SON DAKİKA
Hava Durumu

#Dünya Bankası

Ekometre - Dünya Bankası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya Bankası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünya Bankası'ndan 554,4 milyon avroluk finansman desteği Haber

Dünya Bankası'ndan 554,4 milyon avroluk finansman desteği

Kaynak, acil durum kapasitesinin güçlendirilmesi ve afetlere dayanıklı kamu binalarının inşasında kullanılacak. Böylece, Türkiye'nin bu yıl uluslararası kuruluşlardan sağladığı uygun koşullu finansman tutarı yaklaşık 14,7 milyar dolara ulaştı. Dünya Bankasından İstanbul genelinde acil durum hazırlık ve müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi, afetlere dayanıklı ve enerji verimli kamu binalarının inşa edilmesi amacıyla 554,4 milyon euroluk finansman temin edildi. Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan edinilen bilgilere göre, Türkiye'nin yurt dışından uygun koşullu dış finansman temin çalışmaları devam ediyor. İstanbul'un afet ve iklim dirençliliğinin artırılmasına yönelik tasarlanan İstanbul Kentsel Dirençlilik Projesi, 8 Ağustos'ta Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanmıştı. Proje kapsamında 554,4 milyon euro tutarında finansman sağlanmasına ilişkin anlaşma bugün imzalandı. Söz konusu proje, İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi tarafından yürütülecek. Projeyle İstanbul genelinde acil durum hazırlık ve müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi, afetlere dayanıklı ve enerji verimli kamu binalarının inşa edilmesi amaçlanıyor. İstanbul için 1,9 milyar dolar dış finansman Böylece, Türkiye'nin bu yıl uluslararası kuruluşlardan sağladığı uygun koşullu dış finansman tutarı yaklaşık 14,7 milyar dolara ulaştı. Dünya Bankası finansmanı da dahil olmak üzere İstanbul'un afetlere karşı dirençliliğinin artırılmasına yönelik sağlanan dış finansman tutarı da 1,9 milyar dolara yükseldi. Ayrıca, 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerin yeniden inşası amacıyla sağlanan finansman tutarı da yaklaşık 7,5 milyar doları buldu. Şimşek: Dünya Bankası ile güçlü ortaklığımız sürecek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası ile uzun yıllara dayanan işbirliğinin olumlu sonuçlarının alındığını belirterek, "Dünya Bankası ile işbirliğimiz çerçevesinde, afet risklerinin azaltılması, iklim değişikliğine uyum ve sürdürülebilir şehircilik alanlarında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu güçlü ortaklık önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdürülecektir. Sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refahı önceleyen ekonomi programımız doğrultusunda, Orta Vadeli Program çerçevesinde İstanbul'un depreme hazırlık süreci, afet yönetimi kapasitesi ve kentsel dirençliliğin artırılmasına yönelik kamu yatırımlarına desteğimiz güçlü şekilde devam edecektir" dedi.

Dünya Bankası'ndan 600 milyon dolarlık kaynak Haber

Dünya Bankası'ndan 600 milyon dolarlık kaynak

Bakan Yumaklı, bu kaynakla ülkenin dört bir yanında taşkın kontrol tesisleri inşa edileceğini belirtti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Bankasından önemli bir kaynak sağlandığını belirterek, "600 milyon dolarlık bir kaynakla ülkemizin dört bir tarafında taşkın kontrol tesisleri inşa edeceğiz." dedi. Yumaklı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nde yapılan "Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi"nin tanıtım toplantısında, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yaşamı etkilediğini dile getirerek, bu sürecin sorunlarını çok daha büyük bir probleme dönüşmeden çözmek için daha proaktif davranılması gereken bir dönemde olduklarını ifade etti. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bulunan 4 ildeki sel ve taşkın felaketinden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Yumaklı, "Bu taşkınlar, küresel iklim değişikliğinin madalyonun diğer yüzünde kalan kısmı." diye konuştu. Yumaklı, bölgeye 1-2 ayda yağması gereken yağmurun kısa bir zaman dilimi içinde yağdığına dikkati çekerek, geçmişte yavaş yavaş başlayıp etkisini giderek artıran yağış rejimlerinin artık bir anda başlayıp önünde ne varsa silip süpüren bir özelliğe ulaştığını ifade etti. Bu yıl yağışların mevsim normallerinin yüzde 26 ve geçen yılki yağışların yüzde 28 altında gerçekleştiğini dile getiren Yumaklı, yağış grafiğinin son 5 yılda 4 kez ortalamanın altında kaldığını söyledi. Yumaklı, sıcak hava, düşük nem ve çok şiddetli rüzgarların kendilerini orman yangınlarıyla baş başa bıraktığını belirterek, "Özellikle bu yıl 3 dalga halinde gelen bu anormal hava koşulları bizim gerçekten çok daha fazla efor sarf etmemize ve maalesef biyoçeşitliliğimize de geçmiş yıllarda olduğundan daha fazla zarara sebep oldu." değerlendirmesinde bulundu. Önceki dönemlerde riskli bölgeler olarak sadece Ege ve Akdeniz'i ifade ettiklerini dile getiren Yumaklı, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize çevrelerinde taşkın riski yüzde 20'nin üzerinde artarken Bartın, Zonguldak, Kastamonu, Düzce, Bolu, Bilecik, Sakarya ve Bursa gibi illerin de orman yangınları açısından riskli haline geldiğini bildirdi. "Su alanında dirençli türkiye oluşturmalıyız" Bakan Yumaklı, bu süreçte vatandaşların taşkınlardan ve sellerden, tarım alanlarının her türlü meteorolojik etkilerden korunmasının ve toprakları suyla buluşturmanın büyük önem arz ettiğini vurguladı. Su stresi altında olan bir ülke olarak suya yönelik politikaları bu önemde yönetmek durumunda olduklarını dile getiren Yumaklı, son 23 yılda su ve sulamaya 3,4 trilyon lira kaynak aktararak 11 bine yakın eseri hizmete aldıklarını belirtti. Yumaklı, sulanan arazi miktarının yüzde 50, su depolama hacminin yüzde 38, yıllık içme suyu miktarının da 2,7 kat arttığını ifade etti. Bu yıl içinde 321 tesisi daha hizmete alacakları bilgisini veren Yumaklı, şunları söyledi: "Kapalı sulama şebeke oranının yüzde 6'dan yüzde 38'e yükseltildiğini söylemek istiyorum. Sulama projelerimizin özellikle enerji ihtiyacını yerli ve temiz kaynaklarla karşılama yolundaki projeler devam ediyor. Özellikle Taşkın Erken Uyarı Sistemi'nin halkımızı taşkınlara ve sellere karşı zamanında uyarması konusunda önemli bir mesafe katettiğimizi ifade etmek istiyorum. Şu ana kadar bütün Türkiye çapında 533 uyarı sistemi tesis edilmiş durumda." Yumaklı, Dünya Bankasından sağlanan kaynağa ilişkin ise şöyle dedi: "Özellikle Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi ile önemli bir kaynak da temin edilmiş oldu. 600 milyon dolarlık bir kaynakla ülkemizin dört bir tarafında taşkın kontrol tesisleri inşa edeceğiz. Gelecek nesillere daha güvenli, daha dirençli bir Türkiye'yi her alanda olduğu gibi su alanında da mutlaka oluşturmak durumundayız. Hepinizin önümüzdeki yıllar için ya da gelecek nesiller için suyun artık sadece bir varlık değil, aynı zamanda çok stratejik bir kaynak olduğunun da iletilmesi, anlatılması ve onlara bu ortamın hazırlanması şart." "Projeler için önemli bir finansman desteği" DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta da iklim değişikliği sebebiyle suyun zamansal ve mekansal dağılımında yaşanan belirsizlikler ve aşırılıkların suya bağlı afetlerin sıklığında, şiddetinde ve etkinlik alanında artışlara yol açtığını dile getirdi. Bu artışlar neticesinde ortaya çıkan durumun artık gezegenin "yeni normal"i haline geldiğini belirten Balta, "DSİ Genel Müdürlüğü, ülkemizi bu yeni normale hazırlayan projelerin finansmanını, bütçe imkanlarıyla ve farklı finansman seçenekleriyle sağlamaktadır. Bu çerçevede Dünya Bankası ile yürüttüğümüz işbirlikleri, projelerimizin hayata geçirilmesi noktasında önemli bir finansman desteği sağlamaktadır." dedi. Balta, su kaynaklarını daha verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanmak amacıyla Dünya Bankası ile yürütülen işbirliği kapsamında sulama modernizasyonu, dayanıklı peyzaj entegrasyonu, su döngüselliği ve verimin artırılması, taşkın ve kuraklık yönetimi ile ikinci sulama modernizasyonu ve su verimliliği projelerinin hayata geçirildiğini ifade etti. Programda, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez de konuşma yaptı.

Dünya Bankası'ndan finansman desteği Haber

Dünya Bankası'ndan finansman desteği

Dünya Bankası'ndan 4 projeye 1,9 milyar dolarlık finansman desteğiHazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ABD temaslarının ilk gününde Dünya Bankası ile uygun koşullu 4 projeye ilişkin finansman anlaşması imzalandı. Şimşek'in katılımıyla, Dünya Bankasıyla enerji verimliliği, taşkın ve kuraklık risk yönetimi, yeşil geçiş ve deprem bölgesindeki sanayi sitelerinin yeniden imarına yönelik 4 önemli proje için kredi anlaşması imzalandı. Bahse konu projeler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Tarım ve Orman ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıkları tarafından uygulanacak. Projeler, kamu binalarında enerji verimliliğini artırmayı, afetlere karşı dayanıklılığı güçlendirmeyi, yeşil geçişten olumsuz etkilenebilecek grupları desteklemeyi ve deprem bölgesindeki mikro, küçük ve orta ölçekli̇ işletmelerin faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Toplam finansman 3,9 milyar dolara ulaştı Bu projelerle Türkiye'ye Dünya Bankasından yaklaşık 1,9 milyar dolar tutarında finansman sağlandı. Böylelikle bu yıl Dünya Bankasından sağlanan finansman tutarı 3,9 milyar dolara ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, geçen yıl Orta Vadeli Program açıkladıktan hemen sonra Dünya Bankasının Türkiye'ye tahsis ettiği kaynakları önemli ölçüde artırarak, devam eden 17 milyar dolarlık programa 3 yıl içinde sağlanması öngörülen 18 milyar dolar daha eklediğini ve toplam finansman tutarının 35 milyar dolara ulaştığını anımsatarak, "Bugün imzalanan projeler, Dünya Bankasının uyguladığımız ekonomik programa olan güvenini güçlü şekilde tekrar teyit ediyor. Bankanın toplam paketi artırmaya yönelik çalışmaları da devam ediyor, Dünya Bankasıyla hayata geçirilecek projeler ülkemizin kalkınma önceliklerini dikkate alıyor." diye konuştu. ABD temaslarının ilk gününde Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Antonella Bassani ile görüşen Şimşek, ayrıca Asya Kalkınma Bankası Başkan adayı Masato Kanda, Pakistan Maliye Bakanı Muhammed Aurangzeb ve Libya Merkez Bankası Başkanı Naji Issa ile de bir araya geldi.

Dünya Bankası, Türkiye'nin büyüme tahminini düşürdü Haber

Dünya Bankası, Türkiye'nin büyüme tahminini düşürdü

Dünya Bankası, 2024 yılı için Türkiye büyüme tahminini düşürürken, ABD ekonomisinin beklenenden daha güçlü performansı nedeniyle küresel büyüme tahminini yükseltti. Küresel büyüme tahmini yükseltildi, Türkiye için düşürüldü Dünya Bankası bugün yayımladığı raporda 2024 küresel büyüme tahminini Ocak'ta açıkladığı yüzde 2,4'ten yüzde 2,6'ya yükseltirken, Türkiye için 2024 tahminini yüzde 3,1'den yüzde 3'e düşürdü. Dünya Bankası küresel ekonomi için 2025 büyüme tahminini de yüzde 2,7'de sabit tutarken, Türkiye için 2025 büyüme tahminini yüzde 3,9'dan yüzde 3,6'ya indirdi. 2026 yılı küresel büyüme tahmini yüzde 2,7, Türkiye için 2026 büyüme tahmini de yüzde 4,3 oldu. Banka, Türkiye'deki para politikasındaki sıkılaşmanın ekonominin geneline yansıması ve makroekonomik kırılganlıkların azaltılmasına katkıda bulunmasını, bu nedenle ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3'e gerileyeceğini öngördü. Ancak, güçlü iç talep ve net ihracatın etkisiyle ekonomik büyümenin 2025'te yüzde 3,6, 2026'da ise yüzde 4,3 artmasını bekliyor. Türkiye'de 2025'te enflasyonun yüzde 29'a düşeceği tahmin edildi Dünya Bankası Türkiye'de enflasyonun Merkez Bankası'nın hedefinin üzerinde kalacağını ve 2025'te ortalama yüzde 29'a düşeceğini öngördü. Türkiye'de bütçe açığının Şubat 2023'te meydana gelen depremlerin ardından rehabilitasyon ve yeniden yapılanma maliyetleri sebebiyle yüksek kalması bekleniyor. Dünya Bankası 2024 için ABD ekonomik büyüme tahminini de Ocak'ta açıkladığı yüzde 1,6'dan yüzde 2,5'e yükseltti.

Dünya Bankası'ndan ihracatçılara uzun vadeli kredi Haber

Dünya Bankası'ndan ihracatçılara uzun vadeli kredi

Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada söz konusu destekle Türkiye Yeşil İhracat Projesi, makine, ekipman, ısıtma ve soğutma sistemlerinin geliştirilmesi ve atıkların azaltılması veya geri dönüştürülmesi gibi yeşil ve iklime uyumlu çözümlere yatırım yapacak ihracatçılara uygun maliyetli ve uzun vadeli finansman sağlanmasına yardımcı olacak. Türkiye Yeşil İhracat Projesi kapsamında, yaklaşık 10 yıl vadeli ticari krediler yoluyla 1 milyar euroya kadar uluslararası özel sermayenin bulunması amacıyla Eximbank’a sağlanacak 600 milyon euroya kadar bir kredi garantisi ile uzun vadeli ticari finansmanı harekete geçirmesi hedefleniyor. Avrupa Birliği'nin (AB) 2026 yılından itibaren karbon yoğun ürünlere tarife uygulamaya başlayacağı ve bundan dolayı emisyon yoğun ürünler üreten Türk ihracatçıların karbon ayak izlerinin azaltılması nın büyük önem taşıdığına dikkat çekilen açıklamada, AB pazarının Türkiye ihracatının yüzde 40’ını oluşturduğu hatırlatıldı. İhracatçılar ülke işgücünün yüzde 37'sini istihdam ediyor Türk ihracatçıların büyük aynı zamanda büyük ölçekli işverenler olduğu ve ülkenin işgücünün yaklaşık yüzde 37’sini istihdam ettiği belirtildi. Dünya Bankası Grubu Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez proje ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları belirtti: “İhracat sektörünün başarısının sürekliliği Türkiye ekonomisi için çok büyük önem taşımaktadır ve yeşil dönüşüm hükümetin en büyük önceliklerinden birisini oluşturmaktadır. Dünya Bankası küresel olarak düşük karbonlu bir geleceğe geçişe katkıda bulunacak ve aynı zamanda şirketlerin ve ülkenin rekabet gücünü arttıracak bu çabaları desteklemekten memnuniyet duymaktadır.” Dünya Bankası’nın Proje Ekip Liderlerinden birisi olan Gunhild Berg de konu ile ilgili olarak, “Proje, uzun vadeli, sürdürülebilir ve yeşil ekonomik büyümeyi finanse etmek için özel sermayenin harekete geçirilmesinde ezberleri bozan bir niteliğe sahiptir. Garanti enstrümanı aynı zamanda ihracatçıların iklimle ilgili geçiş süreci risklerine uyum sağlamalarının ve küresel olarak yeşil ürünlere ve hizmetlere yönelik artan talebin sunduğu fırsatlardan yararlanmalarının desteklenmesinde yeni bir yaklaşım sunmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

TSKB, Dünya Bankası ile 155 milyon dolarlık anlaşma imzaladı Haber

TSKB, Dünya Bankası ile 155 milyon dolarlık anlaşma imzaladı

Türkiye’de ve dünyada kredi ile finanse edilerek kurulan, emisyon salımı azaltım ve kapsayıcı dönüşüm odaklı ilk girişim sermayesi yatırım fonu olan Türkiye Yeşil Fonu, iklim risklerinin yönetilmesini merkeze alan yol haritası ile ülkemizin 2053 Net Sıfır hedefine önemli bir katkı sağlayacak. Anlaşma hakkında bilgi veren TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “Türkiye Yeşil Fonu ile ülkemizdeki firmaların yeşil dönüşüm yolculuklarında etkin rol oynamayı, sermaye piyasaları yoluyla iklim finansmanına yönelik kaynakların çeşitliliğini, miktarını ve çarpan etkisini artırmayı amaçlıyoruz. Firmalara sermaye yatırımı sağlayan bu fon kapsamında özel sektör sermayesini de harekete geçirmeyi hedefliyoruz. TSKB olarak, Türkiye Yeşil Fonu gibi yenilikçi kaynaklarla ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nitelikli ve çok boyutlu katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi. Türkiye’nin sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınmasına nitelikli destek vizyonuyla hayata geçirdiği yenilikçi finansman uygulamalarına bir yenisini daha ekleyen TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantörlüğünde, Dünya Bankası (IBRD) ile 155 milyon ABD Doları tutarındaki “Türkiye Yeşil Fonu” kredi sözleşmesine imza attı. Toplam büyüklüğünün 405 milyon dolara ulaşması hedeflenen Türkiye Yeşil Fonu’nun ülkemizin Ulusal Katkı Beyanı kapsamındaki hedeflerine önemli katkı sağlaması bekleniyor. Ülkemizdeki mevcut finansman açığının karşılanmasında kamunun yanı sıra özel sektörün katkısını da harekete geçirecek proje kapsamında faydalanıcı firmalara özkaynak yatırımları ile dengeli bir borçluluk seviyesi ve stratejik büyüme olanağı sağlanıyor. Yenilikçi yapısıyla sermaye piyasalarının gelişimine de katkıda bulunacak bu projenin 155 milyon dolar tutarındaki Dünya Bankası kredisinin yanı sıra 100 milyon dolarlık kısmı fon seviyesinde, 150 milyon dolarlık kısmı da firma seviyesinde olmak üzere toplamda 405 milyon dolar özkaynak tutarına ulaşması hedefleniyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez: “Türkiye Yeşil Finans Projesinin yeşil kalkınma hedeflerimize ulaşılmasında itici bir güç olacağına inanıyorum” Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez konuya ilişkin değerlendirmesinde, “2021 yılında Paris Anlaşması'nı onayladık ve Yeşil Kalkınma Devrimini başlatarak 2053 net sıfır emisyon hedefimizi açıkladık. Net sıfır emisyonlu bir ekonomiye geçiş önemli miktarda ve uzun vadeli yatırımı gerektirmektedir. Bu yolda kamu finansmanının yanı sıra özel sektör finansmanın da seferber edilmesi çok önemlidir. Bu bağlamda, Dünya Bankası’ndan sağlanan finansman ile TSKB tarafından uygulanacak Türkiye Yeşil Finans Projesinin yeşil kalkınma hedeflerimize ulaşılmasında itici bir güç olacağına inanıyorum. Ayrıca; projenin önemli ölçüde yeni girişim sermayesi yatırımı imkanı yaratacak olması sermaye piyasalarımızın geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. İlerleyen dönemde ülkemizin yeşil dönüşümünün desteklenmesinde Dünya Bankası ve diğer kalkınma ortaklarımız ile güçlü işbirlikleri kurmaya devam edeceğiz” dedi. Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez: “Yeşil Finansman Projesi düşük karbonlu ve iklime dirençli bir ekonomiye geçişi destekleyecek” Anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, “Yeşil Finansman Projesi nihai olarak düşük karbonlu ve iklime dirençli bir ekonomiye geçişi destekleyecek, finansal sektörün çeşitlendirilmesine katkıda bulunacak ve uzun vadeli finansman, sermaye piyasaları ve istihdam yaratma için yerli kaynakların geliştirilmesine olanak sağlayacaktır. Önerilen yapı ve sermaye piyasası araçları üzerindeki odak sayesinde, proje özel sermayeyi çekme ve piyasa yaratma konusunda önemli bir potansiyele sahiptir” dedi.   TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç: “Türkiye genelinde yeşil dönüşüm sürecindeki şirketleri sermaye yatırımı yoluyla destekleyeceğiz” Anlaşmaya ilişkin bilgi veren TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç: “Hazine ve Maliye Bakanlığımızın garantisiyle Dünya Bankası’ndan temin ettiğimiz 155 milyon ABD doları tutarındaki kredi ile Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. aracılığıyla bir girişim sermayesi yatırım fonu olan Türkiye Yeşil Fonu’nu kuracağız. Dünya Bankası ile uzun süredir üzerinde titizlikle çalışarak geliştirdiğimiz bu model kapsamında Türkiye genelinde yeşil dönüşüm sürecindeki şirketleri sermaye yatırımı yoluyla destekleyeceğiz. Sermaye piyasalarımızda iklim finansmanına yönelik kaynakların çeşitliliğini, miktarını ve en önemlisi çarpan etkisini artıracak fonun hayata geçmesini sağlayan Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Dünya Bankası’na TSKB’ye duydukları güven ve değerli iş birlikleri için çok teşekkür ediyoruz” dedi. “Proje büyüklüğünün 405 milyon dolar tutarına ulaşmasını hedefliyoruz” Türkiye Yeşil Fonu kapsamında, yatırım yapılacak firmalar düzeyinde ilave 250 milyon ABD doları özel sektör sermayesi sağlamayı, böylelikle sermaye niteliğindeki proje büyüklüğünün 405 milyon dolar tutarına ulaşmasını hedeflediklerini belirten TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “Türkiye Yeşil Fonu, yatırım yapılacak şirketlere özkaynak finansmanı yoluyla  ulusal ve uluslararası mevzuat kapsamındaki ticari risklerin yönetilmesi, rekabet gücünün korunması ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş doğrultusunda stratejik planlamanın oluşturulmasına katkı verecek. Böylelikle, şirketlerimizin bu yol haritası doğrultusunda daha odaklı ve dengeli bir borçlanma yapısına erişmelerine olanak sunacağız. Ülkemizin Net Sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda şirket stratejilerinin etkin şekilde oluşturulması için fonun yatırım yapacağı şirketlerde ÇSY (çevresel, sosyal ve yönetişim) sistemleri kurularak hedefler belirlenmesi ve raporlama uygulamalarının başlatılması da sağlanacak. Tüm bu yönleriyle girişim sermayesi yatırım fonu pazarında bir ilk olan bu projemizle iklim çatısı altında kapsayıcılık da destekleyici bir unsur olacak ve fırsat eşitliğinin önceliklendirilmesi gözetilecek” dedi.     “Türkiye Yeşil Fonu, ülkemizde ve dünyada kredi ile finanse edilerek kurulan, yeşil ve kapsayıcı dönüşüm odaklı ilk girişim sermayesi yatırım fonu olacak” TSKB olarak iklim değişikliği ile mücadele ve karbonsuzlaşma konusunda önemli bir aktör olmanın yanı sıra yapılan düzenlemelere de aktif katkı sağladıklarını vurgulayan Murat Bilgiç, “Başta Ulusal Katkı Beyanımız olmak üzere içinde Bakanlıklarımızın, BDDK ve SPK’nın da bulunduğu düzenleyici kuruluşlarımızın Emisyon Ticaret Sistemi, İklim Kanunu ve Ulusal Taksonomi alanındaki çalışmalarını ve yol haritalarını çok önemli buluyoruz. 12. Ulusal Kalkınma Planı da 2024-2028 dönemi için bizlere somut bir yön gösteriyor. Türkiye Yeşil Fonu iklim risklerinin etkilerini kapsayıcılıkla gözeten çıktıları açısından, ülkemizin yeşil dönüşümüne ve bu alandaki yatırım ihtiyaçlarına katkı sağlayacak bir ekosistem oluşturacak. Bu fonun, ülkemizde ve dünyada kredi ile finanse edilerek kurulan, yeşil ve kapsayıcı dönüşüm odaklı ilk girişim sermayesi yatırım fonu olacağına da dikkat çekmek isterim. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Dünya Bankasına Bankamıza duydukları güven için tekrar teşekkür ederken, TSKB olarak Türkiye Yeşil Fonu gibi yenilikçi kaynaklarla ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nitelikli ve çok boyutlu katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Dünya Bankası ndan 750 milyon dolar lık finansman Haber

Dünya Bankası ndan 750 milyon dolar lık finansman

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 28. Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında Dünya Bankası tarafından düzenlenen "Net Sıfır Emisyon'a Yeni Hedefler: Güneş, Rüzgar ve Akıllı Şebekelerle Türkiye'yi Dönüştürmek" başlıklı panelde konuştu. "Türkiye'nin 12 yılda 60 gigavat yenilenebilir enerji üretim kapasitesi kuracağını duyurması çok güzel bir haber." diyen Lopez, bunun sadece soyut taahhüt olmadığını, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele etmek istediği anlamına geldiğini ve Türkiye'nin karbondan arınmaya yardımcı olacak pragmatik bir plan hazırladığına işaret ederek, böylece Türkiye'nin yenilenebilir enerji kurulu gücünü 12 yıllık dönemde 3 katına çıkaracağını anlattı. Söz konusu programın üretim, iletim ve dağıtımı hesaba katıldığında 12 yılda yaklaşık 100 milyar dolara mal olacağına dikkati çeken Lopez, 60-75 milyar dolarlık bir üretim, 10 milyar dolarlık bir iletim ve 8-10 milyar dolarlık dağıtım içereceğini ifade etti. Lopez, Türkiye'nin bugünkü Gayrisafi Yurt İçi Hasılası'nın (GSYH) yüzde 10'u civarında olacak bir plan hazırladığını, bunun gelişmekte olan dünyada yenilenebilir kurulum için hazırlanan en büyük programlardan biri olduğunu vurguladı. "Dünya Bankası olarak çalışacağımız alan iletim kısmı." diyen Lopez, "750 milyon doları bulabilecek yeni bir operasyonun hazırlıklarına şimdiden başladık." ifadesini kullandı. Lopez, elektrik iletim operasyonunun hassas bir konu olduğunu ve zaman alacağını belirterek, Türkiye ile birlikte çalıştıklarını ve ülkenin çok sağlam bir plan hazırladığını anlattı. Planın 10 milyar dolarının kamu, 90 milyar dolarının özel yatırımlardan oluşacağını anımsatan Lopez, "Diğer çok taraflı kalkınma bankalarıyla işbirliğinin kritik olacağını düşünüyorum." dedi. Lopez, Dünya Bankasının Türkiye'yi toplam kurulu kapasitenin yüzde 55'ini oluşturan yenilenebilir enerji konusundaki olağanüstü başarısından dolayı tebrik ettiğini, ülkenin 2035'e kadar 60 gigavat güneş ve rüzgar enerjisi ekleyerek yenilenebilir enerji üretim kapasitesini artırma kararını da olumlu karşıladıklarını dile getirdi. Açılışında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın video mesajı paylaşılan panelde, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı Meral Murathan ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Sürdürülebilir İş ve Altyapı Direktörü Gianpiero Nacci, Türkiye'deki yenilenebilir enerji yatırımları ve bu alandaki gelişmeler konusunda görüşlerini paylaştı.

9. Sürdürülebilir Finans Forumu Borsa İstanbul da yapıldı Haber

9. Sürdürülebilir Finans Forumu Borsa İstanbul da yapıldı

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ve Küresel İlkeler Sözleşmesi İmzacıları Derneği (UN Global Compact Türkiye Ağı) işbirliğiyle düzenlenen "9. Sürdürülebilir Finans Forumu", Borsa İstanbul'da gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Ergun, şirketlerin daha güçlü bir öz sermaye ile pasif taraflarını daha sağlıklı şekilde yürütebilme imkanına kavuştuklarını gösterdiğini dile getirdi. Korkmaz Ergun, "Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonunda, ülkemizin büyümesinin ve sürdürülebilir kalkınmasının finansmanında sermaye piyasaları ve borsa olarak daha fazla sorumluluk ve rol alacağız. Son 3 yılda yakaladığımız ivme, bu sorumluluğu almada bizi motive etmektedir. Son 3 yılda 139 şirketin halka arzından 107 milyar TL kaynak sağlandı." diye konuştu. "Dünya Bankası Grubu'nun Dünyaya sağlamış olduğu kredi 168 milyar dolar" Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez de bütün Dünya Bankası Grubu'nun dünyaya sağladığı kredinin 168 milyar dolar olduğunu dile getirdi. Şubat ayında yaşanan deprem felaketinin maliyetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Lopez, "Strateji ofisimizle görüştüğümüzde tekrar inşasının 81 milyar dolar olduğunu, ekonomik kayıplarla beraber yaklaşık 100 milyar doların üzerine çıkan bir maliyetin olduğunu hesapladık." ifadelerini kullandı. Lopez, "Bu, Türkiye'nin GSMH'sinin yüzde 10'undan daha fazla. Gerçekten büyük bir rakamdan bahsediyoruz." dedi. Mevcut evlerin dirençli hale getirilmesinin maliyetinin yaklaşık 465 milyar dolar olduğunu aktaran Lopez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya genelinde yüksek sıcaklıkta da Türkiye rekorlar kırdı. Türkiye'de 20 yıl önce yaklaşık 200 ekstrem hava olayı oluyordu. Birkaç yıl önce bu rakamın bine çıktığı tespit edildi. Peki iklim değişikliğine adaptasyon maliyeti nedir? İklim değişikliğini azaltma maliyeti, Türkiye'de 600 milyar doların üzerinde bir maliyet bekliyor. Yani 100 milyar dolar deprem, 500 milyar dolar evlerin, konutların güçlendirilmesi ve iklim değişikliği ile 1 trilyon doların üzerine çıkıyor. Bu noktada yüzde 100 ülkenin GSMH'si demek. Bunu bağlama oturtmak gerekirse bütün Dünya Bankası Grubu'nun dünyaya sağlamış olduğu kredi 168 milyar dolar. 6 Şubat depremi sonrası 1 milyar dolarlık bir program duyurduk." "Üst üste küresel krizler yaşadık" UN Global Compact Türkiye Ağı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü de son yıllarda üst üste küresel krizler yaşandığını, bunun da sürdürülebilir kalkınmayı önemli şekilde yavaşlattığını belirtti. Halihazırda dünyanın, sürdürülebilir kalkınma amaçlarının sadece yüzde 15'inde ilerleme kaydedebildiğini vurgulayan Dördüncü, yüzde 48'inde ilerlemeler zayıf ve yetersizken, yüzde 37'sinde bunun durduğunu, hatta geriye gittiğini anlattı. Dördüncü, "2030 yılında hayal ettiğimiz daha adil, daha yaşanılabilir, çocuklarımıza, torunlarımıza bırakabileceğimiz dünya hedefimizi gerçekleştirebilmek için rotamızı değiştirmemiz lazım." şeklinde konuştu. Ahmet Dördüncü, "Özel sektörün en önemli olumlu etkileri istihdam oluşturması, veriler geliştirmesi, inavasyon yaparak büyüme ve altyapıya yatırım yapması ancak öbür tarafta özel sektörün en olumsuz etkileriyse iklim, atık, su ve doğa alanlarında görülüyor." dedi. SKD Türkiye Başkanı Ebru Dildar Edin de şubatta yaşanan depremlerin Türkiye'yi maddi ve manevi büyük bir sarsıntıya uğrattığını dile getirerek, şunları söyledi: "Deprem kuşağında yer alan ülkemize büyük bir ölçekte zarar vermemesi için dirençli ve yeşil kentlerin inşasına, bu inşaatların yapılabilmesi için de finansmana ihtiyacımız bulunuyor. Bugün sizlerle bu alanda gelişmeleri, finans sektörünün dış kaynak temininde sürdürülebilir kalkınmada ve 6 Şubat depremi temasıyla ele alacağız. Türkiye'yi uluslararası alanda daha öne çıkarmak için kamu, iş dünyası ve STK'ların her zamankinden daha çok çalışıp küresel rekabette avantaj elde etmemiz, refah toplumuna ulaşabilmemiz için çok gereken bir öncelik. Sürdürülebilir kalkınma önemli bir kaldıraç görevi görüyor."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.