SON DAKİKA
Hava Durumu

#Çin

Ekometre - Çin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakırın ton fiyatı rekor kırdı Haber

Bakırın ton fiyatı rekor kırdı

Londra Metal Borsası’nda (LME) bakırın ton fiyatı 11.294,5 dolara kadar yükselerek rekor kırdı. Fiyatlardaki artışa rağmen traderlar, Çin’in geçmişteki üretim taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle temkinli davranıyor. Londra Metal Borsası’nda bakırın ton fiyatı 11.294,5 dolarla tüm zamanların zirvesini gördü ve daha sonra 11.189 dolarda dengelendi. Yılbaşından bu yana yüzde 28 artan fiyatlar, küresel arz endişeleri ve Çin kaynaklı üretim haberleriyle desteklendi. Çin’in üretim kesintisi planları piyasayı hareketlendirdi Çin’in önde gelen bakır izabe tesislerinin 2026’da üretimi yüzde 10’dan fazla azaltma niyetinde olduğu bildirildi. Ancak piyasa oyuncuları, Çin’in geçmişte benzer vaatleri uygulamada zorluk yaşaması nedeniyle bu açıklamalara ihtiyatla yaklaşıyor. Şangay’da gerçekleştirilen sektör toplantılarında maden üretimindeki kesintiler ve cevher tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar gündemin ana konuları arasında yer aldı. ABD’de ithalat vergileriyle ilgili değerlendirmelerin sürmesi ve Çin’den büyük miktarlarda bakır sevkiyatının yapıldığı haberleri de fiyatların yönü üzerinde etkili oldu. Diğer metallerde de yükseliş Bakırdaki tarihi artışa paralel olarak diğer endüstriyel metallerde de fiyat hareketliliği gözlendi. Alüminyum yüzde 0,1 artışla 2.871 dolara, çinko yüzde 0,5 artışla 3.071 dolara, kurşun yüzde 0,2 artışla 1.985 dolara yükseldi. Buna karşılık kalay yüzde 1,5 düşüşle 38.575 dolara gerilerken, nikel yüzde 0,1 artışla 14.845 dolar seviyesinde işlem gördü. LME depolarındaki düşük stok seviyeleri ve nakit çinko sözleşmesinin üç aylık vadeli sözleşmeye göre 224 dolarlık primi, arz sıkışıklığını yansıttı. Zayıf dolar metal fiyatlarını destekliyor ABD dolarının düşük seyri, diğer para birimlerine sahip yatırımcılar için endüstriyel metalleri daha cazip hale getirdi. Bu durum, bakır ve diğer metallerdeki fiyat artışını destekleyen ek bir faktör olarak öne çıktı. Analistler, Çin’in üretim planlarının netleşmemesi halinde piyasalarda oynaklığın sürebileceğini, ancak küresel arz sıkışıklığı ve yeşil enerji dönüşümüne bağlı talep artışının bakır fiyatlarını yüksek seviyelerde tutabileceğini belirtiyor.

Saldırgan tavırlar ekonomik krizi daha da yakınlaştırıyor Haber

Saldırgan tavırlar ekonomik krizi daha da yakınlaştırıyor

Rusya'nın en büyük petrol şirketi Rosneft'in CEO'su İgor Seçin, Çin ile ticarette artık önemli oranda ulusal para birimlerini kullandıklarını belirterek, "Rusya ve Çin'e yönelik saldırgan yaptırım politikasının sürdürülmesi, Batı ülkelerindeki bir sonraki ekonomik krizi daha da yakınlaştırıyor." dedi. Rusya'nın enerji sevkiyatının, Çin'in stratejik hedeflere ulaşmasını destekleyen en önemli unsur haline geldiğini belirten Seçin, "Son 10 yılda Rusya, yaklaşık yüzde 20'lik payla Çin'in bir numaralı petrol tedarikçisi haline geldi." ifadesini kullandı. Çin'in dış ticaretinde yuanın payının 2010'dan bu yana yüzde 2'den yüzde 52'ye yükseldiğine işaret eden Seçin, "Doların payı ise yüzde 83'ten yüzde 43'e geriledi. Rusya ile Çin arasındaki ödemeler neredeyse tamamen ulusal para birimlerine çevrilirken, dolar ve avronun payı istatistiksel hata düzeyine düştü." diye konuştu. Seçin, doların yaptırım silahı şeklinde kullanılması nedeniyle küresel rezerv para birimi pozisyonunun zayıfladığını belirtti. Yaptırımlara da değinen Seçin, "Rusya ve Çin'e yönelik saldırgan yaptırım politikasının sürdürülmesi, Batı ülkelerindeki bir sonraki ekonomik krizi daha da yakınlaştırıyor. Çoğu Batılı politikacı, karşılarındaki risklerin farkında değil." değerlendirmesinde bulundu. Seçin, Almanya ve İtalya'da tüketicilerin kilovat başına 40 cent ödeme yaptığını, bunun da petrole varil başına 300 dolar ödemeye eş değer düzeyde olduğunu söyledi.

Türkiye’de üretim biterken Çin uzayda üretim yapacak Haber

Türkiye’de üretim biterken Çin uzayda üretim yapacak

Çin'li mühendisler tarafından geliştirilen sistem ile artık uzayda fabrika çağı başlıyor. Peki bu fabrika nedir ve nasıl çalışacaklar?Uzay fabrikası, uzaya fırlatıldıktan sonra yörüngede şişirilip açılarak devasa bir iş alanına dönüşen yeni bir modül geliştirdi. Bu modül, şişirilebilir ve yeniden şekillendirilebilir yapısıyla, uzayda bir üretim tesisi oluşturmanın temelini oluşturacak. Çin Bilimler Akademisi’ne bağlı Institute of Mechanics’in Uzay Uçuş Bilimi ve Teknolojisi Merkezi’nden sorumlu yönetici Yang Yiqiang, 'Bu teknoloji sayesinde Çin, uzaydaki üretim kapasitesini deneysel aşamadan gerçek mühendislik seviyesine taşıyacak. Artık uzay ortamında doğrudan üretim yapabilecek, kendi kaynaklarımızı bağımsız şekilde kullanabileceğiz' dedi. Yapılan açıklamaya göre, bu 'esnek ve yeniden yapılandırılabilir yörüngede üretim platformu' biyofarmasötikler, 3 boyutlu baskı ürünleri ve yeni malzemeler gibi yüksek teknoloji üretimlerinde kullanılabilecek. Dünyanın en kalabalık ve süper gücü olma yolunda ilerleyen Çin, bu modülü test etmek için birkaç ulusal araştırma kuruluşuyla işbirliği yaparak başarılı sonuçlar elde etti. Uzayda fabrika konsepti, hem devlet hem de özel sektör için yeni bir yatırım alanı haline geldi. Öte yandan Amerike Birleşik Devletleri merkezli Varda Space Industries gibi girişimler, 2023’te 'dünyanın ilk uzay fabrikası' olarak W-Series 1 uydu projesini hayata geçirmişti. Çin’in geliştirdiği bu modül ise, uzayda üretim yarışında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Çin elektrikli araçların ihracat lisansını zorunlu tutacak Haber

Çin elektrikli araçların ihracat lisansını zorunlu tutacak

Kararın, sektörün "sağlıklı gelişimini" desteklemeyi amaçladığı belirtildi. Otomobil üreticilerinin, elektrikli araç sektörünün "sağlıklı gelişimini" desteklemek amacıyla 1 Ocak 2026'dan itibaren Çin'den elektrikli araç ihraç edebilmeleri için izin almaları gerekecek. Çin Ticaret Bakanlığı, Cuma günü yaptığı açıklamada 1 Ocak 2026’dan itibaren ihracat lisansı zorunluluğu getirileceğini duyurdu. Bu kararın, elektrikli araç sektörünün “sağlıklı gelişimini” teşvik etmeyi amaçladığı belirtildi. Düzenleme, sektörü halihazırda izin gerektiren diğer otomobil türleri ve motosikletlerle aynı seviyeye taşıyor. Bu durum, Çin’in dünyanın en büyük otomobil pazarı üzerindeki yönetimini sıkılaştırdığına işaret ediyor. Fiyat rekabetinin bazı üreticileri zor durumda bırakmasının ardından yetkililer, sektördeki uzun vadeli istikrar konusunda kaygı duymaya başladı. Şimdiye kadar yüksek indirimlere karşı baskı uygulandı ve üreticilere tedarikçilerine ödemelerini hızlandırma talimatı verildi. İlk 7 ayda avrupa'ya 19 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleşti BYD, Neo ve Xpeng gibi üreticilerin ihracatlarındaki artış, özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) yüksek gümrük vergileriyle akışı yavaşlatmaya çalışması sebebiyle jeopolitik gerilimlerin merkezinde yer alıyor. Buna rağmen sevkiyatlar büyük ölçüde devam etti. Bu yılın ilk yedi ayında Çinli üreticiler, geçen yılki seviyeye yakın, 19 milyar doların üzerinde elektrikli araç ihracatı gerçekleştirdi. Avrupa, tarifelere rağmen en büyük pazar olmayı sürdürdü. Tesla, Volkswagen ve BMW için zorluk yaratacak Pekin’in yeni düzenlemesinin Batılı otomobil üreticilerine yaratması bekleniyor. Tesla, Volkswagen ve BMW, Çin’deki fabrikalarından ihraç ettikleri elektrikli modeller sayesinde hem düşük üretim maliyetlerinden hem de güçlü tedarik zincirinden faydalanıyor. Tesla’nın Şanghay fabrikası Model 3 Sedan ve Model Y SUV üretiyor. Ancak Çin Binek Otomobil Birliği’ne göre, fabrikadan yapılan sevkiyatlar 2025’in ilk sekiz ayının yedisinde yıllık bazda düşüş gösterdi. Volkswagen, yılın başlarında Çin’den Asya’nın diğer pazarlarına, Güney Amerika’ya ve Orta Doğu’ya ihracatı artırmayı planladığını açıklamıştı. Şirket ayrıca Cupra Tavascan SUV’yi Avrupa’ya gönderiyor. BMW ise ortağı Great Wall Motor ile birlikte Avrupa için Çin’de elektrikli Mini Cooper ve Aceman modelleri üretiyor. Alman üreticilerden konuyla ilgili şimdilik bir açıklama yapılmadı.

Çin Yuanı Doların yerini alıyor Haber

Çin Yuanı Doların yerini alıyor

Beş yıl önce Türkiye'de 'yerel para birimleriyle dış ticaret' stratejisiyle başlayan adımların ardından Çin yuanı ihracatta doların yerini almaya başladı. Yüzyıllardır altın ve dövizin nabzını tutan Kapalıçarşı'da artık "yuan" tabelaları çok daha dikkat çekiyor. Döviz bürolarının camekânlarında dolar ve euronun yanına eklenen "CNY" ibaresi, ticaretin yeni dilini sembolleştiriyor. Kapalıçarşı esnafı için artık kasada dolar, euro ve TL'nin yanına bir de Çin yuanı eklenmiş durumda. KOBİ'lerin defterlerinde açılan yeni hesap sütunları, ticaretin yönünü Asya'ya çeviriyor. Uzmanlara göre bu dönüşüm, önümüzdeki yıllarda daha da güçlenecek. Ödemeler CNY ile yapılıyor Sabah'tan Metin Can'ın haberine göre, Asya'ya ihracat yapan KOBİ'ler de bu yeni dönemin öncüleri olmuş durumda... Gaziantep'teki tekstilciden İzmir'deki makine üreticisine kadar birçok işletme, ödemelerini artık yuan üzerinden alıyor. Bir üretici, "Rusya'daki müşterilerimiz Çin bankaları üzerinden ödeme yapıyor, biz de doğrudan yuan kabul ediyoruz" diyerek tabloyu özetliyor. Yeni bir terim çıktı Ekonomistler, Türkiye'nin dış ticaretinde son yıllarda hızla artan yuan kullanımını "dolarizasyonun çözülmesi değil, yeni bir süreç: yuanizasyon" sözleriyle tanımlıyor. Uzmanlara göre bu dönüşüm, önümüzdeki yıllarda daha da güçlenecek. Türkiye'nin 400 milyar doları aşan dış ticaret hacminde yuanın payının birkaç yıl içinde çift hanelere ulaşabileceği öngörülüyor. Çin bankalarının yaptırımlar nedeniyle zaman zaman çekinceli davranması işlemleri yavaşlatsa da Kapalıçarşı'dan KOBİ'lere kadar ticaretin tüm aktörleri, yeni dönemin kapısını aralamış durumda. Yuan rezerv para olur mu? Ticaret savaşlarında en çok gündeme gelen konulardan biri de yuan Çin Halk Bankası tarafından ilk kez 1948'de piyasaya sürüldü. Bugün devler ligine girmiş durumda. ABD doları halen ticarette, yatırımlarda ve rezerv para birimi olarak hakim konumunu sürdürürken Çin hükümeti, yuanın uluslararası ticaretteki kullanımını artırmaya yönelik adımlarla para biriminin etkinliği güçlendirmeyi hedefliyor. Bu nedenle de son 10 yılda 30'dan fazla ülke ile döviz takas anlaşmaları imzalayarak karşılıklı ticarette yerele para birimlerinin kullanımını teşvik etti. Çin ve Hong Kong'un yanı sıra Kore, Malezya, Singapur ve Endonezya gibi ülkelerde de geçerli para birimi olarak kullanılıyor. En son 31 Ağustos'ta Tianjin'de düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'nde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeniden buluşmasında verilen mesajlar, Batı'nın yaptırımları karşısında Asya merkezli yeni bir ekonomik düzenin işaret fişeği oldu. Çin'in gövde gösterisi olarak nitelendirilen buluşma, yuanın küresel ticaretteki rolünü güçlendirdi. 8 ayda 168 ülkeye kendi paramızla ihracat yaptık SWAP anlaşmaları sayesinde yerel para birimleriyle ticaret de hızlanmış durumda. TL'yle dış ticaret, yılın 8 ayında geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 33.5 artarak 944 milyar 645 milyon liraya ulaştı ve rekor seviyeyi gördü. 8 ayda TL'yle ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.2 yükselişle, 196 milyar 203 milyon liradan 216 milyar 127 milyon liraya çıktı. İthalat da aynı dönemde yüzde 42.5 artışla, 511 milyar 286 milyon liradan 728 milyar 518 milyon liraya ulaştı. Ağustosta 168 ülkeye TL'yle ihracat yapıldı. İlk fonlama 2020'de olmuştu Türkiye-Çin arasında yerel parayla ticaret adımları 2020'de başlamıştı. TCMB ile Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası arasında 2019 yılında yenilenen swap (para takası) anlaşması çerçevesinde, Çin Yuanı (CNY) fonlamasının ilk kullandırımları Haziran 2020 tarihinde yapılmıştı. İlgili bankalar aracılığı ile çeşitli sektörlerdeki Türk şirketleri, Çin'den ithalatlarını CNY cinsinden ödeme yaparak gerçekleştirmişti. Geçtiğimiz haziran ayında Çin ile swap anlaşması yenilenmişti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası arasında imzalanan anlaşmanın 3 yıl geçerli olacağı duyurulmuştu. Anlaşma, iki merkez bankası arasında güncel döviz kurlarını yansıtacak şekilde azami 189 milyar Türk lirası veya 35 milyar Çin yuan ı değerinde yerel para birimi takasına imkân sağlıyor.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi bir çerçeve için el sıkıştı Haber

Dünyanın en büyük iki ekonomisi bir çerçeve için el sıkıştı

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Çin ile Londra'da yürütülen ticaret görüşmelerinde Cenevre mutabakatının uygulanmasına yönelik bir "çerçeveye" ulaşıldığını açıkladı. Lutnick, "Başkan Trump'ın onayıyla bu çerçeveyi uygulamaya başlayacağız" dedi. Konuyla ilgili Çin tarafından da açıklama geldi. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Çin ile Cenevre'de varılan ticaret mutabakatının uygulanmasına yönelik bir "çerçeveye" ulaştıklarını bildirdi. Lutnick, Çinli yetkililerle Londra'da iki gün süren ticaret görüşmelerinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cenevre'de varılan mutabakatın uygulanması için bir "çerçeveye" ulaştıklarını belirten Lutnick, "Dünyanın en büyük iki ekonomisi bir çerçeve için el sıkıştı. Başkan Trump'ın onayıyla bu çerçeveyi uygulamaya başlayacağız ve Çinliler Başkan Şi'nin onayını alacak." dedi. ABD'li ve Çinli yetkililerin Londra'daki görüşmesi pazartesi günü başlamıştı. ÇİN: ABD ile ticaret görüşmelerinde ilerleme kaydedildi Çin, ABD ile karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin çözümü için İngiltere'nin başkenti Londra'da yürütülen müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirdi. Xinhua'nın haberine göre, Çin'in Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang, yaptığı açıklamada, tarafların son iki günde akılcı, profesyonel, samimi ve derin temaslarda bulunduğunu ve sorunların çözümü konusunda ilerleme sağlandığını belirtti. Görüşmede tarafların, iki ülke liderinin 5 Haziran'da yaptığı telefon görüşmesinde ve öncesinde mayıs ayında İsviçre'nin Cenevre şehrinde yürütülen görüşmelerde varılan mutabakatın uygulanmasına yönelik çerçeve konusunda prensipte anlaştığını vurgulayan Li, "Umarız, Londra toplantısında kaydedilen ilerleme, Çin ve ABD arasında güvenin güçlendirilmesine, iki ülke arasında ekonomik ve ticari bağların sağlıklı ve istikrarlı gelişimine katkı sağlar." dedi. Li, görüşmelerde ne yönde ilerleme kaydedildiğine ilişkin detay vermezken, tarafların ülke liderlerinin onayının ardından uzlaşmanın içeriğini duyurması bekleniyor. ABD ve Çin'in, karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin çözümü için başlattığı müzakerelerin yeni turu, 9-10 Haziran'da İngiltere'nin başkenti Londra'da yapıldı. Müzakerelerde ABD tarafını Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, Çin tarafını ise Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng, Ticaret Bakanı Vang Vıntao ve Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang temsil etti. ABD ile ÇİN arasındaki ticaret gerilimi İki ülke arasındaki karşılıklı tarife restleşmesinin ardından ABD, Çin'e uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 145'e kadar çıkarmış, Çin de ABD'ye yüzde 125 gümrük tarifesi getirmişti. Tırmanan ticari gerilim sonrasında ABD'li ve Çinli yetkililer, geçen ay tarife müzakereleri için İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelmiş ve karşılıklı gümrük vergilerini 90 gün boyunca düşürme kararı almıştı. Ancak Trump, 30 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, Çin'i Cenevre'de varılan anlaşmanın büyük bölümünü ihlal etmekle suçlamıştı. Çin Devlet Başkanı Şi ile bunu konuşacağını belirten Trump, sorunun çözülmesini umduğunu ifade etmişti. Washington yönetimi, Pekin'in uzlaşmaya rağmen nadir metallerin ihracatına getirdiği kısıtlamaları kaldırmadığını ileri sürmüş, buna karşılık olarak yapay zeka çiplerinin ihracatına kontrol getirmiş, çip tasarımında kullanılan yazılımların Çin'e satışını durdurmuş ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile bağlantılı veya kritik araştırma alanlarında çalışan Çinli üniversite öğrencilerinin vizelerini iptal edeceğini açıklamıştı. ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 5 Haziran'da iki ülke arasında karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin ardından ilk kez telefonda görüşmüştü. Görüşmede tarafların, iki ülkeden heyetlerin Cenevre'de varılan mutabakatın uygulanması için çalışmayı sürdürmesi konusunda anlaştığı bildirilmişti.

ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeleri pozitif Haber

ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeleri pozitif

Analistler, konuya ilişkin haberler akışının piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını belirterek, görüşmelerde nadir toprak elementleri ihracatı ile bazı stratejik teknolojilerdeki kısıtlamaların ele alınmasının beklendiğini ifade etti. ABD tarafını temsil eden Hazine Bakanı Scott Bessent, görüşmenin "güzel" geçtiğini söylerken, Ticaret Bakanı Howard Lutnick de toplantıyı "verimli" olarak nitelendirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın da ticaret görüşmelerine yönelik açıklamaları yakından takip edilirken, Trump, Çinli yetkililerle Londra'da yapılan ticaret görüşmelerinden iyi haberler aldığını ifade etti. Trump, Çin ile çok iyi gittiklerini belirterek, ABD'li şirketlerin Çin'e açılmasını istediklerini kaydetti. Trump, Çin'e yönelik ihracat kontrollerinin kaldırılıp kaldırılmayacağına yönelik soruya ise "Göreceğiz." yanıtını verdi. Analistler, olumlu gelen haber akışının piyasalardaki risk iştahını artırdığını söyledi. Los Angeles protestoları devam ediyor ABD'nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlere destek amacıyla geçen hafta başlayan gösteriler devam ederken bölgedeki gelişmeler yakından takip ediliyor. ICE karşıtı protestolarda çok sayıda gösterici gözaltına alınırken, Trump, Los Angeles'taki durumu kontrol altına almak amacıyla Ulusal Muhafızları görevlendirdiğini açıklamıştı. ABD Hazine Bakanı Bessent de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Sınır güvenliği ekonomik güvenliktir. Los Angeles'taki şiddetli isyanlar bunu tartışmasız bir şekilde açık hale getirdi." ifadesini kullandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar dengeli seyrediyor Bu gelişmelerle dün New York Borsası'nda Nasdaq endeksi yüzde 0,31 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,09 yükselirken Dow Jones endeksi yatay seyretti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise pozitif başladı. Kurumsal tarafta, iki halka açık şirkete bölüneceğini duyuran ABD'li iletişim ve eğlence şirketi Warner Bros. Discovery'nin hisseleri yaklaşık yüzde 3 geriledi. Geliştirici etkinliği WWDC'de işletim sistemi güncellemeleriyle yapay zeka alanındaki yeniliklerini tanıtan Apple'ın hisseleri de yüzde 1,2 düştü. Çip şirketi Qualcomm'un hisseleri ise İngiltere merkezli Alphawave Semi'yi yaklaşık 2,4 milyar dolara satın almak üzere anlaşma yaptığını açıklaması sonrasında yüzde 4'ün üzerinde değer kazandı. Tahvil piyasalarında dün alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 3 baz puan azalışla yüzde 4,48 seviyesine geriledi. ABD 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda ise yüzde 4,49 seviyesinde bulunuyor. Dolar endeksi ise yeni günde yüzde 0,2 yükselişle 99,2 seviyesinde bulunurken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,1 artışla 66,8 dolardan alıcı buluyor. Tarifeler cephesindeki olumlu haber akışıyla gerileyen altının ons fiyatı şu dakikalarda yüzde 0,6 azalışla 3 bin 307 dolardan işlem görüyor. Avrupa, ABD ve Çin görüşmeleri takip ediliyor Avrupa tarafında, bugün de devam edecek ticaret görüşmeleri yakından takip ediliyor. Bölgede jeopolitik gelişmeler de piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile NATO Genel Sekreteri Mark Rutte başkent Londra'da yaptıkları görüşmede, NATO'nun, müttefiklerin istikrar ve güvenliği sağlamadaki önemini ve gelecekteki finansman önerilerini ele aldı. Dün Almanya'da DAX 40 yüzde 0,54, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,06, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,17 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,35 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif başladı. Asya borsaları alıcılı seyrediyor Asya tarafında ABD ve Çin'in ticaret müzakerelerine yönelik artan iyimserliklerin etkisiyle alıcılı bir seyir öne çıkarken, tarafların açıklamaları yatırımcıların odağında bulunuyor. Ticaret savaşlarının şiddetlenmeyeceği beklentisi bölge genelinde risk iştahını artırırken, görüşmelerde ABD'nin Çin'e uyguladığı bazı teknolojik ürünlerdeki kısıtlamaların da masaya yatırılması bekleniyor. Öte yandan, Japonya Maliye Bakanı Katsunobu Kato, bugün yaptığı açıklamada, hükümetin piyasa katılımcılarıyla yakın iletişim halinde olarak uygun borç yönetim politikaları uygulayacağını söyledi. Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,9, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,4 yükseldi. Kurban Bayramı sonrasında yurt içi piyasalar bugün açılıyor Geçen hafta cuma günü ve dün yurt içi piyasalarda Kurban Bayramı Tatili sebebiyle işlemler gerçekleşmedi. Perşembe günü yarım gün gerçekleşen işlemlerde alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,12 değer kazanarak 9.486,56 puandan tamamladı. Dolar/TL, dün yüzde 0,2 yükselişle 39,2790'dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının hemen üzerinde 39,2830'dan işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde hazine nakit dengesi, yurt dışında ise Avro Bölgesi'nde Sentix yatırımcı güveninin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.500 ve 9.600 puanın direnç, 9.400 ve 9.300 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, mayıs ayı finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları 11.30 Avro Bölgesi, Sentix yatırımcı güveni 17.30 Türkiye, mayıs ayı hazine nakit dengesi

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.