SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ekmen

Ekometre - Ekmen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekmen haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ekmen: Tarım sanayisi için özel tedbirlere ihtiyacımız var Haber

Ekmen: Tarım sanayisi için özel tedbirlere ihtiyacımız var

Programda Mersin’e ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Ekmen, kente bir Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmasının gerekliliğini vurguladı. Doğru yatırımlar yapıldığı takdirde Mersin’in tarım ürünlerinin ilaç, kozmetik ve kimya sanayisinde kullanımı için öne çıkan bir şehir haline gelebileceğini belirten Ekmen, “Mersin, Türkiye’de tarımsal gayrisafi hasıla bakımından 3. sırada yer alıyor; ancak hâlâ bir Tarım İhtisas OSB’si bulunmuyor” ifadelerini kullandı. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Nil RTV’de Nil Sezer’in sunduğu “Perspektif” programına konuk oldu.  Mersin’e acil olarak Tarım İhtisas OSB’si gerekiyor Mersin’de yetiştirilen tarım ürünlerinin sadece sofrada günlük tüketim değil, sanayisi ile daha çok işlevsel hale getirilmesi hakkında konuşan Ekmen, “Mersin gibi Türkiye'de tarım gayri safi hasılasında 3. büyük üretici olan bir ilin Tarım İhtisas OSB’si yok. Greyfurt, portakal ve limon üreticimiz malını nereye satıyor? Neredeyse yek bir alıcı var meyve suyu fabrikası olarak o da istediği gibi malı öldürüyor ve çiftçiyi parmağına oynatıyor. Bizim gibi bir tarım şehrinin tarım sanayisi bu halde mi olmalıydı? Bugün meyve suyu fabrikaları başta olmak üzere çok yönlü tarım sanayii fabrikaları sadece Mersinimiz değil; Çukurova'yı, Osmaniye'yi, Adana'yı, yer yer Antalya gibi bize komşu üretimleri göz önüne alan bir tarım sanayisi olması gerekmez miydi? Peki, kozmetik ilaç ve kimya sanayi için tarım potansiyelimizi ne kadar kullanıyoruz? Neredeyse sıfır. Geçen gün bir video gördüm, Gaziantepli biri diyor ki ‘Japonlar narın kabuğunu satın almak istiyor’. Peki biz portakalın, limonun kabuğundan yağ üretiyor muyuz? İlaç sanayine çıktı üretiyor muyuz? Kimyevi madde üretiyor muyuz? Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü cins koruma ve yetiştirmede etkili. Tarım sanayi derken, geleneksel anlamda meyve suyu, şoklama, konserve üretimini kast etmiyorum; esas olarak inovatif alanda yani ilaç, kozmetik, kimya alanında bu ürünlerimizin değerini bilirsek bazen bir gram yağı birkaç bin dolara satmamız mümkün olur” açıklamasında bulundu. Kimya ve kozmetikte Mersin’in küresel potansiyeli yüksek Ekmen, “Tarım ürünlerinin kimya, kozmetik ve ilaç sanayilerinde aktif olarak değerlendirildiği bir aşamaya geçmemiz gerekiyor. Bu artık bir ihtiyaç haline gelmişken, Mersin’de konserve ya da meyve suyu fabrikalarından bile yoksunuz. Bu yıl şeftali 8 TL’ye mal edilirken 5 TL’ye satıldı. Oysa elimizde iyi bir konserve fabrikası olsaydı, şeftalileri gerçek değerinden alıp konserveye dönüştürerek tüm dünyaya ihraç edebilirdik. Bu noktada Sanayi Odası’nın önemi ortaya çıkıyor. Doğru politikalarla iktidarı ve yerel yönetimi yönlendirmek, Mersin sermayesine yol göstermek ve sonuç olarak Mersin sanayisini kimliği, planı ve programı olan bir yapıya dönüştürmek büyük bir öncelik. Tarımsal endüstriye yatırım yapılması ve doğru bir lobicilik faaliyetiyle Mersin’in taleplerinin Meclis’e ve yetkililere iletilmesi halinde çok güçlü sonuçlar elde edebiliriz. Gıda sektörünün yanı sıra ilaç, kimya ve kozmetik gibi alanlarda da doğru planlamalar ve üretim süreçleriyle dünyada çok iyi bir konuma gelmemiz mümkün” dedi.

Ekmen’den tepki: Komisyon, Yetiş'ten ne öğrenecek? Haber

Ekmen’den tepki: Komisyon, Yetiş'ten ne öğrenecek?

 Yetiş’in toplumun manevi değerlerini hiçe sayan yayınları tek tek hatırlatan Ekmen, rezaletlerle dolu gündüz kuşağı program sunucusunun Meclis çatısı altında sunum yapmasını eleştirdi. Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu Başkanı Hulki Cevizoğlu’nun gündüz kuşağı program sunucusunu davet etmesine ilişkin, “Merak ediyorum, Sayın Hulki Cevizoğlu ve komisyonun, RTÜK’ün bile dayanamayıp soruşturma açtığı Zahide Yetiş'ten komisyon ne öğrenecek!” dedi. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, gündüz kuşağı programcısı Zahide Yetiş’in TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonunda sunum yapmasına sert tepki gösterdi. Komisyon Zahide Yetişten ne öğrenebilir? Ekmen, toplumun manevi dinamiklerini ve aile kurumunu hiçe sayan gündüz kuşağı program sunucusunun TBMM çatısı altında sunum yapması için davet edilmesini eleştirdi. Genel Kurul’da konuşan Ekmen, Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu Başkanı Hulki Cevizoğlu’nun gündüz kuşağı program sunucusunu davet etmesine ilişkin, “Merak ediyorum, Sayın Hulki Cevizoğlu ve komisyonun, RTÜK’ün bile dayanamayıp soruşturma açtığı Zahide Yetiş'ten komisyon ne öğrenecek!” dedi. Bu rezalet TBMM’ye yakışmadı Gündüz kuşağı programı sunucusu Zahide Yetiş’in yayınında bazı kesitleri hatırlatan Ekmen, “İktidara yakın medyayla ilgili RTÜK uygulamalarına hepimiz tanığız. Dayanamayıp soruşturma açtığı bu Hanımefendiden bu Komisyonun ne öğrenecek? Mesela ‘benim kayınbabamla on gün evli kaldı. Makbule'nin evlilik sayısı 13'e çıktı.’ Bunu mu öğreneceğiz? Yani Makbule'nin niçin bu hâle geldiğini mi Zahide anlatacak? ‘Karı kocanın büyük yüzleşmesi: Karım beni asansörcüyle aldattı.’ Bunu mu Zahide Hanım bugün Komisyonda anlatacak. ‘Baba olamıyorum ama çocuğum var.’ Bu trajediyi mi Zahide Hanım acaba Meclis Komisyonunda bize anlatacak? Türkiye bu olayı konuşuyor. Hele hele bu olay; Bir kadının -çok özür diliyorum- porno videosunu, o zavallı kadın diye izlettiler o kadın bile değildi. Kocası o gün onu öldürse sorumlu kim olacaktı? RTÜK soruşturma açtı. Zahide Yetiş canlı yayında bir kocaya karısına ait diye sahte porno video izlettiğini mi bize anlatacak? Dilek'in akıl almaz ilişkileri: Aynı stüdyoda 3 tane yasak aşkı konuşuyor sevgili AK Partili arkadaşlar. Dilek 7'nci aşkına diyor ki: ‘Benim kocam olacak.’ Zahide Yetiş bugün, bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde, bu Komisyonda bunları mı anlatacak? Vaktimiz var. Bu sunumun behemehâl iptal edilmesi gerekiyor. Bu rezalete, bu çirkefliğe Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında müsaade edilmemesi gerekiyor” ifadeleriyle tepki gösterdi. Bu rezalet RTÜK eliyle çözülebilir AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e yanıt veren Ekmen, “Bulunduğu pozisyon ile yaşanan sorunlar ve bunlara cevap arama noktasında kendisi açısından çok zor bir konuşma yaptığını tahmin ediyorum, bunu da anlayışla karşılıyorum. Ama birkaç konuya mademki hep beraber çözüm arayacağız, birkaç konuya kısaca değinmek gerekiyor önce programlar açısından, sonra Komisyon Başkanımızın verdiği cevap açısından. Şimdi, muhalefetten çok az yardım istiyorsunuz, bu konuda yardım istemiş olmanızdan memnun kaldık ama konu bizim yardımımızla çözülecek aşamaya gelmeden önce RTÜK eliyle çözülebilir. Sadece son iki ayda 15 civarında gazeteci yayınları ve muhalefet ettikleri için gözaltına alındılar. Yani suçlama bu, hani bir ajitasyon yapmıyoruz, suçlama bu. Bunlarla ilgili olarak RTÜK'ün denetim yetkisini hiçbir şekilde neredeyse kullanmadığını biliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Kamu reklam ücretleri sıfırlanabilir Gündüz kuşağı yayını yapan kanallara kamu reklamlarının akıtıldığını dile getiren Ekmen, şöyle devam etti; “Kamu bankaları reklam veren olarak bu kanallara reklamlarını keserek bir katkıda bulunabilirler. Mesela Türkiye'nin en hayırsever kişisi olan Sayın Genel Müdür bu kanallara reklam vermeyerek bunları beslemeyi kesebilir. Sonra diğer kamu otoriteleri aracılığıyla aktarılan reklam payları sıfırlanabilir. Bunların tamamı İletişim Başkanlığıyla aynı dalga boyunda yayın yapan kanallar. Sözcü TV'den, Halk TV'den, İlke TV'den bahsetmiyoruz; Acun Medyadan Demirören Medyadan, Şahenk Medyadan, Turkuaz Medyadan bahsediyoruz. Bunlara karşı mademki bu öfke toplumda var, meşru ve Meclis de bunun bir zemini, o zaman iktidar tek yönlü tedbirlerle bunları çok rahatlıkla çözebilir.” Beton çalan müteahhitleri davet ediyor muyuz? Ekmen, TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu Başkanı Hulki Cevizoğlu’nun gündüz kuşağı yayını yapan programcıları davet etmesine ilişkin, “Bunlar tepkimizi dinlemeye değil bir bilirkişi, bir üstat edasıyla Komisyona sunum yapmaya, anlatım yapmaya geliyorlar. Dolayısıyla bunlar gelsin de Meclisin tepkisini dinlesin diye bir şey söz konusu değil. İkinci olarak, bunun anlamı, bu hanımefendi gibi en az 4-5 ayrı kişinin de gelip Komisyonu saatlerce meşgul edeceğidir. Mesela, Deprem Araştırma Komisyonunda beton çalan müteahhitleri de çağırıp tepkimizi dinlesinler diye davet ediyor muyuz? Mesela, sokak hayvanlarını itlaf eden insanları da Meclise çağırıp bizim buna karşı tepkimizi görsünler diyor muyuz? Sizin bulduğumuz en uygun cümle bu. İtiraz etmiyorum ama Komisyon behemehâl bu kararını gözden geçirmelidir ve muhalefet milletvekilleri de bu sunumlara katılma kararını grup yönetimleri olarak dikkate almalıdır. Komisyon Başkanı bunda ısrar edecekse o zaman muhalefet milletvekilleri bu rezalete taraf olmamalıdır diyorum” şeklinde konuştu.

Ekmen: Yabancı turist güven bunalımı yaşıyor Haber

Ekmen: Yabancı turist güven bunalımı yaşıyor

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Bolu Kartalkaya’da yaşanan acı facia ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda konuştu. Yeni Yol TBMM Grubu’nun turizm sektörünün özellikle felâketler ve afetlere karşı dayanıklılığının mevzuat ve uygulama açısından denetlenmesi hakkında genel görüşme önerisi üzerine söz alan Ekmen, Anayasa’nın iç tüzükte TBMM’ye önemli görevler verdiğini hatırlatarak, araştırma komisyonlarından iktidar ve devlet sisteminin yeterince faydalanmadığı konusunda ciddi eleştirilerin olduğunu vurguladı.  Kanunun gereği yapılmıyor Araştırma komisyonlarının yaptığı birçok çalışmanın bitmesine rağmen yayınlanmadığını, Genel Kurula indirilmediğine dikkat çeken Ekmen, “Yayımlanan raporlardan da devlet kurumları faydalanmıyor, tavsiyeleri dikkatle inceleme ve hayata geçirmekte bir inisiyatif almıyor. Örneğin, 2019 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde hayvan hakları hususunda yayımlanmış olan rapor çok önemli ve nitelikli bir rapor olmasına rağmen, dört yıl boyunca hiçbir kurum bunun gereğini yapmadı. Biz burada, bütçeden hemen önce tartışmalı bir şekilde başka bir yasayı hayata geçirdik ama bu raporun da kanunun da gereği yapılmıyor” diye konuştu.  Yangın yabancı turistte güven bunalımı oluşturdu Bolu Kartalkaya Otel yangınıyla ilgili tutanakları, Meclise sunulan araştırma komisyonu kurulması önerilerini tek tek incelediğini ifade eden Ekmen, önerilerin genelinde yangın faciasının tüm boyutlarıyla aydınlatılması olduğunun altını çizerek, “Oysa bu yangının turizm sektörü üzerinde çok ciddi bir güven bunalımı yarattığı, birçok yabancı turistin kendi acentelerini benzer bir olayın ya da durumun kendi başlarına da gelip gelemeyeceği endişesi içerisinde sorgulamaya tabi tuttuğu anlaşılıyor. Hatta öyle bir durum var ki artık İstanbul'a gelecek turistler otellerden, konaklayacakları otellerden depreme karşı güvenlik belgesi istiyorlar ama böyle bir belge sunulamadığı için rezervasyonlar da yapılamıyor. Turizmin ülkemiz için gerek istihdam gerek doğrudan döviz temini yoluyla ne kadar önemli olduğunu ve bunun Türkiye açısından bu alanda yaşanacak bir sonucun, bir sorunun nasıl sonuçlar yaratacağını en iyi siz takdir edersiniz” ifadelerini kullandı.  Acil durum planları güncellenmelidir Ekmen, 6 Şubat deprem felaketinin turizm sektörü üzerindeki sonuçlarının henüz atlatılmadığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:  “Kartalkaya yangın faciasının, turizm sektörü üzerindeki etkilerine ilişkin daha geniş çerçeveden bir genel görüşme yapmak zorundayız. Böyle bir genel görüşmede mevcut mevzuatın yeterliliği, denetim mekanizmalarının etkinliği, afet risklerinin, bütün afetlerin turizm sektörü üzerindeki etkileri, sadece belirli değil, bütün personelin yangın başta olmak üzere diğer olası afetlere karşı eğitim kapasitesinin incelenmesi, acil durum planlarının güncellenmesi, sigorta ve finansal güvencelerin yeterliliği, uluslararası uygulamalardan alınabilecek örneklerin enine boyuna konuşulması gerekir. Mesela Türkiye'deki uluslararası otel zincirlerinin bu konudaki güvenlik yetkinliği maalesef, yerel otellere göre çok daha üst standartta.” Küçük ve orta ölçekli işletmelere finansal destek sağlanmalıdır! Güvenlik tedbirlerinin sağlanmasında Küçük ve orta ölçekli turizm işletmelerine yönelik finansal desteğin sağlanması gerektiğini belirten Ekmen, şunları kaydetti:  “Özellikle küçük ve orta ölçekli turizm işletmelerinin başta yangın olmak üzere olası afetlere karşı deprem, sel ve benzeri afetlere karşı yeterli hâle getirilmesi için ihtiyaç duyulan finansal desteklerin sağlanması. İmar sorunları, otorite boşluğu, iş ve meslek hastalıklarına ilişkin tedbirlerin alınması gibi iş güvenliği ve eğitiminin bütün çalışanlar hakkında sağlanması çok önemli. Çünkü bu eğitimi almış bir çalışanın duyarlı bir şekilde birçok kişinin hayatını kazandırması söz konusudur. Merkezî bir otoritesi olmayan itfaiye standartlarının belirlenmesi gibi birçok konuda uzmanların ve siyasi partilerin yapacağı çalışmaların bir genel görüşme yoluyla ele alınmasının turizm sektöründe ciddi bir ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.”  Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a seslenen Ekmen, “Bu acı olay hepimize ders olsun ve turizim sektörünün ihtiyaçlarını bütüncül bir şekilde ele alalım” dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.