SON DAKİKA
Hava Durumu

ABD – Türkiye ilişkileri ön planda

Yazının Giriş Tarihi: 21.10.2019 13:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.10.2019 13:11

9 Ekim Çarşamba günü Türkiye, Fırat’ın doğusuna yönelik Barış Pınarı Harekâtını başlatırken, ABD tarafından gelen açıklamalar ABD – Türkiye ilişkilerine yönelik endişeleri gündeme taşıdı. Önceki hafta ABD Başkanı Trump’tan gelen karışık söylemlere ek olarak ABD Senatosu'nun, Suriye sınırındaki terör örgütü YPG/PKK'ya yönelik başlatılan "Barış Pınarı Harekâtı" dolayısıyla Türkiye'ye karşı bir yaptırım paketi hazırladığı haberleri iki ülke ilişkilerine dair endişeleri ön plana çıkardı. Ekim ayının ikinci haftasında TL varlıklarda satış baskısı artış kaydederken geçen haftaya da TL varlıklar zayıf bir seyirle başladı. ABD Başkanı Trump’ın pazartesi günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’ye büyük yaptırımlar geleceğini açıklaması başta Borsa İstanbul olmak üzere TL varlıkları genel olarak baskıladı. Trump, yaptırım kapsamında çelik tarifelerinin %50'ye kadar artırılacağını, yine yaptırım kapsamında bazı kişilere de yaptırım uygulanacağını ve yaptırımları içeren kararnameyi en kısa sürede imzalayacağını ifade etti. Ardından ABD yönetimi, Türkiye'nin "Barış Pınarı Harekâtı" kapsamında Suriye'ye yönelik operasyonunu hedef alarak, 3 bakan ve 2 bakanlığı yaptırım listesine aldığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı'nın durdurulması için diplomatik çabalara hız verdiklerini açıkladı. Çarşamba günü sabah saatlerinde ise ABD'de Manhattan'daki federal savcıların, İran'a yönelik yaptırımların delinmesi, kara para aklama ve dolandırıcılık suçlarından Halkbank hakkında iddianame hazırladığı haberleri TL varlıklar üzerinde satış baskısının artış kaydetmesine neden oldu. Bu haber sonrasında spekülatif fiyatlamaların önüne geçebilmek adına Borsa İstanbul, BIST30'da yer alan banka paylarına geçici açığa satış yasağı getirdi. ABD Başkanı Donald Trump, Suriye konusunu görüşmek üzere ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun çarşamba günü Türkiye’ye geleceğini duyurdu. Perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcı Pence arasında bir görüşme gerçekleşti. Görüşmenin ardından Perşembe günü akşam saatlerinde ABD ve Türkiye’nin anlaştığı duyuruldu. Anlaşma kapsamında 13 maddelik ortak açıklama yapıldı. Anlaşma kapsamında ABD terör örgütünün 120 saat içinde geri çekilmesini sağlayacakken, Türkiye'nin 'Barış Pınarı'na 5 gün ara verileceği belirtildi. ABD Başkan Yardımcısı Pence, Suriye'nin kuzeydoğusunda operasyonun sonlandırılması durumunda Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılacağını söyledi. Yapılan anlaşma ABD – Türkiye ilişkilerine dair endişelerin yatışmasına katkı sağlarken haftanın son işlem gününde TL varlıklarda değer kazanımları etkili oldu. Endeks hafta içerisindeki kayıplarını büyük orana geri alırken, Dolar/TL kuru da 5,90’lı seviyelerden 5,80’in altına geriledi. Türkiye ile ABD arasında yapılan anlaşmayla terör örgütüne bölgeden çekilmesi için 120 saatlik zaman tanınmıştı. Bu süre 22 Ekim Salı günü akşam saatlerinde dolmuş olacak. Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Ekim'de Soçi'ye gidecek ve burada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşecek. Sürenin dolması ve bu görüşme Suriye konusunda gri kalan yerlerin aydınlanması için de önemli bir tarih olabilir. Bu nedenle bu hafta da gündemimiz yapılan anlaşmanın yansımaları ve 22 Ekim’in getireceği süreç olacak.

Brexit’e konusu önemini koruyor

Eylül ayından itibaren Brexit ile ilgili gelişmeler küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturmaktaydı. Bu süreci kısaca özetleyecek olursak, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 31 Ekim’de anlaşmalı ya da anlaşmasız bir şekilde İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılacağını ifade ederken, İngiliz Parlamentosu, anlaşmasız bir ayrılığın önüne geçmek için Johnson'ı AB'den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakan bir yasayı kabul etmişti. Bu yasaya uyacağına dair bir açıklama yapmayan Johnson, anlaşmasız da olsa 31 Ekim'de Brexit’i gerçekleştireceğini ifade etmekteydi. Dönem dönem Johhson’un dile getirdiği erken seçim talepleri parlamentoda reddedilirken, mevcut belirsizlikler başta İngiltere olmak üzere Avrupa varlıkları üzerinde baskı oluşturmaktaydı. Ancak önceki hafta İngiltere ve İrlanda arasındaki görüşme Brexit konusunda anlaşma umutlarını artıran bir gelişme oldu. Geçen hafta da genel olarak olumlu gelişmelerin yaşandığı görüldü. İngiltere ve Avrupa Birliği arasında görüşmeler devam ederken İngitere Başbakanı Boris Johnson ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Londra ve Brüksel'in yeni bir Brexit anlaşması üzerinde mutabakata vardıklarını açıkladı. Avrupa Birliği (AB) liderleri anlaşmayı onayladı. Yeni bir anlaşmaya varıldığı haberleri Avrupa varlıklarını genel olarak destekledi. Yapılan anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Avrupa ve İngiliz Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor. Genel olarak yaşanan gelişmeler anlaşmasız Brexit riskini azaltırken bu tarafta İngiltere Parlamentosu’ndaki oylama önem taşıyor.

TCMB ve ECB kararı bekleniyor

Bu hafta ana gündem Suriye konusundaki gelişmeler olmakla birlikte ekonomi tarafında TCMB ve Avrupa Merkez Bankası toplantıları ön planda olacak. Son aylarda düşen enflasyon TCMB’den yeni faiz indirimlerini desteklese de jeopolitik risklerdeki artış bu taraftaki beklentileri sınırlayan etken oldu. TCMB’nin önünde faizlerde indirime devam etmek için alan olduğunu düşünmekle birlikte toplantı günü ve saatindeki piyasaların genel durumu karar üzerinde etkili olacaktır. TCMB’nin bu toplantıda alacağı aksiyon önemli olsa da olası bir faiz indiriminin oldukça ölçülü kalma ihtimali oldukça yüksek. Bu nedenle alınacak kararın jeopolitik gündemin önüne geçme ihtimalini düşük görüyoruz. Diğer taraftan geçtiğimiz ay genişlemeci adımlar atan Avrupa Merkez Bankası tarafında da bu toplantı için önemli bir beklenti bulunmuyor. Bununla birlikte geçtiğimiz hafta Brüksel'de toplanan Avrupalı liderler eski Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde'ı Avrupa Merkez Bankası'nın başına resmen atadı. Yeni görevini sekiz yıl sürdürmesi beklenen Fransız Christine Lagarde, İtalyan Mario Draghi'den boşalacak koltuğa 1 Kasım 2019 tarihinde oturacak. Avrupa Merkez Bankası’nın nasıl bir yol izleyeceğine yönelik mesajlar için bugünden itibaren Lagarde’ın söyleyeceklerini daha fazla dikkate almak gerekiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.