması yapacağı zaman binlerce lira cebinde çarşıya gidemiyor. Kredi kartı ile yapılan harcamalar kayıt altına alındıklarından resmi makamlar için cazip bir uygulama." "Acilen kaldırılmalı" Kuyumculuk sektörünün yüzbinlerce çalışanı bulunan büyük bir sektör olduğunu kaydeden Atayık, “Sektörü de doğrudan olumsuz etkileyecek bir uygulama. Uygulamanın uzun süre geçmeden acilen kaldırılması gerekiyor” dedi. Menkul kıymet tesisi uygulama talimatında yapılan değişiklikle kişisel kredi kartlarıyla yapılan nakit avans çekimleri ve altın alışverişi harcamalarının yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisine tabi olacağı duyurulmuştu. Uygulamanın 16 Mayıs 2023 tarihinden itibaren devreye gireceği bildirilmişti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.