SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kahve

Ekometre - Kahve haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kahve haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kahve fiyatları bir yılda yüzde 38 arttı Haber

Kahve fiyatları bir yılda yüzde 38 arttı

Uzmanlar, iklim değişikliğinin kahvenin geleceğini tehdit ettiği uyarısında bulunuyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) son verilerine göre, kahve üretimindeki düşüş ve fiyatlardaki artış, kahve keyfinin gelecekte daha pahalıya mal olabileceğini ve hatta lezzetinden ödün verebileceğini gösteriyor. FAO'dan 14 Mart 2025’te yapılan açıklamada, dünya kahve fiyatlarının 2024'te son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı bildirildi. Kahve üretimindeki düşüş, bir önceki yıla göre fiyatları ortalama yüzde 38,8 artırdı. Kahve üretiminin düşmesi ve fiyatlarının artmasının temel nedeni, kahvenin kalbini oluşturan büyük üretici ülkelerdeki sert hava koşulları. Vietnam ihracatı sınırladı, Endonezya’da aşırı yağışlar üretimi yüzde 16 düşürdü, Brezilya’da da olumsuz hava kahve ağaçlarını vurdu. Dünya kahvesinin yüzde 5’ini üreten Etiyopya ile ilgili araştırmalar, ülkenin güneybatısındaki Arabica kahvesi üretim alanlarının artan sıcaklıklar ve düzensiz yağışlar nedeniyle hızla daraldığını söylüyor. Uzmanlara göre çözüm, kahve sektörünün iklim değişikliğine uyum sağlayabilmesinde yatıyor. "Etiyopya’daki kahve tarım alanları büyük tehlikede" Afrika'daki ve Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarına kalkınma projeleri bağlamında, tarım, eğitim projeleri bağlamında sürdürülebilirlik eğitimleri veren Sekizinci Kıta’nın Genel Müdürü Dr. Ensar Küçükaltan, iklim değişikliğinin Afrika üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Kıtanın sadece tarımsal üretimini değil, tüm ekosistemini tehdit eden beş temel unsurun öne çıktığını kaydeden Küçükaltan, bunları “sıcaklık artışı, yağış rejimlerinin hızla değişmesi, aşırı hava olaylarının çoğalması, zararlı bakteri ve hastalıkların artışı” olarak sıraladı. Küçükaltan, “Birincisi sıcaklık artışı. Özellikle son dönemde bazı bölgelerde kuraklık ve su sıkıntısının arttığını görüyoruz ki bu bütün canlılık için bir tehlike arz ediyor.” dedi. İkinci unsurun yağış rejimlerindeki belirsizlik olduğunu vurgulayan Küçükaltan, “Önceden ne kadar su bırakacağını bildiğimiz için tarımda önlemler alınabiliyordu. Fakat bugün hangi ürünü hangi zamanda ekmeniz gerekeceği bile kafa karışıklığına sebep olabiliyor.” diye konuştu. Küçükaltan, aşırı hava olaylarının tüm dünyada olduğu gibi Afrika’da da etkili olduğunu dile getirerek “Fırtınalar, dolular bütün canlılığı etkiliyor. En sonuncusu da zararlı bakterilerin ve canlılığın, hastalıkların artması ve özellikle de bitkilerde zamanından önce, hasattan önce pek çok kez maalesef bunların kırma nedeni olması.” ifadelerini kullandı. Doğu Afrika’nın kahve üretimindeki önemine dikkat çeken Küçükaltan, “Etiyopya, Kenya, Uganda, Tanzanya ve Ruanda’nın üst bölgeleri kaliteli kahvenin anavatanı olarak görülüyor. Arabica çok hassas bir tür. İklim değişikliklerinden, sıcaklıktan hatta gölgeden bile çok rahat etkilenebiliyor.” açıklamasında bulundu. Küçükaltan, Etiyopya’nın kritik bir merkez olduğuna işaret ederek “Afrika Boynuzu’nda 10-15 senede bir kuraklık yaşanıyordu. Ancak bu sürenin kısalması, sıcaklığın artması ve yağış rejiminin değişmesiyle Etiyopya’daki kahve tarım alanları büyük tehlikede.” değerlendirmesini yaptı. "Devletlerin ve kooperatiflerin desteği senaryoları değiştirebilir" Uzun vadeli tahminlere göre bu alanların “yüzde 40 ila 50 arasında azalabileceğini” belirten Küçükaltan, 2050’ye kadar ise “Doğu Afrika’da Arabica üretiminde yüzde 20, Robusta’da ise yüzde 40’a varan bir azalma bekleniyor.” dedi. Sıcaklık ve nemin kahvenin olgunlaşma sürecini doğrudan etkilediğini dile getiren Küçükaltan, sıcaklığın artmasıyla kahvenin daha hızlı olgunlaştığını, bunun da aroma kaybına yol açtığını ifade etti. Küçükaltan gölge eksikliğine de dikkati çekerek, kahvenin doğrudan güneş ışığı almasının tadını bozduğunu, gölgelik eksikliğinin ve artan zararlıların da kaliteyi olumsuz etkilediğini söyledi. Çözüm yolları hakkında da konuşan Küçükaltan, “Verilerin doğru analiz edilmesi çok önemli. Yerel çiftçilerin bilgisini dikkate almak gerekiyor. Onların ufak dokunuşlarıyla tehlikenin bazı bölgelerde azaltıldığını görebiliyoruz.” şeklinde konuştu. Uganda ve Kenya’da kuraklığa dayanıklı kahve çeşitleri üzerine çalışmalar yapıldığını belirten Küçükaltan, “Eğer bu çeşitler hem iklim değişikliğine dayanabilir hem de bildiğimiz aromayı koruyabilirse sorun kökten çözülebilir.” değerlendirmesinde bulundu. Tarımsal ormancılık (agroforestry) uygulamalarının önemine değinen Küçükaltan, şunları kaydetti: “Yerel çiftçiler kahveyi korumak için tarım alanlarına mango, muz gibi bitkiler dikiyor. Bu gölgelik oluşturmak için önemli bir yöntem. En önemli hususlardan bir tanesi yine doğru sulama tekniklerinin geliştirilmesi.Bu da yine aynı bölgede gördüğümüz, özellikle Tanzanya'da gördüğümüz damla sulama uygulamalarıyla yapılan bir şey. Fakat bu tekniklerin maliyeti çok fazla. Devletlerin ve kooperatiflerin desteği senaryoları değiştirebilir.” "Böylesine güçlü bir kültürün iklim değişikliğine feda edilmesini istemeyiz" Üç senaryodan bahseden Küçükaltan, “Kötü senaryoda Doğu Afrika’da ekilebilir alanın yüzde 50 azalacağı tahmin ediliyor. Orta senaryoda yeni yöntemlerle kayıplar kısmen telafi edilebilir. İyi senaryoda ise kahve üretimi daha geniş alanlara yayılabilir, kalite korunur ve fiyatlar sabit kalır.” dedi. Kahvenin Afrika kültüründeki yerine de dikkat çeken Küçükaltan, “Afrika’da bir köye gittiğinizde mutlaka kahve ikram edilir. Bu onların kültürüdür. Kahve ikramını reddetmek bile hoş karşılanmaz. Böylesine güçlü bir kültürün iklim değişikliğine feda edilmesi, ne Afrika ülkelerinin ne de bu kahveyi severek tüketen bizlerin isteyeceği bir şey olur.” diye konuştu. Küçükaltan, iklim değişikliğinin kahve üretimini daraltabileceğini ve fiyatları artırabileceğini, ancak köklü kültürlerin kolay kolay değişmeyeceğini vurgulayarak, “Belki kahve alanları azalır, belki fiyatı artar ama insanlar ellerinden geldiğince kahveyi ikram etmeye devam edeceklerdir.” ifadelerini kullandı.

Ham petrolden sonra en fazla ticareti yapılan ürün kahve Haber

Ham petrolden sonra en fazla ticareti yapılan ürün kahve

Son yıllarda kahve tüketimi Türkiye genelinde bir artış eğilimi gösteriyor. Türk kahvesinin genel kahve tüketimi içindeki yerinin ise, yüzde 80 civarlarından yüzde 70 oranına ilerlemekle birlikte, güçlü yerini koruduğu görülüyor. Arabica Coffee House İcra Kurulu Başkanı Av. Sertaç Yalçın, 2023 kahve sektörü yıl sonu verilerine ilişkin açıklamalarda bulunarak; “Yıl sonunda Ülkemiz olarak yaklaşık 100 bin tonluk bir ithalat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi… Son açıklanan TÜİK verilerine göre; 2023 yılının ilk 10 ayında kahve ürünlerinin ithalatı 362,3 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 31. 8 milyon dolar da ihracata ulaştı. Türkiye’de yaklaşık 160 şubesi ile hizmet veren Arabica Coffee House, kahve sektöründe girişimci ve Ar-Ge bakış açısına sahip duruşuyla güçlü ve lider konumunu koruyor. Türkiye’de kişi başı kahve tüketimi 1,5 kilogram türkiye’deki 2023 kahve sektörü verilerine ilişkin açıklamalarda bulunan Arabica Coffee House Yönetim İcra Başkanı Av. Sertaç Yalçın; “İlk şubemizi 2014 yılında açtığımızda, kişi başına düşen yıllık kahve tüketim oranı 350-400 gram arasındaydı ve bu miktarın yüzde 80'i Türk kahvesine aitti. Ancak geçen 10 yıl içinde Türkiye'de kişi başına düşen kahve tüketimi yaklaşık 1,5 kilograma kadar yükseldi. Küresel iklim değişikliklerinin kahve üretimine etkisi göz önüne alındığında, Türkiye'de kişi başına düşen kahve tüketimi artarken, dünya genelinde kahve üretim oranlarının düşmesi sektördeki fiyat dalgalanmalarına neden oluyor ve olacak gibi de görünüyor.” dedi. Türk Kahvesi yerini koruyor Yıl sonu ithalat miktarlarına da dikkat çeken Arabica Coffee House İcra Kurulu Başkanı Av. Sertaç Yalçın; “Yüzde 100 yerli ve milli bir marka olarak faaliyet gösteriyoruz ve bu anlayışımızı sürdüreceğiz. Odak noktamız, halka arza gitmek ve buradan gelen likiditeyi girişimci bakış açımızla yine yatırıma dönüştürmek ve Ülkemize istihdam oluşturmak.  Arabica Coffee House olarak, 2022 Yılında, Ülkemizin yaptığı 70 bin tonluk çiğ kahve ithalatı içerisinde geçmiş yıllara göre ithalat ve tüketim oranlarımızı arttırarak ciddi bir paya ulaştık. 2023'ün ilk 10 ayında ise Ülkemizin çiğ kahve ithalatı 80 bin tona yükseldi ve Ülkemizin yıl sonunda ise 95-100 bin tonluk bir ithalat rakamına ulaşacağı öngörülmektedir. Bu oran içerisinde de, Arabica Coffee House olarak yine artan bir oranda yârimizi almış olacağız. Ülkemizin İthalat tutarı 2023 Yılının ilk 10 ayında 360 milyon dolar seviyelerine ulaşmışken, 2023 Yılı sonu itibarıyla bu rakam 420 milyon dolar seviyesine gelecek görünmektedir. Türkiye, kişi başına düşen yıllık kahve tüketimindeki artış ve gelişen kültürüyle dikkat çekiyor, Avrupa Birliği ortalamasını yakalama ve belki de üstüne çıkma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye'de kahve kültürü hızla gelişiyor. Zaten hala Türk kahvesinin genel kahve tüketimi içindeki yeri yüzde 70 olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de Türk kahvesi de yerini korumaya devam ediyor.” şeklinde ifade etti. Arabica Coffee House, sadece bir kahve zinciri olmanın ötesinde, girişim bakış açısını sürekli koruyup ve hatta geliştirip AR-GE faaliyetlerine, bununla da sınırlı kalmayıp sosyal sorumluluk projelerine de önem veriyor. Güneş enerjisi santralleri kurarak yeşil enerjiye destek sağlıyor, tarım alanında faaliyet gösteriyor, geri dönüşüm ve nitelikli istihdama önem vererek yatırımlar yapıyor, projeler üretiyor. Bunun yanı sıra, baristalık mesleğini bir meslek olarak tanımlatarak meslek liselerinde bu mesleğin ders olarak okutulmasını da sağlayarak sektöre katkıda bulunuyor. Arabica Coffee House Türkiye'de kendi alanında en güçlü marka olma hedefinin yanı sıra, global arenada markalar ile rekabet eden bir Türk markası olma vizyonunu taşıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.