SON DAKİKA
Hava Durumu

#Faiz İndirimi

Ekometre - Faiz İndirimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Faiz İndirimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Bolat faiz indirimini değerlendirdi Haber

Bakan Bolat faiz indirimini değerlendirdi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, NSosyal hesabından,TCMB'nin politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5'e çekmesine ilişkin değerlendirme yaptı. Faizlerde düşüşün devam ettiğine dikkati çeken Bolat, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası başta olmak üzere devletin ilgili kurum ve kuruluşlarıyla koordinasyon içinde olduklarını aktardı. Bolat, ihracatçıların finansman imkanlarının geliştirilmesi için çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti: "TCMB Para Politikası Kurulu faiz kararında, politika faizinin indirilmesiyle reeskont kredisi iskonto oranı yüzde 20,33'e gerilemiş, ihracatçı firmalara net maliyet yüzde 25,52'ye düşmüştür. Bu süreçte ihracatçılarımızın desteklenmesi, finansmana erişim imkanlarının genişletilmesi ve kolaylaştırılması hususlarına hassasiyetle eğiliyoruz. Türk Eximbank, 2024 yılında ihracatçılarımıza sağladığı 48,7 milyar dolarlık destekle önemli bir güç kaynağı olmuş, 2025 yılı için bu desteği 52 milyar dolara çıkarma hedefiyle ihracatçılarımızı küresel ticarette daha rekabetçi kılmak adına kararlılıkla yoluna devam etmektedir. Özellikle enflasyondaki düşüş, milli gelirdeki artış, dış ticaret ve cari işlemler dengesindeki iyileşmeler, finansal istikrarı sağlama yönündeki kararlı adımlarımız, döviz rezervlerindeki artış ve toplumsal refahın adil dağılımı için sarf ettiğimiz çabalar, ekonomimizdeki dengelenme ve istikrar sürecini güçlendirmektedir."

Tek başına faiz indirimi iş dünyasına yetmedi Haber

Tek başına faiz indirimi iş dünyasına yetmedi

Nurullah Gür, bu haftaki yazısında Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 43’e çeken 300 baz puanlık indirimini ele aldı. Gür'e göre bu indirim, tek başına kredi sorununu çözmeye yetmese de son iki yıldır yüzde 60'ın üzerindeki maliyetler nedeniyle finansmana erişimi "neredeyse imkânsız hale gelen" reel sektörün algısı ve psikolojisi açısından "kritik bir hamle" niteliği taşıyor. Gür, ilave bir şok yaşanmaması durumunda politika faizinin kademeli düşüşle yıl sonunda yüzde 35 civarına inmesinin sürpriz olmayacağını belirtti Nurullah Gür'ün bu haftaki yazısı şöyle: Faiz indiriminin reel sektöre olası yansımaları Finansmana erişim, son iki yıldır reel sektör için neredeyse imkânsız hale geldi. Ticari kredilerin yıllık ortalama finansman maliyeti yüzde 60’ın üzerinde seyrediyor. Sorun yalnızca yüksek faiz oranları değil; kredi büyümesine yönelik bankalara uygulanan limitler de finansmana erişimi zorlaştırıyor. Enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için faizlerin yükselmesi ve kredi büyümesinin yavaşlaması gerekiyordu. Ancak, sıkı para politikasının süresi beklenenden uzun oldu. Reel sektör, bu yıl faizlerin kademeli olarak düşmesini bekliyordu. Nitekim Merkez Bankası yılın ilk çeyreğinde faiz indirimlerine başlamıştı. Ancak yurt içinde dava süreçleriyle artan siyasi riskler ve yurt dışında farklı cephelerde yoğunlaşan jeopolitik gerilimler, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine ara vermesine neden oldu. Hatta nisan-haziran döneminde faiz oranlarında yeniden yükseliş gözlendi. Son dönemde ise koşullar, kısmen de olsa değişmeye başladı. Enflasyonun son iki ayda piyasa beklentilerinin altında gerçekleşmesi, döviz rezervlerinin güçlenmesi ve iç-dış şoklara dair hassasiyetin geçici olarak ikinci plana düşmesi gibi gelişmeler, Merkez Bankası’na faiz indirimi konusunda manevra alanı sağlıyor. Merkez Bankası 300 baz puanlık indirime gitti. Politika faizi yüzde 43’e indi. Bu faiz indirimi, tek başına krediye erişimi rahatlatmaya yetmeyebilir; ancak reel sektörün algısı ve psikolojisi açısından kritik bir hamle olacaktır. Eğer ilave bir şok yaşanmazsa, politika faizinin yıl sonuna kadar kademeli olarak düşmesi öngörülüyor. Yıllık enflasyonun aralık ayında yüzde 29-30 seviyelerine gerilemesi durumunda, politika faizinin yüzde 35 civarına inmesi sürpriz olmaz. Bu senaryoda, TL bazlı ticari kredilerde ortalama faiz seviyesi yüzde 42-45 bandına inebilir. Bu oranlar yeni yatırımlar için hâlâ yüksek olsa da işletme sermayesini döndürme açısından bir miktar rahatlama sağlayabilir. Tabii bir taraftan da kredi limitlerine ilişkin makro ihtiyati tedbirlerin gevşetilmesi gerekiyor. Özellikle KOBİ'ler için… Yılın ikinci yarısında para politikasında kademeli gevşemenin önündeki en büyük engeller, siyasi ve jeopolitik risklerdir. Normal şartlar altında, mevcut ekonomik göstergelerle enflasyonun yıl sonuna kadar izleyebileceği seyir az çok öngörülebilir durumda. Ancak bu ‘normal şartlar’ bir türlü oluşmuyor. Ekonomi için dışsal kabul edilen faktörler; faiz, kur ve enflasyon üzerinde daha fazla belirleyici konumda. Reel sektörün 2025’in ikinci yarısına daha umutlu bakabilmesi ve 2026’yı sağlıklı bir şekilde planlayabilmesi için politika faizinin kademeli olarak gerilemesine ihtiyaç var. Finansman maliyetlerindeki düşüşün kalıcı olabilmesi için ise siyasi ve jeopolitik kaynaklı belirsizliklerin mümkün mertebe azalması ve enflasyonla mücadelede yapısal politikalara daha fazla ağırlık verilmesi büyük önem taşıyor.

Akçay: Otomatik faiz indirimi yapmayacağız Haber

Akçay: Otomatik faiz indirimi yapmayacağız

TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, faiz indirim süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Akçay, faiz kararlarına yönelik otomatik faiz indirimi ile ilgili, faiz kararlarının toplantıdan toplantıya enflasyon trendine göre belirleneceğini söyledi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, kapalı kapılar ardında bankacılara faiz indirimlerinin hızının enflasyon seyrine bağlı olacağını söyledi. Akçay, piyasalarda her toplantıda otomatik faiz indirimi yapılacağı yönündeki algının doğru olmadığını belirtti. Bloomberg’in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, TCMB yönetimi, faiz indirimlerinin piyasa beklentilerinde olduğu gibi kesintisiz ve hızlı bir süreç olmayacağını vurguluyor. Akçay’ın bankacılara yaptığı açıklamada, faiz kararlarının her toplantıda enflasyon trendi dikkate alınarak şekilleneceğini ifade ettiği aktarıldı. Piyasalarda, yıl içinde planlanan sekiz Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının tamamında ciddi faiz indirimleri yapılacağı beklentisi hakim. Bloomberg anketine göre, yıl sonu politika faizinin %30 seviyesine düşmesi öngörülüyor. Türev piyasalar ise bu oranı %31,8 olarak fiyatlıyor. Öte yandan, Barclays ve Türkiye Ekonomi Bankası ekonomistleri, her toplantıda 250 baz puanlık faiz indirimi beklediklerini açıklamıştı. Ancak Akçay’ın açıklamaları, Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinden farklı bir yol izleyebileceğine işaret ediyor. TCMB yetkilileri ayrıca, son dönemde döviz kredilerindeki artışın dikkat çekici olduğunu belirterek, bankaların kredi portföy büyüme limitinin %1,5’ten %1’e düşürülmesi kararında bu faktörün etkili olduğunu bildirdi. Bir sonraki PPK toplantısı 23 Ocak’ta gerçekleştirilecek. Analistler, bu toplantıda 250 baz puanlık bir indirim daha beklerken, Mart ayında enflasyondaki olası yükseliş nedeniyle Merkez Bankası’nın faiz politikasında frene basabileceği öngörülüyor. Ekonomistler, TCMB’nin Mart toplantısını pas geçerek daha şahin mesajlar vermesinin, enflasyon beklentilerini kontrol altına almak açısından kritik olabileceğini değerlendiriyor.

Goldman Sachs: TCMB'nin faiz indirmesi erken olur Haber

Goldman Sachs: TCMB'nin faiz indirmesi erken olur

Piyasada genel beklenti Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Aralık toplantısında politika faizini 150 baz puan indirmesi yönündeyken, Goldman Sachs ekonomistlerinden farklı bir tahmin geldi. "Faiz yüzde 50'de sabit bırakılır" öngörüsü Banka ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil imzalı 20 Aralık tarihli raporda, TCMB'nin Aralık toplantısında politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakacağı öngörüldü. Goldman Sachs ekonomistleri Aralık ayında olası bir faiz indiriminin erken bir indirim olabileceğine işaret etti. Raporda tahminlerinin normatif analizlere dayandığını ifade eden ekonomistler TCMB'nin ana hedefinin para politikasını belirlerken kredibilite oluşturma odaklı olmaya devam ettiğini belirtti. Goldman Sachs, gelecek toplantının, yerel seçimlere iki hafta kala Mart ayında politika faizinin yükseltildiği ve TCMB'nin fiyat istikrarı taahhüdüne yönelik kredibiliteyi yukarı çektiği toplantıyla kıyaslanabileceğini ifade etti. Beklenti ocak'ta yüz baz puanlık indirim Son çeyrekte enflasyonda hem TCMB hem de kendi projeksiyonlarına göre yukarı yönlü sürprizler yaşandığına dikkat çeken Goldman Sachs ekonomistleri mevsimsellikten arındırılmış göstergelerin dezenflasyonun ikinci çeyrekte durgunlaştığına işaret ettiğini ifade etti. Banka politika faizinde Ocak ayında 100 baz puanlık indirim beklentisini de koruduklarını söyledi. Goldman Sachs ekonomistleri enflasyondaki yapışkanlık, ekonomik aktivitedeki toparlanma eğilimi ve Ocak ayında beklenenden daha yüksek bir asgari ücret artışı olasılığı göz önüne alındığında, risklerin gevşeme döngüsüne daha da geç başlama yönünde kaldığını değerlendirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.