SON DAKİKA
Hava Durumu

#Enflasyon

Ekometre - Enflasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enflasyon haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

IMF dolar kuru, enflasyon ve büyüme tahminlerini açıkladı Haber

IMF dolar kuru, enflasyon ve büyüme tahminlerini açıkladı

IMF'nin dolar kuru, enflasyon ve büyüme tahminleri ile hükümetin tahminleri arasında belirgin fark bulunuyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), bugün yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm raporu ile birlikte ülkelerin ekonomik göstergelerine ilişkin tahminlerini de içeren veri tabanını da paylaştı. IMF, veri tabanında bir kur tahminine yer vermiyor ancak TL ve dolar bazındaki yıllık milli gelir tahminlerinden ima edilen ortalama dolar kuru beklentisi hesaplanabiliyor. Buna göre, IMF, 2023'te 26,3 trilyon TL olan Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH), 2024'te 41,5 trilyon TL'ye, 2025'te 58,2 trilyon TL'ye, 2026'da 72,7 trilyon TL'ye, 2027'de 88 trilyon TL'ye, 2028'de 106,2 trilyon TL'ye ve 2029'da 127,9 trilyon TL'ye yükselmesini bekliyor. IMF, 2023'te 1 trilyon 108 milyar dolar olan Türkiye'nin GSYH'sinin, 2024'te 1 trilyon 114 milyar dolar, 2025'te 1 trilyon 107 milyar dolar, 2026'da 1 trilyon 154 milyar dolara, 2027'de 1 trilyon 197 milyar dolar, 2028'de 1 trilyon 242 milyar dolar, 2029'da ise 1 trilyon 286 milyar dolar olmasını bekliyor. Dolar tahmini Sözcü'nün haberine göre dolayısıyla, IMF, 2023'te 23,71 olan ortalama dolar/TL kurunun, 2024'te 37,24'e, 2025'te 52,57'ye, 2026'da 62,97'ye, 2027'de 73,54'e, 2028'de 85,48'e, 2029'da 99,44'e yükselmesini bekliyor. Eylül 2023'te hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program'da (OVP) yıllık ortalama dolar kuru tahminleri 2023 için 23,88, 2024 için 36,78, 2025 için 43,94, 2026 için ise 47,80 olmuştu. OVP'ye göre hükümetin ortalama dolar/TL kurunda yıllık artış oranı beklentileri, 2024 için yüzde 54, 2025 için yüzde 19,4, 2026 için yüzde 8,8 olmuştu. IMF'nin ise ortalama dolar kurunda yıllık artış oranı beklentileri 2024 için yüzde 57,1, 2025 için yüzde 41,2, 2026 için yüzde 19,8 oldu. Enflasyon tahminleri IMF'nin Türkiye için yıl sonu enflasyon tahminleri 2024 için yüzde 45,02, 2025 için yüzde 28,28, 2026 için yüzde 19,56, 2027 için yüzde 18,67, 2028 ve 2029 için yüzde 18,60 oldu. Merkez Bankası'nın (TCMB) yıl sonu enflasyon tahminleri 2024 için yüzde 36, 2025 için yüzde 14, 2026 için yüzde 9 seviyesinde bulunuyor. OVP'de yıl sonu enflasyon tahminleri 2024 için yüzde 33, 2025 için yüzde 15,2, 2026 için yüzde 8,5 olarak açıklanmıştı. Büyüme tahminleri IMF'nin Türkiye için ekonomik büyüme tahminleri 2024 için yüzde 3,1, 2025 için yüzde 3,2, 2026 için yüzde 3,3, 2027, 2028 ve 2029 için yüzde 3,5 oldu. OVP'de büyüme tahminleri 2024 için yüzde 4, 2025 için yüzde 4,5, 2026 için yüzde 5 olmuştu.

TL mevduat faizleri enflasyonun altında kaldı Haber

TL mevduat faizleri enflasyonun altında kaldı

Merkez Bankası’nın tüm sıkılaştırıcı önlemlerine rağmen TL mevduata ilgi cılız kalıyor. Bunun en önemli nedeni olarak bankaların TL mevduat faizlerini hala cazip sayılabilecek düzeye çıkarmamış olması gösteriliyor. Hal böyle olunca da TL mevduat getirileri enflasyona ezilmeye mahkum oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı mart ayı enflasyon verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) önceki aya göre yüzde 3,16 arttı. Böylece yılın ilk çeyreğindeki kümülatif enflasyon yüzde 15,06’ya ulaştı. Yani bir başka deyişle Türk Lirası enflasyon karşısında yılın ilk çeyreğinde yüzde 15,06’lık bir kayıp yaşadı. TL bazlı yatırım araçlarının enflasyona göre nasıl bir performans gösterdiğine baktığımızda ise ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Dünya Gazetesi'nden Birol Bozkurt'un yazısına göre son günlerin en çok konuşulan ve alınan sıkılaştırma önlemleriyle yatırımcıların yönlendirilmeye çalışıldığı TL mevduat hesaplarının enflasyon karşısında kötü bir sınav vermiş gibi görünüyor. Rakamlarla ifade edecek olursak, getiri oranlarına baktığımızda TL mevduatların getirisi enflasyonun altında kaldığı görülüyor. Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre 5 Ocak’ta 3 aylık ortalama TL mevduat faizleri yüzde 51,29 seviyesinde bulunuyordu. Mevduat faizleri yıllık olarak belirleniyor ancak aylık yansıması belirlenen faizin 12’ye bölünmesiyle elde ediliyor. Yani bu hesaba göre 3 aylık faizin getirisi yüzde 12,82’de kalıyor. Tabii bu vergi düşülmeden önceki brüt getiri oran, vergi düşüldüğünde getiri daha da aşağı düşüyor. Örneğin 5 Ocak’ta 1 milyon TL’sini yüzde 51,29 faizle 3 aylık TL mevduat hesabına yatıran kişi 3 ayın sonunda brüt 128 bin 200 TL getiri elde etmiş oluyor. 5 Ocak’ta yüzde 51,29 düzeyinde olan 3 aylık ortalama TL mevduat faizleri 22 Mart haftasında yüzde 59,52’ye kadar yükselmiş durumda. TL mevduata ilgi zayıf Mevduat hacimlerine baktığımızda da tüm yönlendirmelere rağmen yatırımcıların TL mevduata çok fazla ilgi göstermediğini söyleyebiliriz. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 5 Ocak haftasında TL 8 trilyon 673 milyar TL olan mevduat hacmi, 22 Mart haftasında sadece yüzde 0,72 artış göstererek 8 trilyon 736 milyar TL’ye yükseldi. Yine de çok büyük bir yatırımcı grubunun enflasyon karşısında tasarruflarını koruyamadığı sonucu ortaya çıkıyor. Önümüzdeki günlerde TL mevduatı daha cazip hale getirecek adımların atılması beklenebilir. Borsa yüzde 20 kazandırdı Aynı dönemde Borsa İstanbul’da parasını değerlendirmek isteyen bir yatırımcı BIST 100 endeksinde yüzde 20 civarında bir getiri elde ettiği görülüyor. Yani 1 milyon lirasını Borsa İstanbul’da değerlendiren bir yatırımcı BIST 100 Endeksinin ortalama artış oranlarıyla 200 bin lira gibi bir getiri elde ettiğini söyleyebiliriz. Tabii şunu da unutmamak gerekir, burada endeksin getiri oranına bakarak bir çıkarım yapmaya çalıştık bu getiri oranları hisseden hisseye göre değişebilir. Yani parasını borsada değerlendiren bir kişi endeks bazında baktığımızda tasarrufunu enflasyona karşı korumayı başarmış diyebiliriz. Gram altın yatırımcısının yüzü gülüyor Seçimden önce özellikle küçük yatırımcıların yoğun bir ilgi gösterdiği gram altında da benzer bir tablo var. Yılbaşından bu yana yüzde 19 civarında bir getiri sağlayan gram altın yatırımcısı 1 milyon TL’sini 190 bin TL civarında artırmayı başardı. Yine gram altın yatırımcısı da tasarrufunu enflasyona karşı korumayı başarmış gibi görünüyor. Yılın getiri şampiyonu Bitcoin Yılın ilk çeyreğinin getiri şampiyonu kripto paralar oldu. 5 Ocak’ta 43 bin 600 dolar civarında olan Bitcoin, dün 66 bin 170 dolar civarından işlem görüyordu. Yani bu 3 aylık dönemde Bitcoin’de getiri oranı yüzde 51,69 olarak gerçekleşirken yılın en fazla kazandıran yatırım aracı olmayı da başardığı görülüyor. Yani kaba bir hesapla 1 milyon TL’sini 5 Ocak’ta Bitcoin’e yatıran bir yatırımcı şuanda 500 bin TL’den fazla bir getiri elde etmiş durumda.

DİSK: 2023'te enflasyon açıklanın iki katıydı Haber

DİSK: 2023'te enflasyon açıklanın iki katıydı

Hissedilen enflasyona ilişkin verilerin TÜİK tarafından aylık olarak yapılan Tüketici Eğilim Anketi’nden elde edilen Tüketici Eğilim Araştırması’nda yer aldığı belirtilen araştırmaya göre, 2023’te açıklanan tüketici enflasyonu ortalama yüzde 53,4 iken hissedilen (algılanan) enflasyon yüzde 106,9 oldu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR) son zamanlarda kamuoyunda tartışılan hissedilen (algılanan) enflasyona ilişkin detaylı verileri kamuoyu ile paylaştı. DİSK AR tarafından yapılan açıklamada, Ocak 2024 ayı sonunda kamuoyuna yansıyan tartışmaların ardından yapılan başvurular ve çalışmalar sonucunda hissedilen (algılanan) enflasyona ilişkin TÜİK ham verilerine ulaşıldığı belirtildi. Raporda son üç yılın verileri yer aldı. TÜİK’in ham verilerinden (mikro veri setleri) yararlanılarak yapılan çalışmada açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasında büyük farklar olduğu görüldü. Açıklamada, verilere ilişkin metodolojik açıklama ve ayrıntılar da yer aldı. TÜİK'te var Hissedilen enflasyona ilişkin verilerin TÜİK tarafından aylık olarak yapılan Tüketici Eğilim Anketi’nden elde edilen Tüketici Eğilim Araştırması’nda yer aldığının belirtildi. Araştırma, TÜİK İstanbul Bölge Müdürlüğü Veri Araştırma Merkezi’nden (VAM) ulaşılan Tüketici Eğilim Anketi’ne ait hissedilen enflasyonun 2021, 2022 ve 2023 yıllarına aylık olarak yer verdi. Buna göre, 2023 yılında hissedilen enflasyon, açıklanan (resmi) enflasyonun yaklaşık iki katı oldu. Ortalama hissedilen enflasyon 2023’teki ortalama açıklanan (resmi) enflasyonun 53 puan üzerinde hesaplandı. 2022 yılında hissedilen enflasyon ortalama 98,44 iken ortalama açıklanan enflasyon yıllık ortalama yüzde 71,98 olarak gerçekleşti. Böylece resmi enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki fark 36,8 puan oldu. 2021 yılında ise ortalama hissedilen enflasyon yüzde 56,39, ortalama açıklanan enflasyon yüzde 19,42 ve aradaki fark 34,91 puan oldu. 2023 Aralık ayında açıklanan enflasyon yüzde 64,8 iken tüketicilerin hissettiği enflasyon yüzde 100,5 oldu. Böylece iki oran arasındaki puan farkı 35,8 olarak gerçekleşti. Öte yandan 2023 yılında iki oran arasındaki puan farkının en yüksek olduğu ay Mayıs oldu. Mayıs’ta açıklanan enflasyon yüzde 39,6 iken hissedilen enflasyon yüzde 107 olarak kaydedildi. Avrupa'da açıklanıyor Araştırmada, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye’de Hissedilen ile açıklanan enflasyon ayırımının hem uygulamada hem de literatürde geniş bir yer tuttuğuna yer verilerek, Avrupa Merkez Bankası (AMB), ABD Merkez Bankası (FED), Almanya Merkez Bankası (DBB) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) dahil pek çok ülkede hissedilen (algılanan) ve beklenen enflasyon ölçülerek açıklandığı ifade edildi. Açıklamada, 2023 sonu itibarıyla AB ülkelerinde algılanan enflasyon yüzde 9,5, açıklanan enflasyon yüzde 2,4 olduğu bilgisi de yer aldı.

Merkez Bankası politika faizini 250 baz puan artırdı Haber

Merkez Bankası politika faizini 250 baz puan artırdı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplandı. Kurul yüzde 42.5 olan politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45’e yükseltti. TCMB haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750, eylül, ekim ve kasımda 500’er, aralıkta ise 250 baz puan artırmıştı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler verildi: “Aralık ayında manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu bir artış kaydetmiştir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin, öngörülen dezenflasyon süreci ile tutarlı seyrettiğine işaret etmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında başlayan sınırlı iyileşmenin devam ettiğini değerlendirmektedir. Dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmüştür." Enflasyon düşmedikçe faiz yüksek olacak "Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümü üzerinde belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir. Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kurul, sadeleştirme süreciyle uyumlu şekilde, kredi arzında ve mevduat faizinde gözlenebilecek oynaklıklara karşın, makroihtiyati kararlarla parasal aktarım mekanizmasını destekleyecektir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

200 TL’lik banknotların emisyon hacmi yüzde 70’e yükseldi Haber

200 TL’lik banknotların emisyon hacmi yüzde 70’e yükseldi

Enflasyonda yükselişin devam etmesi emisyon hacminde yüksek kupürlü banknotların ağırlığını da arttırdı. Ocak 2009’da piyasaya sunulan 200 TL’lik banknotların toplam emisyon hacmindeki payı yüzde 70’e yükseldi, 2009 sonunda bu oran sadece yüzde 16 idi. Yüksek enflasyon Türkiye’de banknot dağılımında da keskin değişimler yarattı. Merkez Bankası verilerine göre 200 TL’lik banknotların kullanım oranı Aralık 2023 itibariyle yüzde 69,6'ya yükseldi. Yüzde 70'e dayanan 200 TL'lik banknotların kullanım oranı bundan 10 yıl önce sadece yüzde 25 seviyesinde bulunuyordu. 100 ve 50 TL'lik banknotların kullanım oranı ise Aralık 2023'te yüzde 4,3 ve 0,96 olurken Aralık 2013'te yüzde 16,4 ve yüzde 4,85 ile güçlü bir orandaydı. Banknot kullanım oranlarındaki keskin değişim ise Eylül 2021 ile birlikte başladı. Aralık 2023 sonu itibariyle 448.82 milyar liralık emisyon hacminin yani Merkez Bankası tarafından piyasaya verilen kağıt paranın yüzde 69,58'i 312.28 milyar lirası 200 TL'lik banknotlardan oluşmuş durumda. 100 TL'lik banknotlar da emisyon hacminin yüzde 23,58'ini 105.82 milyar lira ile oluşturuyor. 200 ve 100 TL'lik banknotların toplam emisyon hacmindeki pay ise yüzde 93,15 ile tarihi en yüksek seviyesine çıkmış durumda. Yani 100 veya 200 TL banknot neredeyse emisyon hacminin tamamını ele geçirmiş durumda. Bu oran 2013 sonunda yüzde 75,14 seviyesinde idi. 10 yılda iki büyük kupürün toplam emisyon hacmi içindeki payı 18 puan birden arttı. Türkiye'de 2001 krizi sonrasında uygulanan programla beraber enflasyonda düşüş sağlanmış ve 2005 yılında ise enflasyon nedeniyle yükselen banknotları geride bırakarak paradan 6 sıfır atılmıştı. Önce Yeni Türk Lirası 2009'da dolaşıma giren banknotlarla da Türk Lirası'na dönüldü. 2009 sonunda 200 tl’nin payı yüzde 16 idi Ekonomim'den Şebnem Turhan'ın haberine göre, 2009 yılı başında da 200 TL'lik bankotlar devreye sokuldu enflasyon ise tek haneli seviyelere oldukça yakın seviyede bulunuyordu. 200 TL’lik bankotların piyasaya girdiği 2009 yılının sonunda 200 TL’lik banknotların toplam emisyon hacmindeki payı yüzde 15,84, 100 TL’lik banknotların payı yüzde 40,56, 50 TL’lik bankotların payı yüzde 28,56, 20 TL’lik banknotların payı yüzde 6,64, 10 TL’lik banknotların oranı yüzde 3,14, 5 TL’lik banknotların emisyon hacmindeki payı ise yüzde 1,36 seviyesinde idi. Yani şu an yüzde 93,15’e ulaşan 100 ve 200 TL’lik banknotların 2009 sonundaki payı sadece yüzde 56,40 idi. Böylece piyasaya sürüldüğü ilk yıldan Aralık 2023 sonuna kadar 200 TL’lik banknotun emisyon hacmindeki payı 53.74 puan, 100 ve 200 TL’lik yüksek kupürlü banknotların payı ise 36.75 puan artış gösterdi. Yeni tertip 200 tl erkan ve akçay imzasıyla çıktı 200 TL'lik banknotlarda ilk tertip 2009 Ocak ayında iken ikinci tertip 8 Nisan 2023'te çıktı. 27 Mart 2017'de 200 TL'lik banknotlarda üçüncü tertip piyasaya sunulurken, dördüncü tertip 200 TL banknot ise 2 Mart 2020'de devreye girdi. 5'inci tertip 200 TL banknotlar 16 Temmuz 2021'de, 7'nci tertip 200 TL banknotlar ise 7 Aralık 2023'te Merkez Bankası Başkanı Hafi ze Gaye Erkan ve Başkan Yardımcısı Osman Cevdet Akçay imzasıyla piyasaya çıktı. Eylül 2021 yılından sonra dengeler değişti Eylül 2021 ise banknotlardaki değişimin en belirgin başlangıcı oldu. Mart 2021’de yüzde 19’a artırılan politika faizi Eylül 2021’de yüzde 18’e çekilerek faiz indirim döngüsünün ilk adımı atılmıştı. Bu tarihten sonra yapılan indirimlerle politika faizi yüzde 8,5’e kadar indirildi, Eylül 2021’de yüzde 19,58 olan tüketici enflasyonu da 2022 yılı son çeyreğinde yüzde 85,5'i aşarken 2023 yılını ise yüzde 64,77 seviyesinden kapattı. Enflasyondaki bu hızlı yükseliş banknotların emisyon hacmindeki payını da gözle görülür şekilde değiştirdi. Eylül 2021 sonrası 200 TL’lik banknotların toplam emisyon hacmindeki oranı sürekli yükseliş gösterirken diğer tüm banknotların payı sert şekilde gerilemesini sürdürdü. Geçen yıl sonu bile emisyon hacmi içinde yüzde 56,6 payı olan 200 TL'lik banknot 1 yılda 13 puan birden arttı. 100 TL'lik banknotların payı 10.85 puan, 50 TL'lik banknotların payı da 1.7 puan geriledi.

Euro Bölgesinde TÜFE, yüzde 2,9 seviyesine çıktı Haber

Euro Bölgesinde TÜFE, yüzde 2,9 seviyesine çıktı

Verilere göre, Euro Bölgesinde kasımda yüzde 2,4 olan yıllık enflasyon aralıkta yüzde 2,9 olarak belirlendi. TÜFE, aralıkta aylık bazda yüzde 0,2 artış kaydetti. Piyasa beklentileri, aralıkta Euro Bölgesinde yıllık enflasyonun yüzde 3 olması yönündeydi, verinin piyasa beklentilerinden düşük gelmesi dikkati çekti. Enflasyonun ana bileşenlerine bakıldığında, en yüksek yıllık enflasyon yüzde 6,1 ile gıda, alkol ve tütün ürünlerinde gerçekleşti. Gıdayı, yüzde 4 ile hizmetler, yüzde 2,5 ile enerji dışı sanayi ürünleri izlerken, enerji ürünleri yüzde 6,7 geriledi. AB uyumlu verilere göre enflasyon aralıkta Slovakya'da yüzde 6,6, Avusturya’da 5,7, Hırvatistan'da 5,4, Estonya’da 4,3, Fransa’da 4,1, Almanya’da 3,8, İspanya’da 3,3, İtalya ve Belçika’da yüzde 0,5 olarak belirlendi. EURO Bölgesi'nde üretici fiyatları kasımda düştü Euro Bölgesi'nde Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), kasımda aylık bazda yüzde 0,3 geriledi. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi'nin 2023 yılı kasım ayı ÜFE verilerini yayımladı. Verilere göre AB'de ÜFE, kasımda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2, 2022'nin aynı dönemine göre de yüzde 8,1 azaldı. Euro Bölgesi'nde de ÜFE, kasımda aylık bazda yüzde 0,3, yıllık bazda yüzde 8,8 düştü. Piyasa beklentileri, Euro Bölgesi'nde ÜFE'nin aylık yüzde 0,1, yıllık yüzde 8,7 azalacağı yönündeydi. AB ülkeleri arasında ÜFE, aralıkta yıllık bazda en fazla yüzde 18,7 ile Belçika'da, yüzde 16,3 ile İtalya'da ve yüzde 15,3 ile Letonya'da geriledi. Yıllık ÜFE, Lüksemburg'da yüzde 20,4, Slovakya'da yüzde 10,9, Slovenya'da yüzde 2,9 arttı. ÜFE, aylık bazda ise İsveç'te yüzde 4,1, Fransa'da yüzde 2,4 ve Bulgaristan'da yüzde 0,7 artarken Slovakya'da yüzde 3, Portekiz'de yüzde 2,3 ve İspanya'da yüzde 2,1 geriledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.