SON DAKİKA
Hava Durumu

#Istanbul Ticaret Odası

Ekometre - Istanbul Ticaret Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Istanbul Ticaret Odası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Avdagiç: BAE iş dünyası için büyük bir fırsat Haber

Avdagiç: BAE iş dünyası için büyük bir fırsat

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) İş ve Ticaret Fırsatları Semineri, İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlendi. Seminerin açılışında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, BAE’nin Türkiye’nin Körfez Bölgesi’ndeki en önemli ticaret ortağı durumunda olduğunu söyledi. Avdagiç, Türkiye’nin jeostratejik konumuyla üretim, ticaret, finans, turizm ve lojistik üssü özellikleriyle BAE iş dünyası için büyük bir fırsat olduğunu belirtti. STA müzakereleri fırsat Üç kıtanın kesişme noktasında bulunan İstanbul ve Türkiye’nin uluslararası ticaret için ciddi imkanlar sunduğunu dile getiren Avdagiç, “Bunun yanında biz de BAE’nin küresel bir ticaret merkezi, Dubai’nin marka şehir olarak sahip olduğu avantajların da farkındayız. Özellikle son dönemde Avrupa Birliği ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin Serbest Ticaret Anlaşması (STA) müzakerelerine başlaması, önümüzdeki dönemde her iki taraf için de önemli avantajlar sağlayacak” dedi. Körfez’le ticarete ivme Avdagiç, Türkiye ile BAE ticaret hacminin bu yıl 20 milyar dolara doğru yaklaşacağını vurguladı. Her yıl 50’ye yakın uluslararası fuarın milli katılımını organize ettiklerini belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Bunlar arasında BAE’de katıldığımız fuarlar var. Çeşitli ülkelere yönelik sektörel ticaret heyetleri düzenliyoruz. Bu bağlamda BAE’de geçen aylarda inşaat malzemeleri ve tekstil sektörlerinde heyet ziyaretleri düzenledik. Her yıl B2B görüşmeleri organize ediyoruz ve iş insanlarını bir araya getiriyoruz. Bu süreç bölgedeki ticaret hacmini artıracak, Türkiye’nin Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleriyle olan ticari ilişkilerine dolaylı bir ivme kazandıracak. Türkiye ile BAE arasındaki ekonomik ilişki, dostluk ilişkisine yakışır bir seviyede seyrediyor ama bunu da ileri bir noktaya taşımak gibi görevimiz var. Bu konuda her iki devletin liderleri temmuz ayında yaptıkları görüşmelerde bu iradeyi net bir şekilde ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan huzurunda iki ülke arasında 7 anlaşma imzalandı. O toplantıda iki devlet başkanı, ticaret hacmi için 40 milyar dolarlık yeni bir hedef koydular. Bu hedefi çok önemsiyoruz ve bu hedefe ulaşmak için üzerimize düşen her şeyi yapma gayreti içinde olacağız.” Engeller kalktı Şekib Avdagiç, iki ülke ekonomisinin birbirini tamamlayıcı bir yapısı bulunduğunu ifade etti. 2023’te BAE ile Türkiye arasında kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşması imzalandığını hatırlatan Avdagiç, bu anlaşmayla ticaretin önündeki engellerin kaldırıldığını, dış ticaret hacminin önünün açıldığını söyledi. Avdagiç, “Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin ticaret hacmi bu sene 20 milyar dolara doğru yaklaşacak” dedi. Fırsatları değerlendirelim BAE Türkiye Büyükelçisi Saeed Thani Hareb Juma Al Dhaheri, BAE ile Türkiye arasında gelişen ilişkilerin derinliğini yansıtan bu etkinliğe katılmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Kapsamlı anlaşmaların iki ülke arasındaki ilişkiler açısından dönüm noktası olduğunu vurgulayan Dhaheri, şöyle konuştu: “DMCC, ileri teknoloji ve sanayi alanında önemli fırsatlar sunuyor. Türk iş dünyasını bu fırsatlardan yararlanmaya ve mevcut ortaklıkları iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde değerlendirmeye davet ediyoruz.” Türkiye’nin Dubai Başkonsolosu Onur Şaylan, İstanbul ve Dubai’nin birbirini tamamladığını, Türkiye’nin marka üretebilen bir ülke olduğunu vurguladı. Yeni ortaklıkları dört gözle bekliyoruz Dubai Çoklu Emtia Merkezi (DMCC) CEO’su Ahmed Bin Sulayem, karşılıklı ticaret hacminin 44 milyar dolara çıktığını dile getirdi. Ortak yatırımların iki ülke için de çok faydalı olduğunu belirten Sulayem, “Küresel tedarik açısından bal, kahve ve çay gibi ürünleri üretme konusunda Türkiye bir lider. Türkiye ile BAE arasındaki ticaret giderek artıyor” dedi. Liderler adım attı, sıra bizde İTO Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Akbal’ın katıldığı panelin moderatörlüğünü Dünya Türk İş Konseyleri BAE Temsilcisi Fatma Nilgün Emrem yaptı. Panelde şu görüşler dile getirildi. BAE İş Konseyi Başkanı ve Koç Sistem CEO’su Mehmet Ali Akarca: İki devlet ve onu destekleyen tüm kurumlar bu konuda gerekli tüm adımları attı. Bize düşen görev, bu ortamdan her iki ülke açısından da yüksek değer ortaya koymak. Tamimi Consulting Dubai Kurucu Ortağı Tarık Tamimi: Türk firmalarından farklı sektörde Dubai ile ilgili güzel başarı hikayeleri karşımıza çıkıyor. Doğru yol haritası oluşturmak çok önemli. DMCC Kurumsal Satışlar Kıdemli Müdürü Bassel Bitar: Üyelerimize mümkün olduğunca fırsat sunmaya çalışıyoruz. Yetenekli çalışanlarımıza da erişebiliyorsunuz.

İTO'ya göre toptan ve perakende fiyat artışları Haber

İTO'ya göre toptan ve perakende fiyat artışları

Buna göre, kentte, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İTO İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 1,77, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 1,93 arttı. Perakende fiyatlarda artış haziranda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,38 olarak gerçekleşirken, toptan fiyatlar da aynı dönemde yüzde 37,36 yükseldi. Haziranda en yüksek artış konut ve ev eşyası grubunda Haziranda aylık bazda İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi'ndeki artış oranı, konutta yüzde 2,70, ev eşyasında yüzde 2,57, lokanta ve oteller harcama grubunda yüzde 1,98, gıda ve alkolsüz içecek harcamaları grubunda yüzde 1,93, ulaştırmada yüzde 1,67, eğitimde yüzde 1,45, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,97, sağlık harcamalarında yüzde 0,77, haberleşmede yüzde 0,71, giyim ve ayakkabıda yüzde 0,27 alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0,21 oldu. Tek düşüş yaşayan harcama grubu ise yüzde 0,07'lik azalışla eğlence ve kültür grubu olarak öne çıktı. İstanbul'da haziranda fiyat indeksinin belirlenmesinde, konut harcamaları grubunda yer alan bazı ürünlerde ve kamu kaynaklı bazı hizmetlerde izlenen fiyat değişimleri, ev eşyası harcamaları, lokanta ve otel harcamaları, ulaştırma harcamaları ve çeşitli mal ve hizmetler harcama gruplarındaki bazı ürün ve hizmetlerde piyasa koşullarına bağlı izlenen fiyat değişimleri ile gıda harcamaları grubunda mevsim ve piyasa koşullarına bağlı fiyat değişimleri etkili oldu. Toptan eşya fiyatları indeksi Toptan eşya fiyatlarında ise haziranda aylık bazda inşaat malzemeleri grubunda yüzde 6,92, madenler grubunda yüzde 3,06, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 2,22, gıda maddeleri grubunda yüzde 1,71, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,23, kimyevi maddeler grubunda yüzde 1,00 artış izlenirken, mensucat grubunda değişim yaşanmadı. Haziranda yıllık bazda da gruplar itibarıyla inşaat malzemelerinde yüzde 77,22, mensucatta yüzde 63,20, kimyevi maddelerde yüzde 35,37, gıda maddelerinde yüzde 34,86, işlenmemiş maddelerde yüzde 30,34, yakacak ve enerjide yüzde 27,19, madenlerde yüzde 20,45 fiyat artışı gerçekleşti.

İTO'dan nitelikli eleman sorununa çözüm Haber

İTO'dan nitelikli eleman sorununa çözüm

Neredeyse tüm sektörlerin ortak sorunu haline gelen nitelikli eleman açığına çözüm bulunması için çalışmalar sürüyor. Isı ve su yalıtımı eğitimleri kapsamında hayata geçirilecek ‘İŞKUR İşbaşı Eğitim Programı’na yönelik çalışma toplantısı, Cemile Sultan Korusu’nda gerçekleştirildi. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu’nun başkanlığında düzenlenen toplantıya; İŞKUR İstanbul İl Müdür Yardımcısı Serkan Özmen, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Metin Özyürek, İTO Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi üyeleri ile sektör temsilcileri katıldı. Toplantıda, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi işbirliğiyle verilecek eğitimler ve İŞKUR’un desteklediği işbaşı eğitim programı hakkında katılımcılara kapsamlı bilgi sunuldu. 57 Meslek Lisesine hamilik İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu, herkesin ortak derdinin nitelikli işgücü olduğuna dikkat çekerek, İTO’nun yaptığı çalışmaya göre 3 milyon gencin ne iş hayatında ne de eğitimde olduğunu söyledi. Evde olan 3 milyon gencin 700 bininin İstanbul’da olduğunu dile getiren Hazıroğlu, “Bu çocuklar okula gidip 4 yıllık eğitim almayı çile olarak görüyorlar. O yüzden sürekli eğitim önemli. Nitelikli işgücünü oluşturacak eğitimler, sertifikalar değerlenmeye başladı. Bunu da önemsediğimiz için İstanbul’da 57 meslek lisesine hamilik yapıyoruz. Meclis üyelerimizin de hami olduğu okullar var. Sektörlerimize katma değer üretecek gençlerimizi yetiştirecek alanda teknik anlamda ciddi yatırımlar yapıyoruz ve bütçemizi artıyoruz” dedi. Ev gencini harekete geçirelim İTO Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi Başkanı Ahmet Gediz Tatar ise şöyle konuştu: “Ara eleman sorunu, ülkemizdeki her bir birey ve şirket için çok önemli. Ev gencini de harekete geçirmek lazım. Bir belgenin hemen bir sınavla verilmemesi lazım. Gençler, bir süre bir işyerinde çalıştığı zaman belge verilsin. Aksi takdirde işverene de sorun oluyor. Sonra gençler ‘bu mesleği sevmedim’ deyip gidiyor.”

İTO "Gıdada İsrafa Dur De" kampanyası başlattı Haber

İTO "Gıdada İsrafa Dur De" kampanyası başlattı

İstanbul Ticaret Odası (İTO), her yıl binlerce ton gıdanın israf edilmesi konusunda farkındalığı artırmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla "Gıdada İsrafa Dur De" kampanyası başlattı. Kampanyanın detayları İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ve paydaş kurum yöneticilerinin katılımıyla İstanbul Ticaret Odası’nın Eminönü Merkez Binası’nda düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Proje çerçevesinde israfa karşı bilinçlendirme eğitimleri verilecek. Eğitimler, "üreticiler, satıcılar, hizmet sektörü ve okullar" olmak üzere 4 grubu kapsayacak. Projenin paydaşları İstanbul Ticaret Odası öncülüğündeki projeye İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İstanbul İl Ticaret Müdürlüğü, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Borsası, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Gıda Perakendecileri Derneği, İstanbul PERDER, Birleşmiş Markalar Derneği, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği, Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği ve Türkiye Oteller Birliği paydaş olarak destek veriyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, gıda israfının iki sebebinin bilinçsiz tüketim ve ihtiyaçtan fazlasını tedarik etme olduğunu belirtti. Avdagiç, "İhtiyaç güdüsüyle yapılan tedariklerde israf yok, doğru tüketim var. Tüketme tutkusu, tükenecek korkusu, reklamların tahriki ya da başka türlü nedenlerle alınan ürünler ise ihtiyacımızdan fazla olduğu için tüketilemiyor. Bu fazlalık, lokantada tabağımıza aldığımız yemek ya da kahvaltılık ise biraz sonra çöpe gidiyor. Ev eksiği gördüğümüz marketten aldığımız fazla gıda maddesi ise "Son Kullanım Tarihi" geçtiği için o da çöpe atılıyor. Dolayısıyla gıda daha tüketilmeden atığa dönüşüyor." diye konuştu. ''Ülkemizde yılda 19 milyon ton gıda israf ediliyor'' Şekib Avdagiç, israfın sadece tüketim aşamasında olmadığını, işin en başından itibaren başladığını, yani üretim, işleme, satış aşamalarında da meydana geldiğini belirtti. Avdagiç, tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için Birleşmiş Milletler’in 2030 yılına kadar gıda kaybını ve israfını yarı yarıya azaltma hedefini koyduğunu hatırlattı. Avdagiç, "ABD’den Almanya’ya tüm ülkeler, bu hedefe ulaşabilmek için kampanyalar yapıyor. Ülkemizde ise yılda 19 milyon ton gıda israf ediliyor. Bir başka deyişle her yıl yaklaşık 43,3 milyar doları çöpe atıyoruz. Bu rakamı düşürürsek üretimde verimlilik artar, fiyatlar dengelenir, ülke ekonomisine büyük bir katkı olur. Bundan dolayı bizde de hem kamu hem de STK’lar tarafından israf karşıtı önemli kampanyalar düzenleniyor." diye konuştu.

Türk Tekstil sektörü Texworld Paris'te Haber

Türk Tekstil sektörü Texworld Paris'te

Moda ve hazır giyim tedarik sektörlerinden 58 Türk şirketi, bugün Fransa'nın başkenti Paris'te kapılarını açan Texworld Fuarı'nda tasarımlarını sergilemeye başladı. Türkiye, fuarda 2'nci büyük katılımcı ülke oldu. İTO Başkanı Avdagiç, "Tekstil ve hammaddeleri sektörümüz ihracatta büyük emekle kazandığı mevziyi kaybetmeyerek önemli bir başarı gösterdi" dedi. Avrupa'nın önde gelen kumaş, aksesuar ve moda fuarlarından Texworld Paris 2025 Spring Fuarı, bugün Fransa'nın başkenti Paris'te kapılarını açtı. Türk tekstil sektörü firmaları bu yıl "Geleceği Dokumak" mottosuyla düzenlenen fuarda üç gün boyunca, sektörün rekabetçi ve en çok tercih edilen geniş ürün yelpazesini sergileyerek, uluslararası profesyonellerle görüşmeler gerçekleştirecekler. Türkiye milli iştirakinin İstanbul Ticaret Odası tarafından gerçekleştirildiği fuarda Türkiye, 19 katılımcı ülke arasında milli katılım olarak 1'inci sırada yer alırken, milli iştirakte yer alan 47 firma ve bireysel olarak katılan 11 firma ile toplam 58 Türk firmasıyla katılımcı sayısı olarak fuarın ikinci büyük ülkesi oldu. Paris Le Bourget Sergi Merkezi'nde düzenlenen fuarı, yaklaşık 10 binden fazla profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor. Dünyanın dört bir yanından alıcıları ağırlayan fuara katılan 58 Türk firması, tekstil ve hazır giyim alanındaki uzmanlıklarını sergiliyor. İstanbul Ticaret Odası'nın 2020 yılından itibaren yılda 2 kere düzenlediği Texworld Paris fuarları Türkiye milli iştirak organizasyonu çalışmaları, 15-17 Eylül 2025 tarihlerinde düzenlenecek Texworld Paris Autumn 2025 ile devam edecek. Etkinlik profesyonel alıcılara, temel ürünlerden en yenilikçi ve kaliteli ürünlere kadar geniş bir yelpazede ürünler sunan önemli bir tedarik platformu özelliğini taşıyor. Fuarda aksesuar, çanta, çocuk giyim, denim, deri mamulleri, erkek ve kadın giyim, kemer, şal, kumaş gibi ürünler sergileniyor. "Texworld'deki her buluşmamızda sektörümüzün gelişmesini görmenin heyecanını yaşıyoruz" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı açıklamada, Türk moda ve hazır giyim sektörünün binbir çeşit rengi ile Texworld Paris Fuarı'nda yer almasından mutluluk duyduklarını söyledi. Avdagiç, "Texworld'deki her buluşmamızda, hazır giyim ve modanın yeni bir yorumunu ve sektörümüzün gelişmesini görmenin heyecanını yaşıyoruz. Çünkü moda, giyinmenin bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığı ilk andan itibaren, yani insan yeryüzünde görünmeye başladığından beri olageldi. Çünkü insan o andan itibaren giysiye ihtiyaç duydu. Bu yönüyle kazıbilimcilerin ortaya çıkardığı; insan bilimci ve kültür bilimcilerin yorumladığı her eski belge ve kalıntı, modanın da gelişim çizgisini gösterir. Ortaya çıkartılan o bulgular, aynı zamanda, binlerce yıllık bir moda ve giyim sergisidir. İnsanın hayat tarzını ve ruhunda taşıdığı asli kimliğini gösterir" ifadelerini kullandı. Avdagiç, Türkiye'nin tekstil ve hammaddeleri ihracatının 2024 yılı aralık ayında yüzde 1,8 artış göstererek 942 milyon dolar değerinde gerçekleştiğini söyledi. Avdagiç, sektörün ihracatının 2024 yılının ocak-aralık döneminde ise yüzde 1,3 azalarak 11,4 milyar dolar değerinde gerçekleştiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, "Tekstil ve hammaddeleri sektörümüz ihracatta büyük emekle kazandığı mevziyi kaybetmeyerek önemli bir başarı gösterdi. Sürekli dile getirdiğimiz kur-enflasyon makasının aşırı açılmasının ihracatımızı olumsuz etkilediğinin farkındayız. Ancak Türk ihracatçısı, bu zorlu engeli de geride bırakabilecek güçte olduğunu ortaya koymuştur. Ekonomiden sorumlu yetkililerimizin, bu konuya etkili çözümler getirmesiyle 2025 yılının daha iyi geçeceğine inanıyorum" diye konuştu.

Altın faize yenildi Haber

Altın faize yenildi

Hem yerli hem de yabancı tarafında fiziki altına talep gerilerken gelişme Darphane’nin altın basım adedine de yansıdı. Seçim öncesi belirsizlik nedeni ile basım adedi nisanda 3,8 milyon ile 2021 yılından bu yana en yüksek seviyeyi görmüştü. Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Ercan Özboyacı, “Artan faiz oranlarından sonra hane halkının tasarruf tercihi değişti ve altına talep neredeyse dip yaptı. Düşük bütçeli turistin gelmesi de sektörü negatif etkiledi. Yabancılar da kuyum almıyor” dedi. Güvenli liman olarak adlandırılan altın, yılbaşından bu yana önemli yükselişteydi. Eylül ayının ilk gününe göre gerilese de yılbaşında bin 953 TL olan altın yüzde 40,14 oranında değer kazandı. Gram altın fiyatı son bir yılda ise yüzde 64,34 arttı. Mevduat faizleri ise bankaya ve vadeye göre değişmekle birlikte Merkez Bankası verilerine göre hali hazırda yüzde 60’a yakın seyrediyor. Altın fiyatları gerek küresel piyasa gerekse yurtiçi ekonomik gelişmelere göre yön bulduğu için mevduat faizine göre daha fazla risk taşıyor. Bu anlamda risk almak istemeyen yatırımcıların mevduat faizinin yüksek gelirine kapıldığını anlatan Özboyacı, “İç piyasaya gelince artan faiz oranlarından sonra hane halkının tasarruf tercihi değişti ve altın talebi neredeyse dip yaptı. Yine Turizmde yaşanan düşüş ve gelen turistin düşük bütçeli olması da katkı yapmadı” değerlendirmesinde bulundu. Altına talebin düşüşünde bir diğer neden ise geçen yıl ağustos ayında altın ithalatına getirilen kota ile yurtdışı ile açılan fiyat farkı etkili oldu. Seçim öncesi kg başına 5 bin dolara kadar çıkan fark, halihazırda 2 bin dolar civarında. Yani yerli ya da yabancı tüketiciler, Türkiye’de altına yurtdışından çok daha yüksek fiyatla ulaşıyor. Bu da özellikle yabancı talebini negatif etkiliyor. Özboyacı, “Şu anda fark 2 bin dolar. Aşırı bir altın talebi olmamasına rağmen yine de fark var. Ekim ayında düzenlenecek fuar öncesinde farkların bu seviyede kalması ve artma ihtimalinden dolayı ihracatçılarımız oldukça endişeli” açıklamasında bulundu. Kuyumcukent’te faaliyet gösteren Önder Kıymetli Madenler Genel Müdürü Enes Uyanık da fiziki altına talebin düşük seyrettiğini dile getirerek, “Hem yerli hem de yabancı altın almıyor. Yabancı fiyat farkı nedeni ile almıyor ama yerlide de durum çok farklı değil. Altın fiyatları çok yükseldi ama bu dönemde insanlara yüksek faiz daha cazip geliyor. Altın her ne kadar daha yüksek getiri sunsa da risk taşıyor. Bu da daha garanti bir getiri sunan faizi cazip hale getiriyor. Önümüzdeki dönemde faizler düştüğünde tekrar bir canlanma olacaktır. Ancak faizler böyle kaldığı sürece insanlar fiziki altından ziyade faiz getirisini daha avantajlı buluyor. Altının riski var çünkü düşebilir de çıkabilir de. Ama faizde öyle bir risk yok. Yüzde yüz garanti bir getiri sunuyor” ifadelerini kullandı. Düşük talebin henüz sektöre olumsuz yansımasının gözlenmediğini belirten Uyanık, üretimin devam ettiğini, sektörün “bekle gör” durumuna geçtiğini dile getirdi. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, Darphane’nin basım adedindeki düşüşü şöyle yorumladı:  “İstanbul Altın Borsası’ndaki işlem hacmi önceki gün itibari ile 155 kilo iş olmuş. Darphane’ye gidilmemesinin bir gerekçesi de altın dışarıya göre primli olduğu için ancak aşırı bir talep olduğunda oraya gidiliyor. Şu an stoklardan tüketiliyor. Basımın düşük olmasının bir sebebi de bu. Zaten epeyce prim yaptığında altın stoklanmış verilmemişti piyasaya. Talep çok yüksek demiyorum ama bir dengelenme var. Bunun bir gerekçesi de yurtdışında altın fiyatları yükselecek, faiz indirimleri başlıyor. Onun da bir yansıması olur. Fiziki altın talebi düşerken altın mevduatında tam tersi bir durum yaşanıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bu yıl ocak ayında gerçek kişilerin 845 milyar TL olan kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğü, 7 ayda 162 milyar TL arttı. Ocak ayına göre yüzde 19,17 oranında artan gerçek kişilerin altın depo hesaplarının büyüklüğü 1 trilyon 7 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde gerçek kişilerin TL mevduatların büyüklüğü ise yüzde 22 artışla 4 trilyon 859 milyar TL’den 5 trilyon 932 milyar TL’ye çıktı. Altın piyasası sadece düşük talep ile değil, yatırımların yurtdışına yönelmesi ile de gündemde. Ercan Özboyacı, hem yerli hem de yabancı tarafında yatırımların yurtdışına yöneldiği bilgisini vererek, “Pandemi sonrası Ortadoğulu firmalar merkezlerini Kuyumcukent’e taşımış, dükkanların hava parası 200 bin dolara fırlamıştı. Bugün Kuyumcukent’in yarı yarıya boşaldığını görebilirsiniz” dedi. Yerli şirketlerin de merkezlerini Türkiye dışına taşımaya başladığını kaydeden Özboyacı, Mısır, Dubai ve Irak gibi ülkelere göçün hızlandığını son 6 ayda sadece Mısır’a 1 milyar dolarlık sermayenin gittiğini kaydetti. Öte yandan Özbekistan’ın Kuyumcukent benzeri yapı oluşturmak için Türkiye’yi ziyaret ettiğine dikkat çeken Özboyacı, “Bize öğretin, bizi eğitin, diyorlar ama bizim elimizdekini almaya geliyorlar” diye konuştu.

İTO ağustos ayı geçinme indeksini açıkladı Haber

İTO ağustos ayı geçinme indeksini açıkladı

İstanbul'da ağustos ayında önceki aya göre perakende fiyatlar yüzde 1,73, toptan fiyatlar yüzde 0,98 artış gösterdi. Buna göre, kentte perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ağustosta bir önceki aya göre yüzde 1,73, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,98 arttı. Önceki yılın ağustos ayına göre değişim oranlarını gösteren İstanbul Ticaret Odasının 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi yüzde 61,57, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 46,87 olarak gerçekleşti. Ağustosta perakende fiyatlarda bir önceki aya göre konut harcamalarında yüzde 7,06, kültür eğitim ve eğlence harcamaları grubunda yüzde 2,11, ev eşyası harcamalarında yüzde 1,56, sağlık ve kişisel bakım harcamaları grubunda yüzde 1,26, ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubunda yüzde 0,98, diğer harcamalar grubunda yüzde 0,81, gıda harcamalarında yüzde 0,51 artış, giyim harcamaları grubunda yüzde 3,74 azalış oldu. Ağustos ayında toptan fiyatlarda bir önceki aya göre, mensucat grubunda yüzde 3,59, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 3,09, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,94, madenler grubunda yüzde 1,65, kimyevi maddeler grubunda yüzde 0,50, gıda maddeleri grubunda yüzde 0,21 artış, yakacak ve enerji maddeleri grubunda ise yüzde 0,42 azalış gerçekleşti.

"Yabancı uyruklu işçiye değil meslek liselerine ihtiyaç var" Haber

"Yabancı uyruklu işçiye değil meslek liselerine ihtiyaç var"

Sanayiciler ise göçmen iş gücünden önce meslek liselerinin çalışan ihtiyacına göre düzenlenmesini istedi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından hazırlanan "İstihdamı Kazanmak" başlıklı raporda göçmen iş gücü ihtiyacına işaret edildi. Raporda, Türkiye’de özellikle mavi yakalı işlerde ve sanayi sektöründe olmak üzere önemli düzeyde bir yabancı iş gücü ihtiyacının (ve varlığının) bulunduğu dile getirildi. Ayrıca, yabancı çalışanların kayıt dışı çalışma eğiliminde oldukları ve görece olumsuz çalışma koşullarına sahip oldukları ifade edildi. Göçmen iş gücü konusunun önemi, karmaşıklığı ve çok boyutluluğu düşünüldüğünde, bu hususta uzun vadeli bir bakışla çeşitli sistemlerin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Raporda; “Farklı vasıf düzeylerinde ihtiyaç duyulan meslekler ve sektörler bazında uzun vadeli bir planlamanın yapılması ve bu plana göre farklı ülkelerle gerçekleştirilecek ikili işbirliği antlaşmaları ile gerekli yabancı iş gücünün meslek ve sektör bazında temin edilmesi iyi olacaktır. "Kayıt dışı çalışmaya ve olumsuz çalışma koşullarına dönük denetimlerin etkin hale getirilmesi gerekmektedir. Yabancı çalışan istihdamında görülen vergi dezavantajının ortadan kaldırılması iyi olacaktır. Yabancılar için minimum ücret politikasının tasarımında piyasada geçerli olan ücret düzeylerinin de dikkate alması alınması önem arz etmektedir.” önerileri yapıldı. ‘Yanlış projelerle bozuldu’ Sabrican Tıknazoğlu'nun haberine göre İTO Meclis Üyesi ve Deri, Kürk ve Saraciye Meslek Komite Üyesi Musa Evin, öncelikli sorunun kendi yetişmiş insanımızı iş hayatına kazandıramamak olduğunu dile getirdi. Bu durumun Milli Eğitim Bakanlığı'nın yanlış projeleriyle olduğunu vurgulayan Evin, şöyle devam etti: “18 yaşındaki bir gence iş hayatını öğretemezsin. Eskiden çocukları anne babaları yaz tatillerinde işe gönderirlerdi. Tecrübe kazansınlar, ellerinde bir meslek olsun diye. Ama şimdi artık bu eğitimi çocuk almadığı için iş hayatına giremiyor. En büyük sıkıntı ülkenin genç üniversiteli işsiz ordusu olması. Bizim meslek lisesi mezunları ne meslek lisesi mezunu oluyor ne de normal lise mezun oluyor. Arada kalıyor.” Göçmen iş gücüne karşı olduğunu belirten Musa Evin, şunları kaydetti: “Asgari ücretle çalışırken yabancı işçi çalıştırabilmek için önce devletten izin almak gerekiyor. Bir avukatla anlaşıyorsun, ona para veriyorsun, her sene bunu yeniliyorsun. Bir de diyorlar ki ‘Asgari ücretin en az yüzde ellisi fazla vermek zorundasın.’ Dünyanın neresinde yabancı işçiye kendi vatandaşından fazla maaş var. Benim mantığım almıyor. Bu da tabii biraz kayıt dışı çalıştırmaya da yöneltiyor. Ticaret Odası asıl konuşması gereken şeyleri konuşmuyor. Ben buna çok karşıyım.” Her sektör eleman arıyor Meslek liselerindeki elemanın iş hayatına giremediğinin bilgisini veren Evin, sözlerini şöyle tamamladı: “Meslek liselerini de özendirmek lazım. Meslek lisesinden önce meslek ortaokuluna ihtiyacımız var. Çünkü meslek lisesi mezunu zaten belli bir yaşı geçtikten sonra işe başlayacak. Zaten o işi de yapmak istemiyor. Kolay yoldan para kazanmak istiyorlar. Bizim sektörde zanatkâr olmak lazım. Emek yoğun bir sektör. “Bizim sektörümüzde deri meslek lisemiz var. 4. sınıfta 3 ay, haftada 3 gün çalışacak Bu işi nasıl öğrenecek ki? Meslek lisesine giden öğrenciye devlet burs verecek, sivil toplum örgütleri iş garantisi verecek. Bu işin başka bir kurtuluşu yok. Hangi sektöre giderseniz gidin, eleman arıyor. Turizm sektöründe de bulaşıkçı, komi dahi bulunamıyor. Otellerde eleman bulunamıyor.” Sanayilerle ortak program Tüm İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSKO) Genel Sekreteri Ümit Şuvak da ciddi anlamda mavi yakalı personele ihtiyaç olduğunu aktardı. Şuvak, iş gücü sorunuyla alakalı şu değerlendirmeyi yaptı: “Son dönemde apartman üniversitelerinin de çoğalmasıyla herkes 4 yıllık fakülte okuyor. Eğitim-öğretimde 4+4+4 gibi sistemlerle çıraklık eğitimlerinin de kalmamasına vesile oluyor. Emek yoğun çalışan işçilere çok ihtiyaç var. Suriyelileri gönderirsek çok ciddi sıkıntılar yaşayacağımız aşikar. "Ama bunun çözümü; dışarıdan göçmen getirmek yerine eğitim sistemimizde sanayi bölgeleriyle işbirliğiyle köklü değişiklikler yapmak ve meslek liselerini eski çekiciliğine getirmektir. Hem işsizlik sorununu ortadan kaldıracak hem de istihdama yeni profesyoneller kazandıracak önemli bir konu. Genç işsizlik ve iş gücü eksiği sorununa kısa süreli çözüm olarak da Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği halinde çıraklık eğitim merkezlerini cazibeli hâle getirerek, işsiz gençlerimizi buraya yönlendirme yapılabilir.” Meslek liselerinde imaj sorunu İTO’nun raporunda değinilen bir diğer nokta da mesleki eğitimin yetersizliği oldu. Türkiye’de meslek liselerinin bir imaj sorunu olduğu kaydedildi ve liseler ile firmalar arasındaki bağların zayıf olduğu, staj uygulamasının yeterince etkin/verimli olmadığı belirtildi. Meslek liselerinin imaj sorununa ilişkin şu değerlendirme yapıldı: “Mavi yakalı meslekler çeşitli nedenlerle beyaz yakalı mesleklere kıyasla genel olarak dezavantajlı bir konumda bulunmaktadır ki bu dezavantajın ülkemizde özellikle güçlü olduğu ve bu durumun da yansımasını imaj/statü problemlerinde ve ‘İş beğenmeme’ olarak ifade edilen davranışta bulduğu söylenebilir. Günümüzde birçok firmada geçerli olmak üzere birçok (orta) vasıflı mavi yakalı meslekte - yaşanan iyileştirmeler neticesinde- ücret düzeyi ve yan haklar çoğu beyaz yakalı meslek ile en azından benzer düzeyde bulunmaktadır. Fakat, bu iyileştirmelerin genele yayılmadığı ve halen yeterli olmadığı söylenebilir. “Söz konusu imaj/statü problemlerinin hem maddi hem de sosyal/psikolojik yönleriyle mücadele edilmesi ve atılacak çeşitli somut adımlarla bu mesleklerin itibarının iyileştirilmeye çalışılması gerekmektedir.”

İTO aylık enflasyon oranlarını açıkladı Haber

İTO aylık enflasyon oranlarını açıkladı

İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 bazlı verilerine göre, 2024 Ocak ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4,07, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 4,64 oranında arttı. Veri bir yılın zirvesi olarak kaydedildi. 2023 Şubat ayına göre 2024 Şubat ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 76,58, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 65,06 olarak gerçekleşti. Konutta artış yüzdte 4,65 Şubat 2024’te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 6,73, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 5,58, gıda harcamalarında yüzde 4,98, konut harcamalarında yüzde 4,65, ev eşyası harcamalarında yüzde 2,54 ve diğer harcamalar grubunda yüzde 0,14 artış, giyim harcamaları grubunda yüzde -1,51 ve ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde -0,23 azalış izlendi. Şubat 2024’te toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 13,53, kimyevi maddeler grubunda yüzde 11,26, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 7,55, mensucat grubunda yüzde 4,61, gıda maddeleri grubunda yüzde 2,80, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,69 ve madenler grubunda yüzde 1,27 artış görüldü.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.