SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kobiler

Ekometre - Kobiler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kobiler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

KOBİ'de takipteki alacak yüzde 130 arttı Haber

KOBİ'de takipteki alacak yüzde 130 arttı

Enflasyonla mücadelede uygulanan sıkı para politikası, yüksek faizler ve makroihtiyati önlemler son bir yılda sermaye ihtiyacı duyan KOBİ’leri etkiledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) aylık verileri KOBİ’ler arasında politikalardan en çok etkilenin en küçükler yani mikro işletmeler olduğunu ortaya koydu. BDDK ağustos verilerine göre toplam KOBİ kredileri bir yılda yüzde 40’a yakın artış gösterirken en büyük ağırlığı olan mikro işletmelere veriler kredilerde büyüme yüzde 27,6 ile enflasyonun altında kaldı. Krediye erişimi azalan mikro işletmelere karşılık orta büyüklükteki işletmelerin kredileri bir yılda yüzde 58,1 arttı ancak KOBİ kredilerinde toplam takipteki alacakların neredeyse yüzde 45’ini de orta büyüklükteki işletmeler üstlendi. En düşük müşteri sayısı artışı mikro işletmelerde Şebnem Turhan'ın haberine göre BDDK aylık verileri KOBİ kredilerinin işletme büyüklüğüne göre dağılımını içeriyor. Buna göre toplam KOBİ kredileri bir yılda 39,95 artış göstererek 5.4 trilyon lirayı aştı, orta büyüklükteki KOBİ’lerin yüzde 58,61, küçük işletmelerin yüzde 26,9, mikro işletmelerin ise yüzde 27,62 kredi bakiyesi büyüdü. Mikro işletmelerin kredi hacmi 1.44 trilyon liraya, küçük işletmelerin 1.48 milyar liraya, orta büyüklükteki işletmelerin de 2.48 milyar liraya yükseldi. KOBİ kredileri içinde müşteri sayısı olarak en büyük ağırlığı oluşturan mikro işletmelerde bir yılda kredi kullanan müşteri sayısı yüzde 2,5 artarak 3.87 milyon adetten 3.97 milyon adete çıktı. Küçük işletmelerde kredi kullananlar yüzde 22,88 artışla 627 bin 305’e, orta büyüklükteki işletmelerde kredi kullananlar ise yüzde 39,81 artarak 220.5 bin kişiye ulaştı. Yabancı para kredi bakiyesi daha hızlı arttı KOBİ kredilerinde ağırlık TL cinsinden olurken yabancı para cinsi kredilerde ise en yüksek artışa yine orta büyüklükteki işletmeler ulaştı. Orta büyüklükteki işletmelerin yabancı para kredilerinde artış yüzde 68,5, TL cinsi kredilerinde artış ise yüzde 54,3 olarak belirlendi. Kriterler nedeniyle her işletme özellikle de küçük işletmelerin yabancı para kredi kullanımı sınırlı oluyor. Yine de BDDK verilerine göre mikro işletmelerin yabancı para kredileri yüzde 32 artışla TL kredi büyümesinin üzerine çıkmayı başardı. Küçük işletmelerin ise yabancı para kredi bakiyesi 1 yılda yüzde 13,4 arttı, TL kredi kullanımları ise yüzde 28,9 yükseldi. Yabancı para kredi kullanan müşteri adeti orta büyüklükteki işletmelerde yüzde 52,3 ile TL kredi kullanan müşteri sayısındaki artış olan yüzde 38,6’yı geride bırakırken, küçük işletmelerde yabancı para kredi kullanan sayısı yüzde 25,55 ile TL kredi kullanan müşteri artışı olan yüzde 22,8’i geçti. TL kredi kullanan müşteri sayısı mikro işletmelerde yüzde 2,52 oldu, yabancı parada bu artış sadece yüzde 0,06 olarak hesaplandı. Takipteki alacaklar iki katından fazla arttı Toplam KOBİ kredilerinde takipteki alacak miktarı artışı yüzde 130,5 olurken bu TL cinsi kredilerde yüzde 131,9, yabancı para cinsi kredilerde ise yüzde 79,93 artış olarak yansıdı. Mikro işletmelerde takipteki alacak miktarında toplam artış yüzde 99,4 ile ikiye katlandı, mikro işletmelerin TL kredilerinde takipteki alacak yüzde 99,4, yabancı para kredilerde ise yüzde 03,16 büyüdü. Küçük işletmelerde de son bir yılda takipteki alacak artışı iki katını aşan bir yükseliş yaşadı. Küçük işletmelerde TL kredilerde takipteki alacak miktarı yüzde 104,6 arttı, yabancı para kredilerde ise yüzde 49,7 artış gerçekleşti. Küçük işletmelerde toplam takipteki alacak büyümesi ise yüzde 102,3 oldu. Orta ölçekli işletmelerde hem TL cinsi hem de yabancı para cinsi kredilerde takipteki alacak miktarı artışı dikkat çekti. Orta büyüklükteki işletmelerde TL cinsi kredilere takipteki alacak artışı yüzde 185,2, yabancı para kredilerde yüzde 112,16 olurken toplamda yüzde 182,7 hesaplandı. En hızlı takipteki alacak oranı artışı orta büyüklükte KOBİ’lerde toplam kredi hacmi ağustos sonu itibariyle 5.4 trilyon liraya ulaşırken, takipteki alacak miktarı da 158 milyar 443,2 milyon lira oldu. Takipteki alacak oranı da toplamda 1.15 puan artarak KOBİ kredilerinde yüzde 2,93’e yükseldi, mikro işletmelerde 1.07 puan artarak yüzde 2,97’ye, küçük işletmelerde 1.14 puan artarak yüzde 3,06’ya, orta büyüklükteki işletmelerde ise 1.25 puan artışla yüzde 2,84’e çıktı. Takibe düşen müşteri adetleri de dikkat çekici. Toplam KOBİ müşterilerinde takibe düşen sayısı yüzde 11,4 artarken mikro işletmelerde yüzde 10,2, küçük işletmelerde yüzde 12,9, orta büyüklükteki işletmelerde ise yüzde 18,15 büyüme gerçekleşti. ‘Mikro ve küçük’ payını azalttı orta büyüklükteki arttırdı KOBİ kredilerindeki takipteki alacak miktarının işletme türüne göre dağılımında son bir yılda oldukça dikkat çekici bir değişim yaşandı. Geçen yıl ağustosta 68.74 milyar lira olan takipteki alacak miktarının yüzde 31,1’i mikro işletmelere, yüzde 32,7’si küçük işletmelere, yüzde 36,2’si ise orta ölçekli işletmelere aitti. Ağustos 2025’te takipteki alacak miktarı KOBİ’lerde 158.44 milyar liraya yükseldi. Bu alacakların yüzde 26,88’i mikro işletmelere, yüzde 28,71’i küçük işletmelere, yüzde 44,4’ü ise orta büyüklükteki işletmelere ait. Yani son bir yılda mikro ve küçük işletmelerin toplam takipteki alacaklar içindeki payları gerilerken orta büyüklükteki işletmelerin payı hızlı büyüdü.

KOBİ'lerin Dijital Dönüşüm Raporu Haber

KOBİ'lerin Dijital Dönüşüm Raporu

Mastercard, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dijital Dönüşüm Platformu işbirliğiyle hazırladığı ‘KOBİ'lerin Dijital Dönüşüm Raporu’nu yayımladı. Buna göre katılımcıların yüzde 76'sı işletmelerinin dijital strateji konusunda bilinçli olduğunu, yüzde 65'i ise işletmelerinde dijital dönüşüm hedeflerini oluşturduğunu kaydetti. Rapora göre, KOBİ'lerin dijital araç kullanımı, dijital becerilere sahip personel istihdamı ve teknoloji yatırımları konusunda sınırlı imkanlara sahip olduğu belirtilirken, raporda sonuç odaklı öneriler sunuldu. Raporda, dijital yatırımları teşvik eden hibe, düşük faizli kredi, vergi indirimi gibi finansal desteklerin sağlanması, çalışanların dijital yetkinliklerini geliştirecek eğitim programlarının yaygınlaştırılması ve KOBİ'lere özel dijital danışmanlık hizmetlerinin artırılması gibi maddeler öne çıktı. Katılımcıların yüzde 76'sı işletmelerinin dijital strateji konusunda bilinçli olduğunu, yüzde 65'i ise işletmelerinde dijital dönüşüm hedeflerini oluşturduğunu, yüzde 49'u dijital dönüşümle ilgili farkındalığa ve adım atma isteğine sahip olduklarını, yüzde 64'ü dijital dönüşüm stratejilerinin performans göstergeleriyle üst yönetim tarafından izlendiğini, yüzde 44'ü de dijital dönüşüm yatırımları için işletmelerinde ayrı bir bütçe tahsis edildiğini belirtti. Dijital dönüşümden sorumlu yönetici Katılımcıların yüzde 63'ü işletmelerinde dijital dönüşümden sorumlu bir yöneticinin bulunduğunu, yüzde 70'i ise yönetim kademesinin dijital dönüşüm süreçlerinde yetkin olduğunu kaydetti. Dijital teknolojilere olumlu yaklaşan ve iş süreçlerinde bu yenilikleri benimseyenlerin oranı ise yüzde 75 oldu. Katılımcıların yüzde 57'si çalışanların dijital yeteneklerini artırmak için sürekli yatırımların yapıldığını kabul ederken, yüzde 53'ü dijital dönüşüm süreçlerinde danışmanlık hizmeti aldıklarını paylaştı. Diğer yandan, katılımcıların yüzde 64'ü çalışanlarının dijital teknolojiler hakkında bilgi sahibi olduğunu, yüzde 61'i de dijital yeteneklerin işe alım süreçlerinde önemli bir kriter olduğunu aktardı. Katılımcıların yüzde 62'si işletmelerinin dijital iş uygulamaları için gerekli teknolojilere sahip olduğunu, yüzde 41'i işletmelerinin teknoloji bütçelerinin değişen önceliklere uyum sağlayacak şekilde tasarlandığını, yüzde 43'ü de işletmelerinde yapay zeka teknolojilerinin kullanıldığını kaydetti.

Küçük işletme büyük risk Haber

Küçük işletme büyük risk

Dijital güvenlik büyük şirketlere mahsus bir lüks değil, her ölçekteki işletme için bir gereklilik. Kurumsal firmalar siber güvenlik savunmalarını güçlendirdikçe siber suçlular odak noktalarını, genellikle değerli verilerini korumak için gerekli gelişmiş güvenlik önlemlerinden yoksun olan küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ'ler) yöneltti. 2025 Verizon Veri İhlali Araştırmaları Raporu, KOBİ mağdurlarının sayısının büyük kuruluşların dört katı olduğunu gösteriyor. Birçok KOBİ risklerini hafife alıyor ve şifreleme, veri yedekleme ve çok katmanlı savunma gibi temel güvenlik önlemlerini uygulamaya koymakta zorlanıyor. Küçük işletmelere yönelik siber saldırılar nadiren kamuoyunda tepkiye neden oluyor ve bu da siber suçluların güvenlik açıklarını tespit edilmeden kullanmaya devam etmesine olanak tanıyor. Siber olaylar, Allianz Risk Barometresi 2024'te ilk kez küresel risk sıralamasında birinci olarak öne çıktı. Rapora göre, veri ihlalleri (%59) en büyük endişe kaynağı olurken bunu kritik altyapı ve fiziksel varlıklara yönelik siber saldırılar (%53) ile artan kötü amaçlı yazılım ve fidye yazılımı tehdidi (%53) takip ediyor. Bir veri ihlali; davalara, müşteri güveninin kaybedilmesine ve rekabetçi konumun zayıflamasına neden olabilir. Çoğu işletmenin; müşteri bilgileri, mali kayıtlar ve fikri mülkiyet dâhil olmak üzere büyük miktarda hassas veri topladığından kritik bilgilerin korunması için güvenlik önlemleri alması şarttır. KOBİ'lerin karşılaştığı en yaygın siber tehditler Kimlik avı, siber suçluların sahte e-postalar, metinler veya web siteleri kullanarak çalışanları kullanıcı adları, parolalar veya finansal bilgiler gibi hassas bilgileri ifşa etmeleri için kandırdığı en yaygın tehditlerden biridir. İş e-postalarının ele geçirilmesi (BEC), siber suçluların güvenilir yöneticileri veya ortakları taklit ederek çalışanları para aktarmaya veya gizli bilgileri ifşa etmeye yönlendirdiği bir sosyal mühendislik taktiğidir. Virüsler, casus yazılımlar ve Truva atları gibi kötü amaçlı yazılımlar sistemlere zarar verebilir, hassas bilgileri çalabilir veya iş süreçlerini bozarak maliyetli kesintilere yol açabilir. Fidye yazılımı, bir işletmenin verilerini kilitleyen ve şifre çözme anahtarı için fidye talep eden bir kötü amaçlı yazılım türüdür. Bu durum, özellikle fidyeyi ödeyecek veya verileri etkili bir şekilde kurtaracak kaynaklara sahip olmayan KOBİ'ler için operasyonel kesinti, veri kaybı ve itibar kaybına neden olabilir. Yeniden kullanılan parolalar ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) eksikliği, siber suçluların sistemlere ve verilere yetkisiz erişim sağlamasına olanak tanıyan kapıları daha da açmaktadır. Güncel olmayan yazılımlar ve yama güvenlik açıkları, gözden kaçan diğer risklerdir. Siber suçlular sistemlere sızmak ve veri ihlallerine ya da diğer hasar türlerine neden olmak için bu açıklardan faydalanır. Tedarik zinciri saldırılarının da önemi artıyor. Verizon'un Veri İhlali Araştırma Raporu'na göre, 2024'teki ihlallerin %30'u yazılım tedarik zincirleri, barındırma ortağı altyapıları veya veri sorumluları dâhil olmak üzere üçüncü taraflar veya tedarikçilerle bağlantılıydı. KOBİ'ler için dijital güvenlik Kapsamlı bir siber güvenlik stratejisi uygulamak çok önemli. KOBİ'ler en son tehditler hakkında bilgi sahibi olarak ve önleme öncelikli bir zihniyet benimseyerek varlıklarını, itibarlarını ve geleceklerini koruyabilirler. Sağlam bir siber güvenlik stratejisi oluşturmak için aşağıdaki adımlar atılmalıdır: Risk değerlendirmesi. Kapsamlı bir risk değerlendirmesi ile başlayın. Bu, müşteri verileri, fikri mülkiyet ve mali kayıtlar gibi kritik varlıkların tanımlanmasını; kimlik avı saldırıları ve fidye yazılımları gibi potansiyel tehditlerin değerlendirilmesini ve güncel olmayan yazılım veya yetersiz çalışan eğitimi gibi güvenlik açıklarının değerlendirilmesini içerir. Riskler belirlendikten sonra, potansiyel etki ve olasılıklarına göre önceliklendirilmelidir. Sistem güvenliği. Kötü niyetli faaliyetleri engellemek için antivirüs yazılımı, VPN, parola yöneticisi, güvenlik duvarları ve diğer güvenlik araçlarına yatırım yapın, yetkisiz erişimi önlemek için verileri şifreleyin ve şüpheli faaliyetleri izlemek için tespit ve önleme sistemleri kullanın. İhlallerin yüzde yirmisi, ilk erişimi elde etmek için güvenlik açıklarından yararlanılarak başlatılmıştır. Düzenli, otomatik yedeklemeler de zorunludur. Daha fazla KOBİ bulut hizmetlerine geçtikçe Bulut Güvenliği Duruş Yönetimi (CSPM) hayati bir araç olarak ortaya çıkmıştır. CSPM, bulut yapılandırmalarındaki güvenlik açıklarının belirlenmesine ve giderilmesine yardımcı olarak verilerin güvende kalmasını sağlar. Ayrıca yapay zekâ (AI) ve makine öğrenimi (ML), anormallikleri ve potansiyel tehditleri gerçek zamanlı olarak tespit ederek siber güvenliği dönüştürüyor ve işletmelerin riskleri proaktif olarak azaltmasına olanak tanıyor. Eğitimler. İhlallerin %60'ında hatalar veya sosyal mühendislik saldırıları da dâhil olmak üzere insan hataları rol oynamıştır. Bu nedenle, sürekli siber güvenlik eğitimi şarttır. İşletmeler çalışanlarını en yaygın güvenlik açıkları konusunda eğitmeli, şüpheli faaliyetleri fark edebilmelerini ve risk yönetimi süreçlerini yürütebilmelerini sağlamalıdır. Kılavuzlar ve politikalar. Hassas verileri yetkili personelle kısıtlamak için erişim kontrol politikaları, şifreleme gibi veri koruma önlemleri veya parola protokolleri ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) uygulayın. Sıfır güven mimarisi "asla güvenme, her zaman doğrula" ilkesine göre çalışır. Bu yaklaşım, kullanıcıların ve cihazların sürekli olarak kimliklerinin doğrulanmasını ve onaylanmasını gerektirerek yetkisiz erişim riskini önemli ölçüde azaltır. Uyumluluk. Yasal sonuçlardan veya para cezalarından kaçınmak için düzenleyici çerçevelere uyum zorunludur. İşletmeler geçerli gereklilikleri belirlemeli, gerekli kontrol prosedürlerini uygulamalı ve politikaların, risk değerlendirmelerinin ve olay müdahalelerinin ayrıntılı kayıtlarını tutmalıdır. Olay müdahale planı. Güvenlik ihlallerinin tespit edilmesi, kontrol altına alınması ve hafifletilmesine yönelik doğru süreç, dijital güvenlik stratejisinin bir diğer önemli bileşenidir. Özel bir olay müdahale planı, müdahale ekibinin rol ve sorumluluklarını ana hatlarıyla belirler, paydaşları bilgilendirmek için dâhili ve harici iletişim stratejileri oluşturur ve gelecekteki güvenlik önlemlerini güçlendirmek için bir inceleme süreci tanımlar. Denetimler ve izleme. Siber tehditler sürekli gelişmektedir, bu nedenle güvenliği korumak için sürekli izleme gereklidir. İşletmeler, savunmaları değerlendirmek ve güvenlik açıklarını belirlemek için düzenli denetimler yapmalıdır.

Uluslararası arenada 7 ülkeyle Ar-Ge işbirliği Haber

Uluslararası arenada 7 ülkeyle Ar-Ge işbirliği

Proje başına üst limit 325 bin euro olarak belirlendi. Türkiye'deki KOBİ'ler, TÜBİTAK'ın da paydaşı olduğu uluslararası çağrı kapsamında sağlanacak desteklerle Almanya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Çekya, Lüksemburg ve İsviçre'deki işletmelerle işbirliğine giderek yetkinliklerini geliştirebilecek. "KOBİ'lerin Uluslararası Araştırma Faaliyetleri Ağı"nın (IRA-SME) 36'ncı çağrısıyla KOBİ'lerin dahil olduğu uluslararası araştırma, geliştirme ve yenilik projelerinin desteklenmesi amaçlanıyor. Ağ, KOBİ'lerin uluslararası projeler aracılığıyla teknolojik bilgi birikimi kazanmalarını, gerekli işbirliği ağlarında bulunmalarını ve küresel rekabet edilebilirliklerinin geliştirilmesini hedefliyor. Türkiye'den TÜBİTAK'ın koordinasyonu sağladığı yeni çağrıyla ülkedeki teknik yeterliliğin ve bilgi birikiminin artırılması, KOBİ'lerin uluslararası teknoloji birikimine erişiminin ve teknoloji transferinin sağlanması, edinilen teknolojik bilgi ve deneyimin KOBİ'ler bünyesinde içselleştirilerek özgün teknolojilerin geliştirilmesinde ivme kazandırıcı ve yönlendirici bir etken olması ve KOBİ'lerin uluslararası pazarlarda yer almasına katkı sağlanması hedefleniyor. Çağrı kapsamında değerlendirilecek projelerde "teknolojik açıdan yeni veya iyileştirilmiş ürün", "teknolojik süreç yeniliği" odaklı projeler tercih edilecek. "Yeni ürün üretilmesi", "ürün kalitesinin veya standardının yükseltilmesi", "maliyet düşürücü ve standart yükseltici yeni tekniklerin geliştirilmesi", "yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi" hedefleri olan projelere destek verilecek. AR-GE aşamalarında katkı için kavram geliştirmeden prototip üretimine, pilot tesis kurulumundan deneme üretimi yapılmasına kadar çeşitli konulara öncelik verilecek. Türkiye'den son başvuru tarihi 1 Ekim Bu kapsamda, çağrıyla Almanya, Avusturya, Belçika (Flaman ve Valon bölgeleri), Brezilya, Çekya, Lüksemburg ve İsviçre'de yer alan KOBİ'lerle ikili ve çok taraflı işbirliğine olanak tanınacak. Uluslararası çağrı metnine "www.ira-sme.net" sitesinden ulaşılabiliyor. 2 Temmuz saat 16.00'da çağrının diğer katılımcı ülkeleriyle birlikte çevrim içi bir bilgi günü düzenlenmesi planlanıyor. Bilgi gününe katılım için "https://aifprojekt.webex.com/weblink/register/r55108823637cc0f1c9bd4d1c097f6051" bağlantısından kayıt oluşturulması gerekiyor. Çağrıda, Türkiye'den son başvuru tarihi 1 Ekim, son e-imza tarihi 8 Ekim olarak belirlendi. Başvuru kriterleri Çağrıya Türkiye'den başvurularda sanayi-akademi işbirliği önerildi. Çağrı kapsamında, en az 2 ülkenin yer aldığı KOBİ-KOBİ işbirliği projeleri desteklenebilecek. KOBİ'lerin başvurularında Yükseköğretim Kanunu kapsamında yer alan yükseköğretim kurumları, eğitim ve araştırma hastaneleri, kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliğinde bulunmaları öneriliyor. Vakıflar, dernekler ve bunların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, birlikler, şahıs şirketleri ve adi ortaklıklardan başvuru kabul edilmeyecek. En fazla 36 ay süreli projelerde destek üst limiti 325 bin euro Desteklenecek proje başına üst limit 325 bin euroyu aşamayacak. Yürütücü kuruluş başına yükseköğretim kurumları, eğitim ve araştırma hastaneleri ve kamu kurum ve kuruluşları için tutar 100 bin euro, özel kuruluşlar için 325 bin euroyu geçemeyecek. Proje süresi en fazla 36 ay olacak. Çağrı kapsamında yurt içi/dışı bilimsel kongre ve konferans gibi toplantılara katılım için yapılacak seyahatlere en fazla 116 bin lira ve proje ortakları arasında çalışma ziyareti gibi faaliyetlere ilişkin yapılacak seyahatlere de en fazla 195 bin lira olmak üzere yürütücü kuruluş başına toplamda en fazla 311 bin liraya kadar ödenek istenebilecek. Yükseköğretim kurumları, eğitim ve araştırma hastaneleri, kamu kurum ve kuruluşları, kabul edilen bütçeleri üzerinden yüzde 100 desteklenecek. Büyük ölçekli özel kuruluşlar, kabul edilen bütçeleri üzerinden yüzde 60 ve KOBİ'ler yüzde 75 destek alabilecek. Türkiye'den çağrıya başvurular, TÜBİTAK Proje Başvuru Sistemi üzerinden yapılabilecek.

TÜBİTAK girişimci adaylarına 900 bin lira yatırım desteği Haber

TÜBİTAK girişimci adaylarına 900 bin lira yatırım desteği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde (TOBB) yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK BİGG Programı 2025 yılı birinci çağrısı kapsamında TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ), Aselsan ve KTO Karatay Üniversitesi işbirliğinde yürütülen BİGG GARAJ Programı ile girişimci adaylarına verilecek destekler için başvurular internet üzerinden alınacak. Programa, akıllı ulaşım ve üretim sistemleri, enerji ve temiz teknolojiler, iletişim ve sayısal dönüşüm, sağlık ve iyi yaşam ile sürdürülebilir tarım ve beslenme gibi tematik alanlarda fikri olan, AR-GE, inovasyon içeren projesini geliştirmek için kendi şirketini kurmak isteyen girişimci adayları başvuru yapabilecek. Başvuruların kabul edilmesi halinde yüzde 3 hisse karşılığında 900 bin lira sermaye desteği sağlanacak. BİGG GARAJ Programı kapsamında sağlanacak teknoloji tabanlı girişimcilik, iş planı oluşturma ve proje yazma eğitimleri ile tüm mentorluk destekleri BİGG GARAJ proje ortakları ve destek kuruluşları tarafından ücretsiz gerçekleştirilecek. Başvuru koşulları Destek için başvuracakların, herhangi bir ön lisans, lisans, yüksek lisans veya doktora programına kayıtlı öğrenci veya mezun olması gerekecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teknogirişim Sermayesi Desteği'nden faydalananlar ya da TÜBİTAK 1812 Programı'nın ikinci aşaması kapsamında destek alanlar bu programa başvuramayacak. Başvuru sahiplerinin, ön başvuru tarihi itibarıyla herhangi bir işletmenin ortaklık yapısında yer almamış olması gerekecek. Başvurular "https://etugaraj.org/bigg-garaj/" internet adresi üzerinden yapılabilecek. TOBB ETÜ Teknoloji Transfer Ofisinin, 2015'ten bugüne kadar BİGG GARAJ Programı kapsamında 20'den fazla ilde ve çevrimiçi olarak gerçekleştirdiği girişimcilik eğitimlerine 1300'den fazla, mentorluk programına da 700'den fazla girişimci katıldı. Böylece, 90'ın üzerinde ekip 20 milyon liranın üzerinde destek aldı.

KOBİ’lere ‘cansuyu’ gibi destekler Haber

KOBİ’lere ‘cansuyu’ gibi destekler

Zorlu ekonomik koşullarda kuruluşların da çeşitli desteklerle ekonomiye can vermesi gerektiğini düşündüklerini söyleyen ToptanTR CEO’su Sezgin Şener, “Yaptığımızı sadece bir kampanya değil, bir dayanışma hareketi. ToptanTR, verdiği destekle 2025 yılında da Türkiye ekonomisine değer katmaya devam edecek” diyor. Türk ekonomisinin belkemiğini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), son yıllarda artan maliyetler ve yüksek enflasyon oranları nedeniyle zor günler geçiriyor. Özellikle enerji, lojistik gibi maliyetler KOBİ’lere büyük bir yük oluşturuyor. Bu ekonomik ortamda, ToptanTR gibi yenilikçi platformlar ise, işletmelere önemli destekler sunarak onları güçlendiriyor ve rekabetçi bir şekilde büyümelerini sağlıyor. 2024 yılını 3.4 trilyon TL’lik bir hacimle ile kapaması hedeflenen e -ticaretin kasım ayında zirveye ulaşan hareketliliğiyle birlikte ToptanTR Pazaryeri de, satıcı ve müşteri portföyünü hızla büyüterek sektördeki etkinliğini artırmış bulunuyor.  Bu yıl pazaryerine dönüşerek kullanıcı sayılarında yüzde 70 üzerinde artış yakaladıklarını, üretici ve tedarikçi mağaza sayısının ise 500’ün üzerine çıktığını vurgulayan ToptanTR CEO’su Sezgin Şener, bu büyümenin platformun hem satıcı hem de alıcı için güçlü bir pazar yeri olma yolundaki kararlılığını gösterdiğini söylüyor ve ekliyor: “Yerel esnafı ve ekonomimizin kalbi olan KOBİ’lerimizin yaşamalarını ve kazançlarını artırmalarını önemsiyoruz. Bunun için esnaf ve perakendecilerin doğru ürüne uygun fiyatla ulaşabilmesi için üreticilere aralık ayında büyük destekler vereceğiz. Bu destekler sayesinde aylık cirolarında yüzde 80’lik bir artış yakalamalarını hedefliyoruz. Onların enflasyon karşısında daha güçlü bir pozisyonda olmalarını amaçlıyoruz.” “Bu sadece kampanya değil, dayanışma hareketi” Aralık ayında esnafların en çok satacağı 100.000’den fazla ürünü avantajlı fiyatlarla sunan ToptanTR, özellikle gıda, hijyen, kozmetik ve yılbaşı hediyelikleri kategorilerinde büyük bir fırsat sunuyor. Rekabetçi fiyatlarıyla maliyetleri önemli ölçüde azaltan platform; esnafın ihtiyaçlarını kargo ücreti ödemeden, üreticinin de düşük lojistik maliyetlerle çalışabildiği bir sistem kurmuş durumda. Bu sayede rakamları rekabetçi seviyede tutabildiklerinin altını çizen Şener, “Hem işletmelere nefes aldırmayı hem de 2025’e güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Zorlu ekonomik koşullarda tüm kuruluşların çeşitli desteklerle ekonomiye can vermesi gerektiğini düşünüyoruz. O nedenle yerel esnafın ve KOBİ’lerin yanındayız.  Aralık ayı boyunca sunduğumuz fırsatlarla, perakendecilerin yeni yıla güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Bu sadece bir kampanya değil, bir dayanışma hareketidir” diye konuşuyor.  Satışlarını yüzde 200 artıran esnaf var Türkiye’nin dört bir yanından, ToptanTR desteği sayesinde büyüyen esnafların başarı hikayelerini dinlediklerinden de bahseden Şener, gelen teşekkür mesajlarından duydukları mutluğu dile getiriyor. Şener, şu örnekleri veriyor: “Satması gereken doğru ürünleri uygun maliyetlerle ulaşmakta zorluk çeken Rize’de bakkal sahibi olan Ali Bey, dükkanını kapatıp emekli olmayı düşünürken, geçen yıl ToptanTR’nin kampanyaları sayesinde kendi satış fiyatlarını rekabetçi düzeye indirebildi ve satışlarını %200 artırarak işini büyütme fırsatı yakaladı. Kendisi emekli olmaktan vazgeçtiği gibi oğluna da bir dükkan açtı. Yozgat’ da parfümeri işletmecisi olan Zeynep Hanım, ürün tedarikini ToptanTR’den yapmaya başladığından bu yana satışlarını iki katına çıkardı. Bunlar elbette pazaryerimizdeki üreticilerimizin de satışlarının her ay katlanarak arttığı anlamına geliyor. ToptanTR, hem satıcının hem de alıcının kazanç sağlayabildiği, ürünlerin raflara uygun maliyetlerle ulaştırılabilmesi sayesinde düşen fiyatların son tüketicinin de cebini rahatlattığı, vazgeçilemez bir ticaret ortamı sağlıyor.”   

Kobiler ekonomik krize dayanamıyor Haber

Kobiler ekonomik krize dayanamıyor

Eko­nomik ve sosyal yapıda gelişme ve denge unsuru ola­rak varlığı büyük önem taşıyan, çeşitli teşvik ve desteklerle ge­lişimleri hedeflenen küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) için 2023 yılı iyi geçmedi. Ekonomiye katkısı önemsiz gö­rülen, ancak topluca katkısı bü­yük olan KOBİ’ler kapsamında özellikle 1-9 arası çalışanı bulu­nan, çalışanları genelde sahibi veya ortağından oluşan, ülke ge­nelindeki tüm işletmelerin sa­yıca yüzde 90’ından fazlasını oluşturan “mikro” işletmelerde geçen yıl adeta yaprak dökümü yaşandı. Yılın ikinci yarısında ekonomide radikal politika deği­şikliğini zorunlu kılan olumsuz gidişat, en çok bu kesimi vurdu. Kobi sayısında azalma Türkiye İstatistik Kuru­mu’nun (TÜİK) açıkladığı yıl­lık sanayi ve hizmet istatistik­lerine göre ülkedeki toplam ak­tif girişim sayısı 2023 yılında 3 milyon 723 bin 681 olarak be­lirlendi. Geçici sonuçlara gö­re 2023 yılında ciro 59 trilyon 377 milyar TL, üretim değeri 34 trilyon 842 milyar TL, faktör maliyetiyle katma değer 9 tril­yon 943 milyar TL, mal ve hiz­metlerin toplam satın alışları 53 trilyon 961 milyar TL, top­lam istihdam da 19 milyon 99 bin 165 kişi olarak gerçekleşti. Naki Bakır'ın haberine göre, TÜİK’in 2022 yıllık sanayi ve hizmet istatistikleri ile kar­şılaştırıldığında toplam aktif girişim sayısının geçen yıl 61 bin 79 azaldığı belirlendi. An­cak bu gelişme, KOBİ genel ta­nımı içinde; çalışan sayısı 10 kişiden az ve yıllık net satış ha­sılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 10 milyon TL’yi aşmayan girişimler olan “mik­ro” işletmelerdeki azalıştan kaynaklandı. Ülkedeki tüm işletmelerin sayıca en büyük bölümünü oluşturan mikro iş­letmelerin sayısı geçen yıl 66 bin 846 adet azalarak 3 milyon 493 bin 503’e indi. Yine KOBİ tanımında yer alan, yıllık çalışan sayısı 10-49 arasında ve yıllık net satış ha­sılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 100 milyon TL’yi aşmayan “küçük” işletme kate­gorisindeki KOBİ’lerin sayısı, önceki yıla göre 3 bin 624 adet artarak 191 bin 806’ya yükseldi. Yıllık çalışan sayısı 50-249 ara­sında ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan her­hangi biri 500 milyon lirayı aş­mayan “orta” büyüklük katego­risindeki KOBİ sayısı da 1.844 adetlik artışla 32 bin 336’ya çık­tı. Bu gelişmelerle üç kategori­de toplam KOBİ sayısı geçen yıl net olarak 61 bin 378 adet aza­larak 3 milyon 717 bin 645 oldu. 250 ve daha fazla çalışanı bulunan “büyük” işletmelerin sayısı ise geçen yıl 299 adet ar­tarak 6 bin 36’ya yükseldi. Ül­kedeki tüm işletmeler içinde KOBİ’lerin 2022 yılında sa­yıca yüzde 99,85 olan oranı, geçen yıl fazla değişmeyerek yüzde 99,84 oldu. 75 bin “Mikro” işletme çalışanı işsiz kaldı 2023 yılında diğer işletme­lerde çalışan sayısı artarken, mikro işletmelerde sayıca aza­lışa bağlı olarak istihdam da azaldı. Bir yılda mikro işletme­lerde istihdam net 75 bin 504 kişi azalarak 6 milyon 884 bin 362’ye geriledi. Ekonomik ko­şullar nedeniyle kapanan mik­ro işletme sayısının yeni açı­lanlardan fazla olması, toplam işyeri sayısının azalması ne­deniyle bu alanda ciddi bir is­tihdam kaybı yaşandı. İstihdama diğer büyüklük gruplarına göre bakıldığın­da, çalışan sayısının küçük iş­letmelerde 81 bin 809 artarak 3 milyon 730 bin 944, orta iş­letmelerde 176 bin 706 artışla 3 milyon 239 bin 262 ve böylece KOBİ’ler toplamında 183 bin 11 kişilik bir artışla 13 milyon 854 bin 568 kişiye yükseldiği görül­dü. Büyük işletmelerde çalışan sayısı da bir yılda 268 bin 127 kişilik artışla 5 milyon 244 bin 597 kişiye ulaştı. Bu gelişmeler­le ülke genelindeki tüm girişim­lerin toplam istihdamı geçen yıl 451 bin 138 kişi artarak 19 mil­yon 99 bin 165’e yükseldi. En çok girişim ve istihdam hizmetlerde TÜİK verilerine göre 2023 yılında faal olan girişimlerin yüzde 44,1’i hizmet sektörün­de, yüzde 36’sı ise ticaret sek­töründe yer aldı. İstihdamda hizmet sektörü toplam istih­damın yüzde 38,6’sını oluştu­rurken sanayi sektörünün is­tihdam payı yüzde 28,3 oldu. Ticaret sektörü ciroda yüzde 45,4’lük payla ilk sırada yer aldı. Girişimlerin en fazla yer aldığı ve istihdam payı en yüksek olan hizmet sektörünün ciro payı yüzde 15,7, sanayi sektörünün cirodaki payı ise yüzde 33 oldu. 2023 yılında toplam ciro­nun yüzde 35’ini 250 ve üze­ri çalışanı bulunan büyük iş­letmeler gerçekleştirirken, yüzde 24,3’ünü 1-9 büyük­lük grubu, yüzde 20,2’sini 10- 49 büyüklük grubu ve yüzde 20,5’ini ise 50-249 büyüklük grubunun gerçekleştirdiği be­lirlendi. Buna göre KOBİ’ler 2023’te toplam cironun yüzde 65’ini gerçekleştirdi. 2023’te toplam istihdamın yüzde 72,5’ini KOBİ’lerde ol­duğu belirlendi. Başka deyişle büyük işletmelerin payı yüzde 27,5 oldu. KOBİ kapsamında­ki üç kategoriye bakıldığında istihdamın yüzde 36’sını 1-9 büyüklük grubu, yüzde 19,5’ini 10-49 ve yüzde 17’sini ise 50- 249 büyüklük grubunun ger­çekleştirdiği belirlendi. Üretim değerinde imalat Üretim değeri 2023 yılında imalatta 15 trilyon 559 Milyar TL, ticarette 4 trilyon 257 mil­yar TL, inşaatta 3 trilyon 319 milyar TL, ulaştırma ve depo­lamada 3 trilyon 232 milyar TL, elektrik, gaz, buhar ve ik­limlendirme üretimi ve dağıtı­mında 2 trilyon 573 milyar TL olarak gerçekleşti. İmalat sanayiindeki girişim­lerin yüzde 55,5’i düşük tekno­loji faaliyetlerinde yer aldı. Dü­şük teknoloji faaliyetlerinde yer alan bu girişimler, istihda­mın yüzde 49,4’ünü, cironun ise yüzde 34,8’ini gerçekleştirdi. Üretim değerinde 250 ve da­ha fazla çalışanı bulunan bü­yük işletmeler yüzde 45,3 pay alırken, mikro işletmeler yüz­de 15,6, küçük işletmeler yüzde 17 ve orta boy işletmeler yüz­de 22,1 olmak üzere KOBİ’lerin toplam payı yüzde 54,7 oldu. Kobi’ler “sosyal denge aktörü” Küreselleşmeyle birlikte, ekonomilerin işletme tipi tercihlerinde değişimler ortaya çıktı, eski dönemin kütlesel ve seri üretim yapan, hantal büyük boy işletmelerinin yerine küçük ve orta boy işletmeler tercih edilir oldu. Sanayi sonrası toplumda, KOBİ’lerin önemi oldukça arttı. KOBİ’ler, küreselleşme ile birlikte dünyada yaşanan değişimle uyumlu, esnek, dinamik, yaratıcı, yenilikçi, yalın, krizlere karşı dayanıklı yapıları dolayısıyla giderek ekonomilerin vazgeçilmez aktörleri haline geldi. Üretim ve istihdamdaki payları ile ülke ekonomilerinin adeta belkemiğini konumunda bulunan KOBİ’ler, tüm dünyada ekonomik gelişimin yanı sıra sosyal dengenin ve istikrarın da en önemli aktörleri olarak kabul ediliyor. OECD üyesi ülkelerde toplam işletmelerin yüzde 85’lik kısmını oluşturan KOBİ’ler, istihdamın yüzde 70’ini gerçekleştiriyor. Ülkeler, güçlü ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma için KOBİ’lerin güçlendirilmesine önem ve öncelik veriyor. Türkiye’nin küresel ekonomik sistemde güçlü bir yer alabilmesi için KOBİ’lerin rekabet gücü ve verimliliklerinin yükseltilmesi, uluslararası piyasalarla entegrasyon süreçlerinin desteklenmesi, yatırım, üretim ve pazarlamada onlara teknik bilgi ve danışmanlık hizmetleri sağlanması ve yatırımlarının düşük maliyetli uzun vadeli kaynaklarla fonlanması stratejik önem taşıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.