SON DAKİKA
Hava Durumu

#Doğal Afetler

Ekometre - Doğal Afetler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğal Afetler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Deprem korkusuyla nasıl baş edilebilir? Haber

Deprem korkusuyla nasıl baş edilebilir?

İlerleyen deprem korkusu, travma sonrası stres bozukluğu ve akut stres bozukluğu gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklara da yol açabiliyor. “Deprem korkusuyla başa çıkmak, kişinin hem duygusal hem de pratik olarak kendini hazırlamasıyla mümkündür. Bu korku, doğal bir tepki olarak kabul edilmelidir; çünkü deprem gibi olaylar, insanın güvenlik ihtiyacını tehdit eder. Ancak bu korku günlük yaşamı etkiliyor veya kontrol edilemez hale geliyorsa, üzerinde çalışılması gereken bir durum haline gelir” diyen Nev Sağlık Grubu Klinik Psikoloji bölümünden Psk. Helin Ezgi Deniz, deprem korkusu hakkında açıklamalarda bulundu.  “Hazırlıklı olmak, bu kaygıyı önemli ölçüde azaltabilir” Deniz, “İlk adım, deprem korkusunu anlamaktır. Bu korku, genellikle belirsizlik ve kontrolsüzlük hissinden kaynaklanır. Dolayısıyla depremle ilgili doğru bilgi edinmek ve hazırlıklı olmak, bu kaygıyı önemli ölçüde azaltabilir. Örneğin bir deprem çantası hazırlamak, evde güvenli alanlar belirlemek ve acil durum planı yapmak, kişiye bir kontrol duygusu kazandırır. Duygusal olarak başa çıkmak için ise stres ve kaygıyı azaltmaya yönelik yöntemler kullanılabilir. Derin nefes egzersizleri, meditasyon ve farkındalık çalışmaları gibi teknikler, anlık kaygıyı yatıştırmada etkili olabilir. Aynı zamanda, bu korkuyu paylaşmak ve konuşmak da önemlidir. Aile üyeleri, arkadaşlar ya da bir uzmanla bu duyguları ifade etmek, kişinin kendini daha güvende hissetmesine yardımcı olur. Eğer deprem korkusu çok yoğun ve günlük işlevselliği engelleyecek düzeydeyse, bir uzmandan destek almak faydalıdır. Psikoterapi yöntemleri, özellikle de bilişsel davranışçı terapi, bu tür kaygıları yönetmede oldukça etkilidir. Uzmanlar, kişinin deprem korkusunun altında yatan düşünce kalıplarını anlamasına ve bunları daha sağlıklı şekilde yönetmesine yardımcı olabilir” ifadelerinde bulundu.  “Bu tür bir travmanın hem kısa hem de uzun vadeli etkileri olabileceğini görüyoruz” Psk. Helin Ezgi Deniz, “Deprem psikolojisine genel olarak baktığımızda, bu tür bir travmanın hem kısa hem de uzun vadeli etkileri olabileceğini görüyoruz. Deprem sonrası bireyler, yoğun bir korku, endişe, çaresizlik hissi ve belirsizlik yaşarlar. Bu dönemde ortaya çıkan travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), özellikle depremi bizzat deneyimleyen kişilerde sık görülür. Kabuslar, aşırı tetikte olma, uyku bozuklukları ve yeniden yaşantılıma gibi belirtiler, bu psikolojik durumun göstergeleridir. Aynı zamanda deprem, bireylerde güvenlik hissini kaybettirdiği için dünya algısında bir değişiklik yaratabilir. Deprem öncesi "güvenli" olarak görülen alanlar artık tehdit edici hale gelir. Bu durum, bireylerin yalnızca fiziksel değil, sosyal ve duygusal alanlarda da kendilerini savunmasız hissetmelerine yol açabilir. Ancak bu tür travmalardan sonra, insanlar genellikle zamanla yeniden bir denge bulurlar. Toplumun dayanışma göstermesi, bireylerin duygularını paylaşabilecekleri destek gruplarının varlığı ve psikolojik yardım hizmetleri, bu süreci hızlandırır. Sonuç olarak, deprem korkusuyla baş etmek ve deprem psikolojisiyle yüzleşmek hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ele alınması gereken bir süreçtir. Kendinizi hazırlıklı hissetmek, duygularınızı kabul etmek ve destek almak, bu zorlu sürecin üstesinden gelmekte en etkili yöntemlerdir. Deprem, fiziksel bir gerçek olduğu kadar, duygusal bir yük de yaratır; bu yükü paylaşmak ve anlamlandırmak, iyileşmenin ilk adımıdır” açıklamalarında bulundu.   

Doğal afetlerden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar Haber

Doğal afetlerden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar

Yapılan araştırma 2024 yılında afetlerin neden olduğu ekonomik zararın yüzde 60'ının sigortasız olduğunu ortaya koydu. Aon Küresel Doğal Afetler Raporu sonuçlarına göre 2024 yılında küresel doğal afetler, özellikle ABD’deki kasırga ve şiddetli konvektif fırtınalar nedeniyle 368 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açarken sigorta pazarının yaptığı toplam ödeme 145 milyar dolar oldu. Sigorta kültürü daha yüksek olan Amerika kaynaklı afetlerin ağırlığına rağmen, toplam ekonomik zararın ancak yüzde 40’ı sigorta pazarı tarafından karşılanabildi. Sigortasız risklerin yarattığı ekonomik zarar toplumlar, işletmeler ve hükümetler için ciddi bir mali yük oluşturdu.  En büyük ekonomik kayba neden olan küresel afet, Helene Kasırgası Helene Kasırgası, geçen yılın eylül ayında ABD kıyılarına ulaştı ve 75 milyar dolarlık zarara ve 243 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Ekim ayında gerçekleşen Milton Kasırgası ise 35 milyar dolarlık zarar yarattı ve bu zararın 20 milyar doları sigorta pazarı tarafından karşılandı. Bu iki olay, küresel sigorta kayıpların yüzde 78’inin ABD’de gerçekleşmesinin başlıca nedenleri olarak öne çıkıyor.  Artan nüfus nedeniyle şiddetli konvektif fırtına kaynaklı kayıplar da yükseliyor 2024 yılında, her biri 1 milyar dolardan fazla ekonomik kayba yol açan en az 54 küresel afet yaşandı. Bu sayı, 44 olan 21. yüzyıl ortalamasının oldukça üzerinde. Milyar dolarlık felaketlerin sayısındaki artışın başlıca nedeni, ABD’deki şiddetli konvektif fırtına olaylarındaki artış oldu.  Yüksek riskli bölgelerde artan nüfus, varlıkların büyümesine ve doğal afetlerin yarattığı tahribatın da artmasına neden oluyor. Örneğin, kasırgaların çok olduğu Florida gibi bölgelerdeki büyümeler milyar dolarlık felaketlerin sayısını arttırıyor. Birçok bölgede, artan enflasyonun ve diğer ekonomik sebeplerin etkilerini de görüyoruz. İnşaat maliyetlerinin artması, iş gücünün azalması ve tedarik zinciri sorunları, doğal afetin yarattığı yıkımların tekrar inşa edilmesini gittikçe daha pahalı hale getiriyor.  2024, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olarak tarihe geçti 2024’te global sıcaklık tarihteki en yüksek seviyeye çıktı. Bu durum sadece dünya genelinde yaşanan sıcak hava dalgaları ve rekor sıcaklıklarla kendini göstermedi aynı zamanda çeşitli risklerin şiddeti ve sıklığı üzerindeki sürekli etkilerle de ortaya çıktı. Bu da sıcaklık artışının etkilerini doğru bir şekilde değerlendirmek için güvenilir iklim verilerine ve analizlerine duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Alınan önlemler sayesinde ölen kişi sayısı azaldı 2024 yılında büyük ölçüde sıcak havalardan ve selden kaynaklanan doğal afetler nedeniyle 18 bin 100 kişi hayatını kaybetti. Bu rakam, 21. yüzyıl ortalaması olan 72 bin 400’ün oldukça altında kaldı. Bu, gelişmiş uyarı sistemleri, hava durumu tahminleri ve tahliye planlamasına bağlandı. Bu durum, afetlerle mücadelede güvenilir iklim verileri, analizler ve bilgilerin önemini de bir kez daha ortaya koyuyor. “Sigorta sektörü afetlere karşı insanları koruyacak potansiyele sahip” Raporun bulgularını değerlendiren Aon Türkiye Eş CEO'su Selda Oknas Tanbay, "Araştırmalarımız dünya genelinde iş kararlarını etkileyen dört mega trende vurguluyor; ticaret, teknoloji, iş gücü ve bu raporun odak noktası olan iklim. Aon küresel afet raporumuz iklim ile ilgili iki önemli konuyu vurguluyor. İlk olarak iklim riski diğer üç trendin her yönünü etkileyebilir. Örneğin yeni bir tesisin nerede kurulacağı veya çalışanların en iyi nasıl korunacağı gibi. İkincisi hızla değişen iklim riskleriyle başa çıkmak için reasürans sektörü yenilikleri hızlandırmalı ve artan değişen risklere yanıt vermek amacıyla yeni sermayelere erişmelidir. İklim riskleri ve aşırı hava olaylarının artık normalleşmiş haliyle başa çıkmak için Aon, veri teknoloji ve yeni nesil tahmin modellerini yatırım yaparak iç görüler sunuyor. İşletmelerin ve toplulukların daha iyi risk ve insan kararları almalarına yardımcı olma taahhüdümüzle, işletmelere yönelik daha iyi koruma sağlayan çözümler geliştiriyor ve sunuyoruz.” dedi. 2024 yılında en fazla ekonomik kayba neden olan ilk 10 küresel afet şunlar oldu:

Afetlere karşı nasıl hazırlıklı olabilirsiniz? Haber

Afetlere karşı nasıl hazırlıklı olabilirsiniz?

Doğal afetler, beklenmedik anlarda büyük yıkımlara yol açabilen olaylardır. Bu tür afetlerin etkilerini en aza indirmek ve can güvenliğini sağlamak için önceden hazırlıklı olmak büyük bir önem taşır. Hem bireylerin hem de ailelerin bu tür durumlara karşı önlem alması, afet anında ve sonrasında oluşabilecek zararları minimize etmenin en etkili yoludur. Hazırlıklı olmanın en önemli adımları, doğru bilgilere sahip olmak, güvenlik önlemlerini almak ve bu süreçte uygulanacak planlar yapmaktır.160 yıllık köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, afetlere karşı yapılması gereken hazırlıkları paylaştı. Zorunlu Deprem Sigortanızı Yaptırın Zorunlu Deprem Sigortası (DASK), konutunuzu deprem ve buna bağlı gelişen yangın, patlama, tsunami ve yer kayması gibi risklere karşı koruma altına alır. Olası bir depremde maddi kayıpların önüne geçmek için DASK sigortasını yaptırmak oldukça önemlidir. Bu sigorta sayesinde, evinizin zarar görmesi durumunda onarım ya da yeniden inşa sürecinde maddi destek alabilirsiniz. Depremin olası etkilerine karşı alınacak en etkili önlemlerden biri olan DASK, gelecekte oluşabilecek büyük maddi kayıpları engeller. Ev sahibi olarak, bu sigorta ile güvenliğinizi ve maddi güvencenizi sağlayabilirsiniz. Sigorta Poliçenizi Düzenli Olarak Güncelleyin Konutunuzun değeri zamanla değişebileceği için DASK poliçenizi her yıl yenilemek önemlidir. Bu sayede sigorta kapsamındaki teminatlar güncel kalır ve yeterli koruma sağlanır. Poliçenizdeki teminatların eksik olması durumunda, olası bir afetten sonra karşılaşabileceğiniz hasarlar yeterince karşılanmayabilir. DASK poliçenizi düzenli olarak yenileyerek, evinizi ve maddi güvenliğinizi koruma altına alabilir, beklenmedik durumlarda daha güçlü bir maddi destek elde edebilirsiniz. Sigorta poliçenizin düzenli güncellenmesi, deprem gibi afetlere karşı en etkili önlemlerden biridir. Afet Riskine Karşı Bina Güvenliğinizi Artırın Sigorta yaptırmak önemli bir güvence sağlasa da binanızın deprem dayanıklılığını artırmak da afetlere karşı hazırlıklı olmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Binanızın yapı denetiminden geçtiğini ve ihtiyaç duyulan güçlendirme çalışmalarının yapıldığını kontrol etmek hayati önem taşır. Bu önlemler, yalnızca olası can kayıplarını önlemekle kalmaz, aynı zamanda sigorta kapsamında korunan mal varlıklarınızı da güvence altına alır. Depreme karşı dayanıklı bir bina hem sevdiklerinizin güvenliğini sağlar hem de maddi kayıpları en aza indirir, böylece afetlere karşı daha güçlü bir koruma elde edersiniz. Acil Durum Planı Hazırlayın Ailenizle birlikte bir acil durum planı hazırlamak, deprem gibi afetlere karşı hazırlıklı olmanın önemli bir adımıdır. Deprem anında toplanma noktalarını, binadan çıkış yollarını ve acil durum çantası, el feneri, su, gıda gibi gerekli ekipmanları önceden belirlemelisiniz. Böylece olası bir afet anında nasıl hareket edeceğinizi bilirsiniz. DASK sigortası, maddi kayıplarınızı karşılamaya destek olurken, bu acil durum planı da sizin ve ailenizin güvenliğini sağlamaya yardımcı olur. Hem maddi hem de hayati güvenlik açısından bu tür hazırlıklar, afet anında önemli bir fark yaratabilir. DASK Teminatlarını ve Kapsamını İyi Anlayın DASK sigortasının kapsamını ve hangi durumlarda geçerli olduğunu iyi anlamak, maddi güvenliğinizi sağlamada önemli bir adımdır. DASK, deprem ve buna bağlı hasarların bina üzerindeki etkilerini karşılar; ancak eşyalarınız sigorta kapsamında değildir. Bu nedenle, konutunuzdaki eşyaları da güvence altına almak için ek sigorta seçeneklerini değerlendirmek faydalı olacaktır. Eşyalarınızı kapsayan bir poliçe, olası bir deprem sonrası hem binanızın hem de içindeki eşyaların korunmasını sağlar, böylece daha geniş bir maddi güvence altına girmiş olursunuz.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.